AK Parti'li Akdoğan: Demirtaş'ın Aday Olması Sürecin Başarısıydı

Başbakan Erdoğan'ın Başdanışmanı ve AK Parti Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin çözüm sürecine ivme kazandırdığını belirterek, "Demirtaş'ın aday olması sürecin başarısıydı" diye konuştu.

NTV yayınında soruları yanıtlayan Akdoğan, Lice'deki heykel olayı ve çözüm süreciyle ilgili son gelişmeleri değerlendirdi. Çözüm sürecinin çok önemli bir aşamaya geldiğini belirterek, "Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce de devam eden görüşmeler sonucunda önemli bir şamaya gelmişti. Cumhurbaşkanlığı seçimi aslında buna ivme kazandırdı" dedi.

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın cumhurbaşkanı adayı olmasının sembolik açıdan önemli olduğunu ifade eden Akdoğan, "Düşünün, siz sürekli hasım olarak gördüğünüz bir devletin başına talip oluyorsunuz, yarışa giriyorsunuz, yani demokratik yarışı reddetmiyorsunuz. Sistemi reddetmek yerine sisteme entegre olmaya çalışıyorsunuz. Oyunu kabulleniyorsunuz. Bugüne kadar en temel sorunlardan bir tanesi bu demokratik yarışı kabul etmemekti. "Bu olamaz, biz diğer yönteme başvuralım, dağa çıkalım.' Bu, bunu çökerten bir şeydi. Bu yüzden de Demirtaş'ın aday olması sürecin başarısıydı" diye konuştu.

-HEYKEL OLAYI: "SABOTAJ OLARAK DEĞERLENDİRİLEBİLİR"-

Gelinen noktada Demirtaş'ın yüzde 10, çözüm sürecinin mimarı olan Başbakan Erdoğan'ın da yüzde 52 gibi bir oy almasının sürece dolaylı olarak bir destek anlamına geldiğini ifade eden Akdoğan, şöyle devam etti:

"Bu nedenle cumhurbaşkanlığı seçimleri sürece ivme kazandıran bir anlam taşıdı. Şimdi bu kadar her şey iyiyken, umutlar daha da artmışken bir tarafta istenmeyen hadiseler Ne zaman böyle bir noktaya gelsek, umutlar yeşerse birileri rahat durmuyorlar ve kirli, sinsi, alçak bir ruh o bölgede dolaşıyor ve bir şeyler yapmaya çalışıyorlar. Bu sabotaj gibi de değerlendirilebilir. Örgütün içinde bir takım çetelerin olduğu anlaşılıyor.

Çözüm sürecinde Öcalan'ın yaptığı çağrıların arkasında duruyor gibi gördük Kandil'i. Ancak bunlar yapılırken bu yaşanan olaylar bir tezatlık oluşturuyor, süreç açısından bir kırılganlık üretiyor. Bunlardan mutlaka kaçınmak gerekir. Süreç var diye devlet burada asayiş, şiddet olaylarına tolerans gösterecek diye bir şey olamaz. Burada hukuk işleyecektir. Bu çözüm hukuk içerisinde gerçekleşecek bir çözüm olacaktır. Yoksa dayatmalarla, fiili durumlarla, bu tür oldu bittilerle bir yere varılamaz."

-"NİHAİ ÇÖZÜM SİLAHLARIN BIRAKILMASI"-

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'ın "Oluşacak yeni heyetin Kandil'le de direkt görüşmesini arzu ediyorum" sözleriyle ilgili ise Akdoğan, "Sürecin sahibi Sayın Bakan Beşir Atalay böyle bir şey diyorsa bu doğrudur. Bunun içini dolduracak birimlerde ona bağlı olan birimlerdir. Benim yorum yapmam çok doğru olmaz ama neticede istihbarat örgütleri herkesle görüşürler. Bunun ötesinde başka bir takım birimlerin faaliyeti olacaksa onu tabi ilgili ve yetkili kişilerin değerlendirmesine bırakmak gerekir. MİT olarak bakarsak, onun görevi bütün terör birimlerine bakmadan kim olursa olsun görüşme yapmaktır" diye konuştu.

Akdoğan, "Eve dönüşler nasıl sağlanacak?" seklindeki soruya da şu yanıtı verdi:

"Bu bir taraftan çok büyük, başka bir taraftan da bakılırsa çok kolay bir hadise olarak görülebilir. Bunu daha önce yaşadık. Bir siyasi şova dönüştürülmeseydi, Habur sabote edilmeseydi orada bir süreç devam edecekti. Aslında sürekli bir takım dönüşler oluyor, Eve Dönüş Yasası şu anda zaten var. Her hafta 5 kişi 10 kişi dağdan iniyor. Bu şu anda da işleyen bir süreç. Eve dönüşün yolu şu anda kapalı değil, mesele silah bırakma. Burada ilk adım silah bırakma fikriyatı oluşmaya başlamasıydı, bu oluştu. Bu bence silahın bırakılması kadar önemli bir aşamadır. Burada bu dönüşler şu andaki yasayla da yapılabilmektedir, zamanın ruhu önemlidir, insanların genel kabulü önemlidir. Burada bir yumuşama olduğu taktirde bu çok hızlı gerçekleşebilir. Ama toplumsal bir kabul olmazsa, sürekli gerginlik olursa işte o zaman bu işleri yapmak zor olur. Ben bu noktada ümitliyim. Bunu büyük bir problem olarak görmemek gerekir. Bu silah bırakma fikriyatının oluşması, bölgede normalleşmenin yaşanmaya başlanmış olması önemli merhalelerdir. Ama nihai çözüm elbette silahların bırakılmasıdır."