IMF Deg'den Yükselenlere Uyarılar: Ekonomi Vites Yükseltecek, Dünya Bu Yıl 3.7, Gelecek Yıl 3.9...

Orhan Aysezen - IMF küresel büyümenin yükselişte olduğunu ancak risklerin sürdüğünü bildirdi. IMF Dünya Ekonomik Görünüm Raporu Ocak güncellemesinde yükselen piyasalara uyarı ve tavsiyelerde bulunuldu. Türkiye'nin dâhil olduğu Orta ve Doğu Avrupa için büyüme tahmini Ekim ayına göre yukarı yönlü yüzde 0.1 oranında revize edilirken, bölgenin bu yıl yüzde 2.8, gelecek yıl 3.1 büyüyeceği öngörüldü.

-VİTES YÜKSELTECEK-

IMF'nin 2014 Ocak Dünya Ekonomik Görünüm Raporu güncellemesi yayınlandı. Rapora göre geçen yıl "düşük viteste sıkışan" küresel büyüme bu yıl artamaya devam edecek. Geçen yıl yüzde 3 büyüyen küserel ekonomi bu yıl yüzde 3.7, gelecek yıl ise yüzde 3.9 büyüyecek. Büyüme tahmini Ekim'e göre bu yıl için yukarı yönlü yüzde 0.1 revize edilmiş oldu.

Küresel ekonomik etkinlik ve dünya ticareti, Ekim 2013 Dünya Ekonomik Raporu'nda öngörüldüğü gibi, 2013'ün ikinci yarısında hızlandı. Gelişmiş ekonomilerde nihai talep geniş ölçüde beklendiği gibi yükseldi. Yükselen piyasalarda, talep Çin hariç genelde bastırılmışken ihracatta canlanma daha iyi ekonomik etkinliğin ana sürükleyicisi oldu.

-YÜKSELENLERDE SİYASİ ÇALKANTILAR-

IMF Başekonomisti ve Araştırma Birimi Başkanı Olivier Blanchard, tahminlere ilişkin "2014-2015'te gelişmekte olan ekonomilerden gelişmiş ekonomilere doğru daha fazla bir büyüme rotasyonu olacak" dedi. Raporda şu tahminler yer aldı:

"-ABD'de büyümenin bu yıl yüzde 2.8'e çıkması bekleniyor. Büyüme geçen yıl yüzde 1.9 olmuştu. ABD gelecek yıl yüzde 3 büyüyecek. IMF Ekim ayına göre ABD büyümesini bu yıl için yüzde 0.2 revize etti.

-Avro bölgesi ekonomik daralmadan toparlanmaya doğru köşeyi dönecek. Büyümenin bu yıl yüzde 1, gelecek yıl yüzde 1.4 olacak. Ekim ayına göre büyüme tahmini yüzde 1.4 revize edilmiş oldu.

- Japonya'da büyüme 2013'teki güçlü hızlanmadan sonra 2014-2015'te yavaşlayacak.

-Yükselen piyasalar ve gelişmekte olan ülkelerin büyümede bu yıl yüzde 5.1, gelecek yıl ise yüzde 5.4'lük artış görmeleri bekleniyor.

-Çin-Hindistan hariç diğer yükselen piyasaların çoğu, gelişmiş ekonomiler ve Çin'deki güçlü dış talepten yararlanmaya başladı. Ancak çoğunda iç talep beklenenden zayıf. Bu, 2013 ortasından itibaren, politika ya da siyasi belirsizlik ve özellikle yatırım üzerinde ağırlıklı darboğazlar yanında, farklı seviyede daha sıkı finansal koşullar ve politikaları yansıttı. Sonuçta Ekim 2013 tahminleriyle kıyaslandığında büyüme, Brezilya ve Rusya dâhil aşağı yönlü revize edildi.

-Orta ve Doğu Avrupa geçen yıl ortalama yüzde 2.5 büyüdü. Türkiye'nin de yer aldığı, geçen yıl geçen yıl yüzde 2.5 büyüme kaydeden bölgenin bu yıl yüzde 2.8, gelecek yıl yüzde 3.1 büyümesi öngörülüyor. Bölge için büyüme tahmini Ekim güncellemesine göre yukarı yönlü olarak yüzde 0.1 yükseltildi.

-Rusya bu yıl yüzde 2, gelecek yıl yüzde 2.5 büyüyecek.

-"Gelişmekte olan Asya' büyük rakamlarla büyüyecek. Büyüme bu yıl Çin'de 7.5, Hindistan'da 5.4, bölge genelinde ortalama yüzde 6.7 olacak."

-AŞAĞI RİSKLER-

IMF küresel büyümede önemli aşağı yönlü risklerin hala endişe konusu olduğunu belirterek, Ekim ayından farklı olarak gelişmiş ekonomilerde "çok düşük enflasyonun" özellikle Avro bölgesinde ekonomik aktivite için yeni risk oluşturduğunu kaydetti. Buna göre enflasyon bir süre hedefin altında kalacak. Bu, reel borç yükünü artırabilecek, reel faiz oranların yükseltebilecek, büyümeyi engelleyebilecek. Ekonomik aktiviteye karşı yönlü şoklar olması durumunda deflasyon olasılığı da artabilecek.

IMF, artan finansal piyasa ve sermaye akışı oynaklıklarının, yükselen piyasa ekonomileri için, FED'in 2014 başındaki sıkılaştırma kararı sonrası kaygı yarattığına dikkat çekti. IMF "Bu haberlere birçok ekonomi görece suskun karşılık verdi. Bununla birlikte portföylerde kayma ve iç zayıflıklar kombinasyonu daha keskin sermaye çıkışı ve döviz kuru ayarlamalarıyla sonuçlanabilir" dedi.

-POLİTİKA TAVSİYELERİ-

IMF, "Sonuç olarak küresel büyümede güçlenme küresel ekonominin "düze çıktığı' anlamına gelmiyor" ifadesi kullanırken, sağlıklı büyüme ve kırılganlıkları yönetebilmenin tüm ülkeler için politika önceliği olarak kalması gerektiğini vurguladı. Raporda şöyle denildi:

"Yükselen ekonomiler ve gelişmekte olan ülkeler kendi açılarından, potansiyel karşı sermaye akışı risklerini dikkatle idare etmeli. İç zayıflığı bulunan ve kısmen cari işlem açığıyla bağlantılı ekonomiler özellikle etkiye açık görünüyor. Dış finansman koşullarının kötüleşmesine karşı cevapta döviz kurlarının değer kaybına izin verilmeli."