'Millet Sorumluları Affetmeyecek' - Son Dakika
Son Dakika Logo
Ekonomi

'Millet Sorumluları Affetmeyecek'

\'Millet Sorumluları Affetmeyecek\'
02.04.2008 07:50

Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği Genel Başkanı, AK Parti'nin Kapatılması Davasıyla İlgili Olarak, 'Bu Kargaşa Ortamının Sorumlularını Tarih de, Hukuk da, Millet de Affetmeyecektir' Dedi.

Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜMSİAD) Genel Başkanı Mehmet Yıldırım AK Parti'nin kapatılması davasıyla ilgili olarak, "Bu kargaşa ortamının sorumlularını tarih de, hukuk da, millet de affetmeyecektir" dedi.

TÜMSİAD Genel Başkanı Yıldırım, AK Parti'nin kapatılmasını isteyen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı İddianamesinin Anayasa Mahkemesi tarafından kabulünün Türkiye'yi siyasi ve ekonomik belirsizlik süreciyle birlikte bir kargaşa ortamına soktuğunu belirterek, "Bu süreç, küresel krizin ağırlığını hisseden Türkiye'de, ekonominin yükünü çeken KOBİ'lerin sonunu hazırlayan bir süreç olacaktır. Bu kargaşa ortamının sorumlularını tarih de, hukuk da, millet de affetmeyecektir. Bir zamanlar halk nezdinde prestij kaybeden siyaset ve siyasetçiler vardı. Şimdi ise siyasete müdahale etme görüntüsü çizen yargı ve yargıçlar dolayısıyla, hukuk ve adalet kavramları da itibar kaybetmektedir. Adalet terazisindeki dengeyi bozmaya hiç kimsenin hakkı yoktur" dedi.

Yıldırım, demokrasiye geçiş sürecinde 50 yıldır krizlerle, darbelerle, post modern darbelerle mücadele eden bu milletin artık rejim bekçilerinden bıktığını belirterek, "Bu ülke huzur, güven ve istikrar ortamını bulamayacak mı? Bu ülke krizler ve stresler ülkesi olma sıfatını hak ediyor mu? Bu ülke kamil demokrasiyi, insan hak ve hürriyetlerini ne zaman bulacak? Yoktan yere krizler ve kaoslar üretenler, hem bu ülkeyi hem de kendilerini yaktıklarının farkında değiller mi? Bu millet, ne zaman refah ve huzura erecek? Demokrasi bizim için ütopya mı kalacak?" diye konuştu.

"DAVA HUKUKİ DEĞİL SİYASİ" Demokratik, laik, hukuk Türkiye Cumhuriyeti'ni hiç kimsenin yıkmaya gücünün yetmeyeceğini, çeşitli bahanelerle bu kavramların üzerinden de hiç kimsenin imtiyaz elde etmemesi gerektiğini belirten Yıldırım, kapatma davası iddianamesinin üzerinde önemli hukukçuların tartışmalar yaptığını ve bu iddianamemin çok zayıf gerekçeler içerdiğinin ortaya konulduğunu kaydederek, "Davanın hukuki değil, siyasi bir karar olduğu uzmanlarca açıkça ifade edilmiştir. Bu dava, Türkiye'de siyasetin başka yollarla kanalize edilmesinin ve iktidar mücadelesinin farklı boyutlarda tezahürü ve çarpıcı bir örneği olmuştur. Hukukun üstünlüğüne inanmak isteyen millet vicdanında da bu dava, siyasetin yeniden dizaynı kanaatini pekiştirmiştir. Diğer yandan iddianamede Cumhurbaşkanı'nın yargılanmasının kabulü ise bir hukuk skandalıdır. Anayasa'mıza göre, Cumhurbaşkanları ancak ve ancak vatana ihanet suçuyla yargılanabilirler. Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah Gül'ün bu zayıf iddianamede, hem de siyasi mülahazalar söz konusu edilerek yargılanmaya çalışılması, Anayasa Mahkemesi'nin ve Anayasa'nın konumunu da yeniden gözden geçirmemizi gerektirmiştir. Anayasa Mahkemesi, Anayasa'nın da üzerinde mi?" dedi.

Yıldırım, "Adım adım geçmeye çalıştığımız demokrasi, hukuk ve adalet kavramları, AB ile yürütülen müzakere süreci, milletin iradesi, ülkemizin yurt dışındaki arenada tırnağıyla kazarak oluşturduğu imajı, bu davayla yerle bir edilmiş ve çok büyük bir darbe yemiştir. Türkiye, yaklaşık 5 yıldır yakaladığı istikrar ve güven tablosunu bir anda yitirmiş, milletin adalet duygusunu zedeleyen bu davayla çağdaş dünyanın önünde başı eğik bir konuma düşürülmüştür" diye konuştu.

Anayasa Mahkemesi'nin davayı kabul etmesiyle birlikte, çok çetin ve zorlu bir sürece girildiğini belirten Yıldırım, "Global kriz dalga dalga geliyor. Amerika'dan başlayan ve dünyanın tüm bölgelerini etkileyen küresel krizin dalgalarını iç piyasada, özellikle sıkıntıları bir türlü giderilemeyen KOBİ'ler çok yakından hissediyor. Makro istikrar yönünde çabalarımız sürerken, bundan sonra icranın başı olan hükümetin tüm enerjisi ve performansı bu davaya odaklanacak, bundan böyle memleket hayrına bir şeylerin yapılmasının önü de kesilecektir. Bu davayla birlikte aylarca sürecek bir belirsizlik ve istikrarsızlık süreci önümüze konulmuştur. Hükümetten beklentilerimiz, yatırımlar, memleketin her köşesinde ayrı ayrı sıkıntıları olan KOBİ'lerin sıkıntıları bundan sonra, ikinci plana düşecek, dış politika ve AB'yle üyelik müzakere süreci de askıya alınmak zorunda kalınacaktır. AB'nin, müzakere sürecinin askıya alınabileceğine, yeniden gözden geçirilebileceğine dair tavrı, AB trenini de kaçırdığımızın göstergesi olmuştur" dedi.

"KAOS SORUMLULARINI TARİH AFFETMEZ" Türkiye'yi kaos ve belirsizlik ortamına düşüren, vicdanları yaralayan, adalet duygusunu zayıflatan bu kargaşa ortamının a'dan z'ye tüm sorumlularını tarihin de, milletin de, hukukun da affetmeyeceğini belirten Yıldırım, "Biz, çok şey istemiyoruz. Türkiye'de demokrasinin, hak ve hürriyetlerin, hukuk ve adaletin, istikrarın, güvenin, huzurlu bir ortamın var olmasını istiyoruz. Türkiye, çok zor bir süreçten geçiyor. Ekonomimizin yükünü çeken KOBİ'ler, nakit akışındaki zayıflık, SSK ve vergi oranlarındaki katlanılamaz rakamlar, üretim-istihdam-pazarlama ve küresel rekabet alanlarındaki zorluklar dolayısıyla ayakta kalabilmenin mücadelesini veriyor. Hakkında kapatılma davası açılmış olan, Demokles'in kılıcı kafasında sallanan bir iktidar Türkiye'nin sorunlarıyla bundan böyle ne kadar ilgilenir? Bu kaos ortamına çanak tutan siyasetçiler, bürokratik oligarşi ve tüm sorumluların bu sorunun cevabını vermeye davet ediyoruz" açıklamasını yaptı.

Türkiye'nin partiler mezarlığı haline getirilmesinin en kısa zamanda engellenmesi gerektiğini kaydeden Yıldırım, "Bu noktada hükümetin atacağı adımları da ilgiyle izliyoruz ve ülkemiz için tehdit oluşturabilecek akımlar hariç tüm siyasi partilerin fikir ve düşüncelerini rahatça aktarabildikleri bir siyasi zemin arzuluyoruz. Türkiye, kendilerini rejimin bekçiliğine soyunan bürokratik oligarşinin tekelinden çıkarılmalı. Türkiye, dıf'fdlanabilirler. Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah Gülş dünyada imajımızmhem de siyasi mülahazalar söz konusu edilerek yargılanmayı bozan yargıçlar cumhuriyeti imajından kurtulmalı" dedi.

Yıldırım, sözlerini şöyle bitirdi: "Pamuk ipliğine bağlı ekonomik dengeler altüst oldu. Döviz fırladı, enflasyon rakamları hedefinden şaştı, borsa düştü, faiz yükseldi. Türkiye çok zengin bir ülke mi? Bu karışıklık ortamının getirdiği yükü KOBİ'lerimiz nasıl kaldıracak?" (CY-CY-ÖK-E)

Kaynak: İHA

Son Dakika Ekonomi 'Millet Sorumluları Affetmeyecek' - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement