Bursa'da "Türkiye'nin Meseleleri" Konuşuldu

Bursa'nın Mustafakemalpaşa ilçesinde, Aydınlar Ocağı tarafından tertiplenen 'Türkiye'nin gündemindeki meseleler' başlıklı konferansa konuşmacı olarak katılan eski bakanlardan Hasan Celal Güzel, "Meclisteki DTP'liler ile dağdaki PKK'nın hiçbir farkı yoktur. Mücadelemizde önce Kürt'ü, PKK'lıyı ayırmamız lazım. DTP'nin iyi niyetli olmasının imkanı yok, çünkü bağımsız değil, ipleri PKK'nın elinde" dedi.

Belediye Düğün Salonu'nda gerçekleştirilen konferans ilgi gördü. Konferansın açılış konuşmasını yapan İlçe Milli Eğitim Müdürü Sadi Kurtulan, "Milletimize ait olan güzellikleri yaşamayı ve yaşatmayı görev kabul eden Aydınlar Ocağımız, ülkemize yönelik tehdit ve tehlikelere karşı da kamu vicdanının sesi olmaya gayret etmektedir. Bin yıllık tarihi geçmişi olan milletimiz, 85 yıllık cumhuriyet tecrübesiyle, Türk'ün kaybolmuş medeni vasfını geleceğe taşımaktadır. Konferansımızın kültür ve düşünce dünyamıza

yeni ufuklar açacağı inancındayım" dedi. Daha sonra kürsüye gelen Hasan Celal Güzel, "Düşüncelerimden dolayı 5 ay hapis cezası yattım. Ama kendimle iftihar ediyorum" diyerek sözlerine başladı. Güzel, "Türkiye'nin yüzlerce meselesi var. Ama gündemdeki en önemli mesele terör belasıdır. Ülkemizin bugünlerde birlik ve beraberliğe her zamankinden çok ihtiyacı var. Ülkemiz çok eski bir devlettir. Biz Türkler, 10 asır İslam'a hizmet etmiş bir milletiz. Türk'üz diyorum, ırkçıyız demiyorum. Çünkü İslam'da ırkçılığa

yer yoktur. Milliyetçi ve vatansever olduğumuz için böyle diyorum. 100'ün üzerinde eser veren, 10 küsur yılını tarihe veren bir bilim adamı olarak şunu söylüyorum ki, Türkler hiçbir zaman Ermeni katliamı gerçekleştirmemiştir. Bu düzmecedir. Onlar bize bunu kabul ettirmeye çalışıyorlar, yapmadığımız bir şeyi neden kabul edip de özür dileyelim? Ama onlar, biz bunu kabul edersek arkasından başka oyunlara girecekler ve bizlerden toprak ve tazminat talebinde bulunacaklar. Yani oyun içinde oyun oynanıyor ülkemiz

üzerinde" diye konuştu.

"Ben Türkiye'nin hiçbir zaman birlik ve bütünlüğünün bozulacağına inanmıyorum" diyen Güzel, "Türkiye gerçekten büyük bir devlet. Bir devlet adamı kalkıp da 'Kürtler azınlıktır' diyemez. Türkiye Cumhuriyeti statüsünde şu vardır ki, Kürtler azınlık değildir. Ülkemizde yüzde 9 oranında Kürt vardır. Bu da 6.5 milyon kişi demektir. Yüzde 19 olsa ne fark eder? Bu topraklarda yaşayanlar Türk'tür. Burası Türkiye Cumhuriyeti, üzerinde yaşayanlar da Türk'tür, ülkemizi hiçbir şekilde paylaşmaya niyetimiz yok. Kim

olursa olsun bu topraklar üzerinde biz Türkler'le geçinmek zorundadır. PKK 1976 yılında kuruldu. Ama ilk safhalarda Asala örgütü ile iç içeydi. Vurulan PKK'lılara bakın, üç kişiden ikisi sünnetsiz. Bunlar Kürt olabilir mi? PKK ilk günlerinde telsizlerinden Ermenice konuşuyordu. PKK içindekiler Ermeni. PKK taktik değiştirdi. Şimdi de dinci görünmeye çalışıyor. Bunlar aslında Marksist ve komünistin ta kendisi. PKK aynı Filistin'deki bağımsız savaşçılar gibi kendini göstermeye çalışıyor. Kendini dünyaya bu

şekilde tanıtmaya çalışıyor. Amerika ise Irak'a sadece petrol için girdi. Amacı bu, önce orada bağımsız kürdistanı kuracak, ardından da İsrail'e bir müttefik bularak bölgeye hakim olacak. Bütün bunları ise petrol için yapmaya çalışıyor. Çünkü dünyanın en kaliteli petrolü Kerkük bölgesinde. İsrail ise Ortadoğu için tam bir çıban başı. ABD, Ortadoğu'da İsrail ve Kürdistan hattını çizmek istiyor. ABD böylelikle İran'a da karşı çıkmış olacak. Yani Kerkük'te federe bir devlet kurulması durumunda ABD emeline

ulaşabilir" ifadelerini kullandı.

DTP'liler ile PKK'nın hiç bir farkı olmadığını iddia eden Güzel, şöyle devam etti:

"PKK'nın Türkiye'deki temsilcisi ise DTP'dir. Meclis'teki DTP'liler ile dağdaki PKK'nın hiçbir farkı yoktur. Mücadelemizde önce Kürt'ü, PKK'lıyı ayırmamız lazım. DTP'nin elinde iyi niyetli olmasının imkanı yok, çünkü bağımsız değil, ipleri PKK'nın elinde. Bizim 800 bin kişilik ordumuz var. Allah onları korusun. Biz Türkler, Allah'tan sonra ordumuza güvenen bir milletiz. Biz savaş meraklısı değiliz. ABD ile milyonda bir oranında dahi karşı karşıya geleceğimizi sanmıyorum. Şayet gelecek olursak bir avuç

paralı çapulcuları 15 günde Basra Körfezi'ne dökeriz. Barzani şöyle demiş, böyle demiş. Kim takar seni uyuz köpek. Bu iş coni postalı yalamaya benzemez. Türkiye'nin sınır ötesi operasyon yapmaktan başka seçeneği yoktur. Bizim kimsenin toprağında gözümüz yoktur. Başbakan alnı açık bir şekilde ABD'de bunları masaya yatırmalıdır. Bu hükümet bu konuda eğer bir şey yapmazsa, sakın yüzde 47'ye güvenmesinler. Bu millet adamı tepe takla getirir."

(AH-MŞ-OK-Y)