Üç Kardeş de Birer Böbrekle Yaşıyor

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ :

-astanede yatan böbrek hastası kardeşlerden detaylar

- Böbrek nakli yapılan Küçük kız kardeş Pervin Küçükakbaş'tan detaylar

-Pervin Küçükbaş ile röportaj

-Böbrek bağışında bulunan en büyük abla Fatma Küçükakbaş ile röportaj

-Ortanca kız kardeş Zühre Nazlı ile röportaj - Diyarbakırlı diyaliz hastası kadın, kendisine organ bağışında bulunmak isteyen ablasının bir böbreğinin kist nedeniyle alınması üzerine, diğer kız kardeşinden yapılan nakille sağlığına kavuştu

Böbrek nakli yapılan Pervin Küçükakbaş:

"Ablama minnet duyuyorum, iki çocuğumu da annesiz bırakmadı. Aile olmayı hastane odasında yeniden anladık"

Kardeşine böbreğini bağışlayan Fatma Küçükakbaş:

"Böbreğimi vermesem hayatı sönerdi, buna izin veremezdim"

EFSUN YILMAZ - Diyarbakırlı diyaliz hastası kadın, ablasından yapılan nakille yaşama tutunurken, diğer kız kardeşlerinin böbreği de kist nedeniyle alındı.

Diyarbakır Seyrantepe'de dünyaya gelen Zühre, Pervin ve Fatma Küçükakbaş'ın kaderi, 50 yaşından sonra hastanede odasında yeniden birleşti.

Küçük kız kardeş Pervin Küçükakbaş'a, 25 yaşındayken böbrek yetmezliği teşhisi konuldu. Uzun yıllar diyaliz tedavisi uygulanan kadının organları, 52 yaşındayken iflas etti.

Evlenip İzmir'e yerleşen ortanca kız kardeş Zühre Nazlı, kardeşine böbreğini bağışlama kararı aldı. Ancak Nazlı'nın tetkiklerinde, sol böbreğinde kiste rastlandı.

Zühre Nazlı'nın böbreği ameliyatla alınınca küçük kız kardeşin imdadına, en büyük abla Fatma Küçükakbaş (60) yetişti.

Ege Üniversitesi (EÜ) Tıp Fakültesi Hastanesinde, Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cüneyt Hoşcoşkun başkanlığındaki ekip tarafından, Fatma Küçükakbaş'ın sol böbreği, kardeşine nakledildi.

Operasyonlar sonucu, üç kardeş de birer böbrekle hayatlarına devam etmeye başladı.

"Kardeş gibisi yok"

Pervin Küçükakbaş, ameliyat sonrası AA muhabirine yaptığı açıklamada, diyaliz tedavisi nedeniyle çok sıkıntı çektiğini, birçok kez ailesi tarafından hastaneye kaldırıldığını dile getirdi.

Durumuna üzülen ablalarının yardım elini uzattığını belirten Küçükakbaş, "Ablama minnet duyuyorum, iki çocuğumu da annesiz bırakmadı. Aile olmayı hastane odasında yeniden anladık" diye konuştu.

Abla Fatma Küçükakbaş ise "Böbreğimi vermesem hayatı sönerdi, buna izin veremezdim" dedi.

İzmir Sağlık Müdürlüğünden emekliye ayrılan Zühre Nazlı ise 3 erkek kardeşlerinin daha olduğunu, böbrek arayışında kız kardeşlerin birbirine destek verdiğini anlattı.

Pervin Küçükakbaş'ın gençlik yıllarını hastalıklarla boğuşarak geçirmek zorunda kalmasının tüm aileyi çok üzdüğünü dile getiren Nazlı, şunları kaydetti:

"Kardeşim olmadan asla diye düşündüm ve böbrekleri iflas edince hemen yardım etmek istedim. Doku uyumu da sağlandı ama yapılan kontrollerde benim de hasta olduğum anlaşıldı. Bir böbreğim alındı, kardeşimi kurtaramayacağıma çok üzüldüm. Diyarbakır'da yaşayan en büyük ablamız devreye girdi ve böbreğini kardeşimize vermek istedi. Şimdi yoğun bakım ünitesindeler ve ikisinin de hayatta olmasına çok seviniyorum. Kardeş gibisi yok."

Nazlı, böbrek yetmezliğinin sıkıntısını aile olarak yaşadıklarını belirterek, organ bağışı çağrısında bulundu.

"Başarılı bir operasyon"

Prof. Dr. Hoşcoşkun ise Pervin Küçükakbaş'ın böbrek bekleyen bir hasta olduğunu ve ablasıyla Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine başvurduğunu söyledi.

Nakil operasyonunu başarıyla tamamladıklarını ifade eden Hoşcoşkun, Fatma ve Pervin Küçükakbaş'ın, bir süre daha yoğun bakım servisinde kontrol altında tutulmasının ardından taburcu edileceğini bildirdi.