Ünal Aysal: Ben Başkan Olduğum Gün Boş Bir Kasa Devraldım

İşte Ünal Aysal'ın açıklamaları;

"7 genel kurul 35 divan kuruluna katıldım. Her defasından çözümleri paylaşma imkanı bulundum. Galatasaray Başkan olma kararı veridğim gün bazı kararlarım vardı. Ben Galatasaray'da bağımsız denetim sistemi için gerekenleri yaptım. KTMC'yi davet ettim ve bağımsız denetim kurulu için görevi onlar üstlendi. Şeffaflıktan bahsedersek kendi dönemime başlarken etik kontrol sistemi hazırlattım ve divana verdik.

Marka değeri yatırımı yapılmasını söyledim. Bugün 17 büyük takımından birisi olmasını sağladı Galatasaray'ın... Bugün göğsümüzü gere gere Avrupa'nın 17 büyük ekibinden birisi diyebiliyoruz. Küçülerek hiç bir kulüp büyüme istikrarı yakalayamaz. Bu rakamları büyüterek ve başarılarla ve bu başarılara yatırım yaparak büyürsünüz.

Bugün vereceğim rakamlar sizleri evlerinize rahat rahat götürecektir.

Hisse seneti değerleri neden düştü. 2010 senesinde alınan şirket birleleştirme kararı yüzünden oldu. Biz de hisse sattık. Bizimki hisse değerlerinin yüksek olduğu döneme denk geldi. Biz elimizdeki bir malın değerini kendimiz düşürmedik. Sportif A.Ş ile Futbol A.Ş'yi birleştirdiğimizde düşürdük. Bütün hisse senetlerinin değerleri 3 Temmuz yüzünden düştü. 358 milyon dolar borç alacak farkı ile bitirmişiz. Bu bir başarı hikayesidir desem güleceksiniz ama böyle... 4 milyon dolar içerde bırakarak görevenden ayrıldım. Faruk başkan ayrılırken eksi 91'le, -158'le bırakmış. Adnan Polat eksi 328'le bırakmış. Ben baktığımda -358 ile bırakmışım. İşi devraldığım 1 masa bir boş kasa aldım. Parayı yönetmek kolaydır. Borç yönetmek ise çok zordur. Biz borcu yönettik. Biz devraldığımızda hiçbir şeyimiz yoktu. Biz risk altında değiliz öyle bir şey yok tam aksine büyüyoruz. Kasada 5 kuruş olmayan bir sisteme 1.5 milyar dolar yarattım.

Transferler hakkında açıklama

Başarıya açtık bütün branşlarda ezik ve başımız yere bakarak yürüyorduk. Tarihin üzerine çizgi çizemezsiniz. 5., 3'lük ve 8.'lik geldi. Ondan sonra sadece liderliğe oynayan ve lider konumunda olan bir Galatasaray var. Bunun bir bedeli var. başarıya ve değere harcadım ben parayı...

İlk 2 senede transfere 118 milyon euro, sonra 27.6 sonra 19.4 milyon euro ödendi. Bütçemiz 200 milyon dolardı. Madem büyüğüz böyle olmalıyız.

Kulübün zararı hisse senetlerinin düşüşü yüzünden kağıt üzerinden zara ediyor. Hisse senetleri artarsa kulüp kara geçecek. Sportif A..Ş'nin zararı eğer aldığınız borçlar döviz, hammadde dövizse siz otomatik olarak Türk lirası olarak baktığınız için zarar edersiniz. Bu Allah'ın emridir. Siz sadece borçlarınızı TL'ye çevirirsiniz. Biz borçların %40'ını Türk lirasına çevirdik. Faiz oranını 8,75'ten 7,75'e indirdik.

Aynayı nereden tutarsanız traşı oradan daha net görüyorsunuz. Biz başarı için gelmiştik devam etsek bu slogan bozulmayacaktı. Bunların bir bedeli vardı bunlar ödendi.

2011 yılında 2014 yılında yarı yarıya düşmüş 2.60.. Bu kötü yönetim mi? Bunun neresi kötü. Teminatlar vardı. Bütün her şey teminat altındaydı biz bunların yarısını kurtardık. 50 milyon TL potansiyel kur farkından kurtardı. Rüzgara karşı yelkenlerimizi açmıştık, camia, taraftar herkes gördü. Play-off, yabancı sınırı, teknik direktörümüzü caydırması bunlar hep etkendi. AĞustos 2014'ten beri 5 gazetede sürdürülen, Galatasaray'da her şeyin kötüye gittiği gibi lanse edilen 'Algı operasyonu'dur. Bize hiçbir algı operasyonu işlemedi bundan sonraki yönetimlere de işlemeyecek. Galatasaray'a karşı kimsenin gücü ve yaptırımı olmayacaktır.

"En büyük hatam kurallara güvenmek"

Bu kadar 4 senelik zamanda en hakka, kurallara ve kurumlara aşırı güvenmiş olmak. 11 yaşında Galatasaray'a girdiğim vakit sporcu olarak girdim ve daha sonra yönetici olarka hizmet verdim. Edindiğim tek tecrübe kurum ve kurullara güvenmekti.

(Divan Kuruluna hitaben) Vereceğiniz karara saygım sonsuz, sizlere sevgim sonsuz.

"Basketbol artık amatör bir şube değil"

Basketbol bütün dünyada profesyonel bir branş... Bizim basketbolumuz kulübün altında... Kendi yaşam imkanını sağlayacağına böyle olmuyor. Bunu böyle şirket haline getirirseniz bunları karşılamanın imkanları var. Yurt dışına gittik, görüştük, büyük kulüplerle iş birliği yapmak için anlaştık ama bunun için basketbol A.Ş olması gerekiyor. Bunu divanda dile getiremeden uğultular yükseldik.

Riva'yı, 2011 yılında göreve geldiğimizde satın dediler. Biz satmadık ama bir şeyi satıp onunla iş yapmak çok kolay. O gün o divan kurulunda bana olan güvensizliği hiseetim ve o gün ani bir kararla istifa kararı aldım.

Hiçbir şeyden korkum olmadığını biliyorsunuz. Korkum olsa 2011'de o şartlarda görevi almazdım. 2 aylık yönetimin altında ibraya gitmek bizim için küçültücü olur.

Skorer