Torba Yasa'da Hayatını Kaybeden İşçi Yakınlarına Sağlanan İmkanlar

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı, AK Parti Manisa Milletvekili Recai Berber, "Hayatını kaybeden işçilerin SGK'ya olan borçlarının tamamı siliniyor, yakınlarının ölüm aylığı almalarının önündeki engel kalkıyor. 5 yıl ya da 900 iş günü şartı bu kanunla kaldırılıyor ve yaklaşık 64 işçinin yakınlarının ölüm aylığı almaları bu sayede sağlanıyor. Madencilerin anne babalarına aylık bağlanması için gereken muhtaçlık şartı kaldırılıyor. İşçi kardeşlerimiz varsa eş ve çocuklarına, yoksa kardeşlerinden birisine kamuda istihdam edilme imkanı sağlanıyor. Yine, madenci kardeşlerimizin yasal mirasçılarına bedelsiz konut tahsis edilebileceğine ilişkin düzenleme yapıyoruz" dedi.

Kamuoyunda "Torba Yasa" olarak bilinen İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının Genel Kurul görüşmelerinden tasarının geneli üzerinden söz alan TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı AK Parti Manisa Milletvekili Recai Berber, tasarının alt komisyon ve esas komisyon çalışmaları hakkında bilgiler verdi.

Torba Yasa Tasarısının Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından Soma maden faciası dolayısıyla gelmediğini, Bakanlığın yaklaşık iki yıldır çalışma hayatıyla ilgili düzenlemeleri ve hazırlıkları yaptığını ve iş aleminin, özellikle işçi sendikalarının temsilcilerinin mutabakat sağladığı hususların bizzat bu kanunda yer almasıyla ilgili çalışmaların tamamlandığını açıkladı. Çalışma hayatıyla, taşeronlarla ilgili, iş güvenliğiyle ilgili düzenlemelerin zaten hazır olduğunu, ancak buna bir de Soma'da yaşanan maden faciasında mağdur olan işçi yakınlarının da haklarını ve birtakım imkanları sağlayabilmek için bu kanuna derç edildiğini ifade eden Recai Berber, "Hem arkadaşlarımızın hem kamuoyunun dillendirdiği gibi, söylediği gibi bu kanun tasarısı ve teklifi bir Soma kanunu tasarısı, teklifi değildir. Bu kanun çalışma hayatıyla ilgilidir, bu kanun özellikle vergi borçları başta olmak üzere bazı kamu alacaklarının, kesinleşmiş alacakların yapılandırılmasıyla ilgilidir. Bazı arkadaşlarımızın dediği gibi affıyla ilgili de değildir" diye konuştu.

"Şunu bilmenizi istiyoruz ki, orada esasen işçilerimizin bir kısmının maaşlarını alamama gibi bir risk karşısında bunların, özellikle kaza olan maden firmasındaki çalışan işçilerimizin firma tarafından maaşları ödenmese bile devletimiz tarafından ödenmesini sağlamak amacıyla bu düzenleme yapıldı" açıklamasında bulunan Recai Berber, "Bugün memnuniyetle öğreniyoruz ki, bu hafta içinde kanun yasalaştı, hazırlıklar tamamlandı ve o işçi kardeşlerimizin normalde ayın 17'sinde mensup oldukları, çalıştıkları firma tarafından maaşları ödenmekle birlikte, özellikle Eynez sahasında o kanunun birinci fıkrasında belirtilen ikinci maaşlarını da bu hafta içinde alacaklar. O kaza olan ocaktaki işçi kardeşlerimiz için söylüyorum. ve bu ödemeler, altı ay boyunca, o kanunda belirtildiği şekilde devlet tarafından yapılacak. Tabii, burada arkadaşlar itiraz ediyorlar, diyorlar ki bu İşsizlik Fonu'ndan yapılıyor. İşsizlik Fonu'nun yarısı devlet tarafından ödeniyor. İşsizlik Fonu'ndan yapılan ödeme, işsiz kardeşlerimize yaptığımız ödemeyle aynı. Dolayısıyla, kaynağının İşsizlik Fonu'ndan olması nedeniyle, sanki başka bir yerden, bir yardımdan, bir fondan ödeniyormuş gibi burada değerlendirme yapmak doğru değil. Aynı şekilde, hayatını kaybeden işçi kardeşlerimizin Sosyal Güvenlik Kurumu'na olan borçlarının tamamı siliniyor bu kanunla, böylece ölüm aylığı almaları, yakınlarının aylık almalarının önündeki engel kalkıyor. Aynı şekilde, beş yıl ya da 900 iş günü şartı bu kanunla kaldırılıyor ve yaklaşık 64 işçi kardeşimizin de yakınlarının ölüm aylığı almaları bu sayede sağlanıyor. Madencilerin anne babalarına aylık bağlanması için gereken muhtaçlık şartı kaldırılıyor. Bu kapsamda, yine bu işçi kardeşlerimiz için doğrudan doğruya Soma'da kaybettiğimiz işçi kardeşlerimizin yakınlarına sağlanan bir imkan olarak, varsa eş ve çocuklarına, yoksa kardeşlerinden birisine kamuda istihdam edilme imkanı sağlanıyor. Yine, madenci kardeşlerimizin yasal mirasçılarına bedelsiz konut tahsis edilebileceğine ilişkin düzenleme yapıyoruz. TOKİ'ye ya da yapacak olan firmaya tahsis edilecek arsanın bir bölümünün ormandan çıkarılmış, orman vasfını yitirmiş bir saha olması nedeniyle, bir bütünlük olması nedeniyle, bu düzenleme, bu yetki alınıyor. Dolayısıyla, bu yetki Soma'yla ilgili, sadece Soma yazıyor orada, o madde Soma'yla ilgili" şeklinde konuştu.

Sadece Soma için değil, yer altında çalışan bütün madencilerle ilgili reform niteliğinde düzenlemeler olduğunu ifade eden Berber, sosyal güvenlik reformunun önemli bir ayağının yer altında çalışan işçilerin emeklilik yaşlarıyla ilgili olduğunu, emeklilik yaşının 55'den 50'ye çekildiğini, yıpranma primleriyle beraber yer altında çalışan işçilerin 43 yaşında emekli olabileceklerini açıkladı. Bu düzenlemenin sadece Soma için olmadığını, yeraltı çalışması yapan bütün maden işçileri için geçerliği olduğunu kaydeden Berber, " Türkiye'de yer altında 50 bin maden işçisi var. Soma'daki 5 bin-10 bin kişi değil, Türkiye genelinde 50 bin maden işçisi var. Aynı şekilde, linyit ve taş kömürü çıkaran maden ocaklarında çalışan kardeşlerimizin ücreti 'asgari ücretin 2 katından az olamaz' diye gerçekleştirdik" dedi.

Verilen sözlerin yerine getirilmediği yönündeki eleştirilerin haksız olduğunu söyleyen Berber, "Orada söz verenler içinde ben de vardım. Dolayısıyla, orada söz verilenlerin hepsi olduğu gibi orada hiç gündeme bile gelmeyen, işçi kardeşlerimizin bırakın söylemeyi, aklından bile geçmeyen birtakım imkanlar, hususlar burada düzenlendi. '6 ikramiye sözü verildi, ne oldu?' diye soruluyor, o ikramiye meselesine bir açıklık getireyim. İşçi kardeşlerimizin temsilcileri Ankara'ya bütün grupları, milletvekillerini ziyarete geldiğinde, ilgili bakanlarımızla toplantı yapıldı, daha sonra da Başbakanımızla bir görüşme yapıldı. O görüşmede bulunan birisi olarak işçi kardeşlerimize ortalama ne kadar ücret aldığı sorulduğunda '1.400 lira civarında' denildi. '1.400 lira ücret çok düşük. Bu ücretin en az asgari 2 bin lira olması lazım' diyen Başbakanımız dedi ki, 'bunun bir şekilde 2 bin liraya çıkması lazım' Bu da ancak 6 ikramiye yani bu ücrete 6 ikramiye verilirse o zaman 2 bin liraya çıkıyor. Halbuki biz şu anda, asgari ücretin 2 katı yapmakla zaten 2 bin liranın üzerinde bir ücrete çıkarmış oluyoruz ve bunu yasal bir düzenlemeyle yapıyoruz. Gelir Vergisi Kanunu'nda sadece yer altında geçen süredeki ücretler vergiden istisnaiydi. Şimdi tamamını, ister yer altında ister yer üstünde, ücretlerin tamamını gelir vergisinden istisna haline getirildi" diye konuştu. - ANKARA