Sürece Zarar Verecek Açıklamalar Yapılmamalı
Diyarbakır küçük Millet Meclisi toplantısında, "Barış süreci hız kazanmalı, Sürece zarar verecek sert açıklamalar yapılmamalıdır." denildi.
Eş Koordinatörlüğünü Eyüphan Kaya ve Ahmedi Elaltunkara'nın yaptığı Diyarbakır küçük Millet Meclisi(DkMM) Nisan ayı toplantısı Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi(DİTAM)'da STÖ'leri temsilcileri, Siyasi aktör ve kanaat önderlerinin katılımıyla gerçekleşti.
Moderatörlüğünü Doç.Dr. Ahmet İnan'ın yaptığı DkMM toplantısı, "Seçim sonrası ülkenin geleceği nasıl şekillenacek" içeriğiyle bir değerlendirme yapıldı. Ayrıca yerel seçimler münasebetiyle yerel yönetimlere yönelik değerlendirmelerde de bulunanlar oldu.
STÖ'leri olarak, Beritanlılar Kooperatifi, Dicle Fırat Diyaloğu, TEÇ-SEN, DES, Engelliler Meclisi, Tarım Orman Kamu-Sen, DİTAM, STGM temsilcilerinin yansıra. AK Parti İl Başkan yarımcısı Ahmet Ay, Belediye Başkan Adayı ve Diyarbakır eski vekili Sebgetullah Seydaoğlu ve Hak-Par Belediye Başkan Adayı Sevgi Çelik Moray katıldılar. Bunun yanı sıra kanaat önderleri, gözlemci, izleyici ve medya mensupları da vardı.
KÜRT ÇOCUKLARI CEZAEVİNDEN BIRAKILMALI
Toplantıda şu görüşlere yer verildi:
"Hükümetin karşısında plan proje ile muhalefet edecek bir parti yok, daha çok kötüleyerek, eleştirel bir dil kullanılarak muhalefet yapılıyor. Ancak MHP liderinin her fırsatta tabanına sandığı göstererek sokak kargaşasından uzak durmalarını tavsiye etmesi takdire değerdir. Hem hükümet hem de yerel siyaset muhalefete tahammül etmiyor. Eleştiriye açık olmak lazım. Fakat 17 Aralık muhalefeti maksadıydı ancak Başbakanın kararlı duruşu paralel yapının saldırısını bertaraf etti. 23 Nisanda bayramında Kürt çocukları ceza evinden bırakılmalı ve diğer çocuklar gibi çocuk bayramını kutlamalıdırlar. Bu da barış sürecine olumlu bir katkı olur. Yerel yönetimlerin yönetim sahasını genişletmek lazım, Ademi Merkeziyetçi yönetim tarzını baz alarak AB yerel yönetim özerklik şartına bırakılan çekinceyi biran evvel kaldırmak gerekir"
AK PARTİ VE BDP OYLARI BARIŞA KATKI OYLARIDIR
BDP Demokratik özerklik diyor ama içeriğini açıklamadığı için muğlak kalıyor, hem bölge insanı hem ülkenin batısı tereddütte kalıyor, ne istediğini daha açık bir şekilde dile getirilmesi gerektiği belirtilen toplantıda BDP'nin Kürtlerin tüm renkleriyle selamlaşması ve kabullenmesi lazım, yoksa bölgeye huzur gelmeyeceği belirtilerek,"AK Parti ve BDP oyları barışa katkı oylarıdır. BDP adaylarının çoğu halkın değerleriyle barışık değiller, bu ürkütücüdür, Kürt halkını önemsememedir. Umarım BDP'nin politik kararları Kürt halkı ile daha fazla çelişmez. Bölgemizde birçok partinin seçime girmesi seçim havasına bir renk kattı. Bölgemizde hala feodal yapı ve dindarlık seçimlerde etkili iki unsur olarak gözüküyor. Bu iki değere saygı duymak gerekir Yer yer BDP taraftarlarının diğer partilerle kavga etmesi doğru bir davranış değildir. Bazı yerlerde başka parti adayları Belediye Başkanlığını kazandı diye bir kesim insanların cingar çıkarması uyarmaya değer yanlışlardır. Ceylan pınarda olduğu gibi"
BARIŞ SÜRECİ HIZ KAZANMALI
Bazı Bayanların Başkanlığa getirilmesi çok sembolik düzeyde Belediye başkanının aldığı oylarda katkısı olması gerektiği vurgulanan toplantıda BDP'ye oy verme ile barışa katkı adına Öcalan'na sahip çıkmak ayrı şey olduğuna değinilerek, "Ülke geneli seçim sakin geçti sayılır, keşke olan olaylar da olmasaydı. Artık AK Parti kendini yoklamalı, bir yandan varsa yolsuzlukların üzerine gidilmeli, yargıya da el atmalı. Paralel yapıyı devre dışı bırakmak için her türlü imkanı seferber etmelidir. Barış süreci hız kazanmalı, sürece zarar verecek sert açıklamalar yapılmamalıdır. Barış süreci adına kimsenin kimseye verdiği bir kredi yok, barışın tüm paydaşları barış için çalışmakla yükümlüdür. Abdullah Öcalan'ın Nevroz mektubu barışa katkı vermiştir"