İtalya Başbakanı AB'ye Seslendi: Göçmen Dramına Gözlerimizi Kapatamayız

İtalya Başbakanı Matteo Renzi, Akdeniz'de ardı ardına gelen göçmen trajedilerine ilişkin, "20 yıl önce Srebrenitsa'da yaşananlar karşısında gözlerimizi kapattık, ama bugün artık bu göçmen dramına karşı gözlerimizi kapatamayız." dedi.

AKDENİZ'DEN İÇ KARARTICI HABERLER

Cumartesi gecesi içerisinde bulunan 950 kaçak göçmenle Libya açıklarında batan teknenin ardından, Akdeniz'den iç karartıcı haberler gelmeye devam etti. Uluslararası Göç Örgütü, Akdeniz'de en az iki tekneden daha imdat çağrısı alındığını açıkladı.

İtalya Başbakanı Matteo Renzi de, Malta ile birlikte söz konusu iki teknede bulunan mültecilerin kurtarılması için çaba harcadıklarını söyledi.

Teknelerden birinin Libya'nın 30 mil açığında bulunduğunu ve 100-150 kişi taşıdığını belirten Renzi, diğerinde ise 300 göçmen bulunduğunu kaydetti.

(Denizdeki can pazarı, kameralara böyle yansıdı.)

RENZİ AB'YE SESLENDİ: EĞER İNSANSANIZ, ACIMASIZCA GÖÇMENLERİN ÖLDÜRÜLMESİNİ KABULLENMESSİNİZ

Bu arada Renzi, son iki günde Akdeniz'de yaşanan gelişmeler nedeniyle Malta Başbakanı Joseph Muscat ile Roma'da acil olarak bir araya geldi. Avrupa'nın, bu sorunda kendilerini yalnız bıraktığını öne süren iki lider, düzenledikleri basın toplantısında önemli açıklamalarda bulundu.

İnsan kaçakçılarının, işin başında durdurulmasına öncelik verilmesinin önemine değinen Renzi, "Uluslararası topluma, uluslararası adaleti garanti altına almak için bu suçluların yakalanmasını öncelik olarak dikkate almaları çağrısında bulunuyoruz. Onların kazanmasına izin vermeyi düşünmeyelim bile. Aksi halde tarihe karşı büyük bir sorumluluğumuz olur" dedi.

Önümüzdeki saatlerde bu konunun tartışılacağı Avrupa Konseyi'ne çağrıda bulunan Renzi, "Onlar, bu sorunun sadece Malta ve İtalya'nın sorunu olmadığını gösterebilir: eğer kalben insanlarsa, ambarda kilitlenmiş bir şekilde göçmenlerin acımasızca ölüme itilmelerini kabullenmezler" diye konuştu.

"BU ÇOK AĞIR BİR İNSANLIK KRİZİDİR"

Uluslararası toplumdan katı bir tutum beklentisi içinde olan Akdeniz'deki bu aciliyetin, insan hakları temelinde ele alınması ve yönetilmesi gerektiğini dile getiren Başbakan Renzi, "Akdeniz'de son saatlerde meydana gelenler, deniz kazasından daha öte bir şey, çok ağır bir insanlık krizidir. Ölüm teknelerinin limanlardan ayrılmalarına izin verip, sonra gidip onları kovalayarak insan yaşamını riske atıyoruz. Bu kriz, sadece İtalya ve Malta'nın sorunu olmamalı. Çok rica ediyorum bizim sözlerimizi dikkate alın. Yeni bir kölecilikle karşı karşıyayız. Kölecilerin tehditlerine karşı, kararlı bir strateji belirlemek zorundayız" diye konuştu.

Bosna'daki savaş sırasında yaşanan Srebrenitsa soykırımını hatırlatan Renzi, "20 yıl önce Srebrenitsa'da gözlerimizi kapattık, ancak artık bugün gözlerimizi kapatamayız" derken, tarihteki bazı olayların hatırlanmasının önemini vurguladı.

RENZİ: LİBYA'YA ASKERİ MÜDAHALE OLAMAZ

Renzi, Corriere della Sera gazetesinin bugün ortaya attığı, insan kaçakçılarını durdurma hedefiyle, İtalya'nın AB ve BM'den, Libya'ya askeri müdahalede bulunulmasını talep edeceği iddiasına ise bir radyo kanalında şöyle yanıt verdi:

"Şu an Libya'ya uluslararası bir askeri müdahalede bulunmak aşırı risklidir. Bir stratejimiz olmadan, bir duygu dalgalanmasıyla oraya binlerce adam gönderemeyiz. Şu an için bir kara harekatını ihtimal dışı bırakıyorum."

MUSCAT: SON FACİA OYUNU DEĞİŞTİRECEK

Malta Başbakanı Muscat ise, söz konusu insan tacirlerinin amatör olmadıklarını, daha önce hiç görülmeyen ciddi bir uluslararası suç şebekesinin üyesi olduklarını belirtti.

Muscat, Cumartesi gecesi yaşanan ve 950 göçmenden sadece 28'inin kurtulduğu öne sürülen facianın, oyunun gidişatını değiştireceğini belirterek, "Artık Avrupa'nın bir takım gibi birlikte hareket etme zamanı geldi. Yoksa tarih onu çok kötü bir şekilde yargılayacaktır" dedi.

Muscat, Akdeniz sularındaki en büyük göçmen trajedisi olarak nitelenen söz konusu olayda, insan tacirlerinin, 1 ila 5 milyon Euro arasında kazanç sağladığının tahmin edildiğini de belirtti.

"AB'NİN İTİBARI TEHLİKEDE"

İtalya Dışişleri Bakanı Paolo Gentiloni de Lüksemburg'ta yaptığı açıklamada, AB tarafından yalnız bırakılan ülkesinin kendisini bu sorun için siper ettiğini savunarak, AB'nin itibarının tehlikede olduğunu, acilen bir eylemde bulunulması gerektiğini dile getirdi.

SREBRENİTSA'DA NE YAŞANMIŞTI?

Birleşmiş Milletler'in güvenli bölge ilan ettiği Srebrenitsa'yı 11 Temmuz 1995'te işgal eden savaş dönemindeki Bosnalı Sırpların askeri lideri Ratko Mladiç komutasındaki birlikler, BM bünyesinde görev yapan Hollandalı birliklere sığınan 14 yaş üstü Boşnak erkekleri, götürdükleri ormanlık alanlarda katlederek Avrupa'nın 2. Dünya Savaşı'ndan sonra yaşadığı en büyük soykırımı gerçekleştirmişti.

Toplam 8372 Boşnak erkeğin katledildiği Srebrenitsa'nın acısı, aradan 20 yıl geçmesine rağmen dinmedi.