Doğu Türkistan'da Müslümanlara Yönelik Saldırılar Ardahan'da Kınandı - Son Dakika
Yerel

Doğu Türkistan'da Müslümanlara Yönelik Saldırılar Ardahan'da Kınandı

Doğu Türkistan\'da Müslümanlara Yönelik Saldırılar Ardahan\'da Kınandı

Memur-Sen Ardahan İl Temsilciliği’ne bağlı sendika üyeleri, Doğu Türkistan’da zulme devam eden Çin’i lanetledi.

02.07.2015 15:25
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Memur-Sen Ardahan İl Temsilciliği'ne bağlı sendika üyeleri, Doğu Türkistan'da zulme devam eden Çin'i lanetledi. Ardahan Memur-Sen üyeleri, Çin mallarına da boykot çağrısı yaptı.

Memur-Sen Ardahan İl Temsilciliği'ne bağlı sendika üyeleri, Çin'in Doğu Türkistan'da uyguladığı zulmü protesto etti. Milli Egemenlik parkında düzenlenen eyleme Memur-Sen Ardahan İl Temsilcisi Serkan Karataş ile Memur-Sene bağlı diğer iş kolları temsilcileri katıldı.

Müslüman Uygur Türklerinin toprakları ve vatanları Doğu Türkistan'daki şanlı direnişlerini 257 yıldan beri büyük bir cesaret ve kahramanlık örnekleriyle sürdürdüğünü ifade eden Memur-Sen Ardahan İl Temsilcisi Serkan Karataş, "Müslüman Uygur Türkleri bu kutsal mücadelesini Doğu Türkistan Hür ve Bağımsız olana ve bu topraklarda İlahikelimetullah cari olana kadar sürdürmeye azimli ve kararlıdır.Selam olsun Uygurlu kardeşlerimize, selam olsun şanlı direnişe, lanet olsun faşist Çin'e.15 gündür Çinli faşist askerler bölgeyi tamamen kuşatma altına aldı.Yüreğimiz yaralı.Gönül rahatlığıyla iftar edemiyoruz.Türkistan'da Oruç tutmak da yasak.Başörtülü kadınlar taciz ediliyor, keyfi bir şekilde gözaltına alınıyor.Kur'an eğitimi engelleniyor, 500 bin civarında çocuk zorla ideolojik eğitimlere tabi tutuluyor.Çin hükümeti, farklı Türkçe lehçelerinde konuşan yerli halkı Çinceyi kullanmaya zorlayarak asimilasyon politikaları uyguluyor.Mal varlıklarına keyfi bir şekilde el konuluyor, seyahat özgürlükleri kısıtlanıyor.Türkistanlı kadınlar, 'plan dışında' hamile kaldıklarında hamileliklerinin son günleri dahi olsa mecburi kürtaja tabi tutuluyor.Nüfus planlaması dışında olan çocukların gizli olarak dünyaya getirilmesi halinde ise aileler çok yüksek maddi cezalara maruz kalıyor, doğum yapan kadın veya eşi memur ise bu kişinin görevine son veriliyor.Bu hukuksuzluklara, zulümlere, yasaklara ve baskılara itiraz edenler evlerinden alınıyor, demokratik eylem hakkını kullananlar sokak ortasında öldürülüyor.İşkenceler ve idamlar ise aralıksız sürüyor.Halka önder olabilecek kapasitedeki bazı Alimler de zehirlenerek öldürülüyor.Kapalı devre zulümler devam ederken dünyanın sessizliğinden cesaret alan Çin her güne yeni bir katliam ile başlıyor.15 günde Çin'in resmi verilerine göre onlarca, insan hakları kuruluşlarına göre yüzlerce Müslüman yaşamını yitirdi, binlercesi cezaevine konuldu" dedi.

Yardım kuruluşlarının bölgeye girişinin bile engellendiğini söyleyen Karataş,"Yardım kuruluşlarının dahi bölgeye girmesi engellenmekte, bölgeden sağlıklı haber alınamamaktadır.Bölgenin dünya ile bağının kesilerek bu şekilde karantinaya alınması, durumun vahametiyle ilgili endişelerimizi arttırmaktadır.Çin, Doğu Türkistan'da olup bitenleri, gerçek haber ve bilgilerin üstünün zorla örttürmektedir.Kendi güdümündeki medya'yı müthiş derecede dizginleyerek kör ve sağır duruma getirmektedir.Gerçekleri kontrol ederek ustaca ve sinsice gizlemektedir.Çin'in bu sahtekarlığı bütün dünyaca bilinmektedir.Çin hükümetinin soykırıma dönüşen uygulamaları, her yıl yüzlerce Müslüman'ın hayatını kaybetmesiyle son buluyor..Dünya bu soykırıma, bu insanlık zulmüne, bu alçaklığa ve vahşete seyirci kalarak, ortak oluyor.Lanet olsun böyle faşizme, lanet olsun Çin zulmüne.Adaletsizlik, hukuksuzluk bunların kanına işlemiş.Yaşanan zulümler karşısında uluslararası kamuoyunu her zamanki gibi üç maymunu oynuyor.Yere batsın adaletsiz dünya, kahrolsun emperyalizm, kahrolsun vicdansız faşist Çin.Doğu Türkistan söz konusu olunca vicdanını duvara asanları kınıyoruz.Tüm dünya sussa da biz susmayacağız!Yeryüzünde tek başımıza bile kalsak mazlumun ve mağdurun yanında yer almaktan asla vazgeçmeyeceğiz.Onların haklarını savunmaktan katiyen geri durmayacağız.Büyük Memur-Sen ailesi olarak biz var oldukça Doğu Türkistan zulmünü, Gazze katliamlarını, Suriye vahşetini, Mısır ve Arakan'da yaşanan hukuksuzlukları gözlerine sokmaya devam edeceğiz.Gözlerinizi kapayarak vicdanlarınızın sizi rahat bırakmasına asla müsaade etmeyeceğiz" şeklinde konuştu.

ÇİN MALLARINA BOYKOT ÇAĞRISI

Zulmün önüne geçilmesi için Çin mallarına boykot çağrısı yapan Karataş, "Buradan faşist Çin'e sesleniyoruz; Doğu Türkistan'a baskı uygulamaktan, vicdanları yaralamaktan, insan haklarını çiğnemekten, din ve vicdan hürriyetini gasp etmekten bir an önce vazgeç. Yeter artık uyarıyoruz! Akıttığınız kanda boğulacaksınız hiç bir zulüm ebedi değildir. Aklınızı başınıza alın.

Bir çağrımızda insanlığa; bu zulme 'Dur' demek için tüm vicdan sahiplerini ayağa kalkmaya, Çin zulmü son bulana kadar bir daha oturmamaya davet ediyoruz. Bugün Çeçenistan'ın Ruslardan gördüğü zulmü, Doğu Türkistanlılar Çinlilerden görmektedir. Dünya ise bu zulme göz yummaktadır. Doğu Türkistan meselesi sadece Uygurların bir sorunu olarak görülmemeli ve vicdan sahibi insanlar bu meseleyi sahiplenmelidir. Doğu Türkistan'da ki vahşet, alçaklık ve soykırımı protesto etmek için 'Boykot' çağrısı yapıyoruz. Çin, Doğu Türkistanlılara esir muamelesi yapmakta ve onlara türlü zulümleri reva görmektedir. Faşist Çin hükümeti, Doğu Türkistan'da Uygur nüfusunu azaltarak bölgeyi Çinlileştirmektir. Susacak mıyız? Haydi ilk önce 'Boykot' ile başlayalım. Çin mallarına yönelik kapsamlı bir boykotla, yaşananların hesabını sormaya başlayalım." şeklinde konuştu. - ARDAHAN

Kaynak: İHA

Son Dakika Yerel Doğu Türkistan'da Müslümanlara Yönelik Saldırılar Ardahan'da Kınandı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement