Yüksel Türkiye’deki Demokratik Değişiklikler İsimli Panelde Konuştu.

Avrupa Parlamentosu'nda Türkiye Dostları Grubu'nun düzenlediği "Türkiye'deki Demokratik Değişiklikler" isimli panele Mardin Milletvekili, Ak Parti Siyasi ve Hukuki İşler Başkan Yardımcısı Dr. Cüneyt Yüksel, Kastamonu Milletvekili Musa Sıvacıoğlu ve Antalya Milletvekili Yusuf Ziya İrbeç ile CHP İstanbul Milletvekili Algan Hacaloğlu ve MHP İstanbul Milletvekili Mithat Melen'den oluşan Türkiye- Avrupa Birliği Karma Parlamento Komisyonu heyeti katıldı.

Türkiye'de Demokratikleşme konularında attığı adımları bildiren Türkiye-Avrupa Birliği Karma Parlamento Komisyonu heyeti Demokratik Açılım, Anayasa Değişikliği, İsrail'in Mavi Marmara'ya saldırısı ve Türkiye'nin AB süreci gibi pek çok konuda muhatapları ile görüş alışverişinde bulundu.

Türkiye için Avrupa Birliği'ne tam üyeliğin en önemli önceliği olduğunu belirten Yüksel en önemli stratejik hedeflerinin Avrupa Birliği olduğunu vurguladı. Bu hedefe ulaşmak için Demokratik Açılım'ı başlattıklarını vurgulayan Yüksel; bundan sonra asla geriye bir dönüşün olmayacağını sözlerine ekledi. Yüksel şu noktaları vurguladı:

Avrupa Birliği'ne tam üyelik için katılım müzakerelerinde başladığımız günden beri; özellikle son yıllarda devrim niteliğinde bir dizi reformu hayata geçirmekle tek amacımız her zaman kendi insanımıza daha çağdaş daha demokratik bir yaşam standardı sunmaktı.

Demokratik Açılım Süreci dediğimiz süreçle de hedeflediğimiz açıkça budur.

Küresel istikrar için yoğun çaba harcarken, Türkiye'nin huzur ve istikrarı için de devrim niteliğinde reformları kararlılıkla gerçekleştiriyoruz. Hükümetimiz bu amaç doğrultusunda demokratik açılım projesini hayata geçirmiştir. Demokratik açılımın amacı hiçbir ayrım yapılmadan bütün vatandaşlarımızın hukuk önünde eşit olduğu ve hakkını arayabildiği mekanizmaların kurulması, mevcut mekanizmaların güçlendirilmesidir. Yegâne gayemiz, vatandaşlarımızın onurlu, vakur, güvenlik içinde ve özgürce yaşamasını sağlamaktır.

En önemli konulardan birisi de temel hak ve özgürlüklerin devletçe garanti altına alındığı, kişilerin kendilerini demokratik ve özgür bir ortamda gerçekleştirebilmelerinin sağlanmasıdır. Çünkü demokrasi mümkün olan bütün değerleri insana sağlama çabasıdır. Demokrasi bireysel özgürlüğün sahasını genişletir. Diğer yandan demokrasi özgürlük konusunda eşitlik ister. Amaç insana kendi kişisel tercihleri çerçevesinde özgürce yaşayabileceği refah dolu bir ortam sağlamak olmalıdır.

Bugünün dünyasında demokrasi, başta ekonomik kalkınma olmak üzere her alanda ilerleme ve gelişmenin temel zemini haline gelmiştir. Türkiye, güçlü ekonomisini ve itibarlı dış politikasını, son 8 yıldır demokratikleşme alanında attığı adımlar üzerine inşa etmiştir.

Bizler biliyoruz ki hiçbir reform, demokratikleşme reformlarıyla eş güdümlü olarak sürdürülmedikçe başarıya kavuşamaz. Ülkemizde son yıllarda temel hak ve özgürlükleri, demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü, insan haklarını, azınlıkların korunması ve saygı görmesi hususlarındaki düzenlemeleri güçlendiren ve güvence altına alan kapsamlı yasal reformlar gerçekleşmiştir.

Bu reformlardan sonuncusu da Anayasa Değişiklik Paketi'dir. Aslında en iyisi yeni bir sivil Anayasa'yı ülkemize kazandırmak idi ancak Türkiye'nin bu konuda kaybedecek zamanı kalmamıştır. Dolayısıyla en iyi çözüm kapsamlı bir Anayasa paketini gündeme getirmek oldu.