40 Yaşında Patron Olmanın Sırrını Verdi

Haberler.com/ÖZEL

Genç yaşta iş hayatında başarıyı yakalamak, yükselmek belki bir gün patron olmak her çalışanın gönlünde yatan aslan. Bunu başaranlar iş yaşamında parmakla gösterilir. EgeYapı Group Yönetim Kurulu Başkanı İnanç Kabadayı da o isimlerden. Çekirdekten yetişip zirveye giden yolda koşar adım ilerleyen Kabadayı başarı hikayesini Haberler.com okuyucuları ile paylaştı.

İnanç Kabadayı kimdir?

1974 yılında İstanbul'da doğdum. Orta ve lise eğitimimi Kadıköy Anadolu Lisesi'nde tamamladıktan sonra İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü'nden mezun oldum. Gayrimenkul sektöründeki iş hayatımın yanı sıra girişimciliği ve girişimcileri destekleyen bir dernek olan İSGİD - İstanbul Genç Girişimciler Derneği Yönetim Kurulu Başkanlığı, inşaat sektörünün etkin kuruluşları olan KONUTDER–Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği ve İNDER-İstanbul İnşaatçılar Derneği Yönetim Kurulu üyeliği görevlerini yürütmekteyim. Evli ve 2 çocuk babasıyım.

İş hayatına nasıl atıldınız?

Çalışmaya, üniversite yıllarımda başladım. Profesyonel iş hayatımda Saha Mühendisliğinden başlayarak Proje Koordinatörlüğüne kadar farklı ünvanlarda görev aldım. 2006 yılında da EgeYapı Group'u kurarak taahhüt ve gayrimenkul geliştirme alanlarında faaliyet göstermeye başladık. Bugüne kadar Shangri-La Bosphorus Istanbul, Sheraton Samsun Oteli, Abdi İbrahim Genel Müdürlük Binası, Olive Plaza, İz Tower, Jureyik Alışveriş Merkezi ve Rezidans, Valide Sultan Rezidans ve Restorasyonu, Orion Park Rezidans ve Konutları, Şifasuyu Konakları, Sev İlkokul Kampüsü, Desen Apartmanı, Ankara Dedeman Hotel Renovasyonu, Demsa Merkez Ofisi, Panorama Villaları, Nurol Villaları, İz Tetra'nın yer aldığı çok sayıda başarılı projeye imza attık.

Projelerinizindeki başarının sırrı nedir?

Projelerimizi geliştirmeden önce; doğru lokasyonda doğru projenin başarı getireceği düşüncesiyle hareket ediyoruz. Bu nedenle ihtiyaçları en iyi şekilde belirleyerek ve fizibilite çalışmalarını da bu doğrultuda geliştirerek projelerimizi belirli bir zaman diliminde oluşturuyoruz. Bugün, İstanbul Bağcılar'da TEM Otoyolu'na cepheli 3 bin 266 konutlu Avrupa'nın En İyi Karma Kullanım Projesi ödüllü Batışehir'i; yine, İstanbul'un yükselen değeri Kartal'da ofis bloklarından oluşan İz Park projelerini; bunlara ek olarak Anadolu Yakası'nın yeni iş ve yaşam merkezi Kartal'da hayata geçirdiğimiz Adalar ve Marmara Denizi manzaralı rezidans, home-office ve mağaza karmasından oluşan Pega Kartal'ın inşasını gerçekleştiriyoruz. 2015 yılı yatırımlarımız arasında da; Kağıthane'de yaklaşık 550 milyon TL yatırım değerinde Maslak, Levent, Beşiktaş, Taksim ve Mecidiyeköy gibi İstanbul'un önemli merkezlerine yakınlığı ve E-5, TEM gibi ana arterlere kolay ulaşım imkanı ile ön plana çıkan bölgede geliştireceğimiz proje; konut, ticari üniteler, ofis ve sosyal yaşam alanlarından oluşacak. Bir diğer projemiz olan Yedikule'de ise İstanbul'un tarihi ve turistik yapısından ilham alan ve kentin dokusuna saygılı bir proje yaparak turizm ve turizmi destekleyecek ünitelere yer vermeyi hedefliyoruz.

İş hayatında yukarı doğru seyreden bir çizginiz var. Bunu nasıl devam ettiriyorsunuz?

Lisans eğitimimi İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü'nde tamamladım. Birçok arkadaşımın aksine, eğitim hayatımın başından itibaren iş hayatına adım atmış biriyim. Dolayısıyla daha öğrenciyken başladığım iş hayatımda
Saha Mühendisliği ile başlayarak Proje Koordinatörlüğüne kadar mesleğimin her kademesinde görev aldım. İnşaat sektöründe işin mutfağından geliyorum diyebilirim. Profesyonel hayatım boyunca edindiğim tecrübelerin, şirketimi kurduktan sonra sahip olduğum en önemli değerler olduğuna inanıyorum. Yaşadığım her bir deneyim, bugün EgeYapı Group olarak başarılarımızın temelinde yatan olaylara bakış açılarımızın ögelerini oluştururken, geleceğe dair yaptığımız planlamalar için de birer öngörü kazandırmış durumda.

Peki hayalleriniz. Bu kadar yoğun temponunun içinde gerçekleştirebildiniz mi?

Çocukluğumdan beri inşaat mühendisi olmak en büyük hayalimdi. Bu hayalimi gerçekleştirdim ve mezun olduktan sonra 20 yıldır büyük bir keyifle çok sevdiğim mesleğimi icra ediyorum. Üniversite eğitimim olsun, iş hayatım olsun, hep daha iyisi için çalıştım. Bugün ise en büyük hedefim, gerçekleştirdiğimiz projelerimizde yakaladığımız başarıları ve daha da önemlisi şirketimizin itibarını ve saygınlığını her geçen gün daha ileriye taşımak.

İş hayatınındaki bir liderin olmaz ise olmazı nedir?

Türkiye'nin istikrarlı siyasi ve ekonomik ortamında girişimciliğin başarıya ulaşacağına inanıyorum. Girişimcilikten vazgeçmemeli, ancak geçmişe bakıp her yaşadığımızdan dersler çıkarmalıyız. Sektör bazında ayrım yapmadan, toplumsal fayda sağlayabilecek, katma değerde bulunabilecek veya ekonomiye canlılık getirebilecek her girişim değerlidir. Girişimciliğin en önemli unsuru yaptığın işin en iyisini hedeflemek, doğru fikir ve finans modelini oluşturmak. Bu ögeler birleşince başarı kaçınılmaz olur.

Peki biraz hayata dair konuşsak. Mesela en sevdiğiniz şehir hangisi desem?

En sevdiğim şehir New York. New York'ta ev sahibi değilim ancak yılda 2-3 kez gidip yaklaşık 20 gün geçiriyorum.

Sizi o şehre bağlayan nedir? Hikayesini paylaşabilir misiniz?

New York'u canlılığı, dünyanın farklı coğrafyalarından gelen insanları, yüksek binaları, müzeleri ve sanat faaliyetleri sebebiyle çok seviyorum. Ayrıca belirtmem lazım ki İstanbul'a çok benziyor ve büyük metropolde doğmuş ve metropolde yaşamanın getirdiği birçok zorluğuna rağmen yaşamaktan keyif alan birisi olarak tercih nedenlerimin başında olduğunu belirtebilirim.

Peki sevdiğiniz şehrin en cezbedici tarafları neler?

New York 'un dünyanın sayılı kültürel ve ekonomik merkezi olmasının getirdiği birçok avantajı var. Kültür sanat faaliyetleri açısından çok zengin bir şehir, dünyaca ünlü birçok şov gösterisi bulunuyor. Manhattan'daki Central Park her metropolde olması gereken bir park ve burada zaman geçirmek gerçekten çok keyifli. Günlük yaşamın içinde çok farklı milletlerden insanlara ve kültürlere rastlıyorsunuz. Mesleki açıdan da kendimi geliştirebileceğim çok sayıda şehircilik örnekleri ve yüksek katlı yapıları mevcut.

Bir gününüz nasıl geçiyor?

Haftanın 6 günü çalışıyorum, pazar günlerini ise aileme ayırıyorum. Çalışma programımı üç parçaya bölmüş durumdayım. Mesaimi haftalık programıma göre ofiste, projelerimizin satış ofislerinde veya şantiyelerde geçiriyorum. Mesleğimiz
gereği şirket operasyonun büyük kısmı şantiyelerde oluyor ve üretim ile müşteri ilişkilerinin nabzı tutmak en önemli önceliğimiz.

İş dışında kendinize vakit ayırmazmısınız. Özel zamanlarınızı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Haftanın dört günü sabah erken saatte spor yapıyorum. İş programım elverdikçe yurtdışı seyahati yapmaya çalışıyorum. Haftada en az 5-6 saat kişisel gelişim, biyografi ve anı kitapları okuyorum. Tiyatro ve sinema da ailece en tercih ettiğimiz aktivitemiz.