DAÜ Öğrencileri İstanbul’da Bilimsel Araştırma, İnceleme ve Aktivite Gezisi’ne Katıldılar

Doğu akdeniz üniversitesi (daü) mimarlık fakültesi, mimarlık ve iç mimarlık yüksek lisans öğrencileri geçtiğimiz haftalarda "disiplinlerarası atölye çalışması – ınterdisiplinary workshop" adlı ders bağlamında istanbul'da bilimsel araştırma, inceleme ve aktivite gezisine katılmışlardır. Gezi kapsamında Kuzey Kıbrıs, Türkiye, Nijerya ve İran'dan toplam 23 öğrenci, Doç. Dr. Uğur Ulaş Dağlı ve Doç. Dr. Özlem Olgaç Türker önderliğinde öncelikle Bahçeşehir Üniversitesi tarafından düzenlenen "Archi-cultural Translations through the Silkroad" (İpekyolu boyunca mimari-kültürel tercümeler/ dönüştürmeler" konferansına katılmışlardır. Bu etkinlikle yüksek lisans öğrencileri, birçok farklı ülkeden gelen katılımcılarla birlikte tartışmalarda aktif yer alarak sunumları dinleme olanağı bulmuşlardır.

Ana etkinlik yanında İstanbul kentinin can damarı olan Beyoğlu, İstiklal Caddesi'nde konumlalan Galerist Sergi Salonu'nda Kıbrıs'lı sanatçı/ moda tasarımcısı Hüseyin Çağlayan'ın "Proximity Sensors" – (Yakınlık Sensörleri) başlıklı heykel, video ve ses enstalasyonlarından oluşan sergisini izleme olanağı bulmuşlardır. Serginin ana yaklaşımının kültür ve değişim olması, öğrencilere dönüşüm – kültür temalarını hem İstanbul ölçeğinde hem de genel anlamda sorgulatma olanağı sağlamıştır. Genel anlamda bu gezi, İstanbul'un sınırsız etkinlik verileri ile, bilimsel araştırma temeline dayanan yüksek lisans eğitimine çok yönlü girdi sağlamıştır.

Fotoğraf 1: DAÜ Mimarlık ve İç Mimarlık Bölümleri'nin Yüksek lisans öğrencilerinin Bahçeşehir Ünversitesi'nde katıldıkları 'Archi-Cultural Translations through the Silkroad' konferansındaki sunumlardan görüntü. Fotoğraf 2: DAÜ Mimarlık ve İç Mimarlık Bölümleri'nin Yüksek lisans öğrencilerinin Beyoğlu, İstiklal Caddesi'nde konumlanan Galerist sergi salonunda Kıbrıs'lı sanatçı/ moda tasarımcısı Hüseyin Çağlayan'ın "Proximity Sensors" – (Yakınlık Sensörleri) başlıklı sergisinde kültürel form olarak müziği inceleyen "Üzgünüm Leyla/ I am Sad Leyla" başlıklı bu eserde Sertab Erener bir Osmanlı Orkestrasıyla beraber söylediği performansta müthiş sesi, film, heykel ve müzik notalarının birbiriyle uyumlu bir kombinasyonundan oluşmaktadır. Birinci mekandaki video görüntüsü, ikinci mekanda heykel üzerine yansıtılan Sertab Erener görüntüsü ve ses enstalasyonu ile desteklenmekte üçüncü boş odada ise sadece müzik duyulmaktadır.

.