Türkiye'yi Güldüren Gizem Öldü, Ablası İrem Komada

Bursa'nın Orhangazi İlçesi'nde başkan yardımcısı olduğu sınıfta arkadaşlarına öğütler verirken çekilen görüntüleri internette tıklanma rekorları kıran, katıldığı Beyaz Show'da da hazır cevaplılığı ile izleyenleri kahkahaya boğan 11 yaşındaki Gizem Bera Yüksel bu kez ağlattı. Dün gece birlikte banyoya giren Gizem Bera ve ablası 12 yaşındaki İrem Sılay Yüksel, şofbenden sızan gazdan zehirlendi. Hastaneye kaldırılan kardeşlerden Gizem kurtarılamazken, ablası İrem yaşam mücadelesi veriyor. Gözyaşlarına boğulan baba Salih Yüksel, kızları Gizem ve İrem'in banyoda birbirlerine su atarak oynadıklarını, oynarken attıkları suyun tüplü şofbenin ateşini söndürmesinden dolayı zehirlenmiş olabileceklerini söyledi.

Orhangazi'de Atatürk İlköğretim Okulu 4'üncü sınıfa giden Gizem Bera Yüksel, iş bulduğu zaman inşaatlarda fayans ustalığı yapan Salih ve ev kadını Ayla Yüksel çiftinin 6 çocuğundan 5'incisiydi. Gizem Bera adını tüm Türkiye, sınıf öğretmeni olan Cemal Aytaç tarafından geçen ocak ayında yarıyıl tatili öncesi karne günü, arkadaşlarının sözünü dinlemediği yardımcılığını yaptığı sınıf başkanı olan arkadaşı Havva Mutlu'ya verdiği destek ile tanıdı. Sınıf arkadaşlarına hitaben konuşması internet sitelerinde tıklanma rekoru kıran Gizem Bera Yüksel, ağlayan Havva Mutlu'ya destek verip, ne zor şartlarda başkanlık yapmaya çalıştığını arkadaşlarına anlattı, onlara nasihatlerde bulundu. Kendisinin de başkan yardımcısı olduğunu söyleyen minik Gizem, ailesinin fakir olduğunu, öğretmeninin kendisini bu göreve merak ettiği için getirdiğini söyledi. Gizem, sınıf başkanı Havva'ya destek olmalarını istediği arkadaşlarına kendilerini üzmemesi tavsiyesinde bulundu. Daha sonra ayağındaki yırtık botu göstererek okula gelirken ayağının ıslandığını söyleyen Gizem, "Benim babam bizi okutmak için, ekmek parası kazanmak için çalıştığı inşaatın 5'inci katından düştü. Elini kesti. Evde yatıyor. Babam- annem böyle bot alamıyor" dedi.

TÜRKİYE'Yİ KAHKAHAYA BOĞMuşTU

Öğretmeni tarafından çekilen bu görüntülerin sosyal paylaşım sitesinde yayınlanmasının ardından Gizem'i tüm Türkiye tanıdı. Görüntülerin televizyonların haber programlarında da yer almasından sonra sınıf başkanı Havva Mutlu ve Gizem Bera Yüksel, Kanal D'de yayınlanan Beyaz Show'a davet edildi.

Programda yaşadıklarını doğallığı ile anlatan Gizem Bera Yüksel, öğretmeninin programa katılmasına izin vermeyen Bursa Valisi ve yetkililere, "Onların kalıbına tüküreyim" deyince Beyazıt Öztürk'ü zor durumda kaldı. Ancak Gizem'in içtenliği ve çocuk masumiyeti, hem stüdyodakileri hem de ekran başındakileri kahkahaya boğdu. Programdan sonra yardım vaadi yağan Gizem Bera Yüksel'in ailesine sadece 3-4 çift bot, bir iş adamından ayda 150 TL burs, Ankara'da yaşayan bir kişiden eğitimi için her ay 50 TL para ve bir miktar kömür yardımı yapıldı.

Daha sonra televizyona birlikte çıktığı Havva Mutlu ile Bursa Valisi Şahabettin Harput'u makamında ziyaret edip elini öperek çiçek verdi. Bu ziyaret sırasında Vali Harput, çocuklara övgüler yağdırarak, "Sizi çok beğendim, yani ikiniz o kadar çok pratik zekalı ve kabiliyetlisiniz ki hayran olmamak mümkün değil" dedi.

POLİS OLMAK İSTEDİĞİNİ SÖYLEMİŞTİ

Bu görüşme sırasında Gizem, "Gelecekte ne olmak istiyorsun?" sorusunu yönelten Vali Harput'a, "Ülkeme faydalı bir meslek seçmek istiyorum. Polis olmak istiyorum" yanıt verdi. Bu yanıtı gülümseyerek dinleyen Vali Harput ise "İnşallah çok iyi yerlere geleceksiniz. Vali amcanızın desteği üniversiteye kadar devam edecek. Hep önünüze bakın, insanlığa, memlekete ve ailenize çok faydalı insanlar olacaksınız" dedi.

BANYODA BAYGIN BULUNDULAR, GİZEM KURTARILAMADI

Gizem ve ablası İrem dün gece saat 21.30'da birlikte yıkanmak için banyoya girdi. Anne Ayla Yüksel, kızlarının suyla oynadıklarını görünce "Haydi fazla oyalanmadan çıkın" dedikten sonra işlerini yapmak için mutfağa gitti. Banyoda biraz daha kalacaklarını söyleyen iki kardeşin bir türlü çıkmaması ve seslerinin kesilmesi üzerine baba Salih Yüksel, büyük kızı Hatice'ye banyoya girip kardeşlerine bakmasını istedi.

İki kardeş, banyoda ablaları Hatice tarafından baygın halde bulundu. Şofbenden sızan gazdan zehirlendikleri belirlenen Gizem ve İrem, sağlık ekiplerinin olay yerindeki ilk müdahalesinin ardından ambulansla Orhangazi Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Ancak tüm Türkiye'yi ekranlardan kahkahaya boğan Gizem Bera Yüksel, doktorların tüm çabalarına karşın kurtarılamadı.

İREM HASTANE HASTANE DOLAŞTIRILDI İDDİASI

Komada olan İrem Sılay Yüksel ise Orhangazi Devlet Hastanesi'nden ambulansla Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk edildi. Burada bir saat süreyle müdahale yapılan İrem Yüksel, yatak ve gerekli aletlerin bulunmadığı söylenerek Şevket Yılmaz Devlet Hastanesi'ne sevk edildi.

Yeğeni ile aynı ambulansta Şevket Yılmaz Devlet Hastanesi'ne gelen Ahmet Bodur, "Burada da görevliler bizi gerekli ekip ve bakım ünitesi olmadığı gerekçesiyle almak istemediler. Gazetecileri görünce kabul ettiler. Doktorlar İrem'in durumunun çok kötü olduğunu yaşama şansının çok az olduğunu söylüyorlar" dedi.

'GİZEMİM SON BANYOSUNU YAPTI'

İnşaatlarda fayans ustası olarak çalışan Salih Yüksel, kızları Gizem ve İrem'in ölümüyle yıkıldı. Çocuklarının her pazar akşamı banyo yaptığını söyleyen Salih Yüksel, şunları söyledi:

"Pazar günü hava soğuk olduğu için üşümesinler diye yıkanmalarına izin vermedik. Dün iki kardeş okula gitmeyerek parkta oynamışlar. Okul idaresi, çocukların gelmemesi üzerine telefonla annesini arayıp sordu. Annesi ise Gizem ve İrem'i parkta oynarken buldu. Akşam ben ve anneleri, onlara sitem ettik. Bundan sonra okuldan kaçmayacaklarına söz verdiler. Birlikte yemek yedik. Saat 21.00'den bir süre sonra ikisi de yıkanmak için benden tüp ile çalışan şofbeni yakmamı istedi. Ben de yaktım. Saat 21.30'da her zaman olduğu gibi oynayarak yıkanmaları için banyoya girdiler. 15 dakika sonra annelerine bakmasını söyledim. 'Biraz daha demişler' o mutfağa gitti. Sonra büyük kızım Hatice'ye kardeşlerine bakmasını söyledim. Hatice kapıyı açtığında kendisinden çıkmak için havlu istediler. Ben sonra unuttum. 15 dakika sonra çıkmadıklarını anlayınca Hatice'den tekrar bakmasını istedim. Kızım kapıyı açınca çığlıklar yükseldi. Gazdan etkilenmemek için yüzüne havlu saran Gizem tam kapının koluna uzanmışken düşmüş, ablası ise yerde sırt üstü baygın yatıyordu. Saat 21.30'da banyoya girdiler, 22.01'de eve ambulans geldi ve hastaneye kaldırdık. Gizemim sanki öleceğini biliyormuş gibi son banyosunu evinde yaptı. Acım çok büyük. Konuşamıyorum. Dayanamıyorum."

'SUYLA OYNARKEN ŞOFBENİ SÖNDÜRMÜŞ OLABİLİRLER'

Osmangazi Cumhuriyet Savcılığı, Gizem Bera ve İrem Sılay kardeşlerin zehirlenmesiyle ilgili soruşturma başlattı. Polis, çocukların zehirlenmesine neden olan şohbenin neden söndüğünü araştırırken baba Salih Yüksel, kızları Gizem ve İrem'in banyoda birbirlerine su atarak oynadıklarını, dün akşam da banyoda oynarken attıkları suyun şofbeni söndürmesinden dolayı zehirlenmiş olabileceklerini söyledi.

Gizem'in yaşamını yitirdiği, ablası İrem'in de yaşam mücadelesi verdiği haberini alan okulundaki arkadaşları ve öğretmenleri de yasa büründü.

ÖĞRETMENİ ACI HABERLE YIKILDI

Gizem Bera Yüksel'in tıklanma rekorları kıran görüntüyü 'hatıra olsun' diye çeken ve ardından internete koyan sınıf öğretmeni Cemal Aykaç da acı haberle yıkıldı.

Öğrencisi Gizem Bera'nın ölüm haberini bu sabah İstanbul'dan kendisini arayan oğlundan aldığını söyleyen Aykaç, "Maalesef Allah onu yanına bizden erken aldı. Allah makamını cennet etsin. Çok üzüldük. Allah annesi ve babasına dayanma gücü versin" dedi. Bu yıl emekliye ayrılan ve Gizem'in en sevdiği öğrencilerinden biri olduğunu söyleyen Aykaç, "Çok akıllı, hazır cevap, harika bir çocuktu. Biraz kendini ifade edememenin sıkıntısını çekiyordu. Sınıfta, başkan yardımcısı olmayı çok istiyordu, biz de bu arzusunu yerine getirdik. Sonra sınıfta çekilen o meşhur görüntüler internete düştü. 'Beyaz Show'a çıktı. Orada, beni, öğretmenini, televizyona çıkarmadılar diye Vali Bey'e sitem etti. Bunu tamamen kendi içinden gelerek yaptı. Demek ki benim oraya çıkmamamı kendisine duygusal olarak dert edindi. Söyleyecek söz bulamıyorum. Çok üzgünüm çok" diye konuştu.

HB,IA,FK(FK/SS)

------KUTU 1--------

Vali Harput: Evladımı kaybetmiş kadar üzüldüm

Bursa Valisi Şahabettin Harput, bugün incelemelerde bulunmak için geldiği Orhangazi'de, daha önce kendisini ziyaret eden Gizem'in öldüğünü öğrenince şoke oldu. Vali Harput, "Bu sabah çok üzücü bir haber aldık. Geçen yıl gündeme gelen ve zekasıyla hepimizi etkileyen kızımız Gizem'in şofben zehirlenmesi sonucu hayatını kaybettiğini öğrendim. Kendi evladımı kaybetmiş kadar üzüldüm. Ne yazık ki ülkemizde bu şofben facialarının önene geçemiyoruz. Valilik olarak geçen yıl evlere sinyal cihazı dağıtmamıza rağmen yine bu üzücü olaylarla karşılaşıyoruz" dedi.

Vali Şahabettin Harput, programını iptal ederek Yüksel Ailesi'nin evini ziyaret etti. Aileye ve yakınlarına başsağlığı dileyen Harput, "Gizem sadece Salih kardeşemizin değil Türkiye'nin evladıydı. O solmayan bir çiçek gibiydi. Batmayan bir güneş gibiydi. O bir ufuktu. Üzüntüsünü çok derin bir şekilde yaşıyoruz. Hepimizin başı sağolsun" dedi.

'İHMAL VARSA HESABI SORULACAK'

Salih Yüksel'in kardeşi Ahmet Yüksel, Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Şevket Yılmaz Devlet Hastanesi'nde yaşanan sıkıntıları anlattı ve yetkilileri Vali'ye şikayet etti. Vali Harput, Ahmet Yüksel'in sözleri üzerine, şunları söyledi:

"Devletin hiç bir kurumunun böyle bir durumda ilgisiz kalmaya hakkı yok. Sahip çıkmama, 'Yerim yok' diyerek kapı dışarıda bırakma hakkı yok. Devlet, millet için var. Devlet çare için var. Devlet mazeret beyan etmez. Konuyu ben de takip ediyorum. Sağlık Bakanlığı da konuyu takip ediyor. Bana şöyle bilgi verdiler; Hasta fakülteye gitmiş, depodan solunum cihazı getirmişler. Solunum cihazını takmışlar. Ama boş yatak olmadığı için 'Hastayı başka bir hastaneye götürseniz daha iyi olur' demişler. Bu onların bana verdiği, rektörün verdiği bilgi. Tabi gerçeğin ne olduğu yapılan incelemede ortaya çıkacak. Hiç kimsenin yanlış yapma hakkı ve lüksü yoktur. Giden geri gelmiyor. Çocuk onların da çocuğu olabilirdi benim de çocuğum olabilirdi. Rektör konuyu bizzat araştırıyor. Konu ayrıca Sağlık Bakanlığı tarafından da ele alındı. Önümüzdeki günlerde ayrıntıların incelenmesi sonucunda bir açıklama yapılacak. Şevket Yılmaz Hastanesi'nde de bir ihmal varsa Sağlık Müdürlüğü gerekeni yapacak. Hastanedeki personel böyle bir acil durumda kabul etmemezlik yapamaz. Bir yanlışlık vardır. Birisinin sorumsuzluğu, saygısızlığı varsa bunun hesabı sorulur."

Vali Harput, İrem'in kendine gelebilmesi için hastane içinden hastane dışından alet edavat ekip desteği yapıldığını da kaydederek, "Allah'ın yardımı ve sevenlerinin dualarıyla inşallah İrem kızımız iyileşir" diye konuştu.

------------KUTU 2----------

Sağlık Müdürü: Soruşturma başlattık

Bursa İl Sağlık Müdürü Dr. Özcan Akan, Orhangazi İlçesi'nde 2 kız kardeşin şofbenden sızan gazdan zehirlenmesi sonrası sağlık birimlerindeki ihmal iddialarının ardından açıklama yaptı. 112 Acil Servis ekiplerinin ihbardan 3.5- 4 dakika sonra adrese ulaştıklarını ve 5 dakika sonra hastaneye kaldırıldıklarını belirten Dr. Akan, şunları söyledi:

"Orhangazi Devlet Hastanesi'ne ulaştırıldıktan sonra yapılan bütün müdahalelere rağmen maalesef 11 yaşındaki Gizem Bera vefat ediyor. Diğer kızımız 12 yaşındaki İrem Sılay Yüksel ise entübe edilerek ve Uludağ Üniversitesi (UÜ) Tıp Fakültesi'ne haber verilerek, otobandan daha yakın olduğu için Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne naklediliyor. Hastamız UÜ'ye nakledildikten sonra ilk müdahaleler ve bütün tetkikler yapılıyor. Fakat entübe olduğu için, çocuk yoğun bakım da olmadığı için Şevket Yılmaz Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde çocuk yoğun bakımda yer olduğu için hastamız 112'nin kontrolünde Şevket Yılmaz Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne transfer ediliyor ve hastamız şu anda Şevket Yılmaz Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Yoğun Bakım Ünitesi'nde takip edilmektedir. Yaptığımız incelemede hastamızın alınışından Şevket Yılmaz'a transfer edilişine kadar herhangi bir ihmal gözükmüyor. 112 zamanında müdahalelerini yapmış ve hastamızı uygun koşullarda Şevket Yılmaz Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne nakletmiştir. Elimizdeki bilgilere göre bir ihmal gözükmüyor. Bütün bunlara rağmen biz, bu konuyla ilgili olarak idari soruşturma başlatmış durumdayız. Bu konuda herhangi bir ihmal varsa gereken yapılacaktır."

-------------KUTU 3 -------

Başhekim: Yoğun Bakım dolu olduğu için sevk edildi

ULUDAĞ Üniversitesi (UÜ) Tıp Fakültesi Başhekimi Doç. Dr. Tahsin Yakut da yaptığı açıklamada, 2 kız kardeşin şofbenden zehirlenmesiyle ilgili basında yer alan, 'İrem Silay Yüksel'in Tıp Fakültesi'ne alınmadığı' ile ilgili iddiaların doğru olmadığını söyledi.

Olayın hemen ardından, solunumu duran İrem'in, solunum tüpü takılmış şekilde acil servislerine geldiğini belirten Yakut, "Hasta bize solunum cihazına bağlı olarak getirildi. Durumu çok ağırdı. Burada gerekli müdahale yapıldı. Daha sonra yoğun bakım ünitesi dolu olduğu için yatarak daha iyi tedavi olması için Şevket Yılmaz Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ndeki hekimlerle görüşülüp cihaza bağlı olarak kızımızı bu hastaneye sevk ettik" dedi.

-------- KUTU 4 --------

Sınıftaki sözleri

Bursa'nın Orhangazi İlçesi'ndeki Atatürk İlköğretim Okulu'nda, sınıfın başkanı seçilen Havva Mutlu ve yardımcısı Gizem Bera Yüksel'in görüntüleri, önce internetteki sosyal paylaşım sitesi facebook'ta, ardından televizyon kanallarında yayınlandı. İzlenme rekorları kıran video görüntülerinde, tahtaya kalkan iki kız öğrencinin arkadaşlarına sitem dolu sözleri izleyenleri can evinden vurdu. Havva, gözyaşları içinde kendisinin aldığı iyi notları arkadaşlarının da alması için çalıştığını ancak hiçbir arkadaşının kendisine yardımcı olmadığını anlattı.

Orhangazi Emniyet Müdürlüğü'nde görevli polis Fatih Mutlu'nun sınıf başkanı kızı şunları söylemişti:

"Ben böyle başkanlığı nasıl yapayım? Benim notlarım 100, sizin de 100 olsun istiyorum. Kimse beni dinlemiyor. Beni dinleyen var mı? Ben ağlıyorum. Ben bu sınıfın başkanıyım. Siz böyle yapıyorsanız, yazıklar olsun size. Başka bir şey demeyeceğim."

Gizem Bera Yüksel ise tıklanma rekoru kıran o görüntülerde şunları söylüyordu:

"Arkadaşlar, öğretmen beni ben fakirim diye başkan yapmadı. Ben çok istiyordum. Merak ettiğim için yaptı. İstiyorsanız bırakabilirim, 2'nci dönem bırakabilirim. Gösterebilirim bakın ayakkabılarım yırtık. Ben bu okula gelirken ayakkabılarım yırtık geldim. Derya'nın botu ne kadar güzel, ona almışlar. Bana babam alamıyor. Babam çalışamıyor inşaatta. 5'inci kattan düştü. Ölecekti. Okuyalım diye ekmek parasını çıkarmak için çalışıyor. Parmaklarını kesti. Bu sizin yaptığınız insanlığa sığar mı? Söyleyin, cevap verin şimdi. Üzüyorsunuz beni. Benim kalbim, içimde ateş var."

Çocukları görüntüleyen sınıf öğretmeni Cemal Aykaç da "Karne gününde hatıra olsun diye o görüntüleri çektik. Görüntüleri Orhangazi'deki kızım Almanya'da yaşayan kızıma göndermiş. Almanya'daki kızım da çok etkilenip Facebook'ta paylaşmış" demişti. - Bursa/ Osmangazi