İngiltere'deki Avukatlardan "Brexit" Uyarısı
Birleşik Krallık'taki çok sayıda avukat, 23 Haziran'da yapılan Avrupa Birliği (AB) referandumu sonucunun yasal olarak İngiliz hükümeti açısından bağlayıcılığı bulunmadığını hatırlatarak, konunun İngiliz Parlamentosu'nda tartışılması gerektiği yönünde İngiltere Başbakanı David Cameron'ı uyardı.
Birleşik Krallık'taki çok sayıda avukat, 23 Haziran'da yapılan Avrupa Birliği (AB) referandumu sonucunun yasal olarak İngiliz hükümeti açısından bağlayıcılığı bulunmadığını hatırlatarak, konunun İngiliz Parlamentosu'nda tartışılması gerektiği yönünde İngiltere Başbakanı David Cameron'ı uyardı.
Konuyla ilgili Başbakan Cameron'a gönderilen uyarı ve tavsiye içerikli mektuba imza atan binden fazla avukat, ülkenin birlikten çıkma sürecini (Brexit) başlatacak Lizbon Antlaşması'nın 50. maddesinin devreye alınmadan önce İngiliz Parlamentosu'nda onaylanması gerektiğini bildirdi.
Brexit sürecinin yasalara uygun şekilde işlemesi gerektiğini belirten avukatlar, referandum sonucunu, "sadece hükümete tavsiye" olarak tanımladı.
İngiliz avukatlar mektupta, AB'ye üye ülkelerin birlikten çıkışını düzenleyen Lizbon Antlaşması'nın 50. maddesi devreye alınmadan önce, hükümetin Brexit'in maliyeti, beraberinde getireceği riskler ve faydaları inceleyecek bağımsız bir soruşturma başlatması gerektiğini kaydetti.
50. maddenin birçok soru işaretine sebep olduğunun altını çizen avukatlar, konunun acilen soruşturulması ve İngiliz Parlamentosu'nda ele alınmadan önce soruşturma raporunun hazırlanması gerektiğini bildirdi. Söz konusu madde yürürlüğe konulmadan önce, ülkede mevcut AB vatandaşlarının durumuna da kesinlik getirecek, birincil bir mevzuatla sürecin uygulanması tavsiyesinde bulunan avukatlar, "referandum sonucunun gerçeklerin çarpıtılması ve yerine getirilemeyeceği halde verilen sözlerin etkisi altında kaldığına dair" kanıtların bulunduğunu savundu.
"AB referandumu yenilensin" dilekçesi
Londra merkezli "Mishcon de Reya" adlı firmanın avukatları da geçen hafta, AB referandumu sonucunun yasal olarak İngiliz hükümeti açısından bağlayıcılığı olmadığını hatırlatarak, referandum sonucunun parlamentoda düzenlenecek oturumda tartışılmadığı ve oylanmadığı sürece, 50. maddenin yürürlüğe konulamayacağını savunmuştu.
Bu arada, AB referandumunun yeniden yapılması için 4 milyondan fazla kişinin imza attığı ve internet üzerinden İngiliz Parlamentosu'na iletilen dilekçeye de hükümet adına önceki gün yanıt verilmişti. Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, referandum yasasının Birleşik Krallık parlamentosundan ezici bir çoğunlukla geçtiği ve bu yasaya göre sonucun geçerli olması için herhangi bir taban oy veya katılım oranı belirlenmediği vurgulanmıştı.
Cameron'dan tavsiye
Öte yandan İngiltere Başbakanı David Cameron, bugün ülkenin güneyindeki Farnborough kasabasında yaptığı bir konuşmada, AB ile yürütülecek çıkış müzakerelerinde birlikle yakın ilişkide kalmanın Britanya'nın çıkarına olacağını dile getirdi.
Referandum sonucunun kabul edilmesi gerektiğini vurgulayan Cameron, "Büyük stratejik kararlar yeni başbakan tarafından alınacak ancak önce hazırlık çalışmalarında bulunuluyor. Tek söyleyebileceğim; işbirliği, güvenlik, iş ve ticaret için AB ile yakın ilişki içerisinde kalmanın, ulusal ve ekonomik çıkarımıza olduğuna inanıyorum. Bunun hedefimiz olmasına izin verin." dedi.
İngiltere, Galler, İskoçya ve Kuzey İrlanda'dan oluşan Birleşik Krallık'ta 23 Haziran'da yapılan AB referandumunda 33 milyon seçmenin yüzde 52'si ayrılıktan, yüzde 48'i ise birlikte kalmaktan yana oy kullanmıştı. Referandumun ardından, 2010'dan bu yana başbakanlık koltuğunda bulunan ve ülkesinin AB içinde kalması için kampanya yürüten Muhafazakar Parti lideri David Cameron görevinden ayrılacağını açıklamıştı.