"Medyanın Sorumluluğu Artıyor" - Son Dakika
Güncel

"Medyanın Sorumluluğu Artıyor"

"Medyanın Sorumluluğu Artıyor"

Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özden: "Günümüzde medyanın ileri düzeyde gelişmesinden kaynaklanan süratli iletişim içerisinde bulunulmakta, toplumu etkileyebilec...

09.12.2013 11:07

ZEHRA MELEK ÇAT - Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Felsefe Tarihi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Özden, "Günümüzde medyanın ileri düzeyde gelişmesinden kaynaklanan süratli iletişim içerisinde bulunulmakta, toplumu etkileyebilecek her türlü olay, hızla öğrenilip yayılmaktadır. Dolayısıyla medyanın da sorumluluğu her geçen gün artmaktadır" dedi.

Özden, AA muhabirine yaptığı açıklamada, insanın biri toplumda devam ettirdiği, bir de kendine ait olan yaşam biçimi olduğunu belirtti.

İnsanların özel hayatında ve toplum içinde uymak zorunda olduğu kurallar olduğunu hatırlatan Özden, bu kuralların toplumun ve bireylerin huzur ve refahının korunabilmesi için konulduğunu vurguladı.

Özden, bireysel ve toplumsal hayatımızdaki hürriyetlerin sınırlarının meşru olma kaydıyla başkalarının özgürlük alanlarını ihlal etmemeye bağlı olduğunu ifade ederek, "Toplum, oluşturduğu değerler ve kurallarla bireylerin kontrolünü sağlar ve onların yanlış yapmalarını önler. Toplumun bireylere karşı sorumlulukları daha çok kurum ve kuruluşlarda kendini gösterir" diye konuştu.

Medyanın amacının insanların rahatça iletişim kurmalarını sağlamak, onları bilgilendirmek, eğitmek ve eğlendirmek olduğunu dile getiren Özden, her meslek grubunun olduğu gibi medyanın da kendi meslekleriyle ilgili iş ahlakı olduğunu söyledi.

Günümüzde gündelik hayattan, siyaset, sanat ve bilime kadar her türlü bilgilendirmenin medya aracılığıyla yapıldığını belirten Özden, "Medyanın uymak zorunda olduğu ilkelerden en önemlileri doğruluk ve dürüstlüktür. Doğruluk ve dürüstlük ahlaki meziyetler olup topumun ihtiyacı olan güven ortamının sağlanmasında önemlidir. Medyanın ahlaki ödevi, doğru ileti bulmak ve davranış olarak da dürüst olmaktır. Medya güvenilirliği, ahlak ilkeleri üzerine kurulmuştur" ifadelerini kullandı.

Özden, ahlakın bir kişinin, grubun, milletin belirli tarihsel dönemde yaşamına giren ve eylemlerini yönlendiren inanç, değer, norm, buyruk ve yasaklar bütünü olduğunu dile getirerek, toplumun tarihsel tecrübeleri ışığında bazı değer yargıları oluşturarak kendisini meydana getiren kesimden bunlara uyulmasını istediğine işaret etti.

Medya etiği ve meslek ahlakı

Geçmişte iletişim araçlarının gelişmemiş olması dolayısıyla ahlak da dahil olmak üzere toplumu ilgilendiren her türlü bilgi aktarımının zayıf olduğunu anımsatan Özden, "Günümüzde medyanın ileri düzeyde gelişmesinden kaynaklanan süratli iletişim içerisinde bulunulmakta, toplumu etkileyebilecek her türlü olay, hızla öğrenilip yayılmaktadır. Dolayısıyla medyanın da sorumluluğu her geçen gün artmaktadır. Bu durum medya etiği denen meslek ahlakını gündeme getirmektedir" diye konuştu.

Medyanın halkı ilgilendiren önemli olaylar hakkında halkı bilgilendirmesinden, günlük hayatı şekillendirmesi, bilim ve kültürün gelişmesine kadar birçok işlevi bulunduğunu vurgulayan Özden, bu işlevin sosyo-kültürel hayata önemli etkileri olduğunu dile getirdi.

Özden, medyanın bu olumlu etkilerinin yanında kişilerin bireysel yaşam tarzları, aile yaşantısı, sosyal yapı ve bireylerin sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yarattığını da belirterek, şunları kaydetti:

"Mahremiyet gizlilikten ayrı bir durumdur. Gizlilik, özünde saklama niyeti olan bir durumken mahremiyette ise her zaman bu özellik olmayabilir. Eğlence, iş, spor gibi alanlarla ilgili göz önünde bulunan kesimler, medyayla sürekli içli dışlıdır. Böylesine hareketli yaşam alanları pek çok yönden aleniyete ve açıklığa dayanır. Göz önünde olan kişilerin özel hayatlarıyla ilgili haber ve yayın yapılacaksa o kişi hakkındaki mahremiyetin etik sınırlarının iyi çizilmesi gerekir."

Medyanın haberlerle, eğence programlarıyla, dizi ve filmlerle mahremiyet sınırlarına dikkat etmesi gerektiğini vurgulayan Özden, insanların özellikle televizyondan etkilendiğini ifade etti.

Sosyal paylaşım sitelerinde en mahrem konuların bile rahatça paylaşılır hale geldiğini belirten Özden, şöyle devam etti:

"Bu anormalliklerin normalleşmesi gibi bir yanlışa neden olmaktadır. Mahremiyet, insanın yaşam alanıyla ve mutluluğuyla ilgili bir konudur. Medya özgürlüğü adına insanların mahremiyetine girilmesi, toplumda giderek artan huzursuzluk ve çözülmeye yol açabilir. Kast mutluluk hazza dayalı olan geçici mutluluk değil, kalıcı olan ruhsal mutluluktur. Medyanın amacı maddi hazları öne çıkarıp insanların haz peşinde koşmasını sağlamak değil, toplumun huzur ve mutluluğunu öne çıkarmak, bireylerin dolayısıyla da toplumun mutluluğunu sağlamak olmalıdır. Türk aile ve toplum hayatının zarar görmemesi için ilgili kurumlarca tedbir alınması çok önemlidir." - Erzurum

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel 'Medyanın Sorumluluğu Artıyor' - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement