Genç Öğretmen Türkçe Öğretip Kürtçe Öğreniyor

Ana sınıfı öğretmeni Nuray Şahbudak, Eskişehirli. Üç yıl önce Kamu Personeli Seçme Sınavı'nda (KPSS) 25 tercih hakkının tamamını batı illerinden yana kullandı. Ancak 26. seçenek olan 'MEB atama yapacak' seçeneği işlemiş ve Şahbudak Diyarbakır'a atandı.

ÖZETLE

'Gelmek istemedim'

'Bu bölgeye haksızlık etmişim'

Ağlayarak haberi ailesine bildirdiğinde hepsinin aklında aynı şey belirdi; güvenlik ve dil sorunu.

"Ailemin tek çocuğuyum. Gördüğüm doğuya en yakın il de Kayseri'ydi. Aklıma bölgedeki terör olayları yürüyüşler ve ana sınıfı öğretmeni olduğum için iletişim problemleri geldi. Gitmemek belki doğrusu olacaktı bize göre yine de gitmeye karar verdim."

Öğrenciler Türkçe öğretmen Kürtçe öğrendi

Görev yeri Diyarbakır'a gece yarısını geçtiğinde ulaştığını, bindiği taksinin camından gördüğü boş ve karanlık sokakların kendisini korkuttuğunu, sabaha kadar uyuyamadığını anlatıyor Şahbudak:

"Şubat ayıydı ve her yer kar altındaydı. Mezradaki okuluma dizlerimize kadar karın içinden geldim. O ana kadar karşılaştığım herkes Türkçe konuşuyordu. Ancak öğrencilerimle tanışınca iki çocuk dışında hiçbirinin Türkçe bilmediğini gördüm. Korktuğum başıma gelmişti. Çekingen ve konuşmaktan kaçınan çocuklardı. İşimin zor olacağını düşündüm."

Nuray öğretmen zor olacağını düşünse de çocukların kısa sürede öğrencilerinin tepki verdiğini; renklerden ve şekillerden başlayarak Türkçe öğrendiklerini görünce rahatlamış:

"Ben kırmızı deyince onlar 'sor' ben sarı deyince 'zer' diyorlardı. Onlar Türkçelerini ben Kürtçelerini öğrenmeye başladım. Çok zeki ve öğrenmeye açıklar. İki senede öğrencilerimin tamamı Türkçe öğrenerek ilköğretime başladılar. Şimdi aynı süreci baştan görüyoruz ve ilk dönem çekingenliklerini üzerlerinden attıktan sonra ikinci dönem daha rahatlıkla konuşuyoruz."

Diyarbakır'a atanacağı için başta gözyaşı döken Şahbudak artık hayatından memnun ve mecburi hizmet süresi dolduğunda kalmayı bile düşünüyor:

"Beni burada ilk şaşırtan şehrin büyüklüğü ve modernliği. Tarihi bir dokusu var ve sosyal faaliyetlere imkan tanıyor. Oturduğum binadaki komşularım yemek yaptıklarında mutlaka bir kapla kapımı çalıyorlar. İnsanlar misafirperver ve yardımsever. Buraları medya üzerinden gördüklerimle değerlendirdiğim için anladım ki haksızlık etmişim. Eskişehir'de, batıda farklı bir dünya var. Bakıyorsunuz doğuya ama görmüyorsunuz. Düşünün ki sokaklarda insanların silahlarla dolaştığını zannederdim."

Ekim ayında Güneydoğuda yaşanan olayların kendisini olumsuz etkilese de çözüm sürecine inandığını ve desteklediğini söyleyen Şahbudak "Bugünkü aklım olsa üç sene önce tercih yaparken Diyarbakır'ı, tercihlerimin üst sıralarına yerleştirirdim" diyor.

'Öğretmenlere Kürtçe eğitim verilebilir'

Al Jazeera'ye konuşan Diyarbakır Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Hüsamettin Atlı, öğrenci ve öğretmen arasındaki dil probleminin eskiye oranla çok azaldığını belirterek, okul öncesi eğitimin bu alandaki sıkıntının aşılmasında çok önemli rolü olduğunu söylüyor:

"Eskiden bu durum Güneydoğu illerinde çok daha fazla görülen bir sıkıntıydı. Ancak bu örnekler çok azaldı. Televizyon, radyo, internet gibi iletişim teknolojileri sayesinde çocuklar artık daha erken Türkçe öğreniyorlar. Ayrıca yeni atanan öğretmenlerimize oryantasyon eğitimi kapsamında bu yönlü bilgiler de veriliyor. Bu uyum seminerlerinin faydalarını çok görüyoruz. Okul öncesi eğitimin önemi de çok büyük. Çocuklar ilköğretime Türkçe öğrenerek başlıyorlar. Yine de  Milli Eğitim Bakanlığı uygun görürse batıdan gelen öğretmenlerimize atandıkları noktalara göre Kürtçe eğitim verilebilir. Bunun faydalı olacağına inanıyorum."

Kaynak: Al Jazeera Türk