Eşbaşkanlardan 150 Bin Göçzede İçin Acil Yardım Çağrısı

GABB Eşbaşkanı Gültan Kışanak, Sümerpark Resepsiyon Salonu'nda, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Fırat Anlı, Kayapınar, Sur, Yenişehir ve Bağlar Eşbaşkanlarıyla basın toplantısı düzenledi. Kışanak toplantıda, IŞİD'in farklı din, mezhep ve etnik kimliklere yönelik yaptığı saldırılar ve katliamların ardından yaşanan göç dalgasına işaret ederek, üç aydır yürütülen çalışmalar hakkında detaylı bilgi verdi.

Kışanak, IŞİD'in insanlık dışı saldırıları sonucu yaşanan göç üzerine GABB'nin, yerel yönetimler, sivil toplum örgütleri, DTK, HDP ve DBP ile birlikte büyük bir sahiplenme ve dayanışma örneğini göstererek, imkânlarını Şengalliler ve Rojavalılar için seferber ettiğini açıkladı.

Şengal bölgesinden katliamdan kaçarak gelen 30 bini aşkın Ezidi için Şırnak, Uludere, Silopi, Cizre, İdil, Mardin, Nusaybin, Viranşehir, Kızıltepe, Diyarbakır, Siirt, Batman ve ilçelerinde ortak yaşam alanları oluşturulduğunu kaydeden Kışanak, göçzedelerin her türlü ihtiyaçlarının yerel yönetimler, sivil toplum örgütleri ve bölge halkınca sağlandığını ifade etti.

Bir buçuk aydan bu yana Rojava'nın Kobani kantonuna IŞİD terör örgütünün saldırısı üzerine göç etmek zorunda kalan 100 bini aşkın Kobanili için Suruç'ta ve sınıra yakın bölgede yaşam alanları oluşturulduğunu, çevredeki il ve ilçelere gidenlere ise halkın evini açtığını kaydeden Kışanak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Birliğimiz göçzedeler için kurulan yardım çalışmalarının içinde yer almış, ortak yaşam alanlarını tek tek gezmiş, ihtiyaç ve sorunları tespit etmiş, sağlanan veri ve bilgileri ilgililerle paylaşmış, ulusal ve uluslar arası kamuoyunu konuyla ilgili bilgilendirmeye yönelik yazışmalar yapmıştır. Bölgedeki tüm dinamikler gibi bu mağduriyeti gidermek için aşını, ekmeğini, yorganını, battaniyesini paylaşmış, her türlü yardım çalışmasının içinde yer almıştır."

103 bin göçzedenin ihtiyaçları yerel olanaklarla karşılanıyor
Şengalli ve Kobanili yaklaşık 150 bin kişinin bölge kentlerine göç ettiğine işaret eden Kışanak, "Bunlardan 7.506 kişi Diyarbakır, 83.638 kişi Urfa, 4.846 kişi Mardin, 2.405 kişi Batman, 996 kişi Siirt, 4.371 kişi Şırnak'ta olmak üzere; toplam 103.737 kişi belediyelerimizin ve Birliğimizin koordine ettiği ortak yaşam alanlarında, bir kısmı akrabalarının evlerinde, bir kısmı ise bireysel imkanlarıyla farklı kentlerde yaşamını sürdürmektedir. Bunlardan 19.813 kişi Şengalli, 83.924 kişi ise Rojavalıdır. 6.120 kişi AFAD'ın Suruç-1 ve Suruç-2 kamplarında, 2840 kişi ise AFAD'ın Midyat kampındadır" şeklinde konuştu.

Yıllık Gelirleri Aşan Bir Maliyetle Karşı Karşıyayız

Göçün başlangıcından bugüne kadar geçen üç aylık süre zarfında belediyelerin 36,4 trilyon harcadığını, 18 adet toplu yaşam merkezinde 3.530 çadır kurulduğunu, altyapı ve donanımların sağlandığını, barınma, beslenme, sağlık, eğitim, psikolojik destek, iletişim, ulaşım, temizlik gibi temel hizmetlerin yürütüldüğü söyleyen Kışanak, şunları dedi:

"Bölgemizin altı ilinde oluşturulan ortak yaşam alanlarında (kamp) sınırlı bütçe imkanlarıyla destek hizmeti hala sürdürülmektedir. Bu ölçekteki kitlenin sadece günlük üç öğün beslenme maliyeti (103.737 kişi x 8 TL/kişi/gün=829.896,00 TL.) yani bir trilyon TL civarındadır. Altyapı, donanım, barınma, sağlık, eğitim, güvenlik, ulaşım, temizlik, enerji, organizasyon, iletişim, psikolojik destek vb. hizmetler dikkate alındığında belediyelerimizin yıllık gelirlerini aşan bir maliyetle karşı karşıya olduğumuz görülecektir."

Acil Yardım Çağrısı

Bölge kentlerinde yerel yönetimler insani dramı ve krizi çözmeye çalışırken, hükümetin trajediye kayıtsız kaldığını, sorunun yerel yönetimlerin çapını aşan bir noktaya gelip dayandığını vurgulayan Kışanak, uluslar arası ve ulusal yardım kuruluşlarına, yardımlarını yerel organizasyonlara ulaştırmaya çağırdı. Kışın yaklaşması nedeniyle yardımların şeklinin ve ihtiyaçların değiştiğini ifade eden Kışanak, şöyle konuştu:

"Acil olarak konteyner, kışlık çadır, branda, battaniye, yatak, ilaç, medikal malzemeler, ambulans, servis-hizmet araçları, seyyar mutfak ve mutfak malzemeleri, seyyar duş ve tuvalet, temizlik, gıda, ürünleri, eğitim materyalleri, her türlü kadın ve çocuk malzemeleri, giyim (kışlık), sıcak su temini sistemleri, engelli araçları, trafo, sosyal donatı araçları vb. ihtiyaçların karşılanması için ulusal ve uluslar arası kurum ve kuruluşların desteğine ihtiyaç büyümüştür. Yüz bini aşkın insanın yaşadığı trajediyi ve mağduriyeti gidermek için bölge belediyelerimizin yürüttüğü insani yardım çalışmasına uluslar arası insani yardım kuruluşları, hükümetler, yerel yönetim örgütlerini destek olmaya çağırır, sürdürülebilir yardımlara ihtiyaç olduğunu kamuoyunun bilgisine sunarız."

Birlikte Çalışma Modelleri Geliştirilebilir

Açıklamanın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Kışanak, belirtilen yardım miktarının birebir belediyelerin bütçesinden çıkmadığını, halkın, esnafın, sivil toplum ve meslek örgütlerinin yaptığı yardımların da bu meblağa dahil olduğunun altını çizdi. İnsani bir dramın yaşandığını belirten Kışanak, belediyelerin böyle bir trajediyi göz ardı edemeyeceğini vurguladı.

Hükümetin yardım etmemesine ilişkin soruyu Kışanak, " Suriye'deki göçün büyük bir kısmı hükümetin omzundadır. Türkiye uluslar arası yardım alamadığını her fırsatta söylüyor. Suriye'den gelen 1.5 milyon insanın ihtiyaçları karşılanırken, 103 bin insanın ihtiyaçlarının karşılanması aslında AFAD ve hükümet için hiç zor değil. Biz bu insanların ihtiyaçlarının hepsini de demiyoruz, bir kısmının hükümet tarafından üstlenilebileceğini, birlikte çalışma modellerinin geliştirilmesi gerektiğini düşünüyoruz" diye yanıtladı.

Anlı: Toplum 90'lı Yılların Psikolojisine Sokulmak İsteniyor

Son günlerde "asker ve polise yönelik silahlı saldırılar ve geceleri kentte insanların belli bir saatten sonra evlerine çekilmesi" hakkında sorular üzerine Kışanak, olaylardan üzüntü duyduğunu ifade ederek, yaşamını yitirenlere başsağlığı diledi, ardından olayın aydınlatılmasını istedi. Daha sonra konuşan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Fırat Anlı ise insanların '90'lı yılların psikolojisine sokulmak istendiğine dikkat çekerek, herkesten normal yaşantısını sürdürmesini, tepki ve taleplerin demokratik bir şekilde ortaya konmasından bir sakınca olmadığını söyledi. Bilinçli bir şekilde toplumda eski olayların tekrar yaşanacağı duygusunun yaratılmak istendiğine işaret eden Anlı, kaosu çağrıştıran söylemlerin toplumda karşılığını görmeyeceğine inandığını sözlerine ekledi.

Konuşmaların ardından basın toplantısı göç zedeler için yardım çağrısıyla sona erdi.