İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Konuşmasında geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından banttan indirilen Türkiye'nin yerli otomobili Togg'la ilgili de değerlendirmelerde bulunan Akşener, yerli araç için Cumhurbaşkanı Erdoğan'a teşekkür etti. Akşener daha sonrasında ise Togg'un banttan indiği törene atıfta bulunarak eleştirilerini sıraladı.
Akşener, "Geçtiğimiz hafta Togg'un fabrika açılış ve banttan indirme töreni vardı. Bu yatırımı da geç kalmış olmakla birlikte kıymetli buluyoruz. Keşke Sayın Erdoğan da milletin Cumhurbaşkanı olma özgüvenini gösterebilseydi. Her zamanki nobran tavrından sıyrılabilseydi. Bir AK Parti PR çalışmasına çevirerek güzel bir şeyi kirlemeyi başardı" dedi.
Togg'dan memnun olduklarını ancak geçmişi kötüleme çalışmalarının yanlış olduğunu kaydeden Akşener, "Hep geçmişi kötüleyerek bugünü onaylatmaya çalıştılar. Bu utanmazlıktandır ki 'Bizden önce buzdolabı yoktu' dediler. Buradan Sayın Erdoğan'a sesleniyorum; geçmişi kötüleyerek kendini ibra etmekten vazgeç. İHA/ SİHA çalışmalarından memnunuz. İktidara geldiğimizde bu çalışmalara her türlü desteği vereceğiz. Togg'dan memnunuz ama geçmişi kötüleme çalışmanızdan rahatsızız" diye konuştu.
İktidara geldiklerinde otomobillerden ÖTV'yi kaldıracaklarını söyleyen İYİ Parti Akşener, "Vergilerden önce 300 bin lira olan arabanın fiyatı vergilerle 637 bin liraya çıkıyor. Kasko, sigorta ve vergilerdeki artışlar da araba sahibi olmanın önünde engel oldu. Yerli otomobil üretmekle övünen iktidar, otomotiv sanayisini küçültüyor. Oluşan üretim kaybı 400 binin üzerine çıktı. Bugün Türkiye küresel otomotiv yatırımlarının dışında kalmış durumda. Türk otomotiv sektörünü geliştirecek pek çok çözümle geliyoruz. Kararlı ekonomik koşulları sağlayacağız, otomobillerde ÖTV'yi kaldıracağız, otomobili temel ihtiyaca dönüştüreceğiz" ifadelerini kullandı.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in açıklamalarının devamı şu şekilde: "İYİ Parti olarak uzman, başöğretmenlik gibi sınava dayalı düzeni doğru bulmuyoruz. 5 yıl, 15 yıl kıdemi esas alarak maaşlarda düzenleme yapacağız. Ek ders göstergelerini yükselterek öğretmenlerimize bir net maaş ikramiye vereceğiz. Her öğretmenimizin maaşında iyileştirme yapacağız. Tayin, terfi gibi tüm problemleri çözeceğiz. Zengin, güçlü ve mutlu Türkiye vizyonumuzu idealist öğretmenlerimizle gerçekleştireceğiz.
Demre bizim için yalanları deşifre eden bir yerdir. Rüzgargülü projemizle 11 milyon öğrencimize ücretsiz kahvaltı ve öğle yemeği vereceğimizi ilan etmiştik. Demre Belediye Başkanımız da iktidar provası olarak pilot uygulamasını başlattı. Daha birinci haftasında kaymakamlık uygulamayı yasakladı. Böylece milletimiz AK Parti'nin siyasetinin engel siyasetini görmüş oldu. İYİ Parti her alandaki projeleri ve kadrolarıyla iktidara hazır.
İktidar vizyon yerine, yerine getirilmemiş bayat vaatlerini yeniden servis etmeyi tercih etti. Bir vizyonsuzluk vesikası. İktidarının 20'nci yılında 20 yıl önceki vaatlerini tekrarlayan iktidar bizden başka kimseye nasip olmadı. Biriniz, Sayın Erdoğan'a 20 yıldır iktidarda olduğunu hatırlatsın. 2011 yılından bu yana girdikleri her seçimde 2023 vizyonundan bahsettiler. Her şey açık seçik ortada. 12 yıldır 2023 vizyonu diyerek bu aziz milletten oy istedin. Ama o vaat ettiği hiçbir şeyi gerçekleştiremedi. Aynı hayali satamayacağı için yeni bir masal uyduruyor.
Bay krizin Türkiye'ye verecek hiçbir şeyi kalmadı. Sayın Erdoğan'a göre hiçbir dert yok. Sanırsın millet parayı koyacak yer bulamıyor. Sanırsın son 4 yılda milletimiz yoksullaşmamış, zenginleşmişiz. Sanırsın konuttan otomobile, telefondan gıdaya tüm ürünleri daha ucuza satın alır olmuşuz. Sanırsın Norveç olmuşuz.
Hala çıkmış, seçilsem neler neler yapacağım diyor. 4 yıl önce de 'Verin yetkiyi görün etkiyi' demişti, verdik yetkiyi gördük etkiyi. 'Türkiye'yi yolsuzluktan biz kurtarırız' demişti. Biz yasa tekliflerimizi Meclis'e getireceğiz demiştik. Yolsuzlukları araştırma teklifimize hayır oyu verdiler. Tekliflerimiz reddedildi ama emekleriniz boşa gitmedi. Yalancılığın, utanmazlığın resmini Abidin'e gerek kalmadan çizmiş olduk. Utanmasa 'Bir de bizi deneyin diyecek' seçimde.
Ekonomiden adalete, dış politikadan eğitime kadar her alanda kriz var. Bir de bütçe krizi var. Hazinemizde kapanmayan kara delikler var. Bay kriz ise kamu bankalarına yaptıkları atamalarla, akıl ve bilim dışı kararlarla bunu daha da derinleştiriyorlar. KKM'ye şu ana kadar katılım 2,3 milyon kişi. Bu ülkemizde her 20 kişi çalışıyor, kazancıyla 1 KKM sahibini finanse ediyor demek. Çiftçimiz mazot aldığında ödediği vergi KKM'ye gidiyor demek. Gençlerimizin cep telefona ödediği vergi bir avuç zengine gidiyor demek. Bütçeye maliyeti 9 ayda 85 milyar lira oldu. Merkez Bankası'na tahmini maliyeti 65 milyar lira oldu. Tahminle, temenniyle, kahve fallarıyla ekonomi yönetmeye gayret ediyorlar.
İktidarın Merkez Bankası olmayan ülke deneyiminde, Merkez Bankası başkanı enflasyon hedefini yüzde 65,2'ye çıkarmış. Oysa ki hedef yüzde 9,8'di. Daha enflasyon hedefini tutturamayan iktidar bize yüzyıldan bahsediyor.
Bakan Nebati ufuk açıcı bir açıklama yaptı. Biz bu Marslı arkadaşların ekonomiyi dünyadaki gibi algılamadıklarını biliyoruz da bizi asıl ilgilendiren kısım 'insan temelli' olarak söyledikleri yaklaşım. Bugün enflasyon canavarı insanımızı yemekten giyinmekten ediyor, bu yaklaşımın sonucunda her geçen gün bir öncesini aratıyor. Doç. Dr. Nebati Bakan'ın, ekonomiyle olan epistemolojik kopuşunun bir benzeri de insana dair bakışında cereyan ediyor. Sayın Erdoğan'a seslenmek istiyorum; artık bir paralel evrende yaşıyorsun. Tüm fırıldaklar meydana saçıldı. Şükürler olsun ki milletimiz bu vasatlığa mecbur değil. Çünkü İYİ Parti var.
Cumhuriyetimizin en kıymetli miraslarında olan Gazi Meclisimiz çatısı altında başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm İstiklal kahramanlarımızı saygıyla anıyorum. Bir büyük modernleşme hamlesidir. Türkiye'nin modernleşme yolculuğunda hızla geriye gidiyoruz. AK Parti iktidarı geçmiş 99 yılı okumayı beceremiyor. Kuvvetler ayrılığını zaman kaybı olarak görüyorlar. Cumhuriyet'in izinden gideceklerine, çarpık bir anlayışla ülkemizi yönetmeye çalışıyorlar. Bu Cumhuriyet krizidir. Millet ile devlet arasındaki bağ koparılmış, partili cumhurbaşkanlığı denilen ucube sisteme mahkum edilmiştir.
Bugün ne yazık ki bir Cumhuriyet krizi var. AK Parti iktidarı Türkiye Cumhuriyeti devletinin modern devlet yapısının bozulmasını istiyor. İstibdatın hüküm sürdüğü, milletin zenginliklerinin kapitülasyonlara mahkum kılındığı günleri yaşatmak istiyor. O devri Mustafa Kemal Atatürk bir daha açılmamak üzere kapattı. Kalıntılarını temizlemek de bugün bizlere düşüyor. Bizim en büyük proje Cumhuriyet'in ikinci yüzyılını onun şanına yaraşır şekilde yaşatmak olacak.
İYİ Parti lideri Meral Akşener, grup toplantısı sonrası, Gazeteci Mehmet Ali Birand'ın sunduğu "32'nci Gün" programında yaptığı açıklamaların tekrar gündem olması hakkında "Ben Sayın Erdoğan adına üzüldüm, acıdım. Bu zekasızlık örneği. Gazeteciliğin bir mottosu vardır; haber namustur diye. Refah ile Anavatan iktidarını yıktık, yerine Refah-Yol kurulmuş. nasıl oluyor da ben Refah-Yol'un İçişleri Bakanıyım. Böyle bir zekasızlığın ortaya konmasında hayretler içindeyim. 28 Şubatçılar çerçevesi içinde yıkılıncaya kadar önemli katkıları olan bir iktidardı" dedi.
Son Dakika › Politika › Cumhurbaşkanı Erdoğan'a teşekkür eden Akşener konuşmasının devamında yerden yere vurdu - Son Dakika
Yorumlar (5)