Türk Kızılayından Engellilere "Altın Bilezik"

TEZCAN EKİZLER - İzmir'in Urla ilçesinde, Türk Kızılayının unutulmaya yüz tutmuş el sanatlarını yaşatmak amacıyla yürüttüğü çalışmalar ile çoğunluğu engelli 400 kişi meslek sahibi oldu.

Afet ve olağan dönemlerde ihtiyaç sahipleri ve korunmasızlara yönelik yardım sağlamak, toplumda yardımlaşmayı geliştirmek ve güvenli kan temin etmek misyonu ile hareket eden Türk Kızılayı, sosyal projeler ile de farkındalık yaratıyor.

Türk Kızılayı Urla Şubesinin 2015 yılında engelliler, dezavantajlı gruplar ve ailelerine yönelik İŞKUR desteğiyle hazırladığı ahşap baskı, file ve sepet örme kursu, hem engelliler hem de aileleri için umut oldu. Başta engelliler olmak üzere tüm dezavantajlı grupları hayatın içine katmayı amaçlayan Türk Kızılayı, "Hayata Bağlan" adını taşıyan proje ile unutulmaya yüz tutan meslekleri yaşatmayı da hedefliyor.

Son 2 yılda 400 kişinin meslek sahibi olduğu "Hayata Bağlan Proje Evi" ise yaşama umudunu kaybetmeyenlere ev sahipliği yapıyor.

Binanın her odasında unutulmaya yüz tutan meslekler, kursiyerlere öğretilerek yeniden canlandırılmaya çalışılıyor. Engelli kursiyerler yine aynı kursa katılan anneleriyle gazete kağıtlarından sepet ve süs eşyaları yapmayı öğreniyor. Bir hayli neşeli oldukları gözlenen engelliler, çalışırken de şarkı söylemeyi ihmal etmiyor.

İkinci katta ise file örme eğitimi veriliyor. Kursiyerler, el emeği göz nuru eserlerini yıl sonunda kermeslerde satışa sunuyor. Elde edilen gelir ise ihtiyaç sahipleri için harcanıyor. Geçen yılki kermes gelirinin bir bölümüyle kurs arkadaşları Onurcan Temel'e akülü sandalye alan engelliler, dayanışmanın en güzel örneğini sergiledi.

Türk Kızılayı Urla Şubesi Başkanı Nurgül Saltuk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2015'te başlattıkların kursların 3 aylık periyotlarda devam ettiğini söyledi.

Kursiyerlerin İŞKUR'dan da günlük 20 lira aldıklarını ifade eden Saltuk, "Biz sadece onları hayata bağlamak istiyoruz. Genel dezavantajlı gruplara ve ailelerine balık yemeyi değil balık tutmayı öğrettiğimizi düşünüyorum." dedi.

Geniş bir atölye yapmayı planladıklarını vurgulayan Saltuk, bu sayede eğitim alan öğrenci ve kurs sayısını artırmayı amaçladıklarını dile getirdi.

Hayatları değişti

Ferah Erak ise 10 yaşındaki otizm hastası oğluyla kursa devam ettiğini belirtti.

Proje sayesinde hayatlarının değiştiğini, meslek sahibi olmanın mutluluğunu yaşadıklarını anlatan Erak, "Çocuklarımız sosyal hayata kazandırılıyor. Bende de çok değişiklikler oldu. Daha önce çocuklarımızla giremediğimiz bir çok alan vardı. Bu sıkıntıları aştık zamanın saatin nasıl geçtiğini anlamıyoruz. En önemlisi de artık çocuklarımız 'bunu ben yaptım' diyor." diye konuştu.

Sepet örme kursuna 16 yaşındaki zihinsel engelli oğlu Buğrahan Aktaş ile katılan Nebile Aktaş da kurs sonrası oğluyla mutlu bir şekilde evlerine döndüklerini kaydetti.

"Ailecek rehabilite oluyoruz"

Evde oğluyla sepet örmeye devam ettiklerini anlatan Aktaş, "Oğlum daha sosyal olmaya başladı, özgüveni arttı. Bu kurs sayesinde ailecek rehabilite oluyoruz." şeklinde konuştu.

Zuhal Kaygısız ise çok mutlu olduğunu belirterek, "Arkadaşlarımla çok güzel vakit geçiriyorum. Burada bir meslek sahibi oldum, bize destek olanlara teşekkür ediyorum." dedi.

Onurcan Temel de proje sayesinde sepet yapmayı öğrendiğini vurguladı.

Zaman zaman kursu ziyaret ettiğini aktaran Temel, "Daha önce arkadaşlarım kermes geliriyle bana akülü sandalye almıştı, çok mutlu olmuştum. Şimdi evimde sepet yapıp satıyorum, meslek sahibi olduğum için çok sevinçliyim. Birçok ihtiyacımız kimseye muhtaç olmadan karşılayabiliyorum." ifadelerini kullandı.