Tabela Tamiri Yapan İşçinin Ölümü Davası

Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz sanıklar Ulucan Köse, Pınar Öz ve Erol Mutlu ile ölen Eren Eroğlu'nun babası Erdinç, annesi Nezahat ve kız kardeşi Kübra Evrim Eroğlu katıldı.

Duruşmada savunma yapan tutuksuz sanık Pınar Öz, Eroğlu'nun çalıştığı şirketin ortağı olduğunu, aynı zamanda şirketin finans ve muhasebe işlerine de baktığını söyledi.

Öz, imalat ile diğer sanık Erol Mutlu ve ustabaşının ilgilendiğini, kimin nereye gideceğini bu kişilerin belirlendiği belirterek, "Ben imalatla ilgilenmiyorum. Olay günü şirkette veya olay yerinde değildim. Olayın nasıl olduğunu görmedim. Kusurum olmadığından üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum" dedi.

Tutuksuz sanık Erol Mutlu da savunmasında, kendisinin söz konusu şirkette müdür olarak görev yaptığını ifade ederek, "Feridun Taktak, beni arayarak daha önce Doğa Hospital'a yapmış olduğumuz tabelada bir sıkıntı olduğunu, bakmamız gerektiğini iletti. Ustamız Emin Telbisoğlu'na talimat vererek, gidip bir bakmalarını istedim. Olayın olduğu gün bir diğer sanık olan Pınar Öz ile bir toplantımız vardı. Ustayı olay yerine kimin gönderdiğini bilmiyoruz. Olayın olduğunu, şirkete döndüğümde öğrendim. Hastaneye gittik. Benim olayda kusurum yoktur. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum" diye konuştu.

Hastane yetkilisi tutuksuz sanık Ulucan Köse de olay günü hastanenin mesul müdürü ile toplantı yaptıklarını, daha önce söz konusu firmaya reklam tabelası işi yaptırdıklarını, bu tabeladaki 2 harfin düşmesi nedeniyle tamir edilmesi gerektiğini anlattı.

Tamirat işine kimin geldiğini, olayın nasıl meydana geldiğini bilmediğini ifade eden Köse, olayda kusuru olmadığını ve kendisinin sadece tamirat yapılması gerektiğini ilettiğini bildirdi.
Söz alan Eren Eroğlu'nun babası müşteki Erdinç Eroğlu ise olayın oluşunu görmediğini ancak olayı araştırdığını ve olay yerinde incelemelerde bulunduğunu anlatarak, bu sebeple kusurlu bulduğu kişiler ve kuruluşlar hakkında suç duyurusunda bulunduğunu kaydetti.

Eroğlu, sanıklardan ve hastane sahiplerinden şikayetçi olduğunu dile getirerek, şunları söyledi:

"Enerji 1971 yılından beri aktifdir. Enerji aktifken binaya izin verilmiş. Bu yasaya aykırıdır. Bu nedenlerle Esenyurt Belediyesinden şikayetçi oldum. Aynı şekilde TEİAŞ hakkında da suç duyurusunda bulundum. Böyle bir yapıya hastane ruhsatı veren sağlık müdürlüğü hakkında da suç duyurusunda bulundum. Fakat mevcut dosyada savcının herhangi bir çalışmasını göremedik. Sanıklardan şikayetçiyim, cezalandırılmasını istiyorum. Davaya katılma talebinde bulunmak istiyorum."

Müşteki Haydar Sakcı da kendisinin de tabela tamiratı sırasında olay yerinde olduğunu, herhangi bir şekilde yüksek gerilim hattı veya yeri konusunda uyarılmadığını, malzemeleri toparlarken elektrik çarptığını ve yaralandığını, sorumlulardan şikayetçi olduğunu dile getirdi.

Cumhuriyet Savcısı Bilgin Akpınar, eksikliklerin giderilmesini ve müştekilerin katılma taleplerinin kabulüne karar verilmesini istedi.

Mahkeme heyeti, suçtan zarar görme ihtimallerini göz önüne alarak ölen Eren Eroğlu'nun babası Erdinç, annesi Nezahat ve kız kardeşi Kübra Evrim Eroğlu ile olayda yaralanan Haydar Sakcı'nın davaya katılmalarının kabulüne, gelmeyen sanık ve tanıkların bir sonraki celsede hazır edilmelerine hükmederek, duruşmayı erteledi.

Adliye çıkışında gazetecilere açıklama yapan baba Erdinç Eroğlu, sorumlular yargılanmadığı müddetçe "iş cinayetlerinin" sonunun gelmeyeceğini belirterek, "Bu yüzden sadece işverenlerin değil, diğer kamu kuruluşlarının da yargılanması talebini mahkemede öne sürdük. Çünkü bu kurumlar denetim görevini yerine getirmedikleri müddetçe, yasalara uygun şekilde işlerini yapmadıkları müddetçe, iş cinayetleri devam edecek. Bunların son bulması için bütün kamu yöneticilerinin yargılanması gerekiyor. Bilirkişilerden raporlarını daha adil ve akademik koşullara uygun şekilde yazmalarını, hep işveren tarafını kollamamalarını talep ediyoruz" dedi.

Eren Eroğlu'nun annesi Nezahat Eroğlu da "Umarım bundan sonra böyle kazalar, böyle cinayetler olmasın" ifadesini kullandı.

İDDİANAMEDEN

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, şüpheliler Feridun Taktak, Pınar Öz ve Erol Mutlu'nun dijital baskı merkezi ve reklam hizmetleri şirketinin ortakları olduğu, Emin Telbisoğlu'nun da bu şirkette ustabaşı olarak çalıştığı belirtilerek, mağdur-müşteki Haydar Sakcı ile maktul Eren Eroğlu'nun şirkette işçi olarak görev yaptıkları, şüphelilerden Ulucan Köse'nin de Özel Doğa Hospital Hastanesi'nde işletme müdürlüğünü yaptığı anlatıldı.

Hastanenin tabelasındaki 2 harfin onarımı için şirketin arandığı, Sakcı ile Eroğlu'nun hiçbir güvenlik tedbiri alınmadan ve üzerinden yüksek gerilim hattı geçen hastanenin tabelasının olduğu yere alüminyum malzemeden yapılan merdiven ile çalışmaya mecbur bırakıldıkları savunulan iddianamede, elektrik akımının atlama yapması sonucu her iki işçinin de akıma kapıldıkları, Eroğlu'nun hayatını kaybettiği, Sakcı'nın ise yaralandığı aktarıldı.

İddianamede, sanıklar Emin Telbisoğlu, Feridun Taktak, Pınar Öz, Erol Mutlu ve Ulucan Köse hakkında "taksirle ölüme ve yaralanmaya sebep olma" suçundan 3 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası istendi. - İstanbul