İzmir Genç Avukatlardan Pankartlı, Baretli Mezuniyet

İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Hukuk Fakültesi ve Adalet Meslek Yüksekokulu'ndan 2013-2014 öğretim yılında mezun olan öğrenciler diplomalarını aldı. Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi'nde yapılan törende öğrenciler Direne direne kazanacağız yazan pankart ile Türk bayrağı açtı, bir öğrenci de baretiyle madenlerde yaşanan ölümleri protesto etti. 55 yaşındaki görme özürlü Salih Mehmet Aslan da ikinci üniversitesini bitirip bu törende diplomasını aldı.

Törene, Adli Yargı Komisyon Başkan Yardımcısı Hakim Mehmet Arık, İzmir Bölge İdare Mahkemesi Başkanı Osman Ermumcu, İzmir Barosu Başkanı Aydın Özcan, öğretim üyeleri, öğrenciler ve aileleri katıldı.

Hukuk Fakültesi birincisi Mert Çakıcı ise hukuk fakültesi mezunu olmanın kişiye hukukçu kimliği kazandırmayacağını belirterek, Yaptığımız işle kendimizi ve vicdanımız özdeşleştirmemiz gerekiyor. Bugün mezun olanlar, önlerine gelen her bir dosyada bir hayatın yaşadığını unutmamalıdır. En ufak bir kusurumuz hukuken bize dönmese de vicdanen bize dönebilir dedi. Çakıcı, daha sonra yaş kütüğüne plaket çaktı.

HUKUK YOZLAŞITIRILMAMALI

Törende konuşan Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yusuf Karakoç, hukuk eğitiminin evrensel hukuk çerçevesinde yapılması gerektiğini söyledi. Hukukun yozlaştırılmaması, kanunların soygun ve yağmaların aracı haline getirilmemesi gerektiğini belirten Karakoç, Günümüzde hukuk bazı haksızlıkların aracı haline getirilebilmektedir dedi. Türkiye'de son 10 yılda, bu alanda düzenleme ve denetleme yetkisine sahip olanların bile bilemediği kadar hukuk fakültesinin açıldığını, iki düzüne kadar fakultenin de açılmayı beklediğini kaydeden Karakoç, 2014-2015 öğretim yılında hukuk fakultelerine kayıt olan öğrenci sayısının 16 bin 45 olduğu rivayet edildiğini ifade etti.

BEŞ ÖĞRENCİDEN ÜÇÜ SINIFTA OTURAMIYOR

Her yıl 220 bin öğrencinin hukuk fakültelerinin tercih ettiğini belirten Karakoç, 100 binlerce kişinin tercih ettiği hukuk fakültelerinin kontenjanları belirlenirken, fakültelerin beşeri imkanları ve fiziki imkanları göz önünde bulundurulmamaktadır. Fakültelere kaydolan öğrencilerin derslere devam etme istemeleri halinde dersliklerde oturacak yer bulmaları mümkün değildir. Nitekim fakültemizde 5 öğrenciden 3'ünün oturacak yeri yoktur. Bu tür kontenjan belirleme yöntemlerine derhal son verilmelidir diye konuştu.

Adalet meslek yüksekokuluna girebilecek puanı alamamış öğrencilerin adı sanı bilinmeyen hukuk fakültelerinde öğrenim görmelerine seyirci kalındığını belirten Karakoç, Şayet her isteyenin hukuk öğrenimi görmeleri isteniyorsa bunun yolu fakültelerin standartlarının çok çok üzerinde kontenjan belirlemek değil, açık öğretim fakültesine bir hukuk fakültesi açılması ve her isteyene hukuk eğitimi verilmesinin sağlanmasıdır. Bu yolla hukuk eğitimi almak isteyen herkese imkan sağlanmalıdır dedi.

Hukuk eğitiminin evrensel hukuk çerçevesinde yapılmasının önemine dikkat çeken Karakoç, avukatlık mesleğinin 'hiç bir şey olmasam avukat olurum' anlayışından kurtarılması, hakim bağımsızlığı ve tarafsızlığının teminat altına alınmasının önemine dikkat çekti. Karakoç, 2013-2014 öğretim yılında Hukuk Fakültesi'nden 416, Adalet Meslek Yüksekokulu'ndan 63 öğrenci mezun olduğunu belirtti.

BARETLİ, PANKARTLI PROTESTO

Adalet Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Veli Özer Özbek, ise yaptığı konuşmada, Ben günü geldiğinde sizlerin Türkiye'de hakimler var, savcılar var demenizi istiyorum diye konuştu. Konuşmaların ardından, ilk üç dereceye giren Mert Çakıcı, Tuğba Erzurum ve Serap Savaş ile Yüksek Onur ve Onur listesinde yer alan öğrencilere diplomaları verildi. Bir kız öğrenci Direne direne kazanacağız, bir başka kız öğrenci Adalet için geliyoruz yazılı pankart, bir türbanlı öğrenci Türk bayrağı açtı. Bir erkek öğrenci de madenlerde yaşanan ölümleri protesto etmek için başında madenci baretiyle çıktı. Baretli öğrenciye, salonda bulunanlar ayağa kalkıp, alkışladı.

AZMİN ZAFERİ

Balıkesir Devlet Hastanesi'nde 35 yıl müdür yardımcılığı yapıp, eylül ayında emekli olan ve ikinci fakülteyi bitiren 55 yaşındaki görme engelli Salih Mehmet Aslan da töreni izlemeye gelenler tarafından ayakta alkışlandı. Aslan, diplomasını alırken kendisine destek olan kızı Sermin Esen, sahnede gözyaşlarına hakim olamadı. Uludağ Üniversitesi Turizm ve İşletme Fakültesi'ni bitirdiğini, idealinde hukuk fakültesini okumak olduğunu belirten iki çocuk babası bir torun sahibi Salih Mehmet Aslan, 1987 yılında sadece Dokuz Eylül Hukuk Fakültesini tercih ettiğini, ilk olarak okula Alsancak'taki binasında başladığını, daha sonra fakültenin Buca'ya taşındığını, bazı şansızlıkların yaşadığını ve maddi acıdan da zorluk çektiği için okula gitmekte zorluk çektiğini söyledi. Sarı, O dönem hem çocuklarım okuyordu. Evi geçindirmekte zorlandım. Zaman zaman harçları yatıramadım. Sınavlara gelemedim. Notları bulamadım. O dönemde kasetlerle çalışıyorduk. Sıkıntılı bir dönemdi. İki kez okuldan atıldım, kaydımı yaptırdım. 2011 yılı öğrenci affından faydalandım. Geçen yıl 11 dersimden 8'ini verdim. Bu yıl da üçünü verince mezun oldum. 35 yıllık devlete hizmet ettim. Artık serbest avukatlık yapacağım. İdeallerimin hepsini gerçekleştirdim. Bana destek olan herkese teşekkür ederim. Göz göreni, beyin ise olacakları görür. İnsanın özürlü olması önemli değil. Hedefime ulaşabilmek için hiçbir fedakarlıktan kaçmadım dedi.

20 yıldır Türkiye Görme Engelliler Derneği Balıkesir Şube Başkanlığı ile 12 yıldır da Balıkesir Görme Engelliler Spor Kulübü Başkanlığı yaptığını, yerel bir gazetede 20 yıldır köşe yazdığını, Türkiye Görme Engelliler Satranç Milli Takımı'nda seçilip, dereceleri olduğunu söyleyen Sarı, Bundan sonraki hedefim seçimlerde Milletvekili adayı olmak dedi.