Eğitim- Bir-Sen: Öğretmenin Maaş Düzenlemesinde Sayının Çokluğu Bahane Ediliyorsa

Eğitim-Bir-Sen ve Türkiye Yazarlar Birliği tarafından düzenlenen "Eğitim ve Ahlak Şurası"nda konuşan Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu eğitimdeki sorunlara değinerek, "Maalesef eğitim sistemimiz gençleri öğrenci sıfatına hapis ediyor. Onların insan sıfatını örtüyor. Öğrenci olup insan olamayınca da sadece eleyen test ile tost arasına sıkıştırılan sınavların amaç olduğu bir sistem ile karşı karşıyayız" dedi. Öğretmenlerin maaş düzenlemesinde sayının çokluğunun bahane edilmemesi gerektiği söyleyen Gündoğdu, "Hak ettiği için astsubayına 3 bin 600'ü veren devlet, hak ettiği halde meslek erbabına, öğretmenine bunu hala vermiyor, sayısının çokluğunu bahane ediyorsa bu sadece öğretmene değil, eğitime ve eğitimin bu ülkenin inşasına bakıştaki eksikliği gösterir" dedi.

Din Öğretimi Genel Müdürü Nazif Yılmaz, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerinin ahlak eğitimi açısından yeterli olmadığını söyleyerek, "Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerimiz aynı şekilde devam etsin. AİHM'sinin kararı var. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin, aslında bir ahlak eğitimi açısından yeterli olmadığını bunun yanında gerek anaokulu, gerek ilkokul, ortaokul ve lise çağında bir ahlak eğitimi olması gerekiyor. Ama bu bir ders gibi algılanmamalı. Ne yazık ki üniversitelerimiz bilgiyi öncelediği kadar ahlakı da aynı ölçüde önceliyor mu bu tartışmalı bir konu" dedi.

Eğitim-Bir-Sen ve Türkiye Yazarlar Birliği tarafından düzenlenen "Eğitim ve Ahlak Şurası" başladı. 21-22-23 Kasım 2014 tarihlerinde Ankara'da yapılacak olanın şuranın açılışında konuşan şura koordinatörü Doçent Doktor, Musa Kazım Arıcan, Eğitimde ahlak problemine vurgu yaparak, "İş tutma sorunumuz var. Nitelikli, zeki insanlarla sürdürülebilir bir iş yürütemiyoruz. Sorun ahlak problemi. Tek başına eğitim veya ahlak yetmiyor. Eğitimli ama aynı zamanda ahlaklı nesiller yetiştirmek" dedi.

"TEST İLE TOST ARASINA SIKIŞTIRILAN SINAVLARIN AMAÇ OLDUĞU BİR SİSTEM"

Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, eğitimdeki sorunlara değinerek, "İyi insan inşası için eğitim sistemimiz YÖK mevzuatımız yasalarımız, Anayasamız yeterli mi, uygun mu? sorularını sorduğumuzda hem mevzuatta hem de uygulanmasında İslam ahlakının, güzel ahlakının önünde engellerin olduğunu da görüyoruz. Evrensel ahlakı da önemsememiz lazım. Maalesef eğitim sistemimiz gençleri öğrenci sıfatına hapis ediyor. Onların insan sıfatını örtüyor. Öğrenci olup insan olamayınca da sadece eleyen test ile tost arasına sıkıştırılan sınavların amaç olduğu bir sistem ile karşı karşıyayız. İyi insan olmayı iyi mesleğin önüne koyamadığımız sürece ülke olarak kaybetmeye devam edeceğiz" diye konuştu.

"KARAKTER VE ŞAHSİYET EĞİTİMİNDEN SADECE DİN KÜLTÜRÜ ÖĞRETMENLERİ SORUMLUYMUŞ GİBİ"

Karakter ve şahsiyet eğitiminden sadece Din Kültürü öğretmenlerinin sorumlu olmadığını vurgulayan Gündoğdu, "Karakter ve şahsiyet eğitiminden sadece Din Kültürü öğretmenleri sorumluymuş gibi baktığımız sürece bütün öğretmenlerin değerler eğitiminde öncü olmasını beklemediğimiz sürece, hatta 77 milyonun adanmış, birey olmuş, sivil itaatsizliği kavramış araştıran gençleri yetiştirme sancısını çekmediği sürece sıkıntılarımızın devam edeceğini biliyoruz" ifadelerini kullandı.

"ÖĞRETMENİN MAAŞ DÜZENLEMESİNDE SAYININ ÇOKLUĞU BAHANE EDİLİYORSA"

Öğretmenlerin maaş düzenlemesinde sayının çokluğunun bahane edilmemesi gerektiği söyleyen Gündoğdu, "Hak ettiği için astsubayına 3 bin 600'ü veren devlet, hak ettiği halde meslek erbabına, öğretmenine bunu hala vermiyor, sayısının çokluğunu bahane ediyorsa bu sadece öğretmene değil, eğitime ve eğitimin bu ülkenin inşasına bakıştaki eksikliği gösterir" dedi.

"DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ ASLINDA BİR AHLAK EĞİTİMİ AÇISINDAN YETERLİ DEĞİL"

Din Öğretimi Genel Müdürü Nazif Yılmaz, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerinin ahlak eğitimi açısından yeterli olmadığını söyleyen Yılmaz, "Şuradan çıkmasını arzu ederim. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerimiz aynı şekilde devam etsin. AİHM'sinin kararı var. Süreç devam ediyor. Gerekli çalışmalarımızı biz, Adalet Bakanlığımız sürdürüyor. Bunun yanında Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin, aslında bir ahlak eğitimi açısından yeterli olmadığını bunun yanında gerek anaokulu, gerek ilkokul, ortaokul ve lise çağında bir ahlak eğitimi olması gerekiyor. Ama bu bir ders gibi algılanmamalı. Hayata yansıyan şekilde alınmalı. Aynı kanaatimi üniversiteler için de söyleyebilirim. Ne yazık ki üniversitelerimiz bilgiyi öncelediği kadar ahlakı da aynı ölçüde önceliyor mu bu tartışmalı bir konu" ifadelerini kullandı.