Eski Meclis Başkanı Çiçek'ten Gündeme İlişkin Açıklamalar

AK Parti Ankara Milletvekili Cemil Çiçek, Meclis Başkanlığı tartışmalarına ilişkin, "Kulis konusu olacak bir durum yok. Seçimden önce seçim toto, seçimden sonra makam toto oynanır. Bu, çok üzerinde durulacak bir konu değil ama Türkiye'nin bir an önce kalıcı, ne yapacağını önceden planlamış bir hükümete gerçekten ihtiyacı var" dedi.

Eski Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı ve Ankara Milletvekili Cemil Çiçek, TGRT Haber televizyonun canlı yayınında İhlas Haber Ajansı ve TGRT Haber Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar'ın konuğu oldu. Çiçek, "Vatandaşın siyasetçiden beklentisi bu değil mi? Toplumda gerginlik var, toplumda bir kısım kırgınlıklar var, Bunlar ortadan kalksın, daha normal şartlarda konuşalım. Bu, Türkiye'nin ihtiyacıdır, doğru olan da budur. Çünkü, Türkiye'nin demokrasi tarihi biraz da gerginliklerin tarihidir. Bir biraz da hatırlayamadığımız için zannediyoruz ki bu sıkıntılar sadece bugün de var. Bugün, var olanın geçmişi var. Artık, bunları geride bırakmak lazım" ifadelerini kullandı.

Türkiye'de elbette siyasi tartışmaların merkezinde partiler arası itişip kakışmalar var" diyen Çiçek, "Meclis Başkanının tarafsız olması gerekiyor. Değilse Meclis Başkanlığı da bu süreçte azami ölçüde kavganın içerisine girer ve o makamlar yıpranır. TBMM'nin diğer makamlardan farklı bir yanı var. Cumhuriyet'in en temel kurumu TBMM'dir. Türkiye'de devlet yokken, devletin diğer kurumları yokken ilk var olan kurum TBMM'dir. Önce Meclis oldu, milli mücadeleyi yürüttü ve yönetti o tarihte ne hükümet ne yargısı var, arkasından ordusunu kurdu meclis ordusudur, arkasından Cumhuriyet kuruldu. TBMM'nin o nedenle ayrı bir itibarı vardır" dedi.

Çiçek, konuşmasını şöyle sürdürdü: "(Meclis Başkanı seçimi) Bunlar olağanüstü bir süreç değil, zaten anayasada, içtüzükte kuralı belli, yöntemi belli, zamanı belli olan süreçler bunlar. Anayasa diyor ki YSK kesin sonuçları ilan ettikten sonra 5. günü saat 15.00'da toplanır. Dün açıklandığına göre, Salı günü toplanacak. Ondan sonra diyor ki 5 gülük Meclis Başkanlığı için adaylık süreci var, burada da bir problem yok, çünkü AK Parti yeterli çoğunluğu elde ettiğine göre diğer partiler destek verir vermez genelde vermiyorlar, herkes kendi adayını gösteriyor, demek ki 3. turda Meclis Başkanı seçilecek ama işi geciktirmenin anlamı yok. Çünkü, uzun zamandır belirsizlik var, bir an evvel sistemin işler hale gelmesi lazım. 17'sinde Meclis açılırsa demek ki 22'sinde, 23'ünde bu problem de bitmiş olur, başkanlık anlamında. (Tekrar aday olacak mı?) Parti kendi içinde istişarelerini yapar. Büyük çapta AK Parti yeterli insana bu görevleri yapacak insan stokuna sahip bir parti. Birçok arkadaşımız, bu görevi rahatlıkla yapabilir. Böylesine önemli bir süreci kişiler üzerinden değerlendirme yaparak heba etmemek doğrudur. Şerefli bir görevdir. Benden evvel 24 kişi, benden sonra da değerli başkanımız görevi yaptık. Yapabilecek pek çok arkadaşımız var. İşin özünü konuşalım, şahıslarla ilgili konu olsa olsa tahmin olur.Tahminleri de geride bırakmakta fayda var."

Çiçek, "Meclis Başkanı seçiminden sonra, partilerin Meclis'te temsiline göre, Divan'da 4 tane Meclis Başkanvekili var, 2 si AK Parti, biri CHP biri HDP'den olacak. Arkasından eş zamanlı olarak komisyonların belirlenmesi gerekiyor, bir an evvel çünkü geçici bütçenin Meclis'e sunulması bekleniyor. Bunun için de Plan ve Bütçe Komisyonu ve diğer komisyonların oluşması lazım. 7 Haziran'dan sonra Türkiye bu belirsizlerle epey zaman kaybetti. Onun için normal işleyen bir sisteme geçmemiz lazım. Bunun da usulü ve yolu, anayasa ve içtüzüğünde belli. Telaşlanacak bir durum yok. Kulis konusu olacak bir durum yok. Seçimden önce seçim toto, seçimden sonra makam toto oynanır. Bu, çok üzerinde durulacak bir konu değil ama Türkiye'nin bir an önce kalıcı, ne yapacağını önceden planlamış bir hükümete gerçekten ihtiyacı var" açıklamasında bulundu.

"İçtüzük açısından 18'inde hükümetin kurulmasında sakınca yok" diyen Çiçek, "Çünkü Meclis açıldığı andan itibaren artık normal işlerini sürdürebilir. Kanun çıkaracaksa komisyonların oluşması lazım. Hükümet kurulunca, 7 gün içinde hükümet programı okunur. Zaten, Sayın Başbakan bu görevi alldığı andan itibaren bunun hesaplaması her türlü yapılır. Bu, anayasa ve içtüzükte çok açık olarak belli, meçhul olan birşey yok. Bu, devam edecektir. Türkiye'de herkesin her işi siyasetle ilgili olduğu için, diyelim ki esnaftır kendisine bakan Bakan'ı merak eder. İşdünyası, toplumun diğer kesimleri ne öncelikler var, ne zaman yapılacak. Bu defa beklenti çok yüksek olduğu için. Bu, biraz da merakı tatmin etmek için. Kalıcı bir hükümet var, hükümetin seçim beyannamesinde vaatleri var. Bu ne zaman gerçekleşecek merak konusudur" şeklinde konuştu.

AK Parti'nin 317 milletvekili olduğunu anlatan Çiçek, "Siyasette makam sadece hükümetten ibaret değil. Bir Meclis Başkanı, 2 meclis başkan vekili seçilecek, 5 grup başkanvekili seçilecek. Komisyon başkanları seçilecek. Dış komisyonlar var, plan bütçe komisyonu, anayasa komisyonu gibi komisyonlar var" dedi.

7 Haziran'dan sonra Türkiye'nin belirsiz bir ortama süreklendiğini belirten Çiçek, "Herkes telaşlandı, döviz yükselmeye başladı, faizler yükselmeye başladı. Bunları hesaba kattığımızda makamlar üzerinden bu süreci değerlendirmek yerine bu sorumluluğun gereğini yerine getirmek için birlikte çaba sarfetmek gerekir" açıklamasında bulundu.

7 Haziran akşamı ortaya çıkan tablo ile 1 Kasım akşamı ortaya çıkan tabloyu değerlendiren Çiçek, "Türkiye'de bildiğimiz kadarıyla 93 parti var, bunlardan 16 tanesi seçime girdi. Tabii, her parti parti değildir ismi parti de olsa, toplumda karşılığı olması lazım. Tüm Türkiye açısından karşılığı olan tek parti AK Parti'dir. Bu, AK Parti'nin sorumluluğunu artırıyor. Keşke, bir kaç tane daha Türkiye partisi olan parti olsa" diye konuştu.

Çiçek, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Baktığınızda iyi bir tablo yok. Siyasetin ne kadar sağlıksız olduğunu gösteriyor. Bir parti Türkiye'nin her tarafından var öbürleri Ege veya Akdeniz kıyılarında var. Bu siyaset açısından sağlıklı değil. AK Parti, toplumda karşılığı olan bir parti, toplumun beklentilerinin olduğu bir parti. İstikrar dediğimiz olay ancak Türkiye partisi olanların başaracağı hedeflerdir. Lokal partiler Türkiye'de istikrarı sağlayamaz."

AK Parti iktidarıyla beraber Türkiye'de dinamik bir hayatın başladığını anlatan Çiçek, "İnsanların hayat beklentileri yükseldi. Bugün, küçücük bir kasabaya bile gitseniz en önemli problem park problemidir. Türkiye'nin en canlı sektörü konut sektörüdür. Konut sektörü hareketlendi. Bunların önemli bir kısmı banka kredileriyle. Belirsizlik insanların canını yakmaya başladı. Hem ekonomik hayat hem sosyal hayat ciddi derecede sarsıntı getirecekti, bunu vatandaşımız 7 Haziran sonrasında yaşadı. Vatandaş önyargılı değildir vatandaş daha pragmatik düşünür" şeklinde konuştu.

Diğer partilerin geçmiş dönemdeki seçim sonuçlarını değerlendiren Çiçek, 7 Haziran seçimleriyle birlikte AK Parti'nin bir değerlendirme ve AK Parti'nin karasabanla çiftçilik yapan bir parti olmadığını ifade etti. AK Parti'nin en son teknikleri kullanan siyaset tarlasını en son teknolojiyle eken bir parti olduğunu anlatan Çiçek, "Demek ki 7 Haziran'da neden oylarında düşüş var, bunu her kademede yaparak, bu yönde yazılan çizilen ne varsa bunları değerlendirme konusu yaptı. 7 Haziran'da yüzde 41'e düştük de, buna rağmen AK Parti en son teknikleri kullanarak, neden biz aradaki farkı kaybettik bunun üzerine kafa yordu, bunlardan ders çıkarmaya çalıştı. Mühim olan bunları devamlı değerlendirmek. Aradan geçen süre içinde listeler, politikalar, usul ve üslubunda AK Parti ey seçmen senin bana vermek istediğin mesajı ben aldım, bana yönelik eleştirilerini de asgariye indirme çabasında oldum. AK Parti, politikalarını yeni baştan gözden geçirdi. Vatandaş da, 'AK Parti, 7 Haziran'dan farklı bir usul içinde verdiğiniz mesajı da dikkate alarak siyaset yapıyor' dedi" ifadelerini kullandı.

"Türkiye'de sadece biz siyaset yapmıyoruz" diyen Çiçek, "En çok vurguyu yapanlar kayıtdışıyı yapar. İşverenlerin herşeyi kayıt halinde yapması gerekir, daha hala ekonominin buyük kısmı kayıt dışı. Siyasetin önemli kısmı kayıtdışıdır. 28 Şubat'a bakarsanız, o zamanki hükümeleri kurduranlar kayıtiçinde değildi. Bir kısım yapılardan bahsediliyor, paralel, üçkenar, dörtkenardır. Bunların asli görevi siyaset olmadığı halde maalesef siyasetin içinde. Hükümet kurdurmaya çalışırlar, bunlar bazen büyük sermaye gruplarıdır" ifadelerini kullandı. - ANKARA