Ponza taşında "marul" yetiştirdi

SONER KILINÇ - Uşak'ta bir kadın girişimci serasında volkanik kayaç olarak bilinen ponza taşını kullanarak marul yetiştirdi.

Jeoloji mühendisi Emine Yıldırım, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Karaağaç köyünde kayaç yapıları üzerinde uzun yıllar çalışma yaptığını, volkanik kayaçların üzerinde tarım yapıldığını öğrenir öğrenmez Uşak'ta sera kurmaya karar verdiğini belirtti.

Yaklaşık iki yıl süren çalışmaların ardından profesyonel destek alarak iki bin metre kare alanda sera oluşturma çalışmalarına başladıklarını ve dört ay önce de Türkiye'nin kendi alanında ilk yeşil serasını kurduklarını söyleyen Yıldırım, serada ürünleri toprakta değil volkan kayaçları üzerinde yetiştirdiklerini söyledi.

Yıldırım şöyle konuştu:

" Manisa'nın Kula ilçesinde bolca bulunan volkanik kayaçlardan (ponza) temin ettik. Oluşturduğumuz serada bu kayaçlarda tarım yapıyoruz. Marul fidelerini bu kayaçlara dikiyoruz. Ürünün ihtiyacı olan besinleri suyla birlikte fidelere ulaştırıyoruz. Marul fidesi kökleri yardımıyla süngersi bir yapıya sahip olan taşların gözeneklerindeki suyu emerek besleniyor. Ürün yaklaşık 45 günde hasat yapılabilir hale geliyor."

- 10 dönüm tarım arazisi kapasitesinde

Serada beşli raf sistemi üzerinde üretim yaptıklarını, iki dönüm seranın 10 dönüm tarım arazisi kapasitesinde ürün verdiğini ifade eden Emine Yıldırım, 45 günde marulun yetiştiğini hatırlatarak yılda altı ürün almayı hedeflediklerini belirtti. Serayı yaklaşık 500 bin liraya oluşturduklarını bildiren Yıldırım, "Kısa sürede hasat yapıldığından marul üretimini benimsedik. Marul eksi 15 dereceye kadar soğuktan etkilenmiyor. Bu nedenle enerji ve üretim maliyeti çok düşük. Domates, çilek gibi ürünler de yetiştirebiliriz. Serayı genişletip ilerleyen dönemlerde değişik ürünlere yönelmek istiyoruz. Serada dikim ve hasat dönemi hariç bir tek kişi çalışıyor" dedi.

- Topraksız tarım gelişecek

Topraksı tarım yöntemlerinin hızla gelişeceğini, az alanda, az maliyetle daha çok ürün elde etmek için yatırımcıların topraksız tarıma yöneleceğini ifade eden Emine Yıldırım, günümüz sorunlarının başında beslenmenin geldiğini söyledi. Birleşmiş Milletler Tarım ve Gıda Örgütü'nün raporlarına göre azalan tarım topraklarına karşın artan nüfusu doyurmak için alternatif tarım yöntemlerinin geliştirileceğini ifade eden Yıldırım söyle konuştu:

"Topraksız tarım aslında yeni bir tarım yöntemi değil. Bin 600'lü yıllarda keşfedilen ve gelişmiş ülkelerde gittikçe yaygınlaşan bu metodu ülkemizde yeni uyguluyoruz. Bu, toprağa ihtiyaç duymadan, tarım bitkilerinin su ve mineral besin solüsyonları ile yetiştirilmesini sağlayan bir yöntem. Ürünün topraktan sağladığı ve mutlaka alması gereken mineraller, bu yöntemle ürüne yüzde doksan beş daha iyi aktarılıyor. Böylece tarımda verimlilik neredeyse üç katına çıkıyor. Bitkinin ihtiyacı olan besin toprak yerine su, perlit ya da kaya yünü gibi volkanik materyallerden yararlanılarak veriliyor. Bitki kökünün su tutmasını sağlayan bu maddeler, tamamen zararsız olmakla birlikte çorak topraklarda, verimsiz alanlarda bile tarım yapılmasını mümkün kılıyor. İncelemelerimize göre topraksız tarımda, normalde bir senede alınan ürünün beş katı yetiştirilebiliyor."

- Ürün hastalıklardan daha az etkileniyor

Yıldırım, topraksız tarım yönteminde bitkilerin hastalıklara yakalanma riskinin de daha az olduğunu ifade etti. Bitkinin, hastalığın yüzde yetmişini topraktan aldığına dikkati çeken Yıldırım, "Topraksız tarım metodu ile kimyasal tarım ilaçları kullanılmadığı için bu ilaçların yan etkilerinden uzak, hormon ve benzeri kimyasallar kullanılmadan ürünler yetiştirilmektedir. Topraktan geçen hastalıkların ve bakterilerin azalması sağlanmaktadır. Bu sistemde en büyük hedef, tarım ilaçları kullanmadan haşere ve hastalık içermeyen, hormonsuz, sağlıklı, taze ve kaliteli yeşillikler üretmektir" diye konuştu.