Suriye Dramı Paneli -

Anadolu Ajansı (AA) Ortadoğu ve Afrika Haberleri Yayın Yönetmeni Turan Kışlakçı, Suriye'deki savaş suçu belgelerinin yayınlanmasıyla ilgili, "AA'nın bundan birkaç ay önce yayınladığı resimler vardı, cezaevinde işkenceyle öldürülenlerin resimleri. İşte onlar, o ilk 6 ayda tutuklanan insanlardı. Biz sadece resimlerin bazısını verdik. Kadın görüntülerini vermedik, çocuk görüntülerini vermedik. O erkeklere yapılan işkencelere, o zulümlere bakın. Kadın ve çocuk resimlerine baksaydınız hakikaten insanlığınızdan utanırdınız" dedi.

İnönü Üniversitesi İletişim Fakültesi, üniversite yerleşkesindeki Turgut Özal Kongre ve Kültür Merkezi'nde Suriye Dramı adlı panel düzenledi.

Malatya Vali Yardımcısı Latif Memiş, panelin açılışında Malatya'daki Suriyelilerin kaldığı konteyner kentle ilgili bir sunum yaptı.

Daha sonra kürsüye gelen Turan Kışlakçı, 1963-2010 yılları arasında, Suriye'de Baas rejiminin öldürdüğü insan sayısının 400 bin olduğunu söyledi.

Öldürülen insanların yüzde 80-90'ının bu coğrafyanın aydın ve entellektüelleri, üniversite öğrencileri olduğunu belirten Kışlakçı, onların sadece muhalif oldukları için öldürüldüklerini ifade etti.

Kışlakçı, "sadece dindar değil, solcu, liberal ve demokrat herkesin katledildiğini" belirtti.

- "21. yüzyılda bu zulüm, bu barbarlık nasıl yapılır?"

Kışlakçı, Arap baharının ardından Suriye halkının ilk 6 ay hiçbir silah kullanmadığını belirterek, sokaklarda gösteri yaptıklarını, askerlere hem gül, hem ekmek dağıttıklarını dile getirdi. Bunun karşılığında Suriye rejiminin onları katlettiğini anlatan Kışlakçı, şöyle konuştu:

"İlk 6 ayda, o barışçıl gösterilerin olduğu dönemde öldürülen insan sayısı 7 bin. 6 ay içinde 7 bin insanı öldürdüler ve 10 binlerce insan kayıptı. İlk 6 ayda 40 bin insan kayıptı. 'Bu 40 bin insan nerede' diye araştırma yaptık, peşine düştük. Bir de ne gördük biliyor musunuz? Bunların çoğu katledilmişti. AA'nın bundan birkaç ay önce yayınladığı resimler vardı, cezaevinde işkenceyle öldürülenlerin resimleri. İşte onlar, o ilk 6 ayda tutuklanan insanlardı. Biz sadece resimlerin bazısını verdik. Kadın görüntülerini vermedik, çocuk görüntülerini vermedik. O erkeklere yapılan işkencelere, o zulümlere bakın. Kadın ve çocuk resimlerine baksaydınız hakikaten insanlığınızdan utanırdınız. Bu çağda, bu dönemde, 21. yüzyılda bu zulüm, bu barbarlık nasıl yapılır? Fakat yapılıyor. Bu coğrafyanın diktatörleri, bu coğrafyanın zalimleri tıpkı Hitler, Mussolini, Lenin gibi bu coğrafyaya kene gibi yapıştılar. Bu coğrafya sanki ailelerininmiş gibi hükmettiler. Zulmettiler. Binlerce, 100 binlerce insanı katlettiler."

- "Önümüzdeki dönemde Suriye'deki toplu mezarları konuşacağız"

Kışlakçı, "O resimleri bizimle paylaşan Suriyeli kişiye şunu sordum. Dedim ki, 'bu resimleri bize verdin ama başka detaylar var mı?' 'Bir detay daha açıklayayım' dedi. 'Deyrizor bölgesinde bizim tuğla fırınları vardı. Esed rejimi, 10 binlerce muhalifi çoluk, çocuk, kadın bu tuğla fırınlarında yaktı' dedi. 'Biz onları trenle başka yerlere toplu mezarlara gömdük'. Esed rejimi çöktüğü gün biz şunu konuşacağız. Tıpkı Bosna Hersek'te nasıl Miloşeviç'in o toplu mezarlarını konuşuyorsak önümüzdeki dönemde Suriye'deki toplu mezarları konuşacağız" diye konuştu.

Panelistlerden Malatya Beydağı Konaklama Tesisleri'nde kalan eğitmen Hatim el-Ali de Türkiye'nin hem halkıyla, hem hükümetiyle Suriye halkının yanında olduğunu belirterek, "Tarih bunu yazacaktır" dedi.

Suriye halkının sabretmesini isteyen Ali, "Sizin geleceğiniz zaferdir inşallah" ifadesini kullandı.

Hatim el-Ali, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Malatya Valisi Vasip Şahin, Vali Yardımcısı Memiş ve bütün yetkililere desteklerinden ve yardımlarından dolayı teşekkür etti.

Konuşmaların ardından İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Selma Karatepe, Kışlakçı ve Hatim el-Ali'ye plaket verdi.

Panele konteyner kentte kalan Suriyeliler de katıldı.