Aylin Cesur: "Sistem Değişikliğinde Maalesef Bakanlığınız da Payına Düşenleri Aldı. - Son Dakika
Güncel

Aylin Cesur: "Sistem Değişikliğinde Maalesef Bakanlığınız da Payına Düşenleri Aldı.

İYİ Parti Isparta Milletvekili Aylin Cesur, dün Dışişleri Bakanlığı’nın 2023 yılı bütçe teklifinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda; “Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçişle devlet kurumları işlevsizleştirildi ve bürokrasi kamu atamalarında en önemli kriter liyakat değil, iktidara yakınlık oldu. Sistem değişikliğinde maalesef bakanlığınız da payına düşenleri aldı. Türkiye’de dış politikayı yöneten ve yönlendiren kurum bakanlığınız olmalıyken, tek karar merci maalesef Cumhurbaşkanlığı oldu. Bu yıl genel bütçe içeresinde payınıza düşen yüzde 0,37 düşmüş, üzülerek karşılıyoruz” dedi.

09.11.2022 15:07  Güncelleme: 16:42

İYİ Parti Isparta Milletvekili Aylin Cesur, dün Dışişleri Bakanlığı'nın 2023 yılı bütçe teklifinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda; "Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçişle devlet kurumları işlevsizleştirildi ve bürokrasi kamu atamalarında en önemli kriter liyakat değil, iktidara yakınlık oldu. Sistem değişikliğinde maalesef bakanlığınız da payına düşenleri aldı. Türkiye'de dış politikayı yöneten ve yönlendiren kurum bakanlığınız olmalıyken, tek karar merci maalesef Cumhurbaşkanlığı oldu. Bu yıl genel bütçe içeresinde payınıza düşen yüzde 0,37 düşmüş, üzülerek karşılıyoruz" dedi.

İYİ Parti Isparta Milletvekili Aylin Cesur dün Dışişleri Bakanlığı'nın bütçesinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu toplantısında söz olarak, iktidarın dış politikasını eleştirdi. Cesur, görüşmede şunları söyledi:

"BU YIL GENEL BÜTÇE İÇERESİNDE PAYINIZA DÜŞEN YÜZDE 0,37 DÜŞMÜŞ, ÜZÜLEREK KARŞILIYORUZ"

"Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçişle devlet kurumları işlevsizleştirildi ve bürokrasi kamu atamalarında en önemli kriter liyakat değil, iktidara yakınlık oldu. Sistem değişikliğinde maalesef bakanlığınızda payına düşenleri aldı. Türkiye'de dış politikayı yöneten ve yönlendiren kurum bakanlığınız olmalıyken, tek karar merci maalesef Cumhurbaşkanlığı oldu. Bu yıl genel bütçe içeresinde payınıza düşen yüzde 0,37 düşmüş, üzülerek karşılıyoruz. Tüm dünya ülkeleri küresel sorunlar ile karşı karşıya, pandeminin yarattığı ekonomik sorunlar henüz atlatamadı. Rusya- Ukrayna savaşının yol açtığı enerji ve gıda krizi zorluk olarak sorunlar arasında. İklim krizinden birçok çevre sorununa küresel ekonomideki endişelerden düzensiz göç ve terörizme kadar ülkeler milli menfaatleri çerçevesinde diğer ülkeler ile stratejik anlaşmalar yapıyorlar ve bakanlığınızın böyle bir ortamda son derece yetersiz bir bütçe ayrılmış. Dış politikalarımızın stratejik unsurları olan sınırlarımızın güvenliği, Kıbrıs, Yunanistan, Akdeniz, Azerbaycan, Bulgaristan ve Yunanistan'da yaşayan Türk azınlık konuları odak olmaktan uzaklaşılmış görünüyor. AB parlamentosu ilişkileri dondurma kararı aldı; tüm müzakere başlıkları askıda. AB mevzuatına uyum sıfır. Hukukun üstünlüğü, insan hakları, yargı bağımsızlığı, hakim güvenceleri, ifade özgürlüğü, laiklik gibi konularda Türkiye geri gitti. İlerleme raporunun pek çok yerinde gerileme (Back sliding) deyimi var. Yani son rapor ilerleme değil gerileme raporu olmuş Sayın Bakan. Bu işi bitirme sürecine evirmenizi belirtmek zorundayım, umarım çok geç kalmadan sandık yetişir.

Stratejik önemi bulunan göç ve göçmenler konusunda, Suriyeliler başta, Afgan ve diğer göçmenlerin ülkelerine geri dönüşlerine ilişkin, ilgili diğer İçişleri Bakanlığı ve Göç İdaresi Başkanlığı gerekli planlamalar yapılıp ortak politika belirlenmemekte. İklim değişikliğinin etkisiyle günümüzde enerji konusu kadar stratejik hale gelen Fırat ve Dicle başta olmak üzere 'sınıraşan sular' konusunda ileriye yönelik politika belirlenmemesini kaygıyla karşılıyoruz.

Bölgesel uzmanlık, dil eğitimi öncelikli hale getirilememişine, Hukuk danışmanı/ hukuk müşaviri kadroları arzu edilen seviyede olmamasına, deniz hukuku, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi/Mahkemesi, iklim değişikliği/çevre gibi ön plana çıkan dış politika konularında yeterli uzman bulunmamasına dikkat çekmek istiyorum.

"2015'TE YÜZDE 95,71 OLAN VİZE BAŞVURUSU KABUL ORANI YÜZDE 80,98'E İNMİŞ"

TBMM'den gelen yazılı soru önergelerinin önemli bir bölümünün yanıtsız bırakılmasını garipsediğimi ifade etmek istiyorum. Son dönemde bize çok ulaşan sorunlardan biri, Avrupa Birliği ülkelerine yapılan turistik vize başvurularındaki reddedilme. Türkiye'nin Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'ne sunduğu rapora göre, 2014'de yüzde 4 olan Schengen vize reddi, 2020'de yüzde 12,7'ye yükselmiş, 4.5 kat artmış yani. 2015'te yüzde 95,71 olan vize başvurusu kabul oranı yüzde 80,98'e inmiş. Tüm belgelerini eksiksiz tamamlayan ve tüm vize koşullarını sağlayan vatandaşlarımıza dahi artık ret cevabı veriliyor.

Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasında, Vize Serbestisi Diyaloğu Mutabakat Metni ve Geri Kabul Anlaşması 16 Aralık 2013'te imzalandı. İmza törenine katılan Sayın Cumhurbaşkanı, vize serbestisi tanınacağına dikkat çekerek: 'Yük olmaya değil yük almaya gidiyoruz' demişti ve 2016'da Sayın Cumhurbaşkanı, Türkiye'nin Avrupa Birliği'nden vizesiz seyahat hakkı alamaması halinde, göçmenlerin geri kabulünü durduracağını söyledi. O günden bugüne ne vize serbestisi gerçekleşti ne de Geri Kabul Anlaşması kabul edildi. Bakanlığınızın resmi sayfasında Türkiye-AB arasında 18 Mart'ta varılan Mutabakata İlişkin Soru-Cevaplar bölümünde  'Vize serbestisi sağlanmaması halinde atılabilecek adımlar nedir' başlığında şu ifadeler yer almaktadır:

'Vize diyalog sürecinin öngörülen süre içerisinde vize serbestisi ile sonuçlanmaması halinde, Geri Kabul Anlaşması'nın tarafımızdan tek taraflı feshi mümkündür (24. madde). Bu konudaki tutumumuz net bir biçimde AB tarafına bildirilerek kayıt altına alınmıştır."

"2016 YILINDA AB İLE İMZALANAN '18 MART MUTABAKATI' KAPSAMINDA YAPTIRIMINIZ NE OLACAKTIR"

O zaman soruyorum Sayın Bakan; vatandaşlarımız üçüncü dünya ülkeleri vatandaşları ile aynı zorlukları yaşarken, 2016 yılında AB ile imzalanan '18 Mart Mutabakatı' kapsamında yaptırımınız ne olacaktır? Örneğin 27.07.2022 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanı kararı ile Bulgaristan Cumhuriyeti kimlik kartı bulunan kişilere vize muafiyeti verildi; ülkemize kimlik kartları ile vize serbestisi sağlanan ülkeler ile mütekabiliyet ilkesi gereği kendi vatandaşlarımız için de vize serbestisi neden sağlanmadı? Bizim bu anlaşmalardan kazancımız ne olacak? Aradan 9 yıl gibi uzun bir süre geçti ve ülkemiz dünyada en fazla sayıda mülteciye ev sahipliği yapan ülke oldu.

Resmi rakamlara göre düzensiz göçmenleri saymazsak Türkiye genelinde sığınmacı sayısı 4 milyonu aştı ve bunların 3,6 milyonu Suriyeli. Milletimiz fukaralıkla boğuşurken, yiyecek ekmek bulamazken; sığınmacılarla gelen artı yükün bize maliyeti nedir? Resmi kalkınma yardımları çerçevesinde sığınmacılara ayrılan pay kaç milyar dolardır?"

Aylin Cesur: "Sistem Değişikliğinde Maalesef Bakanlığınız da Payına Düşenleri Aldı.
Kaynak: ANKA

Son Dakika Güncel Aylin Cesur: 'Sistem Değişikliğinde Maalesef Bakanlığınız da Payına Düşenleri Aldı. - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement