Türk Kahvesi: Meclis'in Diálogo Kapısı

Türk aile ve yaşam kültüründe samimiyet, muhabbet ve birliğin kapısı olarak bilinen Türk kahvesi, zaman zaman sert tartışmaların yaşandığı Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) yükselen tansiyonun düşmesinde aynı görevi üstleniyor.

5 Aralık, UNESCO tarafından 2013 yılında Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'ne eklenerek "Dünya Türk Kahvesi Günü" olarak kutlanıyor.

Milletvekilleri, Türk geleneklerinin vazgeçilmez bir parçası, insanları bir araya getiren, sosyalleşmelerini sağlayan bir vesile olarak da nitelendirilen Türk kahvesinin günlük yaşamdaki yerlerini AA muhabiri ile paylaştı.

AK Parti İstanbul Milletvekili Adem Yıldırım, Türk kahvesinin sadece bir içecek olmanın ötesinde yüzyıllardır Türk kültürünün en önemli parçalarından birisi olduğuna işaret etti.

İstanbul'da ilk kahvehanelerin 1550'li yıllarda Tahtakale'de açıldığını aktaran Yıldırım, bu kahvehanelerin kısa sürede halkın buluşma noktası haline geldiğini söyledi.

Osmanlı İmparatorluğu döneminde kahvenin sohbet kültürünün, edebiyatın ve toplumsal yaşamın merkezine yerleştiğini anlatan Yıldırım, "Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır" sözünün, kahvenin insan ilişkilerindeki önemini simgelediğini, özellikle saray mutfağında kahve hazırlamanın bir sanat haline getirildiğini ve "kahvecibaşı" diye bir görev alanının oluşturulduğunu belirtti.

Avrupa'nın Türk kahvesi ile tanışmasının Osmanlı'nın Viyana Kuşatmaları sırasında ve diplomatik ilişkiler sayesinde gerçekleştiğine dikkati çeken Yıldırım, "II. Viyana Kuşatması'nın ardından Osmanlı ordusu geri çekilirken geride bıraktıkları kahve çuvalları, Avrupalıların kahveyle tanışmasına vesile olmuştur." dedi.

Yıldırım, Türk kahvesinin, yüzyıllar boyunca değişmeden korunan geleneksel hazırlanma yöntemi, zengin kültürel geçmişi ve sosyal yaşamdaki rolüyle Türk kültürünün önemli bir simgesi olduğunu, tarihten günümüze uzanan bu özel içeceğin yalnızca bir lezzet değil, bir kültür ve yaşam biçimi olarak yaşatıldığını dile getirdi.

Meclis'te de Türk kahvesinin ayrı bir yeri olduğunu vurgulayan Yıldırım, "Tüm milletvekilleri olarak Türk kahvesi başlığı etrafında hep beraber buluşabiliyoruz. Tabii ki hepimizin ayrı bir düşüncesi, siyasi partisi, farklı iş görme biçimlerimiz var, kavgalarımız da bunların üzerine oluyor. Kahve Anadolu'da kız isteme veya kırgınlıkları bitirmek için bir diyalog kapısıdır. Türk kahvesi Meclis'te de bir diyalog ve uzlaşma kapısı işlevi görüyor." diye konuştu.

"Sıcak bir kahve ortaklaştığımız noktaları açığa çıkarıyor"

CHP Uşak Milletvekili Ali Karaoba, Türk kahvesinin yüzyıllardır Anadolu'nun kültürel dokusunu şekillendiren, sadece basit bir içecek olmadığını, geleneğin, sohbetin, misafirperverliğin, dostluğun ve ortak yaşam kültürünün simgesi olduğunu ifade etti.

"Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır" sözünün bu coğrafya insanının birbirine ve tüm insanlığa verdiği değerin ifadelerinden biri olduğuna işaret eden Karaoba, UNESCO'nun da 2013 yılında Türk kahvesi kültürünü Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'ne dahil etmesiyle bu köklü geleneğin değerini tescil ettiğini vurguladı.

Meclis çalışmalarında da Türk kahvesinin ayrı bir yeri olduğunu ifade eden Karaoba, şöyle konuştu:

"Meclis'i herkes takip ediyor. Plan Bütçe Komisyonu ve Genel Kurulda sert tartışmalarımız oluyor. Ama kulise geldiğimizde bir kahve üzerinde ortaklaştığımız çok konular oluyor. Yani 'bir kahvenin 40 yıl hatırı var' derken boşuna söylenmiyor. Meclis'te iktidarıyla muhalefetle sıcak bir kahveyi birlikte içmek hem sinirlerimizi alıyor hem ortaklaştığımız noktaları açığa çıkarıyor. O açıdan Türk kahvesi önemli bir kültür. Avrupa'nın birçok ülkesinde de büyükelçilerimiz Türk kahvesi etkinliği düzenliyor. Türk kahvesinin uluslararası düzeyde kabul edilmesi harika bir şey. Biz ülke için en iyi hizmet için yarışan insanlarız. Kahve içerken ortaklaştığımız çok konular oluyor. Halkımızın ulaşım derdini de bireysel sıkıntılarımızı da konuşuyoruz."

MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu ise her ne kadar sadece bir içecek olarak görülse de Türk kahvesinin çok daha fazla anlam taşıyan bir özelliğe sahip olduğunu belirtti.

Hazırlanışından sunumuna ve içimine kadar derin anlamlar barındıran Türk kahvesinin herkes için müstesna anların unutulmaz bir parçası olduğunu dile getiren Osmanağaoğlu, şunları söyledi:

"Bir kahvenin kısık ateşle pişirilmesi güzel şeyler için sabrı, pişirilirken azar azar fincanlara pay edilmesi kanaat etmeyi, fincanlara yavaş yavaş dökülmesi ahengi, küçük yudumlarla tüketilmesi muhabbeti simgeliyor. Türk kahvesinin ruhu dinlendiren, ruhun gıdası olan muhabbeti koyulaştıran özelliğini de inkar edemeyiz. Belki de o yüzden 'gönül ne kahve ister ne kahvehane, gönül ahbap ister kahve bahane' demiştir önden gidenler."

Osmanağaoğlu, geçmişi yüzyılları bulan Türk kahvesinin bugüne değin süren serüveninin bundan sonra da devam edeceğini, gelenekten geleceğe bir köprü vazifesi gören Türk kahvesi kültürünün tüm dünyada kabul gördüğünü ve Türk kültürünün ayrılmaz bir parçası olduğunu kaydetti.

"Türk kahvesi elbette sadece kültürümüzün bir parçası değil misafirperverliğimizin simgesi, arkadaşlıklarımızın ayrılmaz bir parçası, nezaketimizin de tartışmasız en mühim göstergesi olmaya devam edecek." diyen Osmanağaoğlu, 5 Aralık Dünya Türk Kahvesi Günü'nün bu kültürün layıkıyla yaşanmasına ve yaşatılmasına vesile olacağını, kahvenin hatır ve gönül demek olduğunu söyledi.

"Türk kahvesi bir diyalog kapısı oluyor"

İYİ Parti İstanbul Milletvekili Burak Akburak, Türk kahvesinin ününün dünyanın bir çok ülkesine yayıldığını, gittiği bir çok ülkede Türk kahvesinin ikram edildiğini söyledi.

Akburak, daha önce New York'a gerçekleştirdikleri bir ziyarette Dünya Türk Kahvesi Günü etkinliğine davet edildiğini, Türk kahvesine inanılmaz bir ilginin olduğunu gördüğünü aktardı.

Anadolu'da çok kullanılan "bir kahvenin kırk yıl hatırı var" sözünü anımsatan Akburak, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Meclis'te çok sert tartışmalar oluyor. Biz muhalefet milletvekiliyiz, iktidar milletvekilleriyle tartışırız, aynı fikirde olmayabiliriz ama dışarıya çıktığımızda o tartışmaları bir tarafa bırakır, kuliste bir araya gelir, Türk kahvemizi içer 'aslında böyle de olabilir' diyerek konuşur ve uzlaşırız. Kahvenin güzel tarafı budur. En sert tartışmalardan sonra en yumuşak geçişlere Türk kahvesi sayesinde ulaşırız. Bu nedenle Türk kahvesinin hatırı çok fazladır."

Türk kahvesi fırtınaların dinmesine aracılık ediyor"

"TBMM koridorlarında ya da kapalı kapılar ardında en fazla paylaşılan şey Türk kahvesidir" diyen Yeni Yol Partisi İstanbul Milletvekili Elif Esen, şu ifadeleri kullandı:

"Türk kahvesi TBMM'nin vazgeçilmez bir unsurudur. Meclis koridorlarında, Halkla İlişkiler Binası'nda, odalarımız arasında en çok gidip gelen şey kahvedir. Türk kahvesi bazen diyaloğun ve bazen de demokrasinin önünü açan çok önemli bir unsurdur. Bazen Meclis'te iktidar ve muhalefet arasında alevlenen, gerginleşen tartışmalarda bile 'ya hadi bizim odaya gel bir kahve içelim' sonra 'e hadi geleyim bari' cevabıyla diplomasinin ve diyaloğun zemini açılıyor. Türk kahvesi ve o muhabbetler Meclis'i ülke için uzlaşılan, çözüm üretilen bir zemine taşıyor. Türk kahvesi bir diyalog kapısı oluyor, bir bardak suda koparılan fırtınaların dinmesine aracılık ediyor."

Esen, Meclis'te kahve ile ikram edilen çikolataların da önemli bir yere sahip olduğunu belirtti.

Türk kahvesinin yanında ikram edilen çikolataların tartışmalardaki acı konuşmaları tatlıya bağladığını ifade eden Esen, "Türk kahvesi Türkiye'de çok önemli ortamların eşlikçisi, bir kız isteme sohbetinde de Türk kahvesi var, iki arkadaşın samimi sohbetinde de Türk kahvesi var. İşte o gelenek Meclis'e de yansımış." dedi.

Esen, Türk kahvesinin sağlık açısından da çok faydalı ve Türk insanının günlük ve özel günlerinin bir parçası olduğunu sözlerine ekledi.