Hukuk ve Medya Bağlamında Uluslararası İslamofobi Konferansı - Son Dakika
Güncel

Hukuk ve Medya Bağlamında Uluslararası İslamofobi Konferansı

Hukuk ve Medya Bağlamında Uluslararası İslamofobi Konferansı

BYEGM Genel Müdürü Karakaya: "Görünümün ve ten renginin terörist olmaya ön koşul olarak kabul edildiği son derece trajik bir durumla karşı karşıyayız" "Terörizmi biz her durumda ve koşulda lanetledik ve lanetleyeceğiz. Fakat aynı zamanda münferit birkaç vakadan hareketle bir dinin tüm mensuplarının yersiz şekilde yaftalanmalarına karşı da sesimizi yükselteceğiz"

12.09.2013 14:20

Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürü Murat Karakaya, görünümün ve ten renginin terörist olmaya ön koşul olarak kabul edildiği son derece trajik bir durumla karşı karşıya olduklarını belirterek, "Terörizmi biz her durumda ve koşulda lanetledik ve lanetleyeceğiz. Fakat aynı zamanda münferit birkaç vakadan hareketle bir dinin tüm mensuplarının yersiz şekilde yaftalanmalarına karşı da sesimizi yükselteceğiz" dedi.

Karakaya, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın himayelerinde gerçekleştirilen ve İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ile Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü'nce (BYEGM), The Grand Tarabya Otel'de düzenlenen "Hukuk ve Medya Bağlamında Uluslararası İslamofobi Konferansı"nın açılışında yaptığı konuşmada, yaklaşık bir yıldır İİT ile işbirliği içerisinde konferansın çalışmalarını yürüttüklerini ifade etti.

Ayrımcılığı ve nefret suçlarını insanlığa karşı en büyük tehdit olarak gördüklerini belirten Karakaya, son 20 yılda hızla yayılan İslam karşıtlığı ve Müslüman düşmanlığının içinde bulunulan yüzyılın en öne çıkan nefret suçu olduğunu anlattı.

Murat Karakaya, ırkçılığın yeni bir türü olarak değerlendirilebilecek İslamofobinin, bir medeniyeti topyekün aşağılamayı içinde barındırarak, dünya nüfusunun önemli bir kesimini tehdit eder hale geldiğine işaret ederek, şöyle devam etti:

"Bu tehdidin birinci muhattabı olarak Batı'daki azınlık konumundaki Müslümanların yaşadığı sorunlar, İslamofobiye ne kadar ciddi yaklaşmamız gerektiğini gözler önüne sermektedir. Özellikle 11 Eylül sonrası başgösteren Müslüman olmayı terörist olmakla bir tutan bakış açısı, Müslümanları, vatandaşı oldukları ülkelerde türlü tehlikelerle yüz yüze getirmiştir. Görünümün ve ten renginin terörist olmaya ön koşul olarak kabul edildiği son derece trajik bir durumla karşı karşıyayız. Terörizmi biz her durumda ve koşulda lanetledik ve lanetleyeceğiz. Fakat aynı zamanda münferit birkaç vakadan hareketle bir dinin tüm mensuplarının yersiz şekilde yaftalanmalarına karşı da sesimizi yükselteceğiz."

Batı'da yaşayan Müslümanların İslamofobinin genel sonucunda türlü hoşgörüsüzlük ve ayrımcılıklara maruz kaldığını söyleyen Karakaya, "Onlar toplumun bölünmemesi gereken parçalarıdır. Yıllardır o topraklara çeşitli katkılar sağlamışlardır. Bugün artan görünürlükleri desteklenmeli ve geleceklerini güvenli bir şekilde tanzim etmelerine yardımcı olunmalıdır. Yani cami, minare, giyim, kuşam, sünnet, mezarlık benzeri temel haklar çerçevesine dahil olan ihtiyaçlar karşılanmalıdır. Sosyal dayanışmanın ve eşitliğin egemen olduğu ileri demokrasi anlayışı bunu gerektirmektedir. Oysa Avrupa'da yaşayan Türk nüfusun yaşadığı sıkıntılar, herşeyi açıklamaya yetmektedir. Almanya'daki cinayet ve kundaklamalar, İslamofobinin insan hayatını tehlikeye atacak kadar tehlikeli boyutlara eriştiğini göstermektedir" diye konuştu.

"İslam sevgi ve hoşgörü dinidir"

Murat Karakaya, İslamın sevgi ve hoşgörü dini olduğunu belirterek, yaşamayı, barışı ve sevgiyi öğütlediğini ifade etti.

Böyle bir dinden savaş ideolojisi çıkarılamayacağına dikkati çeken Karakaya, İslamofobinin ise savaşa, çatışmaya ve toplumların parçalanmasına zemin hazırladığını dile getirdi.

İslamofobinin medeniyetleri karşı karşıya getirerek dünya barışına da zarar verdiğini anlatan Karakaya, konu araştırıldığında ilk aktörlerden birinin medya olduğunu aktardı.

Karakaya, etkileme ve kamuoyu oluşturma konusunda medyanın çok güçlü bir aktör olduğunu dile getirerek, İslamofobi düşüncesinin yayılmasında etik kuralları da çiğneyerek etkili olduğuna dikkati çekti.

"Diğer taraftan medyanın, İslamofobi ile mücadelede yapıcı bir rol üstlenebileceğini düşünüyoruz. Nefret suçlarını yaymak yerine, onunla mücadele ederek medeniyetler arası diyaloğu ve işbirliğini arttırıcı bir yayın anlayışı geliştirmek, medyanın üzerine düşen en temel görevdir diye düşünüyoruz" diyen Karakaya, İslamofobinin bir insan hakları sorunu olduğunu, bu bağlamda ayrımcılıkla mücadele için alınan temel yasal önlemlerin İslamofobi için de uygulanması gerektiğini söyledi.

Konferans

İslamofobi konusunun birçok yönüyle ele alınacağı konferansın ilk gününde, 3 oturum düzenlenecek.

Birinci oturumda, " Demokrasi, Çok Kültürlülük ve İslamofobi" konusu ele alınacak. Moderatörlüğünü İbrahim Kalın'ın yapacağı oturumda, John Esposito "İslamofobi ve Çok Kültürlülük", Norman Gary Finkelstein "Fobi ve Rasyonel Korku Karşı Karşıya: Anti-Semitizm Örneği", Fatma Benli "İslamofobi ve Kadın Hakları", Marwan Mohammed ise " Fransa'da 'Müslüman Problemi'nin İnşası"nı anlatacak.

"İslamofobi Konusunda Medyanın Rolü ve Sorumluluğu" başlığıyla yapılacak ikinci oturumun moderatörlüğünü ise Enis Berberoğlu yapacak. Oturumda, Halim Rane "Avustralya Medyasında İslamofobi: Kültürlerarası ve Uluslararası İlişkilere Etkileri", Saied Reza Ameli "İslamofobi, Islamoromia ya da Islamoverita: İslama Karşı Medya Politikasını İtme-Çekme", Nathan Lean "Amerikan Medyasında İslamofobi", Stephen Sheehi "Medya Sorumluluğu, Topluluk Sorumluluğu, Devlet Sorumluluğu" konularında sunum yapacak.

Konferansın "Hukuk, İnsan Hakları ve İslamofobi" konulu üçüncü oturumunun moderatörlüğünü ise Yılmaz Ensaroğlu gerçekleştirecek. Oturumda, İbrahim Salama "İslamofobi ve Uluslararası İnsan Hakları Standartları", Ali Murat Yel "Düşünce Özgürlüğü ve İslamofobi İlişkisi", Hatem al-Bazian da "Müslüman Azınlıklar: Sanal Hapsetme ve Sınanan Vatandaşlık" konularını ele alacak.

Konferansın ikinci gününde ise çalıştay raporlarının müzakeresi gerçekleştirilecek.

Moderatörlüğünü Shahid Malik'in yapacağı "İslamofobi ile Mücadelede Hükümet ve Medya İşbirliği Yolları" konulu oturumda ise Isam Salim Shanti "İslamofobi ile Mücadelede İİT'nin Katkıları", Dalia Mogahed "İslam ve Müslümanlar Konusunda Amerikan Kamuoyu", Sajjad Karim "Hakları Dengelemek: İfade Özgürlüğü veya Tahrik", Tahir Abbas "İngiltere'de İslamofobi ile Mücadele: Hükümetler Ne Yapmamalı" konularını anlatacak.

Konferansta kapanışın ardından katılımcılar için İstanbul gezisi düzenlenecek. - İstanbul

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Hukuk ve Medya Bağlamında Uluslararası İslamofobi Konferansı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement