Ebu Kastelli

Lübnanlı yatırımcı Salih İzzeddin’in yüzde 40-50 “kâr payı” vaat ederek oluşturduğu “İslami saadet zinciri” Hizbullah’ı sarstı. İzzeddin’in 1.2 milyar doları batırması üzerine örgüt lideri Nasrallah önce “Bizle ilgisi yok” dedi, ardından mağdurlara yardım etme sözü verdi.

SALİH İzzeddin, kısa süre öncesine kadar Lübnan’ın en güvenilir adamıydı. İsmini Hizbullah liderinin oğlundan alan ülkenin en büyük yayınevi Dar’ül Hadi’ye, çocuklar için bir TV kanalına, bir radyoya, Doğu Avrupa’da petrol, altın ve demir yatırımlarına sahip, dolar milyarderi bir Şii işadamıydı. Ancak İran destekli militan örgüt Hizbullah’a yazdığı 200 bin dolarlık bir çekin karşılıksız çıkmasıyla herşey altüst oldu. 1.19 milyar dolar batıran 49 yaşındaki İzzeddin yolsuzluktan tutuklanıp Rumiye cezaevine kondu.

Tehdit gibi garanti

O çek, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ın en yakın siyasi danışmanı ve milletvekili Hüseyin Hac Hasan’a yazılmıştı. Hizbullah, önce, “Partimizin İzzeddin ile bağı yoktur” açıklamasını yapsa da, birçok parti yetkilisinin paralarının da battığı ortaya çıkınca Nasrallah’tan açıklama geldi: “Pratikte bunun sorumlusu partidir. Kayıpların telafisi için bir kriz ağı oluşturduk.”

Lübnan yargısı, ülkenin en büyük mâli skandalını soruşturmayı sürdürüyor. 100 milyonlarca doları buharlaşan binlerce müşteki ise, mahkemeye başvurmaya çekiniyor. Çünkü İzzeddin’in avukatları, “Bizim herhangi bankadan çok daha güvenilir bir garantimiz var” diyerek Hizbullah’ı işaret ediyorlar.

Fakiri hortumladı, köyüne cami yaptı

İzzeddin’in sonunu hazırlayan şey, aslında servetinin de kaynağı: ABD’de Bernard Madoff’un, Türkiye’de Banker Kastelli’nin (Cevher Özden) kurduğu türden bir saadet zinciri... İzzeddin, müşterilerine yüzde 40-50 gelir vaadederek “yatırım” topluyordu. Para girişi sürdükçe, vaadettiği kâr payını ödeyebiliyordu. Ancak krizle birlikte tüm sistem çöktü.

İzzeddin’in batış öyküsü, Ortadoğu’da yükselen İslami bankacılığın da ilk büyük bozgunu oldu. Şii finansör, Hac turları düzenleyen, Mahrub’daki köyüne cami yaptıran “mütedeyyin” bir işadamı olarak biliniyordu.