Güvenli ve Defansif Sürüş Çalıştayı

Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Eğitim ve Araştırma Dairesi Başkanı Yusuf Avan, Türkiye'de trafik kazalarından kaynaklı ölüm ve engelli kalma oranının yüksek olduğunu belirterek, "Trafik kazalarının engellenmesi için dünya ülkeleri Birleşmiş Milletler öncülüğünde birtakım çalışmalar yapıyor. Türkiye de bu kapsamda projeler yürütüyor. Yapılan çalışmalar ve alınan önlemler doğrultusunda da bu oranların aşağıya çekilmesi hedefleniyor" dedi.

Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Eğitim ve Araştırma Dairesi Başkanlığı koordinesinde, Renault Mais'in katkılarıyla düzenlenen Güvenli ve Defansif Sürüş Çalıştayı başladı.

İki gün sürecek çalıştayın açılışında konuşan Avan, İstanbul'da tescilli 3 milyon taşıt bulunduğunu ve bu rakamın ülkedeki taşıt sayısının yaklaşık beşte birine denk geldiğini söyledi.

Avan, Türkiye'de taşıma sisteminin kara yoluna dayandığını aktararak, "Türkiye'deki taşıt sayısındaki artışa bakıldığında son 10 yılın ortalaması yüzde 6 civarında. Eğer bu hızla gidersek 18 milyon olan taşıt sayımız 2023 yılında 32 milyon 500 bine çıkacak. Yine aynı hızla devam edersek 2030 yılında bu rakam 47 milyona yükseliyor" diye konuştu.

"Trafik kazaları sadece Türkiye'nin sorunu değil"

Avan, trafik kazalarının sadece Türkiye'nin sorunu olmadığını vurguladı.

Dünya genelinde her yıl 1 milyon 250 binden fazla insanın trafik kazaları nedeniyle hayatını kaybettiğini, 50 milyondan fazla insanın da yaralandığını dile getiren Avan, şöyle devam etti:

"Dünya savaşlarına baktığımızda bu kadar insanın bir yıl içerisinde kaybedilmediğini görüyoruz. Öyleyse burada bir sorun var demektir. 2013 yılından itibaren trafik kazalarından kaynaklanan sonradan ölümleri de takip etmeye başladık. Trafik kazaları nedeniyle olay yerinde 3 bin 685 kişi hayatını kaybederken, yüzde 150 oranında da olay sonrası ölümleri görüyoruz. 9 bine yakın insanımız olay sonrasındaki 1 ay içerisinde hayatını kaybediyor. Bizdeki ölüm oranı çok yüksek ve ülkemizde trafik kazalarından kaynaklanan engelli kalma oranı da oldukça yüksek."

Avan, trafik kazalarının engellenmesi için dünya ülkelerinin Birleşmiş Milletler öncülüğünde birtakım çalışmalar yaptığını ifade ederek, Türkiye'nin de bu kapsamda projeler yürüttüğünü, yapılan çalışmalar ve alınan önlemler doğrultusunda da bu oranların aşağıya çekilmesinin hedeflendiğini kaydetti.

Trafik kurallarına uyma noktasında sürücü veya yaya olarak zafiyetlerin bulunduğuna işaret eden Avan, "Birçok insanımız, trafik kurallarına uymamayı bir övünç kaynağı olarak görüyor. Bu da gerçekten çok üzüntü verici bir durum. Ümit ediyoruz ki, önümüzdeki süreçte trafik kazaları en azından aşağı doğru iner" dedi.

"Bu işi çok daha köklü olarak ele almayı kararlaştırdık"

Renault Mais Genel Müdürü İbrahim Aybar da trafik konusunda herkese sorumluluk düştüğünü vurguladı.

Otomobil üreticisi olarak daha farklı bir sorumluluğa sahip olduklarını ifade eden Aybar, şunları kaydetti:

"Biz bu otomobilleri insanların eline verip 'ortak alanlarda kullan' diyoruz. O zaman nasıl kullanıyor, ne şekilde davranıyor, ne kadar uygun bu işi yapabiliyor, bu konularda biz, kendi başına bırakacak kadar sorumluluğu elbette taşıyamayız. Onun için Renault markası olarak bu işi çok daha köklü olarak ele almayı kararlaştırdık ve bazı projeleri Türkiye'de özelikle çok etkin bir şekilde uygulamaya geçirmeye karar verdik. Çünkü hepimiz şuna çok net inanıyoruz, sadece devletten bekleyerek olmaz. Biz bu ülkede yaşıyorsak, mutlaka hepimiz aynı şekilde bu sorumluluğu paylaşıp, omuz vermek zorundayız. Ama madem ki, çözüm ve sorun insan diye tanımlanıyor, o zaman insanı bilinçlendirmek bu işte en temel konu."

Aybar, bilinçlendirmenin de çocuk yaşta yapılması gerektiğini vurgulayarak, 2002-2003 eğitim öğretim döneminde 4 büyük ilde Milli Eğitim Bakanlığı ile ilkokul 2. sınıflara bu konuda eğitim verilmeye başlandığını, projeye destek veren tüm paydaşlarla bir coşku yakaladıklarını anlattı.

Çocukların konuyu özümseyerek öğrenmelerini sağlayan projenin, 10 yıl boyunca 41 ilde devam ettiğini aktaran Aybar, 1 milyon 200 bin öğrenciye ulaşıldığını dile getirdi.

Aybar, daha sonra yapılan anketlerde yüzde 88 oranında tam bilinçlenme olduğunu tespit ettiklerini dile getirerek, "Ancak sürdürülebilir olmakla bir iş sonuca gidiyor. Bu sürdürülebilirlik kelimesine de inanmak ve yaşamak gerekiyor. Türkiye hak ettiği ekonomik ve sosyal büyümüşlüğün göstergesi olan trafik problemini çözdüğü ana kadar biz devam edeceğiz" diye konuştu. - İstanbul