Aleviler: Biz De Bu Ülkenin İnsanlarıyız

Şanlıurfa'nın Haliliye İlçesine bağlı Sırrın Mahallesinde yaşayan Urfalı Aleviler, yıllardır yaşadıkları sıkıntıların ve ötekileştirmenin bitmesini istiyor.

Kendi imkânlarıyla yaptıkları cemevlerine hiç kimsenin destek çıkmadığını kaydeden Aleviler, camiler gibi cemevlerinin de ibadethane statüsüne konulmasını talep ediyor. Çoğunluğu Kısas olmak üzere Sırrın, Akpınar ve Hekimdede Mahallesinde yaşayan Alevilerin sayısının yaklaşık 10 bin olduğu tahmin ediliyor. İbadetlerini ise henüz inşaat aşamasında olan cemevinde yapıyorlar.

'CEM EVİ İNŞAATTI YILLARDIR DEVAM EDİYOR'

Sırrın Mahallesinde 2010 yıllından beri inşaatı devam eden cemevi, sadece halkın kendi imkânlarını kullanmasından dolayı bir türlü bitirilemedi. Sırrın'da yaşayan Alevi vatandaşlar, bu durumdan şikâyetçi. Cami inşaatlarının kısa bir süre içerisinde tamamlandığını ancak destek verilmediği için cemevi inşaatının uzun yıllar sürdüğünü kaydeden Aleviler, tüm sıkıntılarının bu kadarla da bitmediğini aynı zamanda kendilerini engellemek isteyenlerin de olduğunu öne sürdü. Aleviler, artık özgür bir şekilde ibadetlerini ve yaşamlarını sürdürmeyi istediklerini ifade ederek, yeni kurulacak hükümetten bu sorunlarını çözmelerini istiyor.

KURT: CAN GÜVENLİĞİMİZ YOK

Sırrın Mahallesi sakinlerinden Mehmet Kurt, alevi oldukları için kendilerine düşman gözüyle bakıldığını söyledi. Kurt, "Bizim elimiz de olanları elimizden almasınlar, başka bir şey istemiyoruz. Can güvenliğimiz yok. Biz bir şey istesek bile bir getirisi olmayacağını biliyoruz. Vatandaşlık görevimizi yapıyoruz. Vergimizi veriyoruz mecbur olmasak onu da vermeyiz" dedi.

BURHAN: İBADET YAPARKEN NÖBET TUTUYORUZ

İbadet yaparken bile sorun yaşadıklarını kaydeden Alevi Kültür Derneği Başkanı Kemal Burhan, İŞİD ile baş başa kaldıklarını öne sürdü. Burhan "Bu İŞİD belasının ne yapacağını bilmiyoruz. Hükümet bize kendi can güvenliğinizi sağlayın diyip, bizi o bela ile baş başa bırakıyor. Bu utanç verici durum nedeniyle bizde Cuma günleri ibadet yaparken, en az iki tane nöbetçi bekletmek zorunda kalıyoruz. Bunların kendi güvenliğini sağlayın demesi ne oluyor? Emniyet güçlerimiz bostan korkuluğu mu biz de bu ülkede yaşıyoruz. Onlar bizim ölmemizi istiyorlar, bu dönemin HZ. Hüseyin ile Muaviye döneminden bir farkı kalmadı." diye konuştu.

'KİM SÖZ VERDİYSE SÖZÜNÜ TUTMADI'

Cemevlerinin yapımı için, seçim dönemlerinde oy toplamaya gelen her partinin onlara yardım edeceklerini söyleyip, seçimden sonra kimsenin yardım etmediğini kaydeden Burhan, özelikle Celalettin Güvenç'in onlara 70 bin TL katkı yapacağı sözünü verdiğini ancak hiçbir girişimde bulunmadığını belirtti. Burhan, "Celalettin Güvenç daha valiyken yardım karara bağlandığı halde yardımımızı vermedi. Birçok basın açıklamamız da vardır. Ama hiçbir dönüşüm olmadı. Bugün bir cami yapılmış olsa, bütün imkânlarını seferber eden mevcut iktidar, kamu kurumları ile camilere her türlü desteği sunuyor. Ama cemevleri olunca bize yardım ve desteklerini hiçbir zaman sunmadılar. Sunmadıkları gibi destek yerine köstek oluyorlar." dedi.

'ZORUNLU DİN DERLERİNİ İSTEMİYORUZ'

Kurulacak hükümet ve yeni anayasaya ilişkin Aleviler olarak, hak ve talepleri olduğunu kaydeden Burhan, zorunlu din dersinin diğer inançlara saygısızlık olduğunu da söyledi. Yeni anayasada beklentilerini de sıralayan Burhan, "Zorunlu din dersi istemiyoruz. Madem zorunlu din dersi var Alevilere de zorunlu alevi din dersi verilsin. Biz başka dinin öğretilerinden, izinden, yolunda neden gidelim? Biz kendi çocuklarımızın bizim dinimizi öğrenmesini istiyoruz. Kendi kültürümüzü, kendi inancımızı yaşatmak adına, cemevlerinin ibadethane sayılmasını istiyoruz. Alevlilerin ibadethanesi olarak görülmesini istiyoruz. İbadetlerimizi özgürce yapmak istiyoruz" diye kaydetti.
(Kaynak: Gazeteipekyol)