TBMM Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca, Can Atalay'ın dosyasının Yargıtay'a gönderilmesine tepki gösterdi

TBMM Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca, Türkiye İşçi Partisi'nin (TİP) cezaevindeki milletvekili Can Atalay hakkındaki Anayasa Mahkemesi'nin "yeniden yargılama ve tahliye kararı verilmesi zorunludur" kararına rağmen İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin dosyayı Yargıtay'a göndermesine tepki gösterdi. Karaca, "TBMM Başkanvekili olarak buradan çağrımdır; seçilmiş bir milletvekilinin siyasi partisi ne olursa olsun yeri TBMM'dir. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına girdiğimiz bugünlerde eğer parlamentonun, millet iradesinin hukukunu koruyamaz isek bu saatten sonra ülkemizin itibarının bir daha düzelme şansının kalmayacağını düşünüyorum" dedi.

TİP'in cezaevindeki Hatay milletvekili Can Atalay, Anayasa Mahkemesi'nin "yeniden yargılama ve tahliye kararı verilmesi zorunludur" kararına rağmen İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi dosyayı Yargıtay'a gönderdi. Mahkemenin söz konusu kararı sonrası birçok siyasi parti, milletvekili, sivil toplum kuruluşu bu duruma tepki gösterdi.

TBMM Başkanvekili ve CHP Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca da Atalay'ın dosyasının Yargıtay'a gönderilmesine tepki gösterdi. Hukukçu Karaca, şunları söyledi:

"TAHLİYE KARARI VERMESİ GEREKEN MERCİ YARGITAY DEĞİL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ'DİR"

"Anayasa Mahkemesi'nin seçilme hakkı ihlal edildi diyerekten verdiği hak ihlali kararı üzerinden 8 gün geçti. 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilen dosyada öğrendik ki 13. Ağır Ceza Mahkemesi derhal Anayasa Mahkemesi kararını uygulayarak milletvekili hakkında tahliye kararı vermesi gerekirken topu taca atmış ve tekrar Yargıtay'a göndermiş. Anayasa Mahkemesi kararları tüm kurumları, kişileri bağlar ve tahliye kararı vermesi gereken merci Yargıtay değil 13. Ağır Ceza Mahkemesi'dir.

Türkiye Cumhuriyet anayasası açık iken, kanunlar, kurallar açık iken adaletin, hukukun göz göre göre katledilmesine hiçbir kişinin, kurumun göz yummaması gerekir. Eğer anayasa, kanunlara uymak ve uygulamakla sorumlu olanlar bugün bu karara ses çıkarmaz ve Hatay'ın yaklaşık 80 bin yurttaşının oyuyla seçilmiş bir milletvekilinin tahliyesi giderek geciktirilirse ardı ardına hak ihlalleri devam edecek ve bu ülkede artık hukukun üstünlüğü ve adalet kavramları hoş bir sadadan öteye gitmeyecek.

"SEÇİLMİŞ BİR MİLLETVEKİLİNİN SİYASİ PARTİSİ NE OLURSA OLSUN YERİ TBMM'DİR"

TBMM Başkanvekili olarak buradan çağrımdır; seçilmiş bir milletvekilinin siyasi partisi ne olursa olsun yeri TBMM'dir. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına girdiğimiz bugünlerde eğer parlamentonun, millet iradesinin hukukunu koruyamaz isek bu saatten sonra ülkemizin itibarının bir daha düzelme şansının kalmayacağını düşünüyorum. O neden Hatay Milletvekili Can Atalay'ı derhal tahliye edin ve o da Hatay halkının özellikle depremde büyük bir yıkıma uğramış Hatay'ın çözülmesi gereken çok sorunu var ve Hatay'ın milletvekili Hataylıların milletvekili olarak TBMM'de sandalyesinde yerini almalıdır."