DİSK Genel Başkanı Kani Beko Saldırı Anında Yaşananları Anlattı

Ankara'daki kanlı saldırıyı değerlendiren DİSK Genel Başkanı Kani Beko, polisin saldırının hemen ardından sergilediği tutumu eleştirip, yaralıları dahi gözaltına aldığını söyledi. Beko, "Kendi gözümle gördüm, yaralı insanları bile gözaltına aldılar. Bunları emniyete götürdüler, düşmana yapılmayacak şeyler maalesef mitinge barış, demokrasi, emek için gelen o barış elçilerine yapıldı." dedi.

CNN Türk'te katıldığı programda soruları yanıtlayan DİSK Genel Başkanı Kani Beko, Ankara'daki kanlı mitinge dair yaşadığı o korkunç anları anlattı. Kani Beko, miting öncesi alınmayan önlemlerden, istihbarat zafiyetinden ve polisin patlama sonrasındaki tavrından rahatsızlık duyduğunu belirtti.

"EMNİYET ZAFİYETİ VAR"

Özellikle emniyet tarafından alınmayan önlemlerden bahseden Beko, "100 bin kişilik mitingde buluşma yeri Ankara Garı istasyonu... Şimdi oraya yüz binlerce insan elini kolunu sallaya sallaya geliyorsa, hiçbir katılımcı kontrolden geçmiyorsa tabi ki burada emniyet zafiyeti olduğunu çok rahatlıkla söyleyebiliriz."

"NEREDE BU MEMLEKETİN İSTİHBARATI, NEREDE EMNİYETİ"

"Ankara'da Gar alanında miting yapılacağını sağır sultan bile biliyor. Cumhurbaşkanı biliyor, Başbakan biliyor, İçişleri Bakanı biliyor, MİT biliyor, vali biliyor, emniyet biliyor ve dolayısıyla buraya yüz binlerce geldiği yerden hiçbir emniyet kuvvetlerinden bir arama yok, bir tarama yok, kontrol yok. Biraz önce söyledim, mitinge ben kendi çocuklarımla katıldım, Ailem de İzmir'den işçi arkadaşlarla beraber Ankara'ya geldi. Biz elimizi kolumuzu sallaya sallaya Gar İstasyonunun önüne geldik. Sadece On Dokuz Mayıs Spor sahasının önünde bir iki tane trafik polisi vardı. Şimdi, emniyet böyle olur mu? Nerede bu memleketin istihbaratı, nerede emniyeti?"

"SES BOMBASI SANDIK"

"Biz DİSK, KESK, TTP, TMMOB ve bağlı sendiklar biz ön taraftaydık. Sonuç itibarıyla arkadan bir patlama duyduk. Ben önce bu patlamanın kitleleri korkutmak, mitingi dağıtmak, dolayısıyla insanların kaçmasını sağlamak için ses bombası sandım ben. Yabi birinci bomba patladı, ikinci de bir iki saniye sonra patladı. Ama biz 10-15 dakika yol almıştık ve dolayısıyla arkanızda yüz binlerce insan var. Yürüyerek Sıhhıye'ye kadar geldik. Orada da polisler bizim yolumuzu kestiler. Polisler yolumuzu kesince arkadaşlar bu mitingi iptal etmek zorundayız dediler. Niye dedik, tepkimizi koyduk tabi. Dediler ki bu patlamadan dolayı ölenler var yaralananlar var ondan dolayı biz mitingi iptal etmek zorundayız. Hatta biz yapamazsınız edemezsiniz, ne demek oluyor falan gibi şeyler söyledik. Ama biz patlamanın bu kadar büyük olduğunu, arkadaşlarımızın öldüğünün bilgisi bize gelmemişti."

"YARALI İNSANLARI BİLE GÖZALTINA ALDILAR"

Beko, polis şiddetine vurgu yaparak sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Tepkisini ortaya koyan işçiler, gençler, kamu çalışanlarının elinde küçük küçük pankartlar var. Pankartlarda da ne yazıyor, Savaşa karşı Barış, Barış Hemen Şimdi, Yeteri kadar bu topraklarda kardeş kanı döküldü, yeteri kadar analar ağlamasın, çocuklar ölmesin ve buna benzer pankartlar. Bu arkadaşlarımın demokratik tepkisini bile orada gördük, polis çok sert bir şekilde onları karşıladı. Onları bile orada zaman zaman gözaltına almaya çalıştı ve bazılarını da gözaltına aldılar. Kendi gözümle gördüm, yaralı insanları bile gözaltına aldılar. Bunları emniyete götürdüler, düşmana yapılmayacak şeyler maalesef mitinge barış, demokrasi, emek için gelen o barış elçilerine yapıldı."