Akil İnsanlar Heyeti Çorum'da

Akil İnsanlar Heyeti Karadeniz Grubu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Şevki Hakyemez, çözüm sürecini sadece desteklediklerini belirterek, "Bu süreci

yönetme noktasında bir yetkimiz yoktur. İnisiyatifimiz yoktur. Bu süreç siyasi iktidar tarafından yönetiliyor, yetki onlarda. ve hiçbir şekilde burada hükümetin propagandasını yapmıyoruz. Hükümetin belirlediği yol haritasıyla da hareket etmiyoruz. Nereye ne zaman gideceğimizi, ne tür toplantılar yapacağımızı tamamen kendimizi belirliyoruz. Bizim 63 kişi için de, Karadeniz bölgesindeki 9 kişi için de tek ortak noktamız, çözüm sürecini desteklemek. Onun dışında dünya görüşlerimiz çok farklıdır" dedi.

Akil İnsanlar Heyeti Karadeniz Grubu, Çorum'da sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldi. Anvatar Otel'de sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle görüşen heyette Akil İnsanlar Karadeniz Bölgesi Grubu Başkanı Yusuf Şevki Hakyemez, Grup Başkan Vekili Vedat Bilgin, Grup Sekreteri Fatma Benli, Üyeler Kürşat Bumin, Oral Çalışlar, Yıldıray Oğur, Şemsi Bayraktar ve Bendevi Palandöken yer aldı.

Toplantıda bir konuşma yapan Prof. Dr. Yusuf Şevki Hakyemez, Türkiye'nin 30 yıldır terör sorunuyla karşı karşıya olduğunu söyledi. Bu sorunun çözümü noktasında hükümetin bir süreç başlattığını ve 'çözüm süreci' olarak adlandırılan bu süreçte terör örgütünün silah bırakmasının amaçlandığını ifad eden Hakyemez, sorunların siyaset

yoluyla çözümü noktasında bir adım atıldığını dile getirdi.

Bu adımın Türkiye için çok önemli olduğunu dile getiren Hakyemez, "Fakat bu adım atılırken 30 yıllık birikimin neticesinde ortaya çıkan bir tablo var. ve bu tablodan kaynaklanan bir hassasiyet mevcut. Silahlı terör örgütü ile karşı karşıyayız. Binlerce şehidimizi var. Ölen insanlar var. Milyar dolarlarla ifade edilecek ekonomik kayıplarımız var. Bir de bölünmez bütünlük noktasında haklı olarak ortaya çıkan hassasiyet mevcut. Dolayısıyla bugün gelinen noktada çözüm süreci olarak adlandırılan bu süreci değerlendirirken bu hassasiyetlerle birlikte düşünmekte fayda var. Ama bugün gelinen noktada terör örgütüne karşı hükümet biraz daha şimdiye kadar olandan farklı biçimde, daha güçlü biçimde mücadele de yaptı. Son yıllarda güçlü mücadelenin neticesinde terör örgütü ciddi kayıplar verdi. Fakat aslında şunu çok rahat bir şekilde söyleyemiyoruz. Keşke söyleyebilsek, ama

söyleyemiyoruz. Şu tarihte şu zamanda böyle devam edilirse bu sorun çözülür. Bunu çok duyduk ama hiçbir zaman böyle bir şey gerçekleşmedi. Sorun

daha kronik bir sorun halini almaya başladı. Siyaset aynı zamanda bir çözüm üretme sanatıdır.

30 yıldır kullanılan yöntemle birlikte bu sorunun çözülmeyeceği aşikardır. Onun için çözüm süreci olarak adlandırdığımız, silahlı bırakarak siyaset yoluyla birlikte bu işin çözümü noktasında bir adım atıldı" dedi.

Konunun hassas bir konu olduğunu binlerce şehit verildiğini hatırlatan Hakyemez, "Neticede bir terör örgütüyle karşı karşıyayız. Ama her şey şeffaf gerçekleşiyor. İmralı ile yapılan görüşmeler, heyetlerin gönderilmesi hepsi şeffaf gerçekleşiyor. Şeffaf gerçekleştiği içinde biz bu noktada daha rahat bir pozisyondayız. ve böyle olması da kamuoyunu bu süreci daha iyi bilmesi açısından önemlidir. Ama insanların endişeleri vardır süreci destekleyenlerin değerli görüşleri vardır. Bunların hepsinin ifade edilmesinde fayda var" dedi.

Damadının şehit olduğunu ve 2 yetim büyüttüğünü dile getiren eğitimci Hüseyin Akdağ ise, "Bizim bahtımıza bu düştü. Ben kimseden değer falan beklemiyorum ama ezilmek de istemiyorum. Canım acıyor. Benim Kürt'le sorunum yok. Ama PKK'lı ise var. Getirin PKK'lıyı boynunu keseyim. Getirin PKK'lı çocuğunu fiske vuramam imanım müsaade etmez. Babasını getirin bir şey yapamam imanım müsaade etmez. Ben adaletli barışa hay hay diyorum. Ama canımız incinmesin. Bir akil insan çıkıp iki taraftan da çok anne ağladı demesin. Bir akil insan çıkıp Türk bayrağı demesek nolur demesin. Bir akil insan çıkıp 'ya artık şehit aileleri de ağzını yumuşatsın, bebek katili veya teröristbaşı demeyelim artık' elini öpelim yada ayaklarını öpelim o zaman. Türkiye'de barış isteyen yüzde 65, hayır Türkiye'de barış isteyen yüzde 100. insansa barış ister. Ama her şeye rağmen barış değil. Adaletli barış. Helalleşelim. Sayın Vedat Hocam. Kiminle helalleşeceksek beni helalleştirin. Elinizi öpeyim. Sonuçta eğer iyi şeyler olacaksa tarih önünde özür dilemezsem inan değil. Hainle şehit ailesini yan yana getirdiğiniz gün Allah hepinizden hesabını sorsun" dedi.

Toplantının yapıldığı sırada bazı gruplar otel dışında sloganlar attı. Bir grubun attığı "Ölde ölelim, Vur de vuralım" sloganları dikkat çekti. Grup daha sonra otel önünden olaysız bir şekilde dağıldı.