AK Parti Adalet Komisyonu Başkanı İstanbul Milletvekili Cüneyt Yüksel TBMM'de yaptığı konuşmada, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasıyla başlayan ve tutuklanmasıyla devam eden protestoları gündemine aldı.
Muhalefetin yolsuzluk, soygun, irtikap, iltimas ve rüşvet iddialarına yanıt vermediğini söyleyen Yüksel, "Sorumluluktan kaçmak, sokağa çağırdığı gençleri kalkan yapmak, polisimize şiddete teşvik edici söylemlerde bulunmak, gerilimi artırarak konuyu siyasallaştırmak suç bastırmaya çalışmaktan farklı değildir." dedi.
Cüneyt Yüksel konuşmasının tamamında şu ifadeleri kullandı:
" Türkiye, hukukun üstünlüğü ilkesiyle yönetilen demokratik bir devlettir. Devletin kurumlarına, yargı organlarına ve kamu düzenine yönelik saygı, demokrasimizin temel direklerinden biridir. Demokratik ve barışçıl bir protesto, haktır. Ancak bu protestoların şiddete dönüşmesine sebebiyet vermek; milli güvenliği, kamu düzenini olumsuz etkileyecek şekilde faaliyetlerde bulunmak dünyanın hiçbir yerinde hukuk düzenlerinin izin vereceği bir durum değildir.
Bildiğiniz üzere, İstanbul merkezli olarak; suç örgütü kurmak ve yönetmek, yolsuzluk, kişisel verilerin hukuka aykırı elde edilmesi, kullanılması ve yayılması ve terör örgütüne yardım suçları dolayısıyla yürütülen soruşturmanın ardından ana muhalefet partisi genel başkanının yaptığı sokak çağrısı sonrası meydana gelen olayları ibretle takip ediyoruz.
Marjinal örgütler ile şehir eşkıyaları, polisimize taş, molotof ve asit atmış, baltayla saldırmıştır. Esnafın dükkânının camı, çerçevesi kırılmıştır. Milletimizin malı, mülkü yağmalanmış, tarihi camilerimize zarar verilmiştir. Eylemler nedeniyle birçok güvenlik görevlimiz yaralanmıştır.
Yine, dün gece yapılan kanunsuz gösteriler sırasında Sayın Cumhurbaşkanımıza, merhume annesine ve ailesine alçakça hakaretler sarf edilmiştir. Bu kabul edilebilir bir durum değildir. Bu haysiyet yoksunları elbette ki yargı önünde hesap vereceklerdir. Milli ve manevi değerlerle örtüşmeyen bu ahlaksız saldırıları yapanlar, bunlara çanak tutanlar ve teşvik edenler her daim karşısında aziz milletimizi bulacaklardır.
Görüleceği üzere yaşanan olaylarda barışçıl bir toplanma hakkından söz edilmesi mümkün değildir. Bu vandallığa karşı kamu düzeninin ve huzurunun temini amacıyla başta 2559 sayılı Polis Vazife ve Salâhiyet Kanununun 11 nci maddesi olmak üzere ilgili diğer hükümler uyarınca güvenlik güçlerimiz olaylara müdahale etmiştir.
Şunu belirtmem gerekir ki, güvenlik güçlerimiz olaylara ölçülü ve orantılı müdahale etmektedir. Bireylerin yaşam hakkını ve kamu mallarını korumak amacıyla yapılan müdahaleler haklı ve meşrudur. Bu durum hem Anayasa Mahkemesince hem de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesince kabul edilmektedir.
Anayasamızın 34'üncü maddesinde toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı düzenlenmiştir. Bu hak; bireylerin barışçıl bir şekilde toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkını güvence altına almaktadır. Şiddet içeren gösteriler bu kapsamın dışındadır.
İdare tarafından 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu çerçevesinde alınan tedbirler; kamu düzeninin sağlanması ve toplumun hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla hayata geçirilmektedir.
Nitekim Anayasa Mahkemesi de toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına yönelik olarak idare tarafından alınan tedbir kararlarının kanuni dayanağı olduğunu belirtmektedir.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi de (İHAS); demokratik bir toplumda bireylerin temel hak ve özgürlüklerini koruma altına alırken, bu hakların tamamen sınırsız olmadığını, bazı durumlarda devletlerin müdahale edebileceğini belirtmektedir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 11'inci maddesi, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkını korurken, bu hakkın kısıtlanabileceği durumları da belirlemektedir.
Sözleşmede yer alan "kısıtlamalar" terimi, hem toplanmadan önce veya toplantı sırasında alınan tedbirleri, hem de cezai tedbirler gibi daha sonra alınan tedbirleri kapsamaktadır. AİHM içtihatlarındabelirtildiği gibi kamuya açık yerlerde barışçıl toplanma özgürlüğüne getirilen kısıtlamalar, düzensizliğin önlenmesi veya yaşamın düzenli bir şekilde akmasının sağlanması amacıyla başkalarının haklarının korunmasına hizmet eder.
Yine 2001 tarihli Stankov, Bulgaristan kararında; "Sözleşme'nin 11. maddesi sadece 'barışçıl toplanma' hakkını korumaktadır. Bu kavram, organizatörlerin ve katılımcıların şiddet içeren eylemlerinin olduğu gösterileri kapsamamaktadır." denilmektedir. AİHM kararlarında da belirtildiği üzere, her ne kadar bu özgürlüğün temel amacı korunan hakların kullanılmasına kamu makamlarının keyfi müdahalesine karşı bireyi korumak olsa da; devletlerin aynı zamanda bu haklardan etkin bir şekilde yararlanılmasını güvence altına almak şeklinde pozitif yükümlülükleri de söz konusudur. İçtihatlarda da görüleceği üzere; göstericiler tarafından olağan hayata ve yürütülen faaliyetlere ciddi şekilde zarar verilmesi, "kınanması gereken bir eylem" olarak kabul edilmekte ve yaptırımları beraberinde getirmektedir.
Muhalefet tarafından yolsuzluk, soygun, irtikâp, iltimas, rüşvet iddialarına cevap vermek yerine 6 gündür siyasi tarihimizin en basiretsiz, sorumsuz, ahlak ve hukuk yoksunu açıklamalarına şahit olmaktayız. Sorumluluktan kaçmak, sokağa çağırdığı gençleri kalkan yapmak, polisimize şiddete teşvik edici söylemlerde bulunmak, gerilimi artırarak konuyu siyasallaştırmak suç bastırmaya çalışmaktan farklı değildir.
Tüm bu vandallıklara göz yumup, polisimizin çocuklara pamuk şeker dağıtmasından rahatsız olmak; basiretsiz, sorumsuz ve şuursuz bir muhalefet örneğidir. Unutmayın ki; Türkiye, artık eskisi gibi Vandalların ortalığı karıştırma gayretlerine göz yumacak, provokasyonlarla hedeflerinden kopacak bir ülke değildir.
Milleti provoke etmeye çalışan, milletin huzurunu kaçıran, insanlarımızı kutuplaştırmaya çalışan, görevini yapan polisimize saldıran, yolsuzluk ihbarlarını araştıran yargı mensuplarına gözdağı vermeye çalışan ve sokak terörü ile milli iradeyi baskı altına almaya kalkışanlara asla müsaade etmeyeceğimizi bir kez daha ifade etmek isterim. Yüce Heyetinizi ve Aziz Milletimizi saygıyla selamlarım. "
Son Dakika › Politika › İmamoğlu protestolarına AK Partili Yüksel'den tepki: Muhalefet suç bastırmaya çalışıyor - Son Dakika
Sizin düşünceleriniz neler ?