Mor Kravatla Siyasi Mesaj

İzmir'de Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar, kadına yönelik şiddetle mücadele için iki günlük çalıştay düzenledi. Akpınar, mor kravatıyla katıldığı toplantıda Atatürk'ün kadınlara kazandırdığı hakları hatırlatarak, 'Atatürk, kadınların nikah kıyarken en az üç tane çocuk isteyip evde yarı açık cezaevi gibi yaşamalarına izin vermeyen bir dünya lideridir" dedi.

İzmir'de Karşıyaka Belediyesi 'Baskıdan, şiddetten, tacizden, ayrımcılıktan kendini kurtar" sloganıyla Kadın Çalıştayı düzenledi. Mimarlar Odası'nda düzenlenen çalıştaya kadın dernekleri, kadın akademisyenler, kadın belediye meclis üyeleri, muhtarlar katıldı. Kadınlara mor lilyum çiçeklerinin dağıtıldığı çalıştayda mor kravat takan Karşıyaka Belediye Başkanı CHP'li Hüseyin Mutlu Akpınar, iki gün sürecek çalıştayın açılış konuşmasını yaptı.

'KADINLARIMIZ BU TABLOYU YARATANLARI OYLARIYLA DESTEKLİYORSA?"

Akpınar, şöyle konuştu: "Hepimizi ilgilendiren ve sözcüğün tam anlamıyla 'kanayan yara' üzerine çalıştay düzenledik. Kanayan yara deyimi insanı söylerken bile derinden üzen, kadına şiddet olgusu ile birebir örtüşen bir benzetmedir. Bin ülke için utançların en büyüğüdür. Dilimizi sinmiş şiddet ağzımızdan küfür ve hakaret olarak çıkarken aklına önce kadınları aşağılamayı getiriyorsa bu büyük bir utançtır. İnsandan ve insaftan nasip almamış, kaliteli insan yetiştirememenin sonucu, kuşkusuz hepimize insanca yaşam hakkı tanımıyor. Kadınlarımız ötekileştirme hakir ve hor görülme itibarsızlaştırma gibi kavramların odağındayken bizim övünülecek hiçbir yanımız yok. Bir ülke bu ayıplarla insanlık bahçesindeki yerini alamaz. Sadece fiziksel değil her gün 10 kadından 4'ü sözlü ve fiziksel şiddete maruz kalıyor. Ekonomik Şiddet gelir dağılımından sosyal güvenliğe kadınlarımızı eziyor ve korkunç uçurumlara yol açıyorsa, din, töre gelenek ve görenekleri kendine kamuflaj malzemesi yapan şiddet ağzını her açtığında aklına kadınları getiriyorsa, kadınlar merdivenaltı işçilikten mevsimlik işçilere gidiyor ve bir şey yapılmıyorsa 'ne yazık ki yapacak bir şey yok' dememeli, bunun üzerine gitmeli. Kadınlarımız bu tabloyu yaratanları oylarıyla destekliyorsa bu sonucu 'kader' olarak görüyorsa kötü ya da vahim değil korkunçluktur. Kadınlarımızın bu korkunç tabloyu görmemeleri öğretilmiş çaresizlik gibidir."

'BELEDİYE ÇALIŞANLARININ YÜZDE 50'Sİ KADIN"

Karşıyaka Belediye Başkanı Akpınar, sözlerini şöyle sürdürdü: 'Bu çalıştayın bireysel ve toplumsal algı kanallarımızı temize çekmesi gerektiğini düşünüyorum. Yoksa söylediklerimiz hamaset ve temenniden öteye geçemez. Kadınlar için verilen mücadelenin toplumsal mücadeleden soyutlanarak modaya dönüştürülerek tartışılması da büyük bir yanlış sonuç olur. Kadın mücadelesi toplumsal mücadeleden ayrı düşünülemez. Mücadelenin içinin boşaltılması da kabul edilemez. Karşıyaka Belediyesi'nde bir belediye başkan yardımcısı, 14 müdür, 110 memur, 17 sözleşmeli memurumuz var. Kadın çalışanlarımız neredeyse yüzde 50. Kadın mücadelesinde esin kaynağımız olan Atatürk'ü de minnetle anıyoruz. Atatürk, kadınların nikah kıyarken en az üç çocuk isteyip evde yarı açık cezaevi gibi yaşamalarına izin vermeyen bir dünya lideridir" dedi.

'HALA BU İLKEL HASTALIĞIN TEDAVİSİNİ BULMAYA ÇALIŞIYORUZ"

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun eşi Dr. Türkegül Kocaoğlu, 1 Kasım seçim sonuçlarına göre mecliste kadın temsilinin yüzde 15 olduğunu belirterek, 7 yaşındaki kızlarını aynı yaştaki erkek öğrenci ile yan yana oturtmamak için okula göndermeyen anne ve babaların varlığına dikkat çekti. Kocaoğlu, şöyle konuştu:

'Hala kadına şiddet denen ilkel bir hastalığın tedavisini bulmaya çalışıyoruz. 1 Kasım seçim sonucuna göre TBMM'de kadınların temsil oranı sadece 15. 7 Haziran seçim sonuçlarından da daha geriye düşen bir tablo. Bu, 'yeni Türkiye' söylemleri de maalesef kadın erkek eşitliğine dayalı yeni bir toplum düzeni vaat etmiyor. Dünyanın pek çok yerinde kadınlar hala köle gibi alınıp satılıyor. Evlerinden çıkmalarına izin verilmiyor. Kadınlar dövülüyor, öldürülüyor. 7 yaşındaki kızlarını aynı yaştaki erkek öğrenci ile yan yana oturtulduğu için okula göndermeyen anne ve babaların çocuk gelinlerin varlığı ciğerimizi dağlıyor. Evde söz sahibi olmayan kadının ülke yönetiminde söz sahibi olması mümkün müdür' Sosyal zemini değiştiremediğimiz için yeni kadınlar şiddet mağduru olmasın mağdur olanlar da korunsun diye yöne yollar arıyoruz. Bunun için Büyükşehir Belediyesi ile birlikte Bayraklı, Bergama, Bornova, Urla, Buca, Çiğli, Dikili, Foça, Gaziemir, Güzelbahçe, Karabağlar, Karşıyaka, Konak, Kemalpaşa, Narlıdere, Ödemiş, Seferihisar, Selçuk, Tire ilçelerinde 20 danışma merkezi kurduk."

Çalıştayda, 'Toplumsal cinsiyet rolleri", 'Kadına yönelik şiddeti önleyici çalışmalar", 'kadına yönelik şiddete karşı kurumlararası işbirliği", 'İstihdamda toplumsal cinsiyet eşitsizliği", 'Dil ve toplumsal cinsiyet" gibi konularda uzmanlar görüşlerini aktardı.