Bakan Tüzmen Mersin'de Bayramlaşma Törenine Katıldı

Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Barzani'nin olduğu ileri sürülen ve Mısır'dan gelip Kuzey Irak'a gitmesi planlanan ancak üzerinde 'Kürdistan' yazdığı için çıkışına izin verilmeyen mallarla ilgili olarak, "Türkiye 270 milyar dolar dış ticaret yapıyor ve bunlarda herhangi bir sıkıntı olmuyor. Bazı işlemler hakikaten sıkıntı yaratılacak şekilde doldurulduysa, o zaman onun gereği yapılır. Mallar gider, doğrusu yazılır ve tekrar gelir" dedi.

Bakan Tüzmen, bir dizi ziyaretlerde bulunmak ve bayramlaşma törenlerine katılmak üzere geldiği Mersin'de, Kültür Merkezi'nde valilik tarafından düzenlenen törene katıldı. Törene Bakan Tüzmen'in yanı sıra, Mersin Valisi Hüseyin Aksoy, Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Soner Polat, Büyükşehir Belediye Başkanı Macit Özcan, milletvekillerinden TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı ve AK Parti Mersin Milletvekili Prof. Dr. Zafer Üskül, Ömer İnan, CHP Mersin Milletvekili İsa Gök, Ali Oksal

ve Vahap Seçer başta olmak üzere çok sayıda kamu kurul ve sivil toplum örgütü temsilcileri katıldı.

Törende gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Tüzmen, Mısır'dan Deniz yolu ile Mersin'e gelen ve üzerinde 'Kürdistan' yazdığı için Kuzey Irak'a çıkışına izin verilmeyen petrol rafineri parçalarıyla ilgili olarak, "Bu olay, daha önceden karşılaştığımız olaylardan bir tanesi. Çok büyütülecek bir şey yok bunda. Normal olarak Türkiye Cumhuriyeti'nin üzerinden geçecek yüklerle ilgili yapılacak bildirimler ve uluslararası devletler ve milletler kodunda hangi ülkenin, hangi şekilde gümrük tarifesi

pozisyonunda yüklemelerini ne şekilde, nereye varışıyla gönderiliş yeri ayrıca belirlenir. Dolayısıyla Türkiye'deki standartların veya dünyanın kullandığı standartların dışında bir bildirim olmuşsa, o zaman o bildirim kesinlikle doğru şekilde çalışma yapılıp yerine getirilir. Sonuçta varış yeri ve çıkış yeri çalışmalarının iyi bir şekilde yapılıp değerlendirilmesi gerekir. Bizim devlet olarak kabul edebileceğimiz dokümanlar çerçevesinde yapılan her türlü transit işlemini rahatça bu zamana kadar yaptık.

Türkiye 270 milyar dolar dış ticaret yapıyor. Bunlarda herhangi bir sıkıntı olmuyor, bazı işlemler hakikaten sıkıntı yaratılacak şekilde doldurulduysa o zaman onun gereği yapılır. Gider, doğrusu yazılır ve tekrar gelir" şeklinde konuştu.

'Kürdistan' yazısının bilinçli olarak mı yazıldığı sorusuna ise Bakan Tüzmen, "Onun detaylı şekilde incelenip araştırılması lazım ve ona göre karar vermek lazım. Geçmişte bu tip şeyler sık sık yaşandı ve onunla ilgili işlemler hep aynı oldu. Türkiye Cumhuriyeti'nin gümrüklerinin, Türkiye Cumhuriyeti'nin dış ticaret birimlerinin kabul edeceği şekilde dokümanlar olduğu sürece herhangi bir sıkıntı olmaz" dedi.

NÜKLEER SANTRAL PROJESİ

Devlet Bakan Kürşad Tüzmen, Akkuyu'ya yapılması planlanan Nükleer Santral ile ilgili olarak da, "Akkuyu'nun nükleer santral alanı olarak tahsis edilmesi çok eski bir proje. Bundan önceki hükümetlerin almış olduğu kararlar çerçevesinde çeşitli değerlendirmeler yapılmış ve o şeklide bir tahsis yapılmış. Onunla ilgili nihai karar Enerji Bakanlığı tarafından takip ediliyor. Türkiye'nin büyük enerji ihtiyacı var ve bu enerji ihtiyacının doğru şekilde temin edilmesi gerekiyor. Bence zaten çok gecikmiş bir

proje. Türkiye nükleeri 20 sene evvel yapmalıydı ve yapsaydı, şu anda dinamiklerimiz de farklı olurdu" diye konuştu.

Tayvan'da ve Güney Kore'de nükleer santraların hemen yanında son derece güzel su altı turizm yerlerinin bulunduğuna işaret eden Tüzmen, 'nükleer santral oldu turizm engellendi' diye bir kaide olmasının söz konusu olmadığını vurguladı. Türkiye'nin enerjiye ihtiyacı olduğunu hatırlatan Tüzmen, "Santralin nerelerde yapılacağıyla ilgili çeşitli çalışmalar var ama, bizim için önemli olan öncelikle turizmle ilgili olarak neler yapmamız gerektiğidir" şeklinde konuştu.

CHP Mersin Milletvekili İsa Gök'ün nükleer santralle birlikte radyasyon yayılacağı iddiası üzerine Bakan Tüzmen, şunları söyledi:

"Bunlar 30 senelik eski teknolojiler değil, yeni teknolojilerde deşarj sularının tamamıyla sağlığa zarar vermeyecek şekilde yapıldığını biliyoruz. Fransa'da, Kanada'da ve ABD'de bu tip santraller var. En çok çevreci ülkeler bunlar ve bütün dünya kullanıyor bunu. Bu değerlendirmelere, ilgili analizler yapılır, herkesin tatmin olacağı şekilde olduktan sonra bunlara karar verilir. Dolayısıyla burada o teknik çalışmayı bırakın Enerji Bakanlığı yapsın, detaylandırsın, biz şimdi kendi işimize bakalım. Bizim

burada şu anda turizm bölgesiyle ilgili olarak Anayasa Mahkemesi 1 senelik süre tanımıştır ve geriye doğru sayım başladı. Bunu el birliğiyle değerlendirip orayı ciddi bir turizm bölgesi, istihdam sahası haline getirmemiz lazım."

(ÖT-ÖZ-Y)