Turizmciler Savaşın Sektöre Etkisini Masaya Yatırdı

Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB), savaş lafının geçmesinin bile turizmi olumsuz etkileyeceğini belirtti.

AKTOB'un geleneksel aylık yemekli toplantısı Antalya'nın Manavgat ilçesi Side Kumköy bölgesindeki The Sense Deluxe Hotel'de yapıldı. Toplantıya Vali Yardımcısı Recep Yüksel, Türkiye Otelciler Federasyon (TÜROFED) Başkanı Osman Ayık, Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, Serik Belediye Başkanı Ramazan Çalık, AKTOB Başkanı Yusuf Hacısüleyman, Antalya Büyükşehir Belediyesi ASAT Genel Müdürlüğü Atıksu Arıtma Tesisleri Şube Müdürü Münevver Ateş, Akdeniz EDAŞ Genel Koordinatörü Erkan Küçük ve turizmciler katıldı.

AKTOB Başkanı Yusuf Hacısüleyman, Turizm Bakanlığı verilerine göre bu yıl Antalya'ya hava yoluyla gelen turist sayısında yüzde 7 artış olduğunu söyledi. Yüzde 7 artışın turizmci açısından değerlendirmesinin Turizm Bakanlığının açıklaması ile aynı olmadığını savunan Hacısüleyman, şöyle konuştu: "Bakanlığın, basının veya kaç milyon gelmiş kaç milyon gitmiş o gözle değil. Bizi ilgilendiren turizmin ana unsurlarını konaklama sektörünü ilgilendiren yatırımların yapılması. Bana göre çok iyi değil ama belki de ama bize bir an önce harekete geçmemizi sağlayacak olan bazı sonuçlara da ulaşmak mümkün. Antalya'ya gelenlerin yüzde 55'ini sadece iki ülke oluşturuyor. Rusya Federasyonu ve Almanya yüzde 55'ini oluşturuyor. Sonra gelen 6 ülke yüzde 20'sini oluşturuyor. Birinci ve ikinciden sonra gelen ülkenin sayısı o kadar düşük ki, Rusya Federasyonu'ndan 2 milyon 800 bin, Almanya'dan 1 milyon 900 bin, Hollanda'dan 400 bin çok büyük bir fark var arada. Antalya kaç ayak üzerinde turizmi götürüyor diye düşündüğümüzde yüzde 75'i 8 ülke ama 8 ülkenin içerisindeki 2 ülke yüzde 55. Geçmiş yıllara döndüğümde baktım ki 2010-2011 yüzde 50'lerde. Bu iki ülkenin payı artıyor ama diğer ülkelerin payları artmıyor. Rusya 335 bin kişi ile en yüksek artışı sağlayan ülke. Yüzde 5,6'nın lokomotifi tamamen Rusya Federasyonu diyebiliriz. En yüksek düşüş ise Norveç'te 60 bin kişi ekside. Bu Norveç için çok önemli bir sayı. Bu veriye özellikle Norveç, İskandinavya ile çalışan arkadaşlarımızın bakmasında fayda var. Bu yıl ki 13 milyon hedefe belki varma şansımız olur."

SAVAŞIN ADI BİLE TURİZMİ ETKİLİYOR

Tankların sınır bölgesinde olduğu meclise teskerenin gideceği bir dönemde bütün haber kanallarında tüm dünya ülkelerinde bütün bu sıcak savaş ortamı içerisinde ne işiniz var diye sormadan edemeyeceğini belirten Hacısüleyman, şunları söyledi: "Tabi ki ülke çıkarlarımız ön planda ama bunu bu şekilde mi halletmek gerekiyor. Ama bu durumun bizim turizm sektörünü de yakından etkilendiğini de söylemeden geçmek istemiyorum. Savaş bölgesine ne kadar uzak konumda olursanız olun ama bunu arkadaşlarımız ilk körfez savaşında yaşadı. Biz o zamanlar otellerimize ve sokaklara Bağdat'ın ne kadar uzak olduğunu anlatmaya çalışıyorduk. İnsanlar televizyonlarda o küçük ekranlarda Türkiye, Suriye, Irak, İran'ın yerini gösterdikleri zaman göze çok yakın geliyordu ve ürkütüyordu. Ama şimdi teknoloji, habercilik o kadar gelişti ki anında tanklarımızın resimleriyle yurt dışı kanallarında Türkiye savaşa giriyor şeklinde yorumlar yer alıyor"

Rusya ve Ukrayna savaşından da tedirgin olduklarını kaydeden AKTOB Başkanı Hacısüleyman şunları söyledi:

"Eğer değişmezse bir başka sıcak gelişme, bizi mutsuz etmek üzere. Özellikle Amerika ve Batı ülkelerinin Rusya'dan gelecek olan para ve finansal aktivitelere bir ambargo koymak üzere. Rusya'daki para trafiği artık Batı'dan değil Doğu'dan, yani Çin üzerinden gelecek gibi gözüküyor. Batı bankaları ambargoya uymak üzere. Bu da bizim otelcilerimizi ödemelerini, özellikle Rusya'daki tur operatörleri ödemeleri nasıl yapacağı konusunda hepimizi ciddi bir şekilde kaygılandırması gerektiğini düşünüyorum. Turizm sadece sırtında çanta, ayağında şort, üstünde bikini olan insanların trafiği değil, ekonomik bir trafik ve ülkelerin çok büyük girdilerini sağlayan bir sektör."

Yaz sezonunu kolay atlatmadıklarını belirten Hacısüleyman, "Yaz içerisinde o kadar güzel bir yaz geçirirken aynı zamanda olumsuzluklara da sebebiyet veren küçük arızalarımız oldu. Bu küçük arıza medya yoluyla birdenbire bize turist gönderen ülkelerin televizyon kanallarına hemen düştü. Manavgat'ta yazın yaşadığımız arıtma sorunları, yine tüm Antalya'da yaşadığımız elektrik alt yapısı ile ilgili yapılan çalışmalar neticesinde kesintilerin yaşanması. İşimizde hiç de kolay hale getirmedi" dedi.

2015'TE ARITMA SORUNU YAŞANMAYACAK

1 Nisan itibariyle yürürlüğe giren Büyükşehir Yasası ile birlikte Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin hizmet alanının güncellendiğini ve tüm ilçeleri içerisine alacak şekilde genişlediğini belirten Büyükşehir ASAT Genel Müdürlüğü Arıtma Şube Müdürü Münevver Ateş ise, sözlerini şöyle sürdürdü: "ASAT Genel Müdürlüğü'nün temel vazifesi ve en önemli hedefi kesintisiz ve verimli bir şekilde alt yapı hizmetlerini sunmak. Şu an itibariyle önemli yatırımlar için tüm hazırlıkları tamamlamış bulunuyoruz. Bu konuda en önemli yatırım Manavgat bölgesinde. Şu an bu bölgede mevcut 4 atık su arıtma tesisimiz mevcut. Çolaklı, Kumköy, Manavgat ve Titreyengöl atık su arıtma tesisleri. Bunlarla ilgili Turizm Bakanlığı ile ilgili yapılan görüşmeler neticesinde hibe kredimiz onaylanmış durumda. 2015 sezonunda yaşayacağımız tüm sıkıntıların bu sayede önüne geçmiş olacağız. Sadece Manavgat değil Alanya ve Kemer bölgesindeki atık su tesisleri ile de ilgili planlarımız var. Ama bizim önceliğimiz Manavgat, Alanya ve Serik bölgesi."

GERÇEKLERLE YÜZLEŞMEMİZ LAZIM

Emirhan otelleri olarak bölgede yaşanan arıtma sorunlarından en fazla etkilenen tesislerin kendi tesisleri olduğunu belirten Emir Hotel Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Demirci de, "Bu olay 2005 senesinde başladı. Ama çok yazık ki bir takım önlemler çok önceden alınmıyor" diye konuştu.

Toplantının son bölümünde Akdeniz EDAŞ Genel Koordinatörü Erkan Küçük, bölgede yaptıkları ve yapmayı planladıkları yatırımları anlattı ve turizmcilerin sorularını cevaplandırdı. - ANTALYA