Gültekin Gencer Benimle Ilgili Diğer Kulüplere Kötü Referanslar Verdi" (2)

HÜSEYİN EROĞUL - Bir dönem Beşiktaş'ta yıldızı parlayan ancak daha sonra siyah-beyazlı takımla yollarını ayıran Ümraniyespor'un tecrübeli futbolcusu Mehmet Sedef, Antalyaspor'un eski başkanı Gültekin Gencer'in futbol hayatını olumsuz etkilediğini söyledi.

Ümraniyespor'un Hekimbaşı Tesisleri'nde AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Mehmet Sedef, kariyerine Spor Toto Süper Ligde devam etmek istediğini ancak Antalyaspor'un o dönemki kulüp başkanı Gültekin Gencer'in kendisi hakkında diğer kulüplere olumsuz referanslar verdiğini belirterek, "Her futbolcu Süper Lig'de oynamak ister. Ben de devam etmeyi çok istedim. Adanaspor'la 1 yıllık sözleşmem devam ediyordu ama ayrılmak zorunda kaldım. Daha sonra da Süper Lig'den kimse istemedi. Antalyaspor'un o dönemki başkanı Gültekin Gencer benimle ilgili diğer kulüplere kötü referanslar vermiş. Ondan sonra transferlerim sıkıntılı oldu." diye konuştu.

Antalyaspor'da kaptanlık yaptığı dönemde takım arkadaşlarının ödemelerle ilgili yaşadığı sıkıntıları gidermek adına sorumluluk aldığını ancak eski başkan Gültekin Gencer'in verdiği sözlerin arkasında durmadığını söyleyen Mehmet Sedef şu ifadeleri kullandı:

"Antalyaspor, TFF 1. Lig'e düştüğü zaman bana takım kaptanlığı verildi. Ben de bir kaptan olarak bütün sorumluluğu aldım. Gültekin Gencer hiçbir sözünün arkasında durmadı. O dönem takım iyiydi, ilk üçteydik. Orduspor'a yenildiğimiz maçtan sonra beni kadro dışı bırakıp ihaleyi üstüme yıktılar. Bütün olaylar bundan sonra gelişti zaten. Özeleştiri yapmam gerekirse benim de hatalarım olabilir. Kaptanlık yaptığım dönemde sorumlulukla başka şeyleri karıştırmış olabilirim. Maddi anlamda takımda sıkıntılı arkadaşlar vardı. Kaptan olarak bana geliyorlardı. Ödemelerle ilgili başkanla konuştuktan sonra takım arkadaşlarıma gün veriyordum ama o gün paralar yatmayınca yalancı durumuna düşüyordum. Başkanla bu konularda karşı karşıya geldik. Takım kadrosuna, şampiyonluğa inandığım için başkanla her şeyi açık ve net konuşuyordum. Bunu da bir takımda yapacak olan zaten kaptandır. Bende açık açık konuştuğum için sevmedi herhalde beni. Oradaki yerel kamuoyuna da benimle ilgili yanlış bilgiler verdi."

Antalyaspor'da kendisini yeniden bulduğunu ancak yaşanan yönetim değişikliğinin ardından sorunların baş gösterdiğini ve kadro dışı bırakıldıktan sonra kırmızı-beyazlı kulüpte sıkıntılı bir sürece girdiğini anlatan Ümraniyesporlu futbolcu, "Kadro dışı kaldıktan sonra yaklaşık 4 ay tek başıma idman yaptım. Bazen hocalar antrenmana gelmiyorlardı ben tutanak tutturuyordum, onlar benim hakkımda tutanak tutuyorlardı. Bir kere hastalanıp rapor aldım kabul etmediler. Çok zor bir süreç yaşadım ama çok şükür hepsinin üstesinden gelmeyi başardım." ifadelerini kullandı.

"Futbolu bırakma ihtimalini kendime konduramadım"

Antalyaspor forması giyerken Konyaspor'la deplasmanda oynanan maçın ardından kalp krizi teşhisiyle hastaneye kaldırılan Mehmet Sedef, doktorların tavsiyesiyle futbola geri döndüğünü söyledi.

O dönem sezona kötü başladıklarını ve üst üste alınan kötü sonuçların oluşturduğu stresin yanı sıra özel hayatında da sorunlar yaşadığını söyleyen Mehmet Sedef, "6 aylık dinlenme ve tedavi süreci geçirmem gerekiyordu. Süreci iyi tamamladım. Futbolu bırakma ihtimalini kendime konduramadım, kendimi iyi hissediyordum ama doktorlara 'Yüzde 0.1 ihtimal varsa söyleyin futbol oynamayım' dedim. Onlar da tam aksine 'Dışarıdan izlersen daha büyük sıkıntı olur' dediler. Bırak deseler bırakacaktım. Saha içinde mutluyum. Kalp hastalıklarında stres önemli bir etken. Maç öncesindeki toplantılarda stresli oluyorum ama maça çıkınca her şeyi unutuyorum. Sahaya çıktığım anda kendimi daha iyi hissediyorum." değerlendirmesinde bulundu.

"Ümraniyespor'a gelirken şampiyonluk için geliyorum dedim"

Geçen sezon Adanaspor'un Spor Toto Süper Lig'e yükselmesinde pay sahibi isimlerden olmasına rağmen kariyerine TFF 1. Lig'de devam eden deneyimli oyuncu yeniden bir üst ligde oynamak istediğini ve Ümraniyespor'a şampiyonluk iddiasıyla geldiğini vurgulayarak şunları kaydetti:

"Ümraniyespor'a imza atarken şampiyonluk için geliyorum, yeniden Süper Lig'de oynamak istiyorum dedim. Yönetime isterseniz sözleşmeye şampiyonluk maddesi koyduralım dedim. Onlar da inancımı gördüler. Ümraniyespor'da Süper Lig'e çıkacak potansiyel var. Geçen seneki Adanaspor kadrosuyla karşılaştırırsak Ümraniyespor'u biraz daha yukarıda görüyorum. İlk altının içindeyiz. Hedefimiz play-off değil dersek yalan söylemiş oluruz ama maç maç düşünüyoruz. İkinci sıra ile aramızda çok puan farkı yok, onlarla da maçımız var. Hedefimizi dillendirmek istemiyoruz. Genç ve bu lige yeni adapte olan oyuncularımız var. Bir baskı olabilir onlar için ama Göztepe maçında takım olarak bu baskıyı da atlatabildiğimizi gördük. Burada çok güzel bir arkadaşlık ortamı var. 24 kişilik kadroda kimi koyarsanız oynayabilecek seviyede. Sahaya çıkınca birbirimize inanıyoruz ve güveniyoruz. Erkan Sözeri geldikten sonra oyun anlamında çok geliştirdik kendimizi."

"Beşiktaş'tan ayrılmak hatalarımdan biridir. Onun pişmanlığı hala var"

Beşiktaş'tan sonra Altay ve Çaykur Rizespor'da kiralık olarak forma giyen daha sonra Atiker Konyaspor, Gençlerbirliği, Antalyaspor, Gaziantepspor ve Adanaspor'da görev yapan Mehmet Sedef, altyapısında yetiştiği Beşiktaş'tan ayrıldığı için pişmanlık yaşadığını söyledi.

Oynama arzusunda olduğunu ancak siyah-beyazlı kulüpte şans bulamadığı için ayrılma kararı aldığını belirten deneyimli savunma oyuncusu, siyah-beyazlı kulübün o dönemki yönetici Sinan Vardar'ın 'Boş mukaveleye imza at' teklifini geri çevirdiğini ifade ederek şunları aktardı:

"Ertuğrul Sağlam döneminde kiralık olarak Beşiktaş'tan ayrıldım. Kimse bana git demedi. Oradan ayrılınca nasıl bir takımdan ayrıldığınızın farkına varıyorsunuz. O dönem oynayamıyordum, UEFA listesine de alınmamıştım. Ertuğrul Sağlam'a gitmek istediğimi söyledim. 'Ben senin gitmeni istemiyorum ama gidersen de bir şey diyemem, kalırsan başımın üstünde yerin var çünkü çalışıyorsun' dedi. Beşiktaş, Türkiye'nin en büyük kulüplerinden biri. Beşiktaş'tan ayrılmak hatalarımdan biridir. Onun pişmanlığı hala var. Kiradan dönünce 1 sene daha sözleşmem vardı ancak Mustafa Denizli kiralıkların hiçbirinin geri dönmesini istemedi. O oyuncuların arasında Adem Büyük de vardı. Daha sonra o dönemki yönetici Sinan Vardar beni çağırdı ve 'Boş mukaveleye imza at' dedi. 23 yaşındaydım ve para kazanmak istiyordum. 30 yaşına kadar altyapıdan çıkmış oyuncu muamelesi göremem dedim, kabul etmeyince ayrıldım."

Gençlerbirliği forması giydiği dönemde Beşiktaş'a transferinin yeniden gündeme geldiğini söyleyen Mehmet Sedef, "Samet Aybaba beni Beşiktaş'a istedi. Aynı zamanda Şenol Güneş de Trabzonspor'a istedi. Görüşmelerimiz oldu ama o dönemi çok iyi yönetemedim. Antalyaspor'a gittim. O dönem için 'İyi ki gitmişim' diyeceğim bir takımdı. Menajerliğimi abime vermiştim. Orada yanlış bir karar verdiğimi düşünüyorum. Belki iyi bir menajerim olsa yeniden çıkışa geçebilirdim. Böyle şeyleri genç yaşlarda yaşadığım için şanslıyım. Hayatta böyle şeyler oluyor, bunları tecrübe olarak görüyorum." şeklinde konuştu.

Beşiktaş'ın eski teknik direktörü Jean Tigana döneminde iyi bir jenerasyon yakalandığını sözlerine ekleyen Mehmet Sedef, " Serdar Kurtuluş, Burak Yılmaz, Aydın Karabulut gelmişti. Beşiktaş o dönem iyi bir jenerasyon yakalamıştı, biraz sabredilseydi şampiyonluk için uzun seneler beklenmezdi ama Türkiye'de her şey sonuca bağlı." ifadelerini kullandı.

Potansiyelli birçok altyapı oyuncusunun saha dışında profesyonel destek alamadıkları için silindiğini söyleyen Mehmet Sedef şunları kaydetti:

"Futbolcuların 17-18 yaşlarında başlayan 23 yaşına kadar devam eden bir geçiş süreci var. O süreçte genç futbolcu Avrupa'daki gibi profesyonel yaşayamıyor. Henüz gelişimini tamamlamamış futbolcu sürekli 90 dakika oynuyor, bu doğru değil. Tigana beni sezonun ilk 4 maçında altyapıya geri göndermişti. O zaman hocanın benimle ilgilenmediğini düşünüyordum. Altyapıda goller atınca 5. haftada direkt oynattı. Beni hazırladığını sonradan anladım. Bir futbolcu gece 4'te yatıp sabah antrenmana geldiğinde bir süre sonra sakatlıkla, yorgunlukla uğraşıyor. Kendi yaşadıklarıma dayanarak futbolcunun diyetisyen, beslenme, uyku gibi konularda destek alması gerektiğini düşünüyorum. Genç yaşlarda 3 maç üst üste oynayınca 'Ben artık oldum' diyordum ama futbol her zaman gelişen bir şey. Gençlerin kaybolmasını geçiş sürecindeki hatalara bağlıyorum. Bu hatalar tek taraflı değil ama yüzde 80 oranında futbolcunun hatasıdır."