Fatih, Aksaray, Eminönü... İstanbul'un bu semtlerine yolu düşenlerin dikkatini çekmiştir: Ramazan ayı boyunca her köşe başında, her trafik ışığında, her caminin girişinde dilenen bir Suriyeli aile görmek mümkündü. Kahramanmaraş, Adana ve Gaziantep gibi illerde Suriyeli sığınmacılara karşı tepki seslerinin yükselmeye başladığı günlerde İstanbullular da bu duruma tepki gösteriyordu.
Kentin en işlek merkezlerinde güpegündüz dilenen Suriyeli aileler; esnafı, yoldan geçenleri ve turistleri ısrarcı tavırları ile rahatsız ediyor, uluorta, buldukları her yeşil alana, beraberlerinde taşıdıkları mutfak eşyaları ve döşeklerle yayılarak görüntü kirliliğine yol açıyordu. Polis ve belediye zabıtaları ise bu olumsuz durumu sonlandırmak için gerekli önlemleri almıyor gibi görünüyordu.
Durumdan Suriyeliler de rahatsız
Dilencilik, hırsızlık ve kent halkının huzurunu bozucu davranışlarda bulunan Suriyelilerden en çok rahatsızlık duyanlar yine Suriyeliler. Beşşar Esed yönetiminden kaçan Suriyeli muhalifler Türkiye'nin kendileri için yaptıklarından dolayı minnettar. Velid Talib üç yıldır muhalif gruplarla çalışan bir iletişimci. Geçen yıl sosyal medya üzerinden örgütlenmeye başlayan "Dubara" hareketinin 14 kişilik çekirdek ekibinde yer alıyor. Yaklaşık bin gönüllü üye ile dünyanın dört bir yanına yayılan Suriyelilerin sıkıntılarına çare bulmayı amaçlıyorlar. Zaten "Dubara" Suriye Arapçasında "çare" anlamına geliyor:
"Biz Dubara hareketi ile sığınmacı durumuna düşen, gittikleri ülkelerin kurallarını ve geleneklerini bilmeyen Suriyelilerin hayatını kolaylaştırmayı hedefliyoruz. Türkler bizVelid Talip, sosyal medya üzerinden örgütlediği "Dubara" topluluğu ile Suriyeli dilenci grupları izledi. [Fotoğraf: Can Hasasu/ Al Jazeera Türk] Suriyelilere, Arap soydaşlarımızın bile yapmadığı kadar yardım etti. Ülkenizdeki misafirliğimiz uzadıkça bazı sorunlar ve yanlış anlamalar nedeniyle tatsız olaylar yaşandı. Suriyeli dilenciler başta İstanbul olmak üzerek Türkiye'nin önemli kentlerinde yaygınlaşmaya başlayınca olayın aslını öğrenmek için harekete geçtik. Sosyal medya aracılığı ile tüm üyelerimizden, bulundukları bölgelerde dilencilik yapan aileleri izlemelerini ve onlarla ilgili bilgiler toplamalarını istedik."
Dubara gönüllüleri iki hafta boyunca belli bölgelerde dilenen Suriyeli sığınmacıları izledi. Onlarla birebir konuşarak nerden geldiklerini öğrendi ve aileleri ile ilgili detayları topladı. Velid'e göre, toplanan bilgiler derlendiğinde dilenenlerin tamamına yakınının birbiriyle ilişkili organize gruplar olduğu ortaya çıtı:
"Yaptığımız çalışmalar gösterdi ki dilenen Suriyelilerin ancak yüzde 1-2 gibi bir oranı bunu ihtiyaçtan yapıyor. İhtiyaçtan dilenenler de utandıkları için bunu daha çok kendi aile çevrelerinde yapıyor. Sokaklarda gördüğünüz Suriyeli dilenciler ise profesyonel. Bu insanlar Suriye'de de aynı işi yapıyordu. Türkiye'de kar daha fazla olduğu için organize bir şekilde İstanbul gibi kentlere kadar getirildiler. Burada yerel bazı çetelerle ortaklıklar sözkonusu. Dilenen Suriyeli çocukları izledik. Her gün Türk plakalı araçlar tarafından dilenecekleri noktalara taşınıyorlar. İş bitiminde de topluca ikamet ettikleri evlere taşınıyorlar. Bu ailelerin neredeyse tamamı Suriye'nin Halep ve Humus kentleri arasında yaşayan göçerlerden. Suriye'de de dilencilik yaparlar. Yardım ve merhamet duygularının daha yoğun bir şekilde yaşandığı Ramazan ayında İstanbul'a daha kalabalık sayılarda getirildiler. Son zamanlarda yaşanan durumun nedeni budur."
Suriyeli bir dilenci İstanbul Etiler'de, kaldırımdaki yerini almış bile. [Fotoğraf: Can Hasasu/ Al Jazeera Türk]
Velid, tamamen amatör imkanlarla gerçekleştirdikleri araştırmanın verilerini Türk yetkililerle de paylaştıklarını söylüyor:
"Elde ettiğimiz verileri İstanbul Valisi ile de paylaştık. Bize söylenen Türkiye'de dilenmenin suç olmadığı yönünde. Para cezası kesilip serbest bırakılıyorlarmış. Şöyle bir çözüm ürettiler: Türk yasalarına göre turistik ve işlek bölgelerde halkı rahatsız eden dilencilik faaliyetlerine müdahale edilebiliyormuş. İstanbul Büyükşehir Belediyesi bize Arapça bilen bir personelin telefonunu verdi. Grup üyelerimiz bu telefon hattı üzerinden şikayette bulunarak özellikle Sultanahmet ve Eminönü bölgelerinde yapılan dilencilik faaliyetlerini bitme noktasına getirdi. Bu kötü niyetli ve organize suç örgütlerinin, zor durumda olduğu için Türkiye'ye sığınan binlerce Suriyeli sığınmacıyı karalamasına izin veremeyiz. Bu konuda Türk halkı ve yetkilileri ile her türlü işbirliğine hazırız."
Halep'ten Etiler'e dilenmeye geldi.
Suriyeli aktivist Velid Talib'i yanımıza alarak İstanbul'un bazı lüks semtlerini geziyoruz. Etiler'in en işlek caddelerinden biri olan Nisbetiye'de kısa bir süre ilerledikten sonra kaldırımda dilenen bir kadın dikkatimizi çekiyor. Önüne koyduğu yazıda Suriyeli olduğu ve Türkçe bilmediği yazıyor. Onlara yardım etmek isteyen bir vatandaş olduğumu söyleyip, doğrudan Türkçe Suriyeli aktivist Velid Talib dilencinin Halep bölgesinden geldiğini doğruluyor. [Fotoğraf: Can Hasasu/ Al Jazeera Türk]konuşuyorum. Önündeki kağıtta 'Türkçe bilmiyorum' yazan yerel Suriye giyesileri içindeki kadın, gayet anlaşılır bir Türkçe ile yanıt vermeye başlıyor. Velid, Suriyeli dilenci kadınla Arapça konuşmaya başlıyor. Göçebelere has aksanlı bir Arapçası var. Eskiden Humus kentine yakın otururken, daha sonraları da Halep'e taşındıklarını anlatıyor. Velid, Suriye'de dilencilik yapan göçerlerin aslında Humus kırsalında derme çatma evlerde ve çadırlarda yaşadığını, daha fazla para kazanmak için daha zengin Halep kentine geldiklerini ve orada dilendiklerini anlatıyor. Öyle anlaşılıyor ki göçerler, yine aynı gerekçelerle bu sefer de İstanbul'u gözlerine kestirmiş.
'Uzaklaştırıyoruz, yine dönüyorlar'
Fatih bölgesindeki bir parkta çocuklarını dilendiren bir başka Suriyeli aileyi izlerken iki zabıta görevlisinin onlara müdahale ettiğini görüyorum. Zabıtalar çocuklar ile konuşurken iki Suriyeli yetişkin yaklaştı. Zabıtalar gelen iki kişiyle tartışırken olay yerine polis geldi. Polis iki Suriyeliyi ekip aracına aldı ve götürdü. Zabıta memurları kimliklerinin saklı kalması şartı ile Suriyeli dilenciler ile ilgili sıkıntılarını paylaştı:
"Türk vatandaşı olmadıkları için biz müdahale edemiyoruz. Yapabileceğimiz tek şey onları ilçemiz sınırları dışına çıkartmak. Alıp başka bir yere bırakıyoruz, daha bizim ekipler dönmeden onlar taksiyle geri geliyor. Bugün olduğu gibi, bazen polise de haber veriyoruz. Az önceki adamlar bu çocukların ne babası ne de akrabası. Resmen onları dilendiriyorlar"
Zabıta memurları, polisin de Suriyeli dilencilere birşey yapamadığını, onlar için ayrı bir düzenlemeye ihtiyaç duyulduğunu belirtti.
Son Dakika › Güncel › Organize İşler - Son Dakika
Samsun'da bir kafede para karşılığı barbut (kumar) oynandığı ihbarı üzerine yapılan operasyonda 7 kişi suçüstü yakalandı. Olayda kullanılan para ve kumar malzemelerine el konulurken, her bir kişiye 6 bin 425 TL para cezası kesildi. İş yeri sorumlusu hakkında ise yasal işlem başlatıldı.
İstanbul'da uzun yıllar kuaförlük yapan Nuray Onsekiz, stresli şehir hayatından kurtulmak için Düzce'deki köyüne yerleşti. Büyükbaş hayvan yetiştiriciliği ve seracılıkla uğraşan Onsekiz, aradığı huzuru doğada bulduğunu söyledi. Tarım ve Orman Bakanlığından aldığı desteklerle işini sürdüren Onsekiz, çiftçilik yapmanın gerekliliğine dikkat çekerek, köylerdeki çiftçilere üretmeyi bırakmamaları çağrısında bulundu.
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi tarafından yürütülen restorasyon çalışmasıyla 3 tarihi çeşmeden yeniden su akmaya başladı. İmar ve şehircilik Dairesi Başkanlığı tarafından yapılan çalışmalar sonucunda tarihi çeşmelerin özgün yapıları korunarak restore edildi. Diyarbakır Su ve Kanalizasyon İdaresi de çalışmalar kapsamında su bağlantılarını gerçekleştirdi. Elazığ Caddesi'nde bulunan Kurtoğlu Çeşmesi'nin restorasyon çalışmaları ise devam ediyor.
Antalya'nın Kepez ilçesinde bir kafede çıkan silahlı çatışmada 19 kişi yaralandı. Gözaltına alınan 25 şüpheli, adliyeye sevk edildi. Olayın güvenlik kameraları tarafından kaydedildiği belirtildi.
Seferihisar Belediyesi, Doğanbey-Payamlı Gündüz Bakım Evi ve Oyun Sokağını hizmete açarak çocukların eğitim ve eğlence ihtiyaçlarını karşılamayı hedefliyor.
Çinli teknoloji firması Xiaomi, kendi geliştirdiği ilk yeni enerjili araç olan SU7 modelini Perşembe günü satışa çıkardı.
Diyarbakır Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü Spor Hizmet Müdürü Aydın Çetin ve Proje Koordinatörü Özgür Özdemir, Sosyal İçerme İçin Spor Projesi kapsamında yapılacak işbaşı ve gözlem faaliyetlerinin hazırlığı için Danimarka'da spor kuruluşları ve spor kulüpleri ile bir araya geldi. Proje kapsamında çalışan personelin hareketliliğini sağlamak amacıyla 10 kişilik bir ekiple nisan ayında Danimarka'ya gidileceği belirtildi.
Gaziantep-Nizip karayolunda vücudunun çeşitli yerlerinden silahla vurularak öldürülen kadının kimliği tespit edildi. 32 yaşındaki Naciye Cengiz'in cenazesi ailesine teslim edildi. Katil zanlısı yada zanlılarını yakalama çalışmaları devam ediyor.
Yorumlar (1)