60 Yaş Üzeri Öğrenciler Güne Sporla Başlayıp Örgü Örüyorlar

60 yaş üzeri öğrenciler güne sporla başlayıp örgü örüyorlar

Her sabah sporla derslere başlayan yaşlı öğrencilerin tamirat ve kazak örmedeki hünerleri renkli görüntüler oluşturdu

60-92 yaş arası kayıtlı 2 bin 572 öğrenci eğitim görüyor

ANTALYA - Akdeniz Üniversitesi bünyesinde kurulan 60. Tazelenme Üniversitesinde eğitim gören öğrencilerin bir üst sınıfa geçebilmesi için erkeklerin örgü, kadınların tamirat dersini geçebilmesi gerekiyor. Her sabah sporla derslere başlayan yaşlı öğrencilerin tamirat ve kazak örmedeki hünerleri renkli görüntüler oluşturdu.

Akdeniz Üniversitesi Gerontoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. İsmail Tufan tarafından, TÜBİTAK desteğiyle 81 ilde yürütülen GeroAtlas çalışması kapsamında kurduğu GeroAtlas 60+Tazelenme Üniversitesinin(Yaşlı Üniversitesi) her geçen gün öğrenci sayısı artıyor. TAÜ'ye girebilmek için 60 yaşını doldurmak, mezun olabilmek için ise kadınların tamirat, erkeklerin örgü dersini geçebilmesi gerekiyor.

Gönüllülük esasına göre 60 ile 92 arasında değişen 2 bin 572 kayıtlı öğrencinin bulunduğu TAÜ'ye 866 öğrenci derslere aktif olarak devam ediyor. Üniversitede, öğrencilerin taleplerine göre anatomi, tıp, psikoloji, tarih, arkeoloji, hukuk, fizik tedavi başta olmak üzere farklı derslerin yanı sıra bir üst sınıfa geçebilmek için erkeklere yemek pişirme ve kazak örme, kadınlara ise tamirat yapmayı öğrenme şartı getirildi. Kadınların ellerine aldıkları çekiç ve matkapla dolap tamir etmeleri, erkeklerin ise şiş ve ip yumaklarıyla kazak, bere, patik örmeleri renkli görüntüler oluşturdu. TAÜ öğrencileri temel derslere geçmeden önce merkez bahçesinde 15 dakikalık hafif egzersiz yapmayı ihmal etmiyorlar.

"Bahçede sabah sporu"

TAÜ öğrenci temsilcisi Çiçek Solon, derslerden önce her gün bir dizi spor etkinliği yaptıklarını kaydetti. Sabah sporuyla öğrencilerin bedenlerini daha yakından tanıma şansı bulduğunu dile getiren Solon, " Egzersizin yararı tartışılmaz. Doğumdan ölüme kadar spor insan yaşamının olmazsa olmazlarındandır. Biz her sabah derslere girmeden önce çok basit hareketlerle kan dolaşımını hızlandırıyor, canlandırıyor. Dersleri daha iyi anlamamızı sağlıyor." dedi.

Yaşamlarını tek başına sürdürebilmeleri amacıyla erkekler için örgü ve aşçılık derslerinin olduğunu kaydeden Solon, "Beslenme hayatın devam ettirilebilmesi için çok önemli. Örgü dersi ise beyin loblarının atıl kalmadan çalışmaya devam etmesini sağlıyor. Kadınlar için tamirat dersi var. İhtiyaç duydukları anda kendi işlerini yapabilme imkanını sağlıyor. Temel derslerde gördüğümüz nöroloji,üroloji,arkeoloji ve ortopedi derslerimiz var. Bu derslerle de sağlıklı şekilde nasıl bir yaşam süreceğimizi öğreniyoruz." ifadelerine yer verdi.

"Öğrenmenin yaşı yok"

Tamirat dersine katılan 63 yaşındaki Şenay Kahraman, Yaşlanma Üniversitesiyle birlikte daha kaliteli ve sağlıklı bir yaşlanma içine girdiğini belirtti. Bilgi edinme ve öğrenmenin yaşının olmadığının altını çizen Kahraman, " Tamirat dersinde öğrenciyim. Bu dersin ne kadar faydalı olduğunu görüyorum. Sürekli kitap okuyorum. Yardımlaşma derneklerinde çalışıyorum. Her gittiğim yerde bir şeyler öğreniyorum ve bunu çevremle paylaşıyorum. Yaşlanma Üniversitesinde de bize gerekli olan bilgi ve becerileri öğreniyoruz. Hele hele bu yaştan sonra sağlıklı şekilde yaşlanmamıza destek sağlıyor."dedi.

"Kaliteli emeklilik"

Yaşlanma Üniversitesi öğrencisi olduğu için çok mutlu olduğunu kaydeden Nigar Gürlek, "Emekli olalı 5 yıl oldu. Değişik kurslara katıldım ama burası gibi değildi. Emekliliğimi kaliteli geçirmek istedim. Yeniden kampüs havasını soluyoruz, genç öğrencilerle konuşuyoruz. Bilgi büyük bir engin deniz. Bize bilgi sunan hocalarımıza minnettarız. Bu bir gönüllülük işi zorunluluk değil. Bizlerde gönüllü olarak geliyoruz."dedi.

"İlk kez matkap kullandı"

En faydalı derslerden birinin tamirat olduğunun altını çizen Gürlek, " Hanımlar için çok gerekli bir ders. Evde küçük bir arıza için bile ya usta çağırmamız gerekecek yada eşimizi bekleyeceğiz. Bizim bu küçük aksaklıkları giderebilmemiz için temel becerilerini öğrenmemiz gerekiyor. Bunun içinde tamirat dersi bizler için çok gerekli. İlk kez matkap ve çekiç kullanıyorum. Şimdi evimdeki küçük arızaları kendim rahatlıkla yapabilirim." diye konuştu.

"Elime ne şiş ne kazak almıştım"

69 yaşındaki emekli makine mühendisi Metin Haksever, Tazelenme Üniversitesiyle arkadaşlarının aracılığıyla tanıştığını belirterek, " Kazak örme, aşçılık dersleri var denildi. Kazak örme başta biraz ters geldi ama sonradan çok mutlu oldum. İyi ki katılmışım. Daha önce elime ne şiş ne kazak almıştım. Şimdi kazak örebiliyorum. Yeni dostluklar edindim. Aşama aşama kazak örmeyi öğrendim. İkinci kazağımı ördüm. Koşa koşa derslere geliyorum."ifadelerine yer verdi.

"Kazak öreceksin deseler inanmazdım"

Emekli bankacı 64 yaşındaki Adnan Özmetin, kayıtların son gününde Tazelenme Üniversitesine kaydını yaptırdığını hatırlatarak, "Bir arkadaşım bana 'kazak öreceksin, şuna iyi gelir' deseydi inan yapmazdım. Ama burada yapılan araştırmalar sonucunda örgü örmenin MS, alzheimera iyi geldiğini gösterdi. 3 ayda kazak örmeyi öğrendim çeşitli el işi becerileri kazandım. Zamanımı kaliteli geçirmeye başladım. Bilgi eksikliklerimizi tamamlıyoruz. Ördüğüm kazakları arkadaşlarıma torunuma hediye edeceğim."şeklinde konuştu.

"alzheimerı engelliyor"

67 yaşındaki araştırmacı yazar Yusuf Özkara,örgü örmenin alzheimer ve demans hastalığına yakalanmayı engellediğini ifade ederek, "Beynimizin her iki bölümünü de çalıştırır. Tarihte de örgü örme bir zanaattı. Yaşlılar için bu bir terapidir. Beynimizin iki bölümünü de çalıştırıyor. Sınıf geçebilmemiz için de örgü örmemiz şart koşuluyor. Bunun yanında çeşitli sağlık dersleri görüyoruz. Örgü de diğer dersler kadar önemli.Örgü öremeyen asla sınıfı geçemiyor" dedi.