Dha Yurt Bülteni-7 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni-7

Şehit astsubay Niğde'de toprağa verildiHAKKARİ'nin Yüksekova İlçesi Düztepe Mevkii'ne personel ve malzeme indiren askeri helikoptere PKK'lı teröristlerin açtığı ateş sonucu şehit olan Uçak/Helikopter (UH) Teknisyeni Astsubay Başçavuş 33 yaşındaki Gökhan Altınalana, memleketi Niğde'de...

28.03.2017 16:22
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Şehit astsubay Niğde'de toprağa verildi

HAKKARİ'nin Yüksekova İlçesi Düztepe Mevkii'ne personel ve malzeme indiren askeri helikoptere PKK'lı teröristlerin açtığı ateş sonucu şehit olan Uçak/Helikopter (UH) Teknisyeni Astsubay Başçavuş 33 yaşındaki Gökhan Altınalana, memleketi Niğde'de son yolculuğuna uğurlandı. Şehidin 5 yaşındaki kızı Evla'nın, babasının kendisine aldığı oyuncak bebekle tabutun başındaki duruşu herkesi hüzne boğdu.

Şehit Astsubay için bugünkü tören Altunhisar İlçesi'ne bağlı Ulukışla Köyü meydanında yapıldı. Şehidin kızı, 5 yaşındaki Evla tabutu öperek babasına veda etti. Yüzbaşı ağabeyi Serkan Altınalana kardeşinin tabutuna sarıalarak, "Canım kardeşim yine bahar gelecek. Bu fakir topraklarda yeniden doğacağız. And olsunki bitmeyeceğiz kardeşim. Ey soysuzların evlatları bitmeyeceğiz. Yine yürüyeceğiz. And olsun and olsun" diyerek haykırarak gözyaşı döktü.

Anne Şerife Altınalana ise, "Kurban olurum kuzum. Doyamadım kuzum. Güle güle git kuzum.sen hakkını helal et kuzum" diye feryat etti. Eşi Erinc Altınalana şehidin fotoğrafını öperek uzun süre gözyaşı döktü.

Niğde İl Müftüsü Alaaettin Gürpınar tarafından kıldırılan cenaze namazının ardından Şehit Astsubay Başçavuş Gökhan Altınalana köy mezarlığına defnedildi.

Görüntü Dökümü

-------------------------

(CEP TELEFONU GÖRÜNTÜSÜ)

Şehidin tabutunun ve kalabalığın görüntüsü

Tabut başındaki şehidin yakınları

Dua okunması

Şehidin sağlık fotoğrafları

(KAMERA GÖRÜNTÜSÜ)

Şehidin tabutu başındaki yakınları

Şehidin tabuta dokunan kızından görüntü

Şehidin babası ve abisinin tabutunun başında görüntüsü

Tabutun başındaki şehidin fotoğrafı

Şehidin yüzbaşı olan abisinin konuşması

Şehidin bir yakınının asker selamı vermesi

Eşinin fotoğrafa dokunarak ağlaması

Şehidin eşinin ve bir yakınının tabuta birlikte sarılması

Şehidin eşinin tabuta sarılarak ağlaması

Şehidin annesinden görüntü

Şehidin kızının elinde tuttuğu bebekten detay

Şehidin eşi ve kızından detay

Cenaze namazının kılınması

Şehidin annesinin feryadı

Şehidin kızının tabutu öpmesi

Cenazeninin omuzlarda taşınması

Haber: Ali KADI-Adnan ÇELEBİ-Kamera: Ali KADI/NİĞDE,

=====================================

Yıldırım'dan Kılıçdaroğlu'na: Önce 'Evet' oyu verenler haindir cümlesinin hesabını ver

BAŞBAKAN Binali Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştirirken, "Hem 'Evet' diyenlere vatan haini diyeceksin, hem de kalkıp 'Hayır' diyenler şöyle böyle deniyor diye istismar şovları yapacaksın. Sen önce meydanlara çık, 'Evet oyu verenler haindir' cümlesinin hesabını ver. İşi, gücü milletin faydasına olmayan işlerle uğraşmak, kafa karıştırmak" dedi.

Başbakan Binali Yıldırım, eşi Semiha Yıldırım ile önce özel uçakla Konya Havalimanı'na geldikten sonra helikopterle Karaman'a geçti. Başbakan Yıldırım, Aktekke 15 Temmuz Demokrasi Meydanı'nda AK Parti tarafından düzenlenen mitingde halka seslendi. Meydanda toplanan partililere üzerinde 'Evet' yazan dövizler ile birlikte Türk Bayrakları ve Ak Parti bayrakları dağıtıldı. Bayraklar dağıtılırken kısa süreli izdiham oldu. Polis meydan çevresinde geniş güvenlik önlemi alırken izleyiciler üstleri aranarak alana alındı. Meydana üzerinde Başbakan Binali Yıldırım'ın fotoğrafının bulunduğu 'Kararımız net oyumuz evet' yazılı pankart asıldı. Ayrıca Başbakan Yıldırım'ın yaklaşık bir ay önce Karaman'a havaalanı yapılması sözüne karşılık, 'Hava yolu halkın yolu. Önce memleket tabi ki evet. Teşekkürler Başbakanım' yazılı dev pankart asıldı.

Meydanda bulunan apartmanların balkonları da mitinge destek verenler tarafından dolduruldu. Miting alanın yakın noktadaki bir apartmanın 4'üncü katında bulunan Ensar Vakfı Karaman Şubesi'nin bulunduğu balkon da ellerinde Türk Bayrakları ve Ak Parti bayraklarının bulunduğu gençler tarafından dolduruldu.

"VESAYET ODAKLARI KIRMIZI KART GÖRECEK"

Başbakan Binali Yıldırım, 16 Nisan'da yapılacak referanduma değinerek, "16 Nisan'da Karaman'da sandıkları 'evet' oylarıyla dolup taşacak mı? 16 Nisan'da millet meydanda, sahada, vesayet odakları da kırmızı kartı görecek ve Türkiye geleceği doğru emin adımlarla ilerleyecek" dedi.

"NEFESİNİZİ TÜKETMEYİN DEĞMEZ"

Başbakan Yıldırım, 'Hayır' şarkısını söyleyenlerin, milletin 'evet' demeye karar verdiğin görünce telaşa kapıldığını, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun da her gün bir yalan uydurduğunu söyledi. Bu sırada meydandakiler Kılıçdaroğlu'nu yuhalayarak tepki gösterince Başbakan Yıldırım, "Nefesinizi tüketmeyin değmez" dedi. Konuşmasında Kılıçdaroğlu'nun eleştiren Başbakan Yıldırım, şunları söyledi: "Şimdi öyle gün görmemiş yalan var bunda. Bu sabah diyor ki, sadece cumhurbaşkanı, sadece vali, sadece büyükelçi bu değişiklik olursa Türk bayrağı taşıyacak, başka kimse taşıyamayacak. Şu bayrakları bir kaldırın da Kılıçdaroğlu bir görsün. Bu bayrağa göz dikenin, bu bayrağa edenin canına okur Karaman. Bu bayrak inmez, bu ezan dinmez. Bu bayrağa laf edemezsiniz. Ağzından çıkanı kulağı duymuyor. Aşağı mahallede yalan söylüyor, yukarıya gelmeden unutuyor. Tekrar bir yalan söylüyor. Hem 'evet' diyenlere vatan haini diyeceksin, hem de kalkıp 'hayır' diyenler şöyle böyle deniyor diye istismar şovları yapacaksın. Sen önce meydanlara çık, 'evet' oyu verenler haindir cümlesinin hesabını ver. İşi, gücü milletin faydasına olmayan işlerle uğraşmak, kafa karıştırmak. 82 model darbe mahsulü bir anayasa sımsıkı sarılmış. Her tarafı dökülen bu anayasayla Türkiye'nin geleceği inşaa olur mu? Darbe anayasasıyla genceler geleceğini inşaa edebilir mi?"

"KILIÇDAROĞLU'NUN TEK BAŞINA ÇALIŞARAK, İŞ BAŞINA GELME DİYE HEDEFİ YOK"

Başbakan Yıldırım, yeni anayasayla işin sahibinin millet olacağını belirterek, "Yeni anayasayla milletin iradesiyle, ortak olmaya çalışanlar 15 Temmuz planlayanlar, 17-25 Aralık'ı, Gezi olaylarını, e- muhtırayı, 12 Eylül'ü, 60'ı, 28 Şubat planlayanlar artık miladını dolduruyor, tarihin çöplüğünde yerlerini alıyorlar. Kılıçdaroğlu buna karşı çıkıyor. Çünkü Kılıçdaroğlu'un tek başına çalışarak, iş başına gelme diye bir hedefi yok" dedi.

CHP VE HDP İKİZ KARDEŞ

Başbakan Yıldırım, yeni anayasayla devlet içinde paralel yapılanmaları, çeteleşme ve, medya plazalarında hükümetler kurma ve yıkma döneminin sona ereceğini belirtti. CHP ve HDP'nin ikiz kardeş gibi olduğunu ifade eden Yıldırım, "Manşetlerin değil, milletin söylediği olacak. Belki ikiz kardeşler, CHP ve HDP 'hayır' oyu vererek, ne vaat ediyorlar ' Kılıçdaroğlu ne yapıyor biliyor musunuz' Muhtarlara bir araya geliyor, ey muhtarla 16 Nisan'da 'evet' çıkarsa 17 Nisan'da muhtarlıklar kapatılacak, işte yalan 1. Minibüsçülerin durağına gidiyor, 16 Nisan'da 'evet' derseniz sizin minibüs hatlarınız iptal olacak, yalan 2. Yalan 3, işadamlarıyla toplantı yapıyor, 16 Nisan'da 'evet' derseniz, bir gün sonra bütün fabrikalarınıza el konulacak, işyerleriniz elinizden alınacak. Ayak üstü 40 tane yalan söylüyor. Ben hangi birini düzelteyim. Bırakalım onla uğraşmayalım. İşimize bakalım. Bunlar pimi çekilmiş bomba gibi" diye konuştu.

"ŞEYTAN TAŞLIYORUZ"

Türkiye'de 14 yıldır bir taraftan hizmet yaparken, bir taraftan da şeytan taşladıklarını belirten Yıldırım, "14 yıldır biz millete hizmet ediyoruz ama bir yanda şeytan taşlıyoruz, şeytan taşlamadan vakit kaldığında, hastaneler, okullar, yollar yapıyoruz. Milletin gönlünü yapıyoruz. Şimdi bu yeni sistemle beraber artık bunlar bitiyor. Şeytan taşlamak yok. Engelli koşu yok. Artık engelsiz koşu var. Belirsizlik ortadan kalkıyor. Cumhurbaşkanı, başbakan anlaşmazlığı diye bir şey kalmıyor. Çünkü sistem değişiyor. Gücü sandıkta siz belirliyorsunuz. Memleketi kim yönetecek sizin oylarınız belirliyor. Yüzde 50 ile Cumhurbaşkanı'nı siz seçiyorsunuz. 5 yıl boyunca çalışıyor, sizin hizmetlerinizi yerine getiriyor, verdiği sözleri yapıyor. Diyelim ki, iyi çalıştı, 5 yıl daha istiyor, yok kardeşim iki dönem yeter" dedi. Eleştirilerini sürdüren Yıldırım, şöyle konuştu: "İstiyorlar ki, bütün bu olumsuzluklara rağmen, 82 model anayasayla yola devam edelim. Pamuklara sarıp, sarmalansın kimse bu anayasa dokunmasın. Çünkü bu anayasa, milli iradeyi engellemek için iyi bir araç. İşlerine geldiğinde 367 icadı çıkartıyorlar. Yargı icadını ortaya çıkarıyorlar, vesayet odaklarını piyasaya sürüyorlar, parti kapatma kalkıyorlar, hatırlayın 2008'de Türkiye'nin en büyük iktidar partisinde kapatma davası açmadı mı bunlar? 28 Şubat benzeri girişimlerle ayakta kalmaya çalışıyorlar. Bu mahkemeyle, bu anayasayla, mahkemelere koşup büyük projeleri engelliyorlar, Türkiye'nin gelişmesini yavaşlatıyorlar. Manşetlerle hükümetler düşmeyecek. Milletvekili transferiyle siyasetle oynanmayacak, güven oyunu da vekiller değil, milletin kendisi sandıkta verecek. İşte bütün bunlar olurken de, CHP'nin de HDp'nin de uykuları kaçıyor, keyfi kaçıyor. İki partinin de söylemlerine bakın, aynı. Boşuna ikiz kardeş demiyoruz. Kardeşlerimiz Karaman meydanını doldurmuş binlerce memleket sevdalısı."

KILIÇDAROĞLU, EVE ELİ BOŞ DÖNECEK

Yıldırım, Kılıçdaroğlu'nun referandum sonunda da evine eli boş döneceğini belirterek, "İstedikleri kadar 'hayır' desinler, istedikleri kadar karşı çıksın, Kılıçdaroğlu, 7 seçimdir eve eli boş dönüyor, bu seferde aynısı olacak" dedi.

AVRUPA'YA TEPKİ

Referandum çalışmaları nedeniyle Avrupa ülkelerinde yaşananlara da değinen Yıldırım, Avrupa Birliği ülkelerine tepki gösterdi. Terör örgütü PKK ve FETÖ'nün rahatlıkla Avrupa'da 'hayır' propagandası yaptığını ifade eden Yıldırm, şunları ekledi: "Yurt dışında 'Evet' demek yasaklanıyor. Bunun adı düpedüz; ırkçılıktır. Bizim Türkiye olarak hiç bir ülkeyle alıp veremediğimiz yok. Türkiye meselelere bu kadar sükunetle, sağduyuyla yanaşırken, inatla kriz çıkarmaya, çalışanlara bu millet eyvallah etmez. 54 yıldır Türkiye'yi Avrupa Birliği oyalıyor, üye olacak diye. Türkiye ile ilişkileri bozmak bize bir kaybettirebilir ama Avrupa Birliği'ne daha çok kaybettirir. Onun için Türkiye'nin iç meselesi olan, bu halk oylamasında Avrupa'yı uyarıyorum. İçişimize karışmayın, kendi işinize bakın. Herkes yerini, yurdunu bilsin. PKK'ya eylem yaptırmak size mi düştü? FETÖ'cülere kol kanat germek size mi düştü? Karaman terör örgütlerini tedavülden kaldırmaya hazır mısınız?"

Görüntü Dökümü

------------------

Meydandan ve vatandaşlardan detay

Başbakan Yıldırım'ın halkı selamlaması

Başbakan Yıldırım'ın konuşması (CANLI VERİLDİ)

Haber- Kamera: Mehmet Kayhan YILDIZ-Hasan DÖNMEZ-Muammer ŞEN KARAMAN DHA))

NOT : AKTÜEL GÖRÜNTÜ GEÇİLECEK

=====================================

Narlıdere'de afiş tartışması

İZMİR'in Narlıdere İlçesi'ndeki şehitlik önüne AK Parti Narlıdere İlçe Başkanlığı tarafından referandum çalışmaları kapsamında asılan ve üzerinde 'Darbeci, vesayetçi anlayış tamamen son bulsun mu? 100 bin seçmen Cumhurbaşkanı adayı gösterebilsin mi? Kararımız evet' yazan pankart tartışmalara yol açtı. Bölgede yaşayanların da tepki gösterdiği pankartın kaldırılması için CHP İlçe Başkanlığı İlçe Seçim Kurulu'na başvurdu. Narlıdere AK Parti İlçe Başkanı Aslan Bilgi, "Pankartla ilgili bir sıkıntının olmaması lazım. Seçim Kurulu 'Şehitliğe temas etmeyecek şekilde çevresine asılabilir' diyor. Şehitler hepimizin, onlara büyük saygı duyuyoruz. Ayrıca pankartta şehitlerimizle ilgili bir yazı da yok" dedi.

Narlıdere İlçesi'nde referandum çalışmaları kapsamında AK Parti Narlıdere İlçe Başkanlığı, Şehitlik Kavşağı'nda, 'Narlıdere Şehitliği' yazan kapının üzerinde ağaçların arasına üzerinde, 'Darbeci, vesayetçi anlayış tamamen son bulsun mu? 100 bin seçmen Cumhurbaşkanı adayı gösterebilsin mi? Kararımız evet' yazılı pankart astı. Bu duruma bazı bölgede yaşayanlarla CHP Narlıdere İlçe Başkanı Şahin Fırat tepki gösterdi. Narlıdere'de yaşayan Güllü Özer, "Bunu yapmaya gerek var mı? Bu pankart başka bir noktaya asılamaz mıydı?" diye konuştu, Yayla Bozkurt da pankartın farklı bir noktaya asılması gerektiğini savundu. İlçede yaşayan Tarık Çarpar da "Herkes özgürce 'evet' ya da 'hayır' propagandası yapabilmeli, ancak dikkat edilmesi gereken unsurlar olduğunu düşünüyorum. Narlıdere Şehitliği bizim kutsalımız. Buranın önünde böyle bir propaganda yapılmasını doğru bulmuyorum. Farklı bir yere asılabilirdi. İnsanın 'Evet' diyeceği varsa bile kararını değiştirmesine neden oluyor. Bu çalışma benim görüşlerimi olumsuz yönde etkiledi" dedi.

"PANKARTIN KALDIRILMASI GEREKİYOR"

İlçe Seçim Kurulu tarafından gönderilen tebliğ doğrultusunda ilçede pankart asılacak yerlerle ilgili kura çekimi yapıldığını belirten Narlıdere CHP İlçe Başkanı Şahin Fırat, şöyle devam etti: "Şehitlik Kavşağı'nda pankart asma hakkı da kurada Adalet ve Kalkınma Partisi'ne çıktı. Geçen pazar bu pankartı şehitliğimizin önüne asmışlar. Biz de bu konuyla ilgili itirazımızı yaptık. Bunun kutsal değerlerimize aykırı olduğunu, toplumumuzun da bu konuda hassas olduğunu, halkımızdan gelen tepkiler çerçevesinde kaldırılması gerektiğini söyledik. Narlıdere Şehitliği, Narlıdere açısından çok büyük önem taşıyor. Burada 19 şehidimiz yatıyor. 1. Dünya Savaşı sırasında İngiliz topçusu tarafından Sancakkale dediğimiz bölgede şehit olan 6 askerimiz, ardından da 1919'da Yunanistan'ın İzmir'i işgali sırasında hem yerli Rum halkı hem de Yunan askerleri tarafından şehit edilen 13 yurttaşımız burada yatıyor. Bu bölgeden geçenler ya da şehitliği ziyarete gelenler böyle bir pankartın asılmasını doğru bulmuyor. Bizler de halkımızla aynı görüşteyiz. Pankartların asılacağı yerlerle ilgili maddede, 'Şehitliğin önü, duvarları hariç' diye bir ibare var. Bu konuyu AK Parti ihlal etmiştir, en kısa sürede bu yanlışın düzeltileceğine inanıyorum."

"KAFAMIZA GÖRE ASMIYORUZ Kİ"

AK Parti Narlıdere İlçe Başkanı Aslan Bilgi ise, pankartla ilgili bir sıkıntı olmaması gerektiğini belirterek, "İlçe Seçim Kurulu'nun belirlediği yerlere asıyoruz pankartlarımızı. Seçim Kurulu 'Şehitliğe temas etmeyecek şekilde çevresine asılabilir' diyor. Bu durumu farklı yerlere çekmemek gerekiyor. Şehitler hepimizin, onlara büyük saygı duyuyoruz. Ayrıca pankartta şehitlerimizle ilgili bir yazı da yok. Biz bu pankartları öyle kafamıza göre asmıyoruz ki. Bize farklı bir yer gösterilseydi oraya asardık. Eğer İlçe Seçim Kurulu u pankartın yerinin uygun olmadığını belirtirse ve 'Kaldırılsın' derse biz de kaldırırız" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-Pankarttan görüntü

-Güllü Özer ile röp.

-Yayla Bozkurt ile röp.

-Tarık Çarpar ile röp.

-CHP İlçe Başkanı Şahin Fırat ile röp.

-Genel ve detay görüntü

Haber: Tufan HAMARAT, Kamera: Mücahit BEKTAŞ/ İZMİR,

==========================================

AK Parti'li Eker: Bu darbe anayasasının keşke tamamını değiştirebilseydik

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Mehdi Eker, mevcut anayasanın en çok bu bölgedeki vatandaşları etkilediğini ifade ederek, "Biz bu darbe anayasasının keşke tamamını değiştirebilseydik. Hepsini değiştirme yektisini milletimiz bize vermedi. Ama, bunun en azında 18 maddelik kısmını değiştirecek bir imkanı Meclis'te bulduk" dedi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Mehmet Mehdi Eker, beraberindeki Diyarbakır Milletvekili Ebubekir Bal ile birlikte Çınar İlçesi'nde halk oylaması çalışması düzenledi. AK Parti Çınar İlçe Başkanlığı'nda partilerle bir araya gelen Eker, 16 Nisan günü yapılacak halk oylamasında nasıl bir değişim getireceğini anlattı. AK Parti olarak mevcut anayasanın tamamını değiştirmek istediklerini fakat vatandaşın kendilerine yeterli yetki vermediğini dile getirerek, şunları söyledi: "16 Nisan'da vatandaşımızın önününe konulacak sandıkta, vatandaşa sorulan soru şu olacak, '1982 darbe anayasanının bazı maddeleri de olsa değiştirelim mi, değiştirmeyelim mi?' Aslında soru budur. Biz bu darbe anayasasının keşke tamamını değiştirebilseydik. Hepsini değiştirme yektisini milletimiz bize vermedi. Ama bunun en azında 18 maddelik kısmını değiştirecek bir imkanı Meclis'te bulduk. Sistemin askeri darbe ve bürokratik vesayetin oluşturduğu anayasanı, en çok bu bölgede yaşayan vatandaşlarımızı etkilediğini hepimiz biliyoruz. Çünkü, sıkıntılarımızın çoğunun kaynağı bu sistemden geliyor, şahıslardan gelmiyor. Bu 18 maddeyi tek tek anlatabilirim. Ama işin özü 3 husustur. Devlet yönetiminde çift başlılık kalkacak, bürokratik vesayet ortadan kaldırılacak. Ekonomik hamle ve kalkınma için gerekli sıçramıya yapacak yeni bir mekanizma kurulacak. Eğer siz buna 'Evet' derseniz, Türkiye mevcut bu sıkıntılarından kurtuluyor. Bu darbe anayasası Kenan Evren'in vücut ölçülerine göre dizayn edilmiş. Kenan Evren, Cumhurbaşkanı olacak diye onun için dikilmiş bir elbisedir. Kimse bizden daha fazla Kürt değildir. Herkes etnik kimliği, diliyle iftihar etmeli. Ama teröre, şiddete başvurarak değil, adam öldürerek değil, mayın koyarak değil. Biz sorunlarımızı çocuklarımıza, torunlarımıza bırakamayız. Bu sorunları bugün çözmemiz lazım. O günde 16 Nisan günüdür. 16 Nisan günü bir yerden başlacağız. Birinci adımı atamayan, ikinci adımı atamaz. Bu değişiklilik önemli bir değişikliliktir. Çünkü bu hükümet sistemini biz değiştirirsek daha istikrarlı, koolisyonsuz, daha az risk taşıyan bir idari yapı, bizim sorunlarımızı Allah'ın izniyle önemli ölçüde çözer."

Eker, 1 Nisan 2016 günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Binali Yırdırım'ın Diyarbakır'da vatandaşla buluşacağını, bu buluşmanın önemli olacağına vurgu yaparak, "Referandum kampanyası sürecinde bu buluşma Diyarbakır'da başlıyor. Ben, bütün hemşehrilerimizin bütün varlıklarıyla orada olup, Cumhurbaşkanı ve Başbakanımıza, Diyarbakır'ın talebini, beklentisini o meydana duruşlarıyla göstereceklerine inanıyorum. Elbetteki Cumhurbaşkanı ve Başbakanımız da, Diyarbakır'ın bu duruşuna yanıt verecekler" diye konuştu.

"TERÖR ÖRGÜTÜ BU ORTAMI ZAMAN ZAMAN ZEHİRLEDİ"

Eker konuşmasında, çözüm sürecinde terör örgütü PKK'nın sürece zarar verdiği dile getirerek, PKK'nın ortamı zehirlediğini söyledi. Eker, "Bu ülke hepimizin. Sorunlarımızın çok büyük bir kısmını geçen zaman içerisinde çözdük. Fakat, terör örgütü bu ortamı zaman zaman zehirledi. Çözüm sürecinde olduğu gibi. Kobani olaylarıyla, hedekler kazarak zehirledi. Verdiği sözleri yerine getirmeyerek, 'Yani silahları bırakıp, Türkiye'den çekip gideceğim' deyip, sözünü yerine getirmerek zehirledi. Halkın umutlarıyla alay ettiler. Halkımız 7 Haziran'da terör örgütünün uzantısı olan siyasi partiye destek verdi. Onlar da halka dayanacakları yerde, seçimleren kısa bir süre sonra 'Biz sırtımızı bu örgüte dayadık' beyanatları yaptılar. Bu durum Kürt vatandaşlarımızın dikkatinden kaçmadı. Zaten 1 Kasım'da onun cevabıydı. Biz bundan sonraki süreçte, hangi güzel adımları birlikte atarız onları konuşmamız lazım. Bunun yolu da sistem değişikliğinden geçiyor"dedi.

Partililerle yaptığı tonlantının ardından Eker, Çınar İlçesi'ndeki esnafı ziyaret ederek, 16 Nisan için destek istedi.

Görüntü Dökümü:

-Eker'in gelişi

-Partililerle toplantısı

-Eker'in konuşması

-Esnaf ziyareti

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Ahmet ÜN/DİYARBAKIR, -

========================================

Ayrı yaşadığı eşinin sevgilisini bıçakladı

KAYSERİ'de, iddiaya göre sevgilisinin ayrı yaşadığı eşi tarafından bıçakla ağır yaralanan Serkan Karabalat hastaneye kaldırıldı.

Olay Melikgazi İlçesi, Osman Kavuncu Bulvarı Ersu Sokak'ta yaşandı. İddiaya göre, cezaevi firarisi olan Serkan P, 5 aydır ayrı yaşadığı eşi Güler P'nin sevgilisi olduğunu öğrenince çılgına döndü. Gözü dönen koca, Serkan Karabalat'ı eşi Güler P'nin yanında olduğu sırada cebinden çıkardığı bıçakla yaraladı. 4 yerinden bıçaklanan Karabalat, olay yerine gelen ambulansla Eğitim ve Araştırma Hastanesi acil servisine kaldırdı. Tedavi altına alınan Karabalat'ın sağlık durumunun ciddiyetini koruduğu öğrenilirken, olayın zanlısı Serkan P. ise, kayıplara karıştı.

Polis, olayla ilgili inceleme başlattı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------------------

-Hastaneye getirilen yaralı

-Genel detaylar

Haber-Kamera: Olcay DÜZGÜN/KAYSERİ DHA)

=============================================

3 çocuk annesi kadın 5 gündür kayıp

MERSİN'in Silifke İlçesi'nde 29 yaşındaki 3 çocuk annesi Hatice Gucur'dan 5 gündür haber alınamıyor.

Keben Mahallesi'nde yaşayan Hatice Gucur, 5 gün önce ortadan kayboldu. Eşini her yerde arayan ve bulamayan 38 yaşındaki Murat Gucur kayıp başvurusunda bulundu. Ayrıca, eşinin fotoğrafından afiş yaparak yaşadığı mahalle ve Silifke İlçe merkezindeki bazı noktalara asıp yerini bilenlerin güvenlik güçlerine bildirmesini istedi.

3 çocuğu ile birlikte zor günler geçiren Murat Gucur, eşini en son 5 gün önce sabah kahvaltıda gördüğünü belirterek, "Gittiği günün sabahında birlikte kahvaltı yaptık. Ben bahçeye gittim. İki çocuğum okuyor, diğer çocuğum da yaşı küçük. Ben bahçeye gittim. Eşim okula gidip çocukları eve getirmiş. Ama bir saat sonra gitmiş. Çocuklara sordum, bahçeye gitti dediler. Ondan sonra aradım bir yerde bulamadım. Çocuklarım perişan durumda. Eşimin bir an önce bulunmasını istiyorum" dedi.

Ailenin en küçük üyesi Sadık Tuna (5) ise annesinin bulunması için sürekli Allah'a dua ettiğini dile getirierken, ablası Zehranur (9) ise annesinin ortadan kaybolduğu günü şöyle anlattı: "Annem okuldan bizi almaya geldi. Arkadaşı vardı onun yanına beş dakika gidip geldik. Yemeğimizi yedik. Ödevimizi yapmaya başladık. Annem de 'Bahçeye gidip geleceğim' dedi gitti. Sonra geldiğinde balkonda oturuyordu sonra kayboldu."

Kaybolan karısını arayan Murat Gucur, mahalledeki evlerin duvarına kayıp aranıyor afişi yapıştırarak, aramaya devam ediyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------------------------

-Kayıp Hatice Gucur'un eşi Murat Gucur'un konuşması

-Kayıp Hatice Gucur'un kızının konuşması

-Komşusu Ayfer Bezgin'in konuşması ( genç kadın)

-Murat Gucur'un halası Kadriye Metin'in konuşması

-Murat Gucur'un mahalle duvarına kayıp aranıyor afişi yapıştırma görüntüsü

Haber-Kamera Mehmet OKUR/SİLİFKE(Mersin),

==============================================

Hakkari'ye gelen kaçaklar işlemlerinin tamamlanmasını bekliyor

TÜRKİYE'ye yasadışı yollardan giriş yapan aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 100 Irak ve Suriyeli kaçak Hakkari Valiliği önünde işlemlerinin tamamlanması için bekliyor.

Irak'tan gelip Şemdinli'nin Derecik Beldesi'ne yasadışı yollarla geçen aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 100 kaçak, bugün sabah saatlerinde Hakkari'ye geldi. Hakkari Valiliği önünde bekleyen kaçaklara, esnaflar kek ve meyve suyu ikram etti. 2 gündür Derecik Beldesi'nde beklediklerini belirten kaçaklar, "Bizlere yasal izin verilmesi için bugün Hakkari Valiliği önüne geldik. Cebimizde para kalmadı. Bizlere izin verilirse Türkiye'nin başka illerine gitmek istiyoruz" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

------------------

-Valliik önünde bekleyen mülteciler

-Bir mülteci ile Türkçe röportaj

-Mültecilerden genel ve detaylar

-Kolu kırılan küçük yaştaki bir çocuk

-Mültecilerle Kürtçe röportaj

-Mültecilere meyve suyu dağıtan bir esnaf

Haber-Kamera: HAKKARİ

==================================================

10 yıldır yatağa mahkum oğullarına bakıyor

HAKKARİ'nin Yüksekova ilçesinde, şu anda 26, 29 ve 30 yaşında olan Çelik kardeşler, birer yıl arayla beyinde oluşan hasar nedeniyle kısmi felç geçirdi. Yaklaşık 10 yıldır belinden aşağısı tutmayan ve yatağa mahkum olan çocuklarına bakan anne Macide Çelik, oğullarının sağlığına kavuşması için yardım istedi.

Yüksekova İlçesi'ne bağlı İnanlı Köyü'nde yaşayan 30 yaşındaki Fatih, 29 yaşındaki Eşref ve 26 yaşındaki Macit Çelik kardeşler, birer yıl arayla hastalanmaya başladı. Beyindeki hasar nedeniyle hastalanan ve bellerinden aşağısı tumayan kardeşler yatağa bağımlı kaldı. Eşini 20 yıl önce kaybeden ve 13 çocuğuna tek başına bakmak zorunda kalan anne Macide Çelik (68), çocuklarının hastalanmadan önce sağlık durumlarının yerinde olduğunu belirterek, "Çocuklarımın daha önce sağlıkları gayet yerindeydi. Okula gidip geliyorlardı. Bir oğlum 8 ay askerlik bile yaptı. Babalarıyla birlikte tarlada çalışıyorlardı. Çobanlık yapıyorlardı. Eşimin vefatının ardından her şey kabus gibi oldu. Elimde avucumda ne varsa onların sağlığı için harcadım. Fakat çocuklarım sağlıklarına kavuşamadılar" dedi.

İlk olarak en büyük oğlu Fatih'in bacak ağrısı şikayetiyle hastaneye götürdüklerini fakat herhangi bir teşhis konmadığını söyleyen anne Çelik, daha sonra oğlunun şikayetinin artmasıyla birlikte, Ankara'ya gittiklerini orada ameliyat olduğunu söyledi.

Ancak bir düzelme olmadığını anlatan anne Çelik, "Diğer çocuklarım da birer yıl arayla yatağa mahkum oldular. Beyindeki hasar nedeniyle yürümeyedikleri belirtildi" dedi. 8 ay askerlik yaptığını söyleyen Eşref Çelik, "Askerdeyken ilk aylarda herhangi bir rahatsızlığım yoktu. Sonrası yavaş yavaş dizlerime ağrılar başladı. Askerlikten doktorlar bana çürük raporu verip eve gönderdiler. Sonra yatağa mahkum oldum. Arkadaşlarım gibi dışarıya çıkıp gezemiyorum bir yerlere gidemiyorum. Tek isteğim sağlığıma kavuşup arkadaşlarımla birlikte gezmek istiyorum" dedi.

Dışarıya kadar çıkamadığını belirten Fatih Çelik ise "Ailemin desteği ile odadan oda gidebiliyorum. 3 yıl çobanlık yaptım. Babamla beraber tarlada çalıştım hiçbir rahatsızlığım yoktu. Babam vefat ettikten sonra birden bu hastalığa yakalandım. Sonrası iki kardeşim de birer yıl arayla benim hastalığıma yakalandı. Tedavi olmak istiyoruz top oynamak halay çekmek istiyorum" dedi. En son kardeşleri gibi yatağa mahkum olan Macit Çelik, ise kendisi ve kardeşleri için bir çözüm bulunmasını isteyerek yetkililerden yardım istedi. Ailenin diğer çocuklarının ise sağlıklı olduğu belirtildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-------------

-Anne Macide Çelik'ın konuşması

-Yataklarında uzanan kardeşler

-Anne Macide çocuklarının üstünü örtmesi ve onlarla ilgilenirken

-Fatih, Eşref ve Macit'ın konuşması

-Televizyon odasında belgesel izlemesi

-Genel Detaylar

Haber-Kamera: Yaşar KAPLAN/ YÜKSEKOVA(Hakkari), -

=================================================

İki çocuklu aile evsiz kaldı

AYDIN'ın Efeler İlçesi'nde, oturdukları tek katlı müstakil evin yeni bina yapımı için müteahhite verilmesi üzerine dışarıda kalan iki çocuklu aile, 5 günden beri harabe bir yapıda barınmaya çalışıyor.

Aydın'da inşaatlarda işçi olarak çalışan 50 yaşındaki Ümit Tekdemir, üç ay önce safra kesesindeki taş nedeniyle iş yapamaz hale geldi. Bir ay önce Atatürk Devlet Hastanesi'ne yatıp 11 gün tedavi gören ve sağlık güvencesi olmayan Tekdemir, 2 bin 300 liralık tedavi ücretini ödeyemedi. Doktorların ameliyatı şart koşmasına rağmen Tekdemir tedavisini sürdüremedi.

Yaşadıkları sıkıntıyı anlatan Ümit Tekdemir, "Kaldığımız ev bina yapılması için müteahhite verildi. Oradan başka bir eve geçtik. O evde kısa bir süre sonra yine müteahhite verilince sokakta kaldık. Başımızı sokacak bir eve bulamadık. Çareyi bu eski harabe evde bulduk. Cuma gününden beri burada ailemle birlikte yaşamaya çalışıyorum. Ameliyat olmam gerekiyor. Eğer ameliyat olmazsam ölüm riski var. Bu nedenle inşatlarda çalışmıyorum. Bisiklette akşamları hurda toplayıp satarak, geçimimizi sağlamaya çalışıyorum. Ev bulsak bile kirasını ödeyecek paramız yok. Daha önce oturduğumuz ilçe olan Köşk'te Kaymakamlık bize 400 TL kira yardımında bulundu. Ama bir defaya mahsustu bu para. Zaten 400 TL'ye burada ev bulmak da çok zor. Gördüğünüz gibi sığındığımız bu yerde yaşamaya çalışıyoruz" dedi. Eğitimsiz olduğunu söyleyen Tekdemir, bu nedenle yeşilkart başvurusu da yapamadığını öne sürdü.

"SURİYELİLERE VAR AMA BİZE YOK"

Eşini kaybetmekten çok korktuğunu belirten Tekdemir'in imam nikahıyla birlikte yaşadığı 40 yaşındaki Nazife Aydın ise, "Eşim rahatsız, ameliyat olması gerekiyor. Eğer ameliyat olmazsa ölüm riski var. Onun yaşamasını istiyorum. Eğer ona bir şey olursa çocuklarım ortada kalacak. Oğlum da bu süreçte okula gidemez oldu. Başımızı sokacak bir ev ile eşimin sağlığına kavuşmasını istiyorum. Suriyelilere sahip çıkıyorlar da bizi görmüyorlar mı? Bize de yardım etsinler. Hangi anne baba çocuklarını böyle bir yerde yetiştirmek ister? Ne olur büyüklerimden bize yardımcı olmasını istiyorum" diye konuştu.

Nazife Aydın, ölen ilk eşinden olan oğlu Mehmet Aydın (13) ve Tekdemir ile birlikteliğinden dünyaya gelen 8 aylık kızı Nur Tekdemir ile harabe evde yaşamlarını sürdürdüklerini belirterek, yetkililerden yardım istedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Harabe evden görüntü

Nazife Aydın ve Ümit Tekdemir'in konuşması

Genel ve Detay görüntü

Haber- Kamera: Burhan CEYHAN/ AYDIN,

===========================================

Kazada ölen liseli Ayberk, 'asker tülbendi' ile uğurlandı

EDİRNE'nin Keşan İlçesi'nde kullandığı kamyonetin süt tankerine çarpıp alev alması sonucu yanarak hayatını kaybeden lise öğrencisi 20 yaşındaki Ayberk Tunca toprağa verildi. Okulu bitirdikten sonra askere gitmeyi planlayan Tunca'nın tabutunun üzerine asker tülbendi bağlandı.

Kaza, geçen Pazar günü Keşan- Uzunköprü karayolu üzerindeki Maltepe Rampası'nda meydana geldi. Uzunköprü'den Keşan yönüne giden Keşan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi elektrik bölümü 12'nci sınıf öğrencisi Ayberk Tunca, yönetimindeki 22 RF 337 plakalı kamyonet, Maltepe Rampası'nda aynı istikamette seyreden 50 yaşındaki Necmettin Balaban idaresindeki 22 UC 222 plakalı süt tankerine arkadan çarptı. Motor kısmından alev alan kamyonette sıkışan sürücü Ayberk Tunca, yanarak hayatını kaybetti.

İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndaki otopsi işlemlerinin ardından ailesi tarafından teslim alınan Ayberk Tunca'nın cenazesi Keşan'a getirildi. Liseyi bitirdikten sonra askere gitmeyi planlayan Ayberk Tunca'nın Sarayavluları Camisi'ne getirilen tabutunun üzerine asker tülbendi bağlandı. Cenazeye, Tunca ailesinin yanı sıra Keşan Kaymakamı Nuri Özder, Keşan Belediye Başkanı Mehmet Özcan, Keşan İlçe Milli Eğitim Müdür Vekili İlhan Saz ve vatandaşlar katıldı. Ayberk Tunca'nın cenazesi, öğle vakti kılınan cenaze namazının ardından Enez Yolu Mezarlığı'nda toprağa verildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-Ayberk Tunca'nın tabutu

-Üzerine asılan asker tülbendi

-Arkadaşlarının dua okuması

-Cenaze namazına katılanlar

-Cenaze namazının kılınması

-Tabutun cenaze aracına taşınması

-Ayberk Tunca'nın fotoğrafı

Haber-Kamera: Ünsal YÜCEL/KEŞAN(Edirne),-

=============================================

CHP'li Torun: Ismarlama hazırlanan anayasa değişikliği

CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, Türkiye'nin hiç hazır olmadığı, düşünmediği bir anda ısmarlama hazırlanan anayasa değişikliğiyle karşı karşıya kaldığını söyledi.

Merkez Yakutiye ilçesindeki CHP il binasında beraberinde CHP Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen, CHP Samsun Milletvekili Hayati Tekin, CHP Balıkesir Milletvekili Mehmet Tüm, CHP Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan ile birlikte basın açıklaması yapan Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, "Karar vermek için 16 Nisan'da sandığa gideceğiz. Bir kere şöyle bir düşünelim. Türkiye'de terör, ekonomik sorun ve dış politikada ciddi açmazlarımız varken, sorunlar yumağı içindeyken neden önümüze birden böyle bir anayasa değişikliği gündeme geldi. Sayın Bahçeli, 'Fiili durumu, hukuki duruma çevirmeliyiz' dedi ve süreç başladı. Ondan sonra iki siyasi parti bir araya geldi ve ısmarlama bir anayasa hazırladı. Bu 11 gün komisyon, 7 gün de genel kurulda kabul mü, değil mi? Bir anayasadan bahsediyoruz. Bir kanun maddesinden, bir iş kanunundan veya bir tarım kanunundan bahsetmiyoruz. Bir temel yasadan bahsediyoruz. Daha komisyon aşamasında 21 madde olan bu anayasa değişikliğinin 3 maddesi komisyon aşamasında geri çekildi. O zaman ilk komisyona geldiğinde bu anaysa taslağı komisyon başkanı ve oradaki iktidar milletvekilleri çok harika, kusursuz ve mükemmel bir anayasa yaptıklarını söylemişlerdi. Ama ilk 3 maddesi komisyon aşamasından gitti. Yani 20'ye yakını gitti. Emin olun eğer genel kurulda mecliste tartışılırken demokratik bir ortam olsaydı gerçekten bu anayasa değişikliği ile ilgili maddeler daha olumlu ortamda tartışılabilseydi birçok maddesi de giderdi. Çünkü sadece yapanlar biliyor onu. İktidar milletvekillerinin hiçbirinin doğru, dürüst bundan haberi yoktu. Beyaz kağıda imza atmışlardı o kadar. Bir kısmı pişmanlık içinde, 'Ne yapacağız' diyor. Bir kısmı da öğrendiği kadarıyla anlatmaya çalışıyor" diye konuştu.

'GENEL BAŞKANIN BİR DİL SÜRÇMESİ'

Cumhurbaşkanından, Milletvekiline, il ve ilçe başkanlarına kadar şu anda anayasadaki değişikliği, referandumda neyin oylanacağını anlatmadığını kaydeden Torun, "Zaten dün de Erdoğan özellikle Cumhurbaşkanın meclisi fesih yetkisiyle ilgili yaptığı açıklama bunun da ispatı. Sayın genel başkanın bir dil sürçmesiyle ifade ettiği daha doğrusu ifade ederken bir radyo programında günlerce konu yapmışlardı. Ama bakın onların bu anayasa değişikliğini bilmediği her anlamda ortaya çıktı. Vatandaşlarımıza, yurttaşlarımıza, anayasa değişikliğini anlatmak yerine ya gündelik olaylardan bahsediyorlar ya hükumetin işte yaptığı icraatlardan bahsediyorlar ya da farklı gündemler oluşturuyorlar. Halbuki benim milletim yarın neye oy vereceğini bilmek istiyor. Yarın bu anayasa değişikliği ile birlikte kendisini nasıl yönetileceğini bilmek istiyor. Bunu anlatmıyorlar. Ama gidiyorlar farklı konuları anlatıyorlar. Çünkü gerçekten hazırlandı ve onlara verildi. Şimdi de bilmedikleri, anayasayı kendi yapmadıkları anayasayı bizim de kabul etmemizi istiyorlar. Bu mümkün değil. Bugün Erzurum'dayız. Cumhuriyetin kentindeyiz. Cumhuriyetini kuran kentteyiz. Bu Erzurum kongresinde 8 maddenin hepsi birbirinden önemli ama bir madde var ki mandanın kabul edilmediği. Manda devletinin oluşmasının kabul edilmediği bir kararın alındığı kentteyiz. Ama şimdi bir dayatma ile karşı karşıyayız. Bunu Türk milleti kabul etmeyecektir. Buna olan inancım tam. Çünkü Erzurum sokaklarını da bugün bir parça da olsa gezdiğimde gördük ki aldığımız bilgilerden öğreniyoruz ki, kuvayi milliye ruhunu taşıyan Erzurum bu dayatmaya, bu ceberrüt anayasayı kesinlikle hayır diyecek ve kabul etmeyecek" dedi.

'BU MEMLEKET MESELESİ'

Bir korku toplumu oluştuğunu, maalesef insanların özgürce iradelerini beyan edemediklerini söyleyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun konuşmasını şöyle sürdürdü: "Kaygılılar; işini kaybetmekten, ekonomisinin bozulmasını ve yahut da tutuklanmaktan korkan bir yapı var. Her gün kullanılan ayrıştırıcı dil maalesef bizi her geçen gün daha endişeye sevk ediyor. Birlikte yaşamak zorundayız. Bu ülkede inadına birlikte yaşamak zorundayız. Sokağa çıkanlar, çıkmayanlar. Benden olanlar, olmayanlar. Teröristler, şunlar bunlar. Bu dil doğru değil. Sizlerin de tanık olduğu gibi şu anda bir parti devleti ile karşı karşıyayız. Devletin bütün imkanları sadece 'evet' kampanyasına yönlendirilmiş. Bunu her yerde görebilirsiniz. Her alanda görebilirsiniz. Sadece Erzurum'da mı ? Hayır. Ülkenin bütün illerinde bunu görebilirsiniz. Nereden geliyor bu yoğurdun bolluğu, nereden bulunuyor bu kaynaklar. Kimin parası harcanıyor burada. Siz devletin bütün olanaklarını kullanarak kampanyanızı yönlendireceksiniz ama biz bu anayasa değişikliği ile ilgili bilgileri yurttaşlarımıza vatandaşlarımıza anlatamayacağız. Bunu kabul etmemiz mümkün değil. Bu doğru değil. Millette bunun cevabını sandıkta 16 Nisan'da hayır diyerek verecektir. Bu mesele memleket meselesi. Demokratik parlamenter sistemiz bitirilmek isteniyor" dedi.

'HAYIR DEMEK ZORUNDAYIZ'

Başkanlık rejimine yani tek adam rejimine geçileceğini ifade eden CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit, "Bu bir Cumhurbaşkanının olayı değil. Bu bir siyasi partini olayı değil. Bu bir iktidar olayı değil. Vatandaşımızın bu konuda yeterli bilgisi de yok. Kendisi bir siyasi partiliyse o siyasi partinin düşüncesini göre karar belirliyor. Sayın Cumhurbaşkanına olan sempatisi ile ilgili karar veriyor. Bu bir anayasa değişikliği, insanlar fani. Yarın alacağımız karar çoluğumuzu, çocuğumuzu ve geleceğimizi ilgilendirecek. Bunun vebali var. Sizin vebaliniz benim üzerime. Benim vebalim sizin üzerinize. Onun için 16 Nisan'da Türkiye'nin birlik ve beraberliği için Türkiye'nin huzuru için Türkiye'nin bir arada yaşama gayreti için hayır demek zorundayız. Tarihi onlar kurtardılar bunlar da teslim ettiler dememek için hayır demek zorundayız. Onlar mücadeleyi verdiler. Vatan toprağı kazandılar bunlarda teslim ettiler dememek için hayır demek zorundayız."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-Toplantıya katılan partililer

-Milletvekillerininden detay

-Genel Başkan yardımıcısı Seyit Tosun'unu konuşması

Haber-Kamera: Zafer KUMRU/ ERZURUM,

=================================================

Gaziantep'te PKK operasyonuna 9 tutuklama

GAZİANTEP'te, terör örgütü PKK'ya yönelik düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 19 şüpheliden 9'u tutuklandı.

Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan yapılan açıklamada, kentte yürütülen soruşturma kapsamında; PKK/KCK silahlı terör örgütüne yönelik yapılan operasyon kapsamında gözaltına alınan şüphelilerin sorgulamasının ardından adliyeye sevk edildiği kaydedildi. Şüphelilerden 8'inin adli kontrol şartıyla salıverildiği belirtilen açıklamada şöyle denildi: "Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında; PKK/KCK silahlı terör örgütüne yönelik yapılan operasyon kapsamında gözaltına alınan 9 şüpheliden 9'u sevk edildikleri Sulh Ceza Hakimliğince üzerlerine atılı suçlardan dolayı tutuklanmış, 8 şüpheli hakkında adli kontrol kararı uygulanmış, 2 şüpheli Cumhuriyet Savcılığınca ifadesinin alınmasının ardından serbest bırakılmıştır."

Haber: GAZİANTEP

=================================================

Otomobilin yakıt deposunda esrar bulundu

ŞANLIURFA'da, polis tarafından şüphe üzerine durdurulan otomobilin yakıt deposunda 14 kilo 900 gram esrar ele geçirildi, sürücü tutuklandı.

Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri, dün Diyarbakır- Şanlıurfa karayolu üzerinde durumundan şüphelendiği Bilal A., yönetimindeki 42 FIF 37 plakalı otomobili durdurdu. Batman'dan Konya'ya gittiğini söyleyen sürücünün tedirginliğinden şüphelenen polisin yaptığı aramada, otomobilin yakıt deposundaki gizli bölmede paketler halinde 14 kilo 900 gram esrar ele geçirildi. Esrara el koyan polisin ifadesini aldıktan sonra nöbetçi mahkemeye çıkardığı sürücü Bilal A., tutuklanarak cezaevine konuldu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------------------

Otomobilin yakıt deposunda arama yapan ekipler

Yakıt deposundan poşetler içerisinde çıkarılan esrar

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: ŞANLIURFA-DHA)

===================================================

Kum yüklü TIR'da 145 bin paket kaçak sigara

OSMANİYE'de şüphe üzerine durdurulan kum yüklü TIR'dan 145 bin paket kaçak sigara çıktı.

Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Şube Müdürlüğü ile Uyuşturucuyla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, E-90 karayolu Kadirli gişeleri yakınındaki bir dinlenme tesisinde kontrol noktası oluşturdu. Ekipler, 42 yaşındaki Yener A. yönetimindeki kum yüklü 60 TH 840 plakalı TIR'ı şüphe üzerine durdurdu. Yediemin otoparkına götürülen TIR'ın dorsesinde yapılan aramada, kumlar arasına gizlenmiş, karton kutular içinde 145 bin kaçak sigara ele geçirildi. Piyasa değeri yaklaşık 870 bin lira olan sigaralara imha edilmek üzere el konulurken, sürücü Yener A. gözaltına alındı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------------------------

TIR'ın yan kapağının açılması, kumların yere dökülmesi

TIR üzerinden kumların kürekle yere atılması

TIR üzerinde çalışanlardan, detay görüntüler

Kum altından sigara paketlerinin çıkması, poşetin açılması

Portif aracının TIR'a yaklaşması

Paketlerden çıkan sigaralar

Sigara kolileri

Murat Alemdar sigara paketleri

Yere indirilen sigara poşetleri

Paketlerin araçtan indirilmesi, yere dizilmesi detay

Haber-Kamera: İbrahim EMÜL/OSMANİYE,

===================================================

23 yıldır bitirilemeyen kooperatif

Evleri gitti, borçları artıyor

BALIKESİR'in Edremit ilçesi Dalyan Mahallesi'nde 23 yıl önce kurulmasına rağmen hala sorunların yaşandığı S.S. Ev Donat Konut Yapı Kooperatifi üyeleri isyan etti. Kooperatifin borçlarının giderek artmasından rahatsız olup hisselerini satan bazı üyelerin, üyeliklerini devredemediği için sorumlulukları sürerken, yeni ev sahipleri de artan borçlar nedeniyle üyeliği devralmıyor ve aidat ödemiyor. Haksız yere borçlandıklarını ileri süren dairelerin eski sahipleri mağdur olmaktan kurtulamıyor. Üyeler, kooperatifin geçmiş yöneticilerinin çıkar sağladığı ileri sürüp, mağdur olduklarını belirtiyor.

S.S. Ev Donat Konut Yapı Kooperatifi 1994 yılında Edremit'in Dalyan Mahallesi'nde 70 üye ile kuruldu. Kuruluş aşamasından sonra Akçay Çiftlik Caddesi'nde 70 daire yapımı için inşaatlar başladı. İnşaatlar 2006 yılına kadar çok yavaş ilerledi. Bu aşamada, koperatifin çalışmasından rahatsız olan üyeler hisselerini sattı ya da devretti. Üyeler aidatlarını yatırmasına rağmen kooperatifin borçları sürekli arttı. Borçların ödenmesi için 2013 yılında dönemin kooperatif yönetimi, ileride sosyal tesis yapılması planlanan 'B Blok' adı verilen arsayı satma kararı alıp elden çıkardı. Buna rağmen borç yine kapanmadı. Bölgede dairelerin ortalama fiyatı 80-100 bin lira iken, üyeler 200 bin lira ödemesine rağmen borç 1 milyon liraya yükseldi. Deniz kenarı ev vaadiyle ikna edilen üyeler, sorunların devam etmesi nedeniyle evlerini ucuz fiyata satıp kurtulma yolunu seçti ancak satış esnasında tapu devri yaparken üyelik devri yapmadı. Bu nedenle bazı üyeler hem evlerinden oldu hem de üyelikleri düşmediği için de borçlanmaya devam ettirildi. Kooperatifin sürekli olarak içinin boşaltıldığını ve borçlandırıldığını söyleyen üyeler, sıkıntılarını dile getirirken, "Son olarak beş daireden oluşan bir bloğu satıp kooperatifin bütün borçlarının ödeneceği söylendi. Borçlardan kurtulmak için bu öneri kabul edildi. Şimdi ortada ne o dönem ki başkan var, ne de beş dairelik blok. Paralarda yok. Borçlar ise faiziyle artıp gidiyor. Kooperatifin eski yönetimlerce içinin boşaltıldığına inanıyoruz. B Blok satılmasına rağmen ortada satıştan elde edilen gelir kaydı da yok" dedi.

"EV BAŞKASINDA, ÜYELİK İLK SAHİBİNDE"

Tasfiye halindeki S.S Ev Donat Konut Yapı Kooperatifi'nin genel kurulu geçen 25 Mart'ta hükümet komiseri eşliğinde gerçekleştirildi. Üyeler yeni yönetimle sorunları çözmeye çalışırken, eski yönetimden harcamaları yaptığı iddia edilen kişilerin olmaması nedeniyle çözüm de bulunamadı.

Kooperatifin sorunları ile uğraşmaktan yorulduğu için hissesini sattığını söyleyen Mehmet Ertuğ Karakullukçu, konuyu bilmemesinden kaynaklı bir hata yaparak kooperatif üyeliğinin devam ettiğini ve evi olmamasına rağmen hala sorumluluklarının sürdüğünü söyledi. Karakullukçu, "Kooperatif kurulalı 23 yıl oldu . Ödediğimiz o kadar ücrete rağmen hala borç çıkarılıyor. Birkaç yıl önce buradaki tapumu devrettim. Tapuyu devredince üyeliğimin de biteceğini düşünmüştüm ancak ev başkasında, üyelik bende. Hala da borçlu durumdayım" dedi.

"İMALATIN KALİTESİ DE SIFIR"

22 seneden bu yana her yıl kooperatif genel kurulu için İstanbul'dan Edremit'e geldiğini kaydeden Adem Aktaş ise, "Ödediğimiz para 100 bin TL'nin üzerinde olmasına rağmen binalarımız bitmedi, site yönetimine geçmedi. Son 10 seneden beri bizi yöneten başkanımız ve ondan sonra gelen ekibi tarafından hiçbir şey yapılmadan, dünyalar kadar para kazanıldığı halde; kooperatife 1 lira harcamadan, site yönetimine geçmeden, geri ödemeleri yapmadan B bloğu sattılar. Satarken 'Kooperatifi gün yüzüne çıkaracağız, site yönetimine geçireceğiz' dediler. Ama bugün 20 bin TL daha istiyorlar. Artık art niyet arıyoruz ve bunu verdiğimizde seneye yine 20 bin TL daha isteyeceklerini düşünüyoruz. Buradaki bütün arkadaşlarımız mağdur. 3 liralık işi 15 liraya yaptılar. İmalatın kalitesi de sıfır. Yarın yıkılıp yıkılmayacağı belli değil. Bunun hesabını kim verecek. Bu işi avukatlar kanalıyla savcılığa taşımak istiyoruz" dedi.

Kooperatife 1996 yılında girdiğini söyleyen Mustafa Köroğlu, "10 yıllık sürede 100 bin TL civarı para ödedim. Mevcut kura göre değerlendirdiğimizde, ödediğim para 200 bin TL'yi buluyor. En son 2014 yılında hiç borcun olmadığını söylediler. Bunun üzerine bir de B Blok dediğimiz yeri sattılar. Burada şaibe olduğunu ve hırsızlık yapıldığını düşünüyorum dedi.

Kooperatifin bazı üyeleri Şehircilik ve Çevre Bakanlığı'na dilekçeyle başvurdu. Dilekçe'de Kooperatifin 10 yıl yöneticiliğini yapan C.S. dönemindeki hesapların incelenmesi, B Blok satışından elde edileceği söylenen 400 bin liranın akibetinin sorulması istendi. 10 yıl içinde kooperatif hesabına ne kadar para yatırıldığı, harcamaların nereye ve kimlere yapıldığı da sorular içinde yer aldı.

B Bloğa satıştan önce sahte üye kaydedilip kaydedilmediğinin kaydedildiyse ne kadar ücret alındığının üyeler tarafından merak edildiği de vurgulandı.

GÖRNTÜ DÖKÜMÜ:

-Mağdurlardan görüntü

-Mağdurlarla röp.

-Genel Kurul Toplantısı'ndan görüntü

-B Blok'un görüntüsü

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Fatih Emrah ERDOĞAN/ EDREMİT (Balıkesir),

===============================================

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha Yurt Bülteni-7 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement