Pembe üzerine bir çalışma #5 - Son Dakika
Spor

Pembe üzerine bir çalışma #5

Pembe üzerine bir çalışma #5

Dokuzuncu etap, genel klasman için oldukça belirleyici olacak üç zamana karşı etabından ikincisiydi.

23.05.2019 14:23

Dokuzuncu etap, genel klasman için oldukça belirleyici olacak üç zamana karşı etabından ikincisiydi. Bu sefer ilki kadar kısa değil, 34.8 km’lik, uzun sayılabilecek bir zamana karşı koşuldu. Yağmur zaman zaman çok etkili oldu, bazı bisikletçilerin sürelerine önemli ölçüde etkiledi.

Bisikletçiler genel klasman sırasına göre, sonuncudan birinciye doğru start aldığı için genel klasman adaylarını izlemek için bir hayli bekledik. Etap başlarken kafalarda iki soru işareti vardı. Bunlardan birincisi, saat rekorunun yeni sahibi Victor Campenaerts mi yoksa genel klasmanın en büyük adaylarından Primoz Roglic’in mi kazanacağı; diğeriyse genel klasman adayları arasında önemli fark olup olmayacağıydı.

İlk sorumuzun cevabını Roglic’in Campenaerts’in 11 saniye önünde bitirip, ilk zamana karşıda olduğu gibi etap galibiyetine ulaşmasıyla aldık. İkinci sorunun cevabı ise Simon Yates etabı bitirdiğinde alındı. İlk zamana karşıda Roglic’in yalnızca 19 saniye gerisinde kalan ve etabı ikinci bitiren Yates, bu sefer bir hayal kırıklığı yaşadı. Britanyalı, etabı Roglic’in 3:11, Vincenzo Nibali’nin ise 2:06 gerisinde tamamladı. Yates böylelikle genel klasmanda Roglic’in 3:46 gerisine düşmüş oldu. Nibali ise Roglic’in genel klasmanda 1:44 gerisinde bulunuyor.

Zorlu ve yorucu zamana karşı etabının ardından peloton ilk dinlenme gününe girdi. Bisiklet severler için pazartesi günü biraz daha zorlu geçti.

Salı günü, 10. etap. Peloton artık Kuzey İtalya’ya doğru gidiyor. Bisikletçilerin sırtı Adriyatik’e, yüzleri Giro’nun başladığı Bologna’ya dönük.

Etap oldukça kısa, 140 km. Dinlenme günün ardından adeta mini bir dinlenme günü gibi.

Kaçışta görmeye alışık olduğumuz takımlar vardı yine: Nippo Vini Fantini ve Bardiani. Nippo’dan Japon Sho Hatsuyama ve Bardiani’li İtalyan Luca Covili. Hatsuyama’yı ilk etaplarda bir kez daha kaçışta görmüştük. Ancak o zaman tek başınaydı. Bu sefer kendine bir arkadaş bulmuş. İtalyanlar yabancı dil konuşmayı pek sevmezler, Hatsuyama’da biraz İtalyanca varsa anlaşabilmişlerdir.

Bu tabii ki çok ciddiye alınacak bir kaçış değildi. İki kişi, başlangıçtan dürbünle baktığınızda finişi görebileceğiniz dümdüz bir etap. Beklenen de oldu, peloton bu ikiliyi yaklaşık 30 km kala etkisiz hale getirdi. Ardından finişe doğru tempo yavaş yavaş arttı.

Son üç km kapısı geçilmişti ki önde turuncu mayolu bir bisikletçi kaçmaya niyetlendi. Arkasında koca peloton varken ne kadar gerçekçiydi bu deneme, tartışılır. Bu isim CCC’den José Ventoso’ydu. İspanyolun beklenenden fazla kaçtığını söyleyebiliriz. Ancak 700 m kala yakalanabilrdi.

Son kilometre kapısı geçiliyordu ki büyük bir kaza oldu. “N’oldu, ne oluyor” derken sprint finişi başlamıştı bile.

Arnaud Démare’ı taşıyan Françaises des Jeux (FDJ) treni yine erkenden en önde kaldı. Ancak Fransızlar bu sefer kararlıydı. Denmişler denemişler olmamıştı. Domestikleri bu sefer Démare’a daha uzun süre eşlik ettiler. Démare da bunun hakkını verdi. Çok güçlü, çok kararlı bir şekilde sprint’ini attı ve kimseye geçilmedi. Bu yıl Giro’da ilk etap galibiyetini aldı. Caleb Ewan ve Elia Viviani daha geç sprint’e başlasalar da Démare’a yetişemediler.

Finişi anlatırken Giro’nun en formda sprinteri Pascal Ackermann’ın adı hiç geçmedi. Sebebi maalesef o kazaya karışmasıydı. Bir km kala yapılan kazadan kurtulamadı Ackermann ve kötü bir şekilde yere düştü. Üstü başı yırtıldı, ilk bakışta korkuttu. Ancak korkulan olmadı. Ackermann, takım arkadaşlarıyla birlikte finişe kadar gelebildi.

Kazadan ucuz kurtulamayan bisikletçiler vardı. Trek Segafredo’nun sprinteri Matteo Moschetti kazanın ardından yarışa devam edemedi. Onun dışında bu kazadan dolayı abandone olan bir isim olmadı.

Bu kısa ve düz etabın ardından sıradaki etap yine düzdü ancak bu sefer daha uzundu. Carpi’de başlayan 221 km’lik etabın ardından peloton Kuzey İtalya’ya iyice yaklaştı. Finiş; Cenova, Milano ve Torino üçgeninin içindeki Novi Ligure’deydi.

Kaçışta yine İtalyan takımları vardı. Üç İtalyan bisikletçi; Nippo Vini Fantini’den Damiano Cima, Bardiani’den Mirco Maestri ve Andoni’den Marco Frapporti etabın büyük bir kısmında ana grubun iki-üç dakika önünden gittiler. Önceki gün olduğu gibi kaçıştakiler son 30 km civarında kayıplara karıştılar.

11. etapta klasik bir sprint finişi öncesi izledik denilebilir. Sona yaklaştıkça iyice artan tempo, iyi pozisyon almak için önde konumlanan takımlar vs.

Son üç kilometre kala yine en öndeki renk turuncuydu. Ancak CCC Team bu sefer bir değil üç kişiydi. Polonya asıllı İtalyan sprinterleri Yakub Mareczko da oradaydı. Haftaya çalışkan başladılar ancak buralarda pek bulunmamış isimlere sahip olmanın dezavantajını yaşıyor gibiler.

CCC’nin ardından Dimension Data önde kaldı. "Giacomo Nizzolo için bir şeyler yapabilir miyiz acaba" diye düşündüler muhtemelen ama büyüklere erkenden av oldular.

Son üç km’si dümdüz bir sprint finişi vardı. Kuvvetli bir kafa rüzgârı zamanlamayı daha da kritik hâle getiriyordu.

FDJ, çoğu sprint finişinde olduğu gibi yine erkenden ön tarafta kaldı. Bora Hansgrohe onların arkasında mevzilenmişti.

Önemli sprint trenlerinin içinde en dikkat çeken şey, Quick Step’in ne yaptığını bilmez görüntüsü oldu. Özellikle sona doğru Elia Viviani bir yer yerdeydi, Florian Sénéchal başka bir yerdeydi. Vivani, Sénéchal ön tarafında olmasına rağmen gitti bir başkasının tekerleğine yapıştı. Evet Viviani formda değil ancak Quick Step’in de alışık olduğumuz, ne yaptığını çok iyi bilen Quick Step olduğunu söylemek zor.

Sprinti erken açan bu sefer Ackermann oldu. Erken öten horozun başı genelde olduğu gibi kesildi. Ardından Ewan sprint’e başladı, onun arkasından da Démare çıktı. Ewan, sekizinci etapta olduğu gibi çok güçlü bir şekilde sprint attı ve yine sekizinci etapta olduğu gibi uzun bir etabın ardından en güçlü kalan sprinter olduğunu gösterdi, etabı kazandı. Finişi Démare ikinci, Ackermann üçüncü sırada geçti.

Caleb Ewan’ın diğer sprinterlere göre bacaklarının daha az ağırlık taşıması, onu bu uzun etaplarda öne çıkarıyor. Ewan yalnıca 67 kiloyken Démare ve Ackermann’ın 78 kilo olduğunu hatırlatalım. Viviani de 67 kilo ancak şu an form olarak saydığımız bu isimlerin gerisinde.

Bu etabın ardından siklamen mayo da el değiştirdi. Üçüncü etaptan beri puan klasmanında lider olan Ackermann, bu etabın ardından mayosunu Démare’a devretti. Dünkü finiş bu yıl Giro’nun son sprint finişi olduğu için bundan sonra ara sprint kapıları çok daha fazla önem taşıyacak ve son etabın ardından siklamen mayoyu kimin giyeceğini belirleyecek.

Dinlenme gününün hemen ardına konumlanmış bu iki düz etabın ardından peloton artık başını alıyor ve dağlara gidiyor.

Bugün koşulacak 12. etapta genel klasman için önemli olan ilk yokuş aşılacak. 8,8 km boyunca ortalama %9,5 eğimli bir yokuş bu. Tırmanış kadar iniş de önemli olacak. Kaçışa gidebilecek bir etap olduğu söylenebilir. Son 2,5 km ile 2 km arasında ortalama %13,2’lik bir tırmanış daha olacak. Kısa olsa da etabın kazananı o yokuşta belli olabilir.

13. etapta ise ilk zirve finişini izleyeceğiz. Onun dışında etapta iki önemli tırmanış daha olacak. Genel klasmancılar ilk defa bir zamana karşı etabı dışında boy gösterecekler.

Hazırlayan: Enes KANBUR

Kaynak: EuroSport.com

Son Dakika Spor Pembe üzerine bir çalışma #5 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement