Her Üç Kadından Biri Kalp Hastası

Son Güncelleme:

Op.Dr.Tamer Bakalım, Türkiye'de ve dünyada kalp hastalıklarına bağlı ölüm oranlarındaki artışa dikkat çekti.

Memorial Antalya Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölümü'nden Op. Dr. Tamer Bakalım, Türkiye'de ve dünyada kalp hastalıklarına bağlı ölüm oranlarındaki artışa dikkat çekerek, kalp hastalıklarından korunma ve kalpten ölüm riskini azaltmaya yönelik önerilerde bulundu. Dünyanın kalp hastalıkları ile mücadele ettiğine vurgu yapan Op. Dr. Bakalım, şunları söyledi: "Dünyadaki ölümlerin yüzde 30'unu kalp damar hastalıkları oluşturuyor. Kalp ve damar hastalıklarından ölümler gelişmiş ülkelerde azalma eğilimi gösterirken, gelişmekte olan ülkelerde artmaktadır. Dünya nüfusunun 5'te 1'inin yaşadığı Çin'de kalp ve damar hastalıklara bağlı ölümler, yüzde 12'den yüzde 36'ya çıkarak üç kat artmıştır. Dünya nüfusunun 6'da 1'ine sahip Hindistan'da kalp ve damar hastalıkları, ölümlerin yüzde 24'ünden sorumludur. Bunun yanında, Orta Doğu bölgesinde ekonomik gelirin ve sanayileşmenin artması, Batı tipi beslenmenin benimsenmesi kalp ve damar hastalıklarında ölüm riskini artırmıştır. Kalp ve damar hastalıkları, tüm ölümlerin yüzde 25-45'inin nedenidir.?


TÜRKİYE'DE ÖLÜM NEDENLERİNİN YARISI KALP KAYNAKLI


Türkiye'de her yıl 200 bin kişinin kalp ve damar hastalıkları nedeniyle hayatını kaybettiğine dikkati çeken Op. Dr. Bakalım, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ölümlerin yaklaşık yüzde 50'sini kalbe bağlı nedenler oluşturmaktadır. Kalp hastalıkları ve kalp krizleri, erkek ölümlerinin yüzde 44'ü, kadın ölümlerinin ise yüzde 53'ünü oluşturmaktadır. 30 yıllık sürede erkeklerde kalp damar hastalıklarına bağlı nedenlerle oluşacak ölüm sayısının 2-3, kadınlarda ise 2 kat artış göstereceği hesaplanmaktadır.?


Türkiye'de 15 yaş ve üstü bireylerin yüzde 32'sinin sigara kullanmakta olduğunu anımsatan Op. Dr. Bakalım, sözlerine şöyle devam etti: "Bu oranla ülkemiz, Avrupa ülkeleri arasında sigara tüketiminde üçüncü sırada, dünya ülkeleri arasında yedinci sıradadır. Sigara içmek ya da sigara dumanına maruz kalmak, başta kanser olmak üzere kalp ve damar hastalıkları açısından önemli bir risk faktörüdür. Aşırı kilo kalp ve damar sağlığını olumsuz etkilemektedir. Dünyada 3 milyon kişi obezite nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Aşırı kilolu kişi sayısı son 23 yılda kadınlarda yüzde 36, erkeklerde yüzde 75 oranında arttı. Hipertansiyon, kalp ve damar hastalıkları risk faktörleri arasında en yaygın olanıdır. Dünya genelinde yüksek tansiyonun, toplam ölümlerin yüzde 13'ünün yani dünyada 7 milyon kişinin hayatını kaybetmesinin sorumlusu olduğu tahmin edilmektedir. Yüksek tansiyon, obezite, kolesterol ve sigara kullanımı gibi faktörlerin kontrol altına alınması, kalp ve damar hastalığı riskini yüzde 50 oranında azaltmaktadır.?


DEĞİŞTİRİLEBİLEN FAKTÖRLER Op. Dr. Bakalım, kalp ve damar hastalıklarının ortaya çıkmasında en önemli ve değiştirilebilir olan risk faktörlerinin kontrol altına alınması ile özellikle damar tıkanıklıklarına bağlı kalp hastalıklarından kaynaklanan ölümlerin engellenebileceğini kaydetti. Değiştirilebilir risk faktörleri arasında; sigara kullanımı, hareketsiz yaşam, sağlıksız beslenme, obezite ve hipertansiyon geldiğini anlatan Op. Dr. Bakalım, şöyle konuştu: "Değiştirilebilir risk faktörlerinin kontrol altına alınması ile koroner kalp hastalıkları, inme ve Tip 2 diyabet yüzde 80 oranında önlenebilmektedir. Ailesinde kalp hastalığı ya da kalp krizinden erken yaşta ölüm hikayesi olanlar, yaş ve cinsiyet ise değiştirilemeyen risk faktörleridir. Ancak, bunlar yaşam biçimi değişiklikleri ve düzenli kalp kontrolleri ile en aza indirilebilir. Kalp ve damar hastalıklarından korunmada yaklaşım tarzı, tek bir risk faktörünün değil genel riskin düşürülmesine yönelik olmalıdır."


DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜNDEN ÖNERİLER


Op. Dr. Bakalım, Dünya Sağlık Örgütü'nün kalp ve damar hastalıklarının önlenmesi ve hastaların yaşam kalitesinin yükseltilmesi için şu önerilerde bulunduğunu açıkladı: "Kalp ve damar hastalıklarını tedavi etmek üzere etkili ve ekonomik açıdan uygun ilaçlar mevcuttur. Bu ilaçların doktor kontrolünde düzenli kullanılması gerekir. Bir kalp krizi veya inme sonrasında, sorunun tekrar etme veya ölüm riski, bazı ilaçların kullanılması yoluyla önemli ölçüde azaltılabilmektedir. Kalp ve damar hastalıklarının tedavisinde, kalp pilleri ve protez kapaklar gibi teknolojilerden yararlanılmaktadır. Koroner arter bypass, balon anjiyoplasti, kapak onarımı ve değişimi, kalp nakli ve suni kalp operasyonları gibi etkili tıbbi cihaz ve çözümler geliştirilmiştir. Kalp ve damar hastalıkları ile birlikte diğer kronik hastalıkları önleme ve kontrol altına alma amaçlı ulusal programlar yoluyla bu alandaki yatırımlar artırılmalıdır. Sağlıklı beslenme alışkanlıklarının çocukluk döneminden itibaren başlaması, fiziksel hareketliliğin bir alışkanlık haline getirilmesi; aşırı kilo, tansiyon ve kolesterolün kontrol altına alınması, sigara alışkanlığından vazgeçilmesi gibi önlemler, kalp hastalıkları riskini yarı yarıya azaltmaktadır."


KALP DAMAR HASTALIKLARI ERKEK HASTALIĞI DEĞİL


Memorial Antalya Hastanesi Kardiyoloji Bölümü'nden Uzman Dr. Nuri Cömert de kalp ve damar hastalıklarının yalnızca erkeklerde görüldüğüne ilişkin toplumda yanlış kanıların olduğuna dikkati çekti. Kadınlarında ciddi risk altında olduğunu ifade eden Dr. Cömert, özellikle düşük ve orta gelirli ülkelerde yaşamı tehdit eden kalp hastalıkları ve kalp krizlerine bağlı ölümlerin kadınları erkeklere oranla daha çok etkilemekte olduğunu belirtti. Dr. Cömert, dünyada üç kadından birinin kalp damar hastalıklarına yakalandığına işaret etti.


DİYABETLİ KADINLAR ERKEKLERDEN DAHA ÇOK RİSK ALTINDA


Diyabet hastası kadınların, diyabet hastası erkeklere oranla kalp ve damar hastalıklarından ölüm oranlarının daha yüksek olduğuna vurgu yapan Dr. Cömert, "Kalp krizi, genç kadınları genç erkeklere oranla daha çok etkilemektedir. Kalp krizi kadınlarda erkeklere oranla ciddi kalp hasarlarına ve bedensel engellere çok daha yüksek oranda neden olmaktadır" dedi.


Dr. Cömert, kadınlarda aşırı kilo, fiziksel olarak aktif olan kadınlarda bile kalp ve damar hastalıkları riskini, normal kiloya sahip olan kadınlara oranla 2.5 kat artırdığını söyledi. Haftada 1 saatten az spor yapan bir kadında kalp ve damar hastalıkları, haftada 3 saatten daha fazla spor yapan kadınlara oranla 1.5 kat daha fazladır. Sigara dumanına maruz kalmak ise kadınlarda kalp hastalıkları ve kalp krizlerinden ölüm riskini yüzde 15'e yükseltmektedir. Hipertansiyon hastası kadınlar, tansiyon seviyesi normal sınırlarda olanlara göre 3.5 kat daha çok kalp hastası olmaktadır. Menopoz döneminde ise kadınlarda kalp ve damar hastalıkları görülme oranı, erkeklerle eşit seviyededir."


RİTM BOZUKLUĞUNA DİKKAT


Yemek yağının yakılması durumunda koruyucu özelliklerinin kaybedildiğini ifade eden Dr. Cömert, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kolesterol olarak Avrupa ve Amerika'dan öndeyiz. Kalp damar hastalıkları açısından ülkemize baktığımızda bölgeler arasında çok fark görünmüyor. Sadece Balıkesir'in Ayvalık ilçesinde bir fark var? Doğu ve Güney Doğu Anadolu bölgesinde kalp kapak rahatsızlıklarına fazla rastlandığını belirten Dr. Cömert, çarpıntıya değil ritim bozukluklarına dikkat edilmesi gerektiğine vurgu yaptı. Dr. Cömert, haftada en az 4 kez yarım saat yürümenin düzenli kalp egzersizleri için yeterli olacağına değindi.


Kalp damar hastalıklarında göğüs ağrısının yanında sıkıştırıcı ve ezici ağrıların dikkate alınması gerektiğinin altını çizen Dr. Cömert, "Göğüs ağrısı olan ve 35 yaş üzerinden sonra herkes bir kalp damar cerrahisine görünmesi faydalı olur. Her bireyin, kan şekeri kolesterol, kan basıcı, boyu ile kilosu arasındaki oranı iyi bilmesi gerekir? dedi.


Sporculardaki ölüm nedenlerinin çoğunun doğumsal kalp sıkıntıları nedeniyle olduğunu belirten Dr. Cömert, sözlerini şöyle tamamladı: "Doğumsal bozukluklar içinde her kalpten ölüm nedeni kalp krizi değildir. Bir kısmı kalpteki büyümelerden, bir kısmı da ritim problemlerinden kaynaklanıyor. Burada önemli olan bizim risk faktörlerinin farkında olmamızdır."

Kaynak: DHA