Marmara Üniversitesi Akademik Yılı Açılışı - Son Dakika
Güncel

Marmara Üniversitesi Akademik Yılı Açılışı

Marmara Üniversitesi Akademik Yılı Açılışı

Cumhurbaşkanı Erdoğan: (4) "Bütün bu olanlar karşısında bakıyorsunuz bir siyasi partinin başı 'Ben sokağa çıkın dedim ama şiddete başvurun demedim' diyor.

13.10.2014 15:09
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bütün bu olanlar karşısında bakıyorsunuz bir siyasi partinin başı 'Ben sokağa çıkın dedim ama şiddete başvurun demedim' diyor. Yani şecaat arz ederken sirkatini söylüyor. Ne demek sokağa çıkın? Bir defa bu ifaden dahi suç. Böyle bir çağrı yapamazsın. Bu kamu düzenin bozmaya yönelik çağrıdır. Böyle bir sakat yaklaşım olabilir mi? Bunlara yönelik bizim gerek askerimiz gerek polisimiz gerekse bunlarla ilgili cezai müeyyidelerin caydırıcı olabilecek bir şekilde tekrar gözden geçirilmesi gerekir" dedi.

Erdoğan, Marmara Üniversitesinin Haydarpaşa Yerleşkesi'nde düzenlenen akademik yıl açılışı töreninde yaptığı konuşmada, kendilerinin ubudiyet, uluhiyet anlayışında ne olduğunu anlatmak zorunda olduklarını, inançların, değerlerinde Allah'tan başka kimseye kulluk olmadığını söyledi.

"Şiiye, Sünniye, Nusayriye, Süryani, Ezidi, Rum, Ermeni, Dürzi ulaşabildiğimiz herkese bu büyük oyunu, kumpası anlatmak zorundayız. Kalkıp da bir dini önder Suriye'de 250 bin kişi öldürülüyor ve kendisine '250 bin kişi öldürüldü efendim. Bunu karşısında siz niye bir tavır koymuyorsunuz' diye sorduğumda bana verdiği cevap ne biliyor musunuz? 'İsrail'e karşı ayakta duran tek kişi Esed'dir' diyor" ifadelerini kullanan Erdoğan, orada öldürülenlerin İsrail kendilerine saldırdığı zaman dik durduğunu, Esed'in İsrail'e karşı bir tane kurşunu olmadığını kaydetti.

Erdoğan, "250 bin insanı konvansiyonel silahlarla öldürüyor. Siz hala bunlara destek veriyorsunuz. Hala bunlara silah, para gönderiyorsunuz. Şimdi söylüyorum böyle bir dini önder olabilir mi? Sıkıntı burada. Sorgulamamız lazım. Halkların, akademisyenlerimizin sorgulaması lazım. Efendim o makamda. Hangi makamda olursa olsun. Herkes yerini, konumunu bilecek. Bütün mesele o sorgulamayı yapabilmemiz" dedi.

"Otuz yıldır Türkiye'ye yönelik bir terör tehdidi var. Bunu görüyorsunuz. 30 yıl sonra baktığımızda Allah aşkına kim kazandı? Kürt kazanmadı, tam tersine çok ağır kayıp verdi. Türk kazanmadı, büyük acılar çekti. Türkiye, Irak, Suriye kazanmadı. Ama bu 30 yıllık terör meselesinden çok büyük kazanç sağlayanlar çıkmadı mı? Çıktı. Silah tüccarları, kan tüccarları, petrol tacirleri kazandılar" diyen Erdoğan, 100 yıl bu sorunların tohumlarını gelip bu topraklara ekenlerin, bölgeyi çatışma teorisi üzerine inşa edenlerin, şekillendirenlerin, her çatışmada, her gencin toprağa düşmesinde, kanın toprağa akmasında kazandığını vurguladı.

Terör örgütü ve örgütün gölgesinde siyaset yapanlar

Erdoğan, terör örgütünün ve örgütün gölgesinde siyaset yapanların bunu gayet iyi bildiğini, neye hizmet ettiklerini, nasıl modern Lawrence olduklarını, çil çil altın karşılığında kimlere hizmetkar olduklarını çok iyi bildiğini kaydederek, bunu Türk, Arap ve Kürt kardeşlerinin de bilmesini istediğini aktardı.

Kilometrelerce uzaklıktaki bir medya kuruluşunun Taksim'deki şiddeti, vandallığı neden saatlerce yayın yaptığını soran Erdoğan, kendi ülkelerinde benzeri hadiseler olduğunda susanların Taksim'i saatlerce canlı yayınladığını bildirdi.

Erdoğan, Amerika'da ilgili üst düzey birine "Ferguson olayları hakkında ne diyorsun?" şeklinde soru sorduğunu ancak bu kişinin cevap vermediğini, kaçamak yaptığını, tekrar sormasına rağmen yine kaçamak yaptığını belirterek, bu kişinin çok iyi tanındığını, aynı soruyu tekrar sorması üzerine bu kişinin etrafından dolaşarak cevap vermeye çalıştığını anlattı.

"Ver işte. 18 yaşındaki bir genci polisiniz öldürdü. Ver cevabını. Veremezler. Bakın Taksim'de 12 ağacın yeri değiştirildi diye kıyamet kopardılar bunu dert mi edindiler? Yok. Biz şu 12 sene içerisinde 600 milyon yetişmiş ağaç, 2 milyar 400 milyon fidan olmak üzere 3 milyar ağaç diktik Türkiye'de" diyen Erdoğan, böyle bir çalışmayı görmek istemeyen kişilerin dertlerinin başka olduğunu, "Mesele ağaç değil, hala anlamadınız mı?" şeklinde söylemlerinin bulunduğunu, bu gerçeklerin görülmesi gerektiğini dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail'in katlettiği 16 gazeteci için susanların Türkiye'ye vargüçleriyle saldırdıklarını, bunun nedenlerinin üzerinde durulması gerektiğini, Filistin'den ölen masum çocuklar için vicdanlarının sesini dillendiren gazetecilere uygulanan mahalle baskısını görmeyenlerin Türkiye'ye özgürlük düşmanı iftirasını attığını kaydederek, şöyle devam etti:

"Bir tehdit olduğunda Twitter, Facebook'a yasak getirenler Türkiye'nin ulusal güvenliği söz konusu olduğunda neden özgürlüğü hatırlıyorlar? ve işte zalim Esed'e var gücüyle destek olanlar acaba Esed'in ürünü olan IŞİD'e Türkiye'nin destek verdiği yalanını neden yayınlıyorlar? Açık ve net söyledim. Meydanlarda söylüyorum. Eğer bir müddei iddiasını ortaya koyuyorsa bunu ispatla mükelleftir. Türkiye bugüne kadar ne PKK'sı ne IŞİD'i hiçbir zaman Türkiye'nin korumasına girememiştir. Onlara herhangi bir destek verildiğini iddia edenler bunu ispatla mükelleftir. Bunu ispat edemeyenler alçaktır, vatan hainidir. Bunu açıkça söylüyorum. Çünkü bizim onlarla tam aksine mücadelemiz ve 40 bin insanımız ülkemizde.

Şimdi IŞİD ile, bu terör örgütüyle mücadelemizde aynı kararlılıkla devam edecektir. Ancak burada biz bir tezgaha gelemeyiz. Dikkatli olmaya mecburuz. Onun için de ileri şartlar sunuyoruz. bir, diyoruz ki uçuşa yasak bölge ilan edilmelidir. İki, burada güvenli bölge ilan edilmelidir ki biz ülkemizdeki sığınmacıları, mültecileri, o güvenli bölgeye alalım. Üç, eğit-donat onlardan bütün bu işin içinde yer alan kara kuvvetler olarak yer alan insanlar ama bizim topraklarda ama güvenli bölgelerde eğitelim, donatalım onlarla beraber bu iş devam etsin. ve dördüncüsü de Suriye'deki rejim hedefte olmalıdır. Sadece Ayn El Arap ile yani Kobani ile bu işi çözemezsiniz. Diğe tarafları nereye koyacaksın? Orada çünkü çok Kobaniler var. Bugün Kobani yarın Halep. Musul, Hama var. Bütün bunları görmeye mecburuz. Haseki var, Lazkiye'de Bayır- Bucak Türkmenleri var. Bunları görmeye mecburuz."

"Katliamlara seyirci kalanlar Kobani'yi Türkiye aleyhine kullanıyor"

Erdoğan, olayın fasit bir daire içerisine sıkıştırılamayacağını dile getirerek, "Bütün bu katliamlara seyirci kalanlar acaba neden Kobani gibi artık sivilin yaşamadığı kasabaları Türkiye aleyhine bir malzeme olarak kullanıyorlar? Biz bu soruyu kendimize ne zaman soracağız?" dedi.

Mısır'da, Ukrayna'da yapılmak istenenlerin Türkiye'de de yapılmak istendiğinin ne zaman görüleceğini soran Erdoğan, bu tavırların tesadüf ve tabii olmadığını bildirdi.

Erdoğan, 100 yıldır dışarıdaki basın, içerideki işbirlikçiler, terör örgütleri ve hainler eliyle Türkiye'ye istikamet çizmeye çalışanların bugün de bunu yapmanın gayreti içerisinde olduğunu, Türkiye'nin iç ve dış politikasını 100 yıldır şekillendirmeye çalışanların bugün de içeride ve dışarıdaki maşalarıyla bunu yapmanın gayreti içerisinde olduğunu kaydetti.

"Türkiye eski Türkiye değil"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şu şekilde devam etti:

"Hiç kimse kusura bakmasın. Türkiye artık eski Türkiye değildir. Türkiye zihinlerdeki, gönüllerdeki bariyerlerin ve sınırların üzerine cesaretle gidiyor. Ama bir gerçek var; Bakın okullar, hastaneler yakılıyor. Düşünebiliyor musunuz çocukların pansiyonları, Kızılay'ın kan merkezleri yakılıyor. Bütün bu olanlar karşısında bakıyorsunuz bir siyasi partinin başı 'Ben sokağa çıkın dedim ama şiddete başvurun demedim' diyor. Yani şecaat arz ederken sirkatini söylüyor. Ne demek sokağa çıkın? Bir defa bu ifaden dahi suç. Böyle bir çağrı yapamazsın. Bu kamu düzenin bozmaya yönelik çağrıdır. Böyle bir sakat yaklaşım olabilir mi?

Onun için de Sayın Başbakanımız ile de konuştuk. Bunlara yönelik bizim gerek askerimiz gerek polisimiz gerekse bunlarla ilgili cezai müeyyidelerin caydırıcı olabilecek bir şekilde tekrar gözden geçirilmesi gerekir. ve bu ay yapacağımız Milli Güvenlik Kurulu toplantısında benim de önemli bir gündemim, o da yine bunların yanında ülkemizi tehdit eden hangi unsurlar varsa Milli Güvenlik Belgesinin gözden geçirilmesidir. Türkiye artık doğru soruları soruyor ve soracak. Bunlara cevap arıyor arayacak. Bütün bu yapılanlara rağmen ekonomi büyüyor, demokrasi ileri  standartlara kavuşuyor. Çok kararlı reformlar yapılıyor. Bunu yanında zihinlerdeki ve gönüllerdeki sınırlar da artık aşılıyor. Burada şunu açık açık söylüyorum; Eğer Yeni Türkiye'nin bu kutlu yürüyüşü durdurulursa Türkiye 5, 10, 12 yıl önceki haline değil inanın 100 yıl önceki haline döner ama biz buna izin vermeyeceğiz. İnanıyorum bu ülkenin siyasetçisi, akademisyeni, münevveri de Türkiye'nin 100 yıl öncesine dönmesine izin vermeyecek."

"Türkiye örnek olmayı sürdürecek"

Erdoğan, 1. Dünya Savaşı'nda ağır yenilgi almış olmanın ezikliğinden millet olarak her boyutuyla çıkacaklarını, bu savaş ile zihinlerine ve gönüllerine çizilen sınırları kaldıracaklarını belirterek, umutla, özgüvenle hem ülkeyi büyüteceklerini hem de Ortadoğu, Kuzey Afrika, Balkanlar için barış, demokrasi ve refah adına örnek olmayı sürdüreceklerini söyledi.

Önce kendilerine inanacaklarını, nice halkların da bu özgüven, inanç ve umutlarının arkasından geleceğini ifade eden Erdoğan, çatışma üzerine değil, barış, hoşgörü, dayanışma ve kardeşlik üzerine kurgulanmış bir bölgenin mimarı, inşaatçısı ve ihyacısı da kendilerinin olacağını vurguladı.

Erdoğan, Marmara Üniversitesi'nin dağınık yapısını Maltepe'deki kampüsle çok daha farklı, gelecek 10 yılları kuşatacak bir şekilde inşa etmenin gayreti içerisinde olacaklarını bildirerek, "Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane'ye bakıyorsunuz ecdat nasıl bir eser meydana getirmiş. Şimdi benzer eserleri biz niye yapmıyoruz? Bizim de bunu aynen inşallah Maltepe'de yapalım ve ismiyle müsemma olsun. Gerçekten orada yapıldığı zaman tam Marmara Üniversitesi olacak. İnşallah orayı süratle tamamlayıp bitirip tüm öğrencilerimizin, akademisyenlerimizin hizmetine sunmanın da bahtiyarlığını yaşamış oluruz" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının sonunda yeni akademik yılın öğrenciler, akademisyenler ve Türkiye için hayırlı olmasını diledi.

- İstanbul

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Marmara Üniversitesi Akademik Yılı Açılışı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement