Prof. Dr. Ali Osman Karababa: Rusya'da Olduğu Gibi Türkiye'de de Bakanlık, Sanayiden Kaynaklı Hava Kirliliğini Önlemek İçin Yeterli Düzeyde Denetim... - Son Dakika
Güncel

Prof. Dr. Ali Osman Karababa: Rusya'da Olduğu Gibi Türkiye'de de Bakanlık, Sanayiden Kaynaklı Hava Kirliliğini Önlemek İçin Yeterli Düzeyde Denetim...

Prof. Dr. Ali Osman Karababa: Rusya\'da Olduğu Gibi Türkiye\'de de Bakanlık, Sanayiden Kaynaklı Hava Kirliliğini Önlemek İçin Yeterli Düzeyde Denetim...

Temiz Hava Hakkı Platformu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Rusya’nın Lipetsk kentindeki hava kirliliğine karşı açılan davada Rusya’yı suçlu bularak davacılara tazminat ödemeye mahkum etmesine ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada, halk sağlığı uzmanı Prof. Ali Osman Karababa’nın değerlendirmesine de yer verildi. Karababa, “Rusya’da olduğu gibi Türkiye’de de Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, sanayiden kaynaklı hava kirliliğini önlemek için yeterli düzeyde izleme, denetim yapmıyor; sanayiye caydırıcı yaptırım uygulamıyor. Bakanlığın hava kalitesi izleme ağı önemli ölçüde yetersiz; ağı raporlama sisteminde kimi zaman yanlış, eksik veriler paylaşılıyor. Halen baca gazı arıtma tesislerini tamamlamamış kömürlü termik santrallerin çevre izni olmaksızın çalıştırılmasına izin veriliyor” dedi.

11.11.2022 19:16  Güncelleme: 19:47
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Temiz Hava Hakkı Platformu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Rusya'nın Lipetsk kentindeki hava kirliliğine karşı açılan davada Rusya'yı suçlu bularak davacılara tazminat ödemeye mahkum etmesine ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, halk sağlığı uzmanı Prof. Ali Osman Karababa'nın değerlendirmesine de yer verildi. Karababa, "Rusya'da olduğu gibi Türkiye'de de Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, sanayiden kaynaklı hava kirliliğini önlemek için yeterli düzeyde izleme, denetim yapmıyor; sanayiye caydırıcı yaptırım uygulamıyor. Bakanlığın hava kalitesi izleme ağı önemli ölçüde yetersiz; ağı raporlama sisteminde kimi zaman yanlış, eksik veriler paylaşılıyor. Halen baca gazı arıtma tesislerini tamamlamamış kömürlü termik santrallerin çevre izni olmaksızın çalıştırılmasına izin veriliyor" dedi.

Temiz Hava Hakkı Platformu, bugün yaptığı yazılı açıklamada, AİHM'in Rusya'nın Lipetsk kentindeki hava kirliliğine karşı açılan davada Rusya'yı suçlu bularak davacılara tazminat ödemeye mahkum etmesi değerlendirildi. Uzman görüşlerine de yer verilen açıklama şöyle:

"AİHM, dünya genelinde milyonlarca insanın erken ölümüne ve yaşamsal sağlık sorunlarına yol açan hava kirliliği ile ilgili önemli bir karara imza attı.  Rusya'nın ağır sanayi kentlerinden olan Lipetsk'te uzun yıllardır hava kirliliğine maruz kalan bir grup insan, şehirde 1900'lerin başından beri işletmede olan ve sayıları giderek artan demir-çelik, makine ve kimya fabrikalarının yarattığı hava kirliliği nedeniyle Rus devletini dava etmişti. Davacı Pavlov ve arkadaşları, Rus mahkemelerinin devletin kirliliğe karşı bazı önlemleri aldığına dair kanıtlara dayanarak reddettiği davayı, 2009 yılında AİHM'e taşımıştı. AİHM, nihayet geçtiğimiz ekim ayında davacılar lehine karar verdi.

Mahkeme, Rus devletini, kentteki sanayiden kaynaklı hava kirliliği ile mücadelede yeterli özeni göstermediği ve davacıların sağlıklı bir çevrede yaşama haklarını gerektiği gibi gözetmediği için, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) 'özel yaşama ve aileye saygı' hakkını güvence altına alan 8. maddesini ihlal ettiği gerekçesi ile davacılara tazminat ödemeye mahkum etti.

İSMAİL HAKKI ATAL: BU KARARLA AĞIR SANAYİ TESİSLERİ ÇEVRESİNDE YAŞAYAN İNSANLAR, SAĞLIK RİSKLERİ NEDENİYLE DAVA AÇABİLECEKLER

Çevre avukatı İsmail Hakkı Atal, kararı şöyle yorumladı:

'AİHM'nin bu kararına göre, fabrikalar ve termik santrallere yakın yaşamak dahi dava açabilmek için yeterli önkoşul haline geldi. Bu kararla artık ağır sanayi tesisleri çevresinde yaşayan insanlar, hasta olmasalar da gelecekteki sağlık riskleri nedeniyle dava açabilecekler.'

AİHM'in kararları, AİHS'ye taraf üye devletler için hem kendi ulusal mahkemelerinin kararlarının hem de anayasalarının üzerinde bağlayıcılığa sahip. Ayrıca AİHM kararları, diğer taraf devletlerden yapılacak tüm diğer başvurular için emsal olma özelliği taşıyor.

ALİ OSMAN KARABABA: DİLOVASI'NDA KANSERDEN ÖLÜM ORANLARININ TÜRKİYE ORTALAMASININ ÜÇ KATI OLDUĞUNU İSPATLANDI

Davanın Türkiye için de önemli bir emsal olduğunu belirten Temiz Hava Hakkı Platformu'ndan halk sağlığı uzmanı Prof. Ali Osman Karababa, şöyle dedi:

'Bilimsel çalışmalar, hava kirliliğinin ani bebek ölümlerine, çocuklarda zihinsel ve bedensel gelişim bozukluklarına, çocuk ve yetişkinlerde çok ağır solunum ve kalp-damar hastalıklarına yol açtığını gösteriyor. Türkiye'den de hava kirliliğini kanser ve erken ölümlerle ilişkilendiren bilimsel çalışmalar var. Örneğin Prof. Dr. Hamzaoğlu ve arkadaşları, ağır sanayinin ve hava kirliliğinin yoğun olduğu Dilovası'nda (Kocaeli) kanserden ölüm oranlarının Türkiye ortalamasının üç katı olduğunu ispatladı. Benzer şekilde 40 yıldır termik santralle yaşayan Yatağan'da devlet hastanesi kayıtlarına dayanarak çalışma yürüten Prof. Dr. Genç ve arkadaşları, Yatağan'da bu oranın iki kattan fazla olduğunu tespit etti. Sanayiden kaynaklı hava kirliliği ile ölümcül hastalıklar arasındaki ilişki bilimsel olarak net biçimde ortadadır.'

'Türkiye'de de on yıllardır süren bir temiz hava hakkı mücadelesi geçmişi var. Konuyla ilgili yüz binin üzerinde imzacısı olan 'Temiz Hava Haktır' (change.org/TemizHavaHaktir) kampanyası da 3 yıldır, havayı kirleten termik santrallerin kapatılması talebiyle devam ediyor' diyen Prof. Dr. Karababa, herkesi kampanyaya destek olmaya çağırdı.

Dünya Sağlık Örgütü'ne göre, Türkiye'de hava kirliliği yüzünden her yıl 37 bin erken ölüm yaşanıyor. Bu erken ölümler, gayrisafi milli hasılanın yüzde 6'sı oranında ekonomik kayba yol açıyor.

Geçtiğimiz temmuz ayında sağlıklı bir çevrede yaşama hakkının Birleşmiş Milletler tarafından 'evrensel insan hakkı' olarak tanındığını hatırlatan Prof. Dr. Karababa, 'Ancak maalesef, bu davada Rusya'da olduğu gibi Türkiye'de de Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, sanayiden kaynaklı hava kirliliğini önlemek için yeterli düzeyde izleme, denetim yapmıyor; sanayiye caydırıcı yaptırım uygulamıyor. Bakanlığın hava kalitesi izleme ağı önemli ölçüde yetersiz; ağı raporlama sisteminde kimi zaman yanlış, eksik veriler paylaşılıyor. Halen baca gazı arıtma tesislerini tamamlamamış kömürlü termik santrallerin çevre izni olmaksızın çalıştırılmasına izin veriliyor' diye ekledi.

ATAL: HAVA KİRLİLİĞİNE SEBEP OLANLAR SORUMLULUĞU ÜSTLENMEK DURUMUNDA KALACAK

Avukat Atal, AİHM'in bu kararının özellikle termik santrallere karşı hukuki mücadelenin önünü açacağını söylüyor. Çevre kirliliği davalarındaki en büyük engellerden birinin, davacıların, kirlilikten kaynaklı birebir zararlarını gösteren sağlık raporları alma zorunluluğu olduğunu ve bu raporlar için çok detaylı ve yüksek maliyetli laboratuvar araştırmaları yapılması gerektiğini hatırlatan Atal, şöyle diyor:

'Artık kişideki hastalıkla ağır sanayi tesisi arasında 'şüpheye yer bırakmayacak şekilde nedensellik bağını' gösteren sağlık raporlarına gerek olmadan karar alınabilecek. AİHS'nin 8. maddesi doğrultusunda özel yaşam hakkının ihlali kararının verilebilmesi sayesinde hava kirliliğine sebep olanlar, sorumluluğu üstlenmek durumunda kalacak.'

ÖZLEM ALTIPARMAK: AİHM KARARINI ÜMİT VERİCİ BULUYORUZ

Kararı değerlendiren çevre avukatı Özlem Altıparmak ise şöyle dedi:

'Lipetsk'te, davacıların evleri ile büyük sanayi kuruluşlarının bulunduğu bölgeler arasında birkaç kilometre mesafe var. Ancak AİHM, bu mesafeye bakılmaksızın davacıların sanayiden kaynaklı kirlilikten doğrudan etkilendiklerine ve özel hayatlarına saygı haklarının ihlal edildiğine karar verdi. Bu karara dayanarak, çevresel kirliliğin etki alanına ilişkin daha geniş yorum yapabilmek mümkün. AİHM'in bu kararı çok önemli, çünkü sanayi kaynaklı hava kirliliğinin yoğun olduğu yerlerde stratejik davalar yoluyla devletlerin sorumluluğunu hatırlatmanın önünü açıyor. Temiz havanın bir insan hakkı olması ve devletlerin, korunan menfaatler arasında denge kurarken temiz hava hakkını da dikkate alması gerekliliğini vurguladığı için bu gelişmeyi ve AİHM kararını ümit verici buluyoruz.'"

Kaynak: ANKA

Son Dakika Güncel Prof. Dr. Ali Osman Karababa: Rusya'da Olduğu Gibi Türkiye'de de Bakanlık, Sanayiden Kaynaklı Hava Kirliliğini Önlemek İçin Yeterli Düzeyde Denetim... - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement