Yaralı Polisler Elazığ'daki Patlama Anında Yaşadıklarını Anlattı
Elazığ Emniyet Müdürlüğü'ne yapılan bombalı saldırıda yaralanan polis memuru Yaşar Cem Otan, dehşet anlarını ve silah arkadaşının şehit olmadan önceki son anlarını anlattı.
Elazığ Emniyet Müdürlüğü'ne yapılan bombalı saldırıda yaralanan polis memuru Yaşar Cem Otan, dehşet anları ile birlikte patlamada şehit düşen Serhat Öztürk ve Elvan Özbay'ın son anlarını anlattı.
PATLAMNIN ETKİSİYLE KORİDORA FIRLAMIŞ
Elazığ Emniyet Müdürlüğü'ne önceki gün saat 09.15'te bomba yüklü araçla yapılan terör saldırısında 3 polis memuru şehit olmuş, aralarında sivillerin de bulunduğu 217 kişi yaralanmıştı. Olayın ardından Medical Park Elazığ Hastanesi'nde tedavisi süren polis memuru Yaşar Cem Otan ve Fatih Şahin yaşadıkları dehşet anını İHA'ya anlattı. Telefona bakmak için giderken ani ses ve toz bulutuyla ortalığın simsiyah olduğunu belirten 3 çocuk babası 42 yaşındaki polis memuru Yaşar Cem Otan, patlamanın etkisiyle koridora fırladığını ve orada yüzüstü kaldığını söyledi.
SİVİL BİR ARAÇLA HASTANEYE GİTMİŞLER
Patlamada sırtında, omzunda ve sağ kolunda yanmalar olduğunu anlatan Otan, "Her yerimden kanlar geliyordu. O arada şaşkınlıkla ne olduğunu anlamaya çalışıyordum. 15 dakika geçti, sırtıma bir şey mi girdi tereddüdüyle kalkamadım. Nurcan Hanım vardı. Bana 'Elvan ağabeyin durumu çok kötü ve çok kan kaybediyor.' dedi. Herkes kendi canıyla uğraşırken ben de toparlanmaya çalıştım. Ayağa kalktım, üzerimde de bir şeyler vardı. Onları da kaldırdım. Sol tarafta müdür beyin odası vardı. Odaya baktım kimseyi göremedim ve o sırada kan da kaybediyordum. Daha sonra merdivenlerden aşağı indim. Dışarı çıkarken arabaların yandığını gördüm. Kendi imkanlarımla yürüyerek giderken alt katta çalışan bir arkadaşımın kulağının arkasına büyük bir cam girdiğini gördüm. 3 arkadaşla ana yola çıktık ve sivil bir araç bizi hastaneye getirdi. İlk çıkanlar biz olduğumuz için binaya geri dönüp bakma gibi bir ihtimalimiz olmadı. Patlamanın şiddetiyle ne olduğunun farkına varamadım. Zaten cam kırıkları vücudumuza batıyordu. Dumanlar çok fazlaydı. Bahçe kısmını görüyordum. Sırtımda acılar olduğu için geriye dönemedim." dedi.
"İKİSİ DE AYNI ANDA ŞEHİT DÜŞMÜŞ"
Saldırı sonucu şehit düşen Serhat Öztürk ve Elvan Özbay ile beraber aynı şubede çalıştıklarını ifade eden Otan, "Elvan ağabey ayaktayken cam şah damarını kesince belli bir mesafe yürüyor, çay ocağında yığılıyor. Çok kan kaybediyor ve orada şehit oluyor. Yozgatlı memleketlim Serhat arkadaşımız sabah erken geldiği için bizim bir odamız var, orada oturuyormuş. Orada otururken şarapnel ya da cam vücuduna giriyor. O da orada şehit oluyor. Anlatılanlar bunlar. Odada ben kimseyi göremedim. Sol taraftaki odada müdürümüz ile arkadaşıma baktım, kimseyi göremedim. Bir oda daha vardı. Oraya bakmak hiç aklıma gelmedi. Kimse yoktur diye tahmin ettim. İki arkadaşımızın da aynı anda orada şehit olduğunu duydum." diye konuştu.
"HER TARAFI KAN İÇİNDE, AĞLAYARAK ÖNÜMDEN GEÇTİ"
Bulunduğu yerin iki cam arası olduğunu ve patlamanın etkisiyle savrulduğunu anlatan Adanalı 1 çocuk babası polis memuru Fatih Şahin ise, "Dışarıda aracın patladığı hizada il emniyet müdürü ve yardımcılarının arabalarının patladığını hatırlıyorum. Yanıyorlar ve aynı anda patlıyorlardı. O anın şokuyla 2. ve 3. bir bombalı araç girdi, onlar patlıyor sanıyorum. Sürekli silah sesleri duyuyordum. Yanan araçların o taraftan iki kişi çıktı. Biri kan revan içerisinde, her tarafı kan içerisinde ağlayarak önümden geçti. Bütün organları dışarıda ve her tarafında şarapnel parçaları vardı. Bir kişinin ise şah damarına baskı yapılıyordu. Her adım attığında eli titrediğinden tamponu tutamıyordu ve şah damarından kan akıyordu. Dediklerine göre de o arkadaş ağır yaralıymış." şeklinde konuştu.