Avrupa Komisyonu: Türkiye Üç Yıl Aday Ülkeler Arası Büyüme Şampiyonu

Avrupa Komisyonu Türkiye için "Ekonomik büyümenin Katılım Öncesi Ekonomik Program dönemi boyunca, öncelikle iç talebin yönlendirmesiyle toparlanacağı tahmin ediliyor" değerlendirmesi yaptı Orhan Aysezen - Avrupa Komisyonu, Türkiye'nin üç yıl boyunca, "AB'ye aday ülkeler" arasında en yüksek büyümeyi sağlayacak ülke olacağını bildirdi. Avrupa Komisyonu Türkiye için bu yıl yüzde 4, gelecek yıl ve 2015 yılları için ise yüzde 5 büyüme öngördü. Avrupa Komisyonu Türkiye için "Ekonomik büyümenin Katılım Öncesi Ekonomik Program dönemi boyunca, öncelikle iç talebin yönlendirmesiyle toparlanacağı tahmin ediliyor" açıklamasını yaptı. Şirketlerin dövizle kredi büyümesinde şimdiki oranlar kalıcı olursa şirketler sektörünün, banka kredileri üzerinde de riskler oluşturacak önemli para birimi riskleriyle karşı karşıya kalabileceğini bildiren Komisyon, bu nedenle şirketlerin dış borç dinamiklerinin cari işlemler açığında olduğu gibi yakın izleme gerektirdiğini kaydetti. Avrupa Komisyonu, "Genel olarak Türkiye'nin yapısal gücü, özellikle dayanıklı bankacılık sektörü ve olumlu kamu borç dinamikleri ekonomiye yönelik riskleri bir dereceye kadar hafifletiyor" dedi.

Avrupa Komisyonu'nun AB aday ülkeleri İzlanda, Makedonya, Karadağ, Sırbistan ve Türkiye'nin 2013 Katılım Öncesi Ekonomik Programlarına ilişkin genel bakış ve değerlendirmesinin yer aldığı rapor açıklandı.

Buna göre 2013-14-15 yıllarında Sırbistan yüzde 2, 3,5, 4; Karadağ yüzde 2, 3,5, 4; Makedonya yüzde 2, 3,2, 3.8; İzlanda ise yüzde 2.5, 2.9 ve 2.7 büyüme sağlayacak. Aday ülkeler bu yıldan itibaren daralmadan tamamen kurtulup toplu halde büyümeye geçmiş olacak.

-İŞSİZLİKTE TÜRKİYE GÖRECE İYİ-

Türkiye'nin işsizlikte bu yıl yüzde 8.9, gelecek yıl yüzde 8.8, 2015'te ise yüzde 8.7 oranlarına sahip olacağı belirtilen raporda, işsizliğin Sırbistan'da yüzde 25'ler, Karadağ'da yüzde 20'ler, Makedonya'da yüzde 30'lar, İzlanda da ise yüzde 5'ler düzeyinde seyredeceği bildirildi.

-CARİ AÇIK DÜŞME EĞİLİMİNDE-

AB Komisyonu Türkiye'nin cari işlemler açığı rakamlarını bu yıl için yüzde 7.1, gelecek yıl için yüzde 6.9, 2015 için ise yüzde 6.5 olarak tahmin etti. Türkiye, cari açıkta aday ülkeler arasında Karadağ ve Sırbistan'dan sonra ikinci sırada yeraldı.

Raporda enflasyon tahmini ise bu yıl için yüzde 7, gelecek yıl için yüzde 4.9, 2015 yılı için yüzde 5 olarak yansıtıldı. Türkiye enflasyonda ise bu yıl Sırbistan'dan sonra ikinci sırada bulunuyor, daha sonra aday ülkeler arasında öne geçiyor.

-DEĞERLENDİRMELER-

Türkiye'de kredi genişlemesinin önceki yıllardaki hızlı artıştan sonra para politikası doğrultusunda yavaşladığı belirtilen raporda "Ekonomik büyümenin program dönemi boyunca, öncelikle iç talebin yönlendirmesiyle toparlanacağı tahmin ediliyor" denildi. Raporda Türkiye'nin daha güçlü doğrudan yabancı sermaye akışlarını çekmek suretiyle sadece daha istikrarlı bir dış finansmanı güvence altına almak değil, aynı zamanda ulusal tasarrufları artırma niyetinde olduğu belirtilen raporda, bununla kısa vadeli dış finansmana büyük orandaki güvenin azaltılmasının amaçlandığı kaydedildi.

Raporda 2012 yılında görülen kısmi gevşeme sonrasında Türkiye'nin 2013-2015 arası mali sıkılaşma düşündüğü belirtildi, "Türkiye'de reformlar, ürün piyasalarına daha büyük bir rekabet getirilmesi yanında, istihdamın kayıtlı alanda daha yüksek nitelikli işlere kaymasını ve kadınların katılımlarının artırılmasını hedeflemeli" denildi.

-RİSKLER-

Raporda iç talepte yeniden dengelemenin makroekonomik dengesizliklerin azaltılması için risk oluşturacağı belirtilirken, "Türkiye özellikle kısa vadeli dış kurumsal finansmana yüksek güven duyması nedeniyle sermaye akışlarının yavaşlamasına karşı kırılgan. Şirketler kesimi borcu 2012'de GSYİH'nın yaklaşık yüzde 50'si yükseldi ve sektörün net kısa döviz pozisyonu çok düşük seviyelerden itibaren olsa da önemli ölçüde artmıştı" denildi.

Avrupa Komisyonu; dövizle kredi büyümesinde şimdiki oranlar kalıcı olursa şirketler sektörünün, banka kredileri üzerinde de riskler oluşturacak önemli para birimi riskleriyle karşı karşıya kalabileceğini bildirdi. Bu nedenle şirketlerin dış borç dinamiklerinin cari işlemler açığında olduğu gibi yakın izleme gerektirdiğini kaydeden Avrupa Komisyonu, "Genelde dış fon ihtiyaçları büyük olarak kalmakta ve kısa vadeli sermaye akışları önemli bir rol oynamaya devam etmektedir" dedi.

Fitch'in Kasım 2012'de Türkiye'nin derecesini yatırım yapılabilir düzeye yükseltmesinden kaynaklanan daha destekleyici finansman koşulları olsa da, yetkililerin cari işlemlerin dış finansmanı ve dış ve iç finansmanın göreceli paylarının kompozisyonunda bir yeni dengeleme öngördükleri belirtilen raporda "Kısmen daha yüksek saydamlık ve yatırımcıların yeni Ticaret Kanunu'nun uygulanması nedeniyle korunması ve yeni yatırım teşvik sisteminden dolayı; oynak portföy yatırımlarının payı azalacak olsa da, Doğrudan Yabancı Sermaye akışlarının hızlanması bekleniyor" denildi.

Özelleştirme gündeminin uygulanması ve rekabeti artıracak ileri reformların daha fazla Doğrudan Yabancı Sermaye çekilmesine yardımcı olacağı da belirtildi. Avrupa Komisyonu, "Genel olarak Türkiye'nin yapısal gücü, özellikle dayanıklı bankacılık sektörü ve olumlu kamu borç dinamikleri -genel kamu borcu 2012'de yüzde 36.3'e düştü- ekonomiye yönelik riskleri bir dereceye kadar hafifletiyor" ifadesi yer aldı.

(ORH/ÖZK) - Ankara