Tsb Yönetim Kurulu Başkanı Ülger Açıklaması

Türkiye Sigorta Birliği'nin (TSB) Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Ülger, "Oto Sigortaları Projesi'yle sadece 'sertifikalı eşdeğer parça' kullanılacak, Suistimal Bürosu kurulacak. Trafik kazası mağdurlarını zarara uğratan hasar aracısı suistimali engellenecek" dedi.

Ülger, sigorta sektörünün 2013 ve 2014 yılı ilk çeyrek sonuçlarının aktarıldığı toplantıda, çalışmaları sürmekte olan 2 önemli proje hakkında bilgi verdi.

Özellikle sektörün geleceğini etkileyecek Oto Sigortaları Projesi'nin önemine değinen Ülger, projenin beraberinde getirdiği yenilikler hakkında açıklamalarda bulundu.

Ülger, sektör genelinde uygulanacak ve sonbaharda tamamlanması hedeflenen bu yeni iş modelinin, 4 önemli değişimi barındırdığının altını çizerek, "Oto Sigortaları Projesi'yle sadece 'sertifikalı eşdeğer parça' kullanılacak. Suistimal Bürosu kurulacak. Trafik kazası mağdurlarını zarara uğratan hasar aracısı suistimali engellenecek. Son olarak, trafik sigortasında zarar kusurlu tarafın sigorta şirketinden değil, kendi şirketinden karşılanacak" diye konuştu.

Geçen yılın en önemli konularından birinin de Bireysel Emeklilik Sistemi'ne (BES) getirilen devlet katkısı olduğunu vurgulayan Ülger, bunun da etkisiyle katkı paylarında yüzde 40'tan fazla artış olduğunu ancak kesinti oranlarındaki yasal düzenlemeden dolayı şirketlerin gelirinin büyük oranda düşürüldüğünü anlattı.

Ülger, trafik sigortalarında yaşanan bedeni hasar sorunuyla ilgili bir yasal altyapının oluşmasının gündeme gelmesi gerektiğini ifade ederek, bu konunun sigortalı ile sigortacı arasında yürütülen işlemden çok, arada bir kısım organizasyonların para kazandığı ve bunların mağdurdan çok daha menfaat talep ettiği sistem haline dönüştüğünü aktardı.

Sürücü bilgilerinin elektronik ortamda tüm sektör tarafından kontrol edilebilir hale geldiğini belirten Ülger, bu sayede iyi sürücü kötü sürücü ayrımını hem trafikte hem kaskoda yapabildiklerini söyledi.

Buna bağlı olarak hasar sayılarında azalma meydana geldiğini aktaran Ülger, bunun doğal olarak fiyatlara yansımaya başladığını dile getirdi.

Ülger, 2014 yılı ilk çeyreğinde kasko sigortalarında önemli bir düşüş meydana geldiğini ifade ederek, 2013 yılı sonundaki döviz artışlarının maliyetlere yansımasının da yeni başladığını söyledi.

Geçen yılın sektör için iyi bir yıl olduğunu ifade eden Ülger, "Hayat dışı sektörlerde yüzde 22, Hayat şirketlerinde ise yüzde 25 gibi büyüme sağlayan bir sektördü. 2014 ilk çeyreği de iyiydi. Umarım bu haliyle yılı tamamlarız" diye konuştu.

"En çok prim üretimi Kara Araçları ve Sorumluluk branşında gerçekleşti"

TSB Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Kalkavan ise sektörde 39'u Hayat dışı,18'i Emeklilik, 5'i Hayat ve 1'i Reasürans olmak üzere toplam 63 şirketin aktif olarak faaliyet gösterdiğini belirtti.

Sektörde çalışan kişi sayısının 18 bin 153 olduğunu ifade eden Kalkavan, 1.369 eksper, 16 bin 654 acente ve 111 broker ile sigorta sektöründe toplamda 75 binin üzerinde kişinin çalıştığını söyledi.

Bu yılın ilk çeyreğinde prim artış oranlarının Hayat dışında yüzde 10 gerçekleştiğini aktaran Kalkavan, Hayat'ta yüzde 18'lik bir daralma meydana geldiğini, ancak toplamda yüzde 6'lık büyümenin yakalandığını bildirdi.

Kalkavan, 2013 yılı branşlara göre prim dağılımına bakıldığında ise en çok üretimin 5,4 milyar lira ile Kara Araçları Sorumluluk branşından geldiğini kaydetti.

Bunu takiben 5 milyar lira ile Kara Araçları branşının geldiğini ifade eden Kalkavan, "Geçen yıl Hayat primi üretimi 3,4 milyar lira olarak gerçekleşirken, Hayat dışı prim üretimi büyümesinde Kasko, yüzde 24,13 ile ilk sırada yer aldı. Kasko'yu sırasıyla, Trafik, Yangın ve Doğal Afetler, Sağlık ve Genel Zararlar takip etti" diye konuştu.

Prim üretimlerinin dağıtım kanalları bazında dağılımı hakkında da bilgi veren Kalkavan, bu üretimler sonucunda, sigorta şirketlerinin bazı işlerden kar, bazılarından ise zarar ettiğini söyledi.

Kalkavan, sigorta şirketlerinin en büyük karının 702 milyon lira ile Kasko'dan, en büyük zararının ise 479 milyon ile Kara Araçları Sorumluluk branşından elde ettiğini açıkladı.

Sigorta şirketlerinin Hayat Dışı Branşlardaki Teknik Karı'nın 879 milyon lira olduğunun altını çizen Kalkavan, yaklaşık 14 milyon liralık da bir zarar bulunduğunu söyledi.

"BES Teknik Karlılığı 174,8 milyon lira geriledi"

Mehmet Kalkavan, BES'te ise 31 Aralık 2013 tarihinde 4 milyon 153 bin olan katılımcı sayısının, bu yılın 4 ayı sonunda 4 milyon 500 bine yükseldiğini açıkladı.

Aynı dönemde 25 milyar lira olan fon tutarının ise yaklaşık 28 milyar liraya ulaştığını ifade eden Kalkavan, "2012 ve 2013 yılında sisteme katılan katılımcı sayısında yüzde 33, katkı payı tutarında ise yüzde 52'lik artış sağlanmış. 2012 yılında BES Teknik Karlılığı 12,3 milyon lira artarken, çeşitli sebeplerle geçen yıl 174,8 milyon lira geriledi. Bunun nedenini öğrenmek için emeklilik şirketleri gelirlerine bakmak lazım" diye konuştu.

BES'in birtakım sorunları olduğuna da dikkati çeken Kalkavan, bunları, "Yeni kesinti sınırlamaları ile kar hedefini yakalamanın zorlaşması", "ilk 3 yılda yüzde 35 çıkışın olması", "gelirler maliyeti karşılayamadığı için giderlerin azaltılma zorunluluğunun ortaya çıkması" şeklinde sıraladı.

"Oto Sigortaları projesi ve Sigortacılık Dönüşüm Projesi gündemimizdeki konular"

Mehmet Kalkavan, sigorta sektörünün gündemindeki önemli konuların "Oto Sigortaları projesi" ve "Sigortacılık Dönüşüm Projesi" olduğunu söyledi.

Oto sigortalarının üretimin önemli bir kısmını karşıladığına değinen Kalkavan, "Emniyet Genel Müdürlüğü verilerine göre geçen yıl 1 milyon 180 bin adet kaza meydana gelmiş. Bu kazalarda 3 bin 685 kişi hayatını kaybederken 274 bin 829 kişi de yaralanmış. Kaza tespit tutanağı adedi ise 2008'de 491 binden 2013 sonunda 843 bine çıkmış. Aralık  2013 itibariyle 18 milyon kayıtlı araçtan 14 milyon adet aracın trafik sigortası var. 4 milyon 672 bin aracın ise kaskosu var" açıklamasını yaptı.

Kalkavan, bu segmentte yürüttükleri 4 proje olduğunu bildirerek, bunların, "Doğrudan Tazmin Sistemi", "Yedek Parça ve Özel Servis Sertifikasyonu", "Sigorta Suistimali ile mücadele" ve "Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Hesaplanmasının Standartlaştırılması" olduğunu ifade etti.

Sigortacılıkta dönüşüm projesi hakkında da bilgi veren Kalkavan, sözlerini şöyle tamamladı:

"Türk Sigorta Sektörü ve Bireysel Emeklilik Sistemi'nin 2023 yılında ulaşması gereken konumu, ekonomimiz içerisindeki payı, tasarrufa katkısı, hedef ve beklentileri konusunda proje kapsamında sektör genelinde uygulanacak  iş modelleri tasarımlarının yapıldığı bir proje yürütülmüş, belirlenen aksiyonların hayata geçirilebilmesini temin etmek için 6 çalışma grubu oluşturulmuştur. Bunlar, Bireysel Emeklilik Sistemi ve Hayat Sigortacılığı, Tamamlayıcı Sağlık Sigortaları, Zorunlu Sigortalar, Kanal Eğitimi, Farkındalık ve Güvenirlik ile Verimlilik ve Standardizasyondur."

Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan TSB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Hayat ve Emeklilik Yönetim Komitesi Başkanı Mete Uğurlu da en önemli görevlerinin, sigorta sektörünü geliştirmek olduğunu söyledi.

Fon performanslarına getirilecek kriterlerin hangi aşamada olduğuna ilişkin bir soruya Uğurlu, şu cevabı verdi:

"Çalışmalar devam ediyor. Şu anda belirli şirketlerle pilot uygulama yapılmasına yönelik bir niyet var. Burada olay, fonların performansları dikkate alınarak, kıyaslama ölçütlerinin üzerindeki başarılı yönetilen fonlarda şirketlerin, ilave bir fon işletim gideri kesintisi yapmasına imkan veren bir model kurgulanacak. Bunun ana altyapısının ihtiyaçları nelerdir bunu test etmek üzere Hazine Müsteşarlığı ile Sermaye Piyasası Kurulu'nun sektörün ortak çalışmaları var. Gelinen aşama pilot uygulama yapılması. Bu da önümüzdeki aylarda başlayacak. Zannediyorum ki pilot sonucuna göre de bu yıl, kararlar verilir."

Uğurlu, tüketici yasasının devreye girmesine ilişkin soruyu ise "Ben en ufak bir telaş duymuyorum. Çünkü eski düzenlemeden, temel bakış açısı itibariyle pek fark yok. Bankaların 'zorla bu hayat sigortalarını sattığı' savını ben kabul etmiyorum. Müşteriye anlatmaya çalışıyorlar. Bazı ürünlerin, BES ve Hayat Sigortaları da dahil, toplumda benimsetilmesi anlamında bazı şeylere gözümüzü kapamamız lazım. Yeni yasayla bankalarımız yine bu ürünleri satma gayretinde olacak. Yeter ki biz sektörün büyütülmesi adına yapılan çalışmaları negatif yönden bakarak değerlendirmeyelim. Soma olayları ortada... Bankalardan kredi kullananların hiçbirinin aileleri, miras nedeniyle o borcun altında kalmadı" şeklinde yanıtladı.

Toplantıya, TSB Yönetim Kurulu Üyesi ve Hayat Dışı Yönetim Komitesi Üyesi Uğur Gülen ile TSB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Hayat Dışı Yönetim Komitesi Başkanı Ragıp Yergin de katıldı. - İstanbul